Emsal Mahkeme Kararı Samsun Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/13 E. 2019/505 K. 23.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. SAMSUN ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2017/13 Esas – 2019/505
T.C.
SAMSUN
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2017/13 Esas
KARAR NO : 2019/505Karar

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLLERİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVALI :
DAVA : Tazminat (Taşınmaz Kira Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 05/01/2017
KARAR TARİHİ : 23/05/2019
KARARIN YAZ. TARİH : 21/06/2019

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İddia ve savunmaların özeti;
Davacı vekili 05/01/2017 tarihli dava dilekçesinde özetle; davalı şirketin kiralamış olduğu, … adresindeki binada KPSS kursları düzenleyerek eğitim veren bir kuruluş olduğunu, davalı şirketin eğitim hizmetleri verilmesi sırasında kursiyerlerin ihtiyaçlarına yönelik kantin işletmeciliği, dava dilekçeis ekinde sunulan “iş ve Hizmet sözleşmesi” başlıklı sözleşme hükümleri doğrultusunda tarafınca gerçekleştirilmekte olduğunu, davalı kurumla yapmış olduğu 10/03/2013 tarihli sözleşme hükümleri çerçevesinde kantin işletmecili için tarafında yapılan yaptırımların listesi ve 2013 yılı yatırım tutarı 350.000,00 TL olduğu, bu yatırım karşılığında sözleşmede belirtilen kira ödemesiz süre 5 yıl olup kira ödemesiz işletmecilik sürem sözleşme hükümleri doğrultusunda 2019 yılında sona ermekte olduğunu, davalı kurumla 10/03/2013 tarihinde karşılıklı anlaşma yoluyla imzaladığı sözleşme doğrultusunda kantin işletmesine tarafınca yatırım yapılmış ve yatırım tamamlandıktan sonra, 20/07/2013 tarihinde tarafların imzasıyla yatırım tamamlama ve tespit tutanağı düzenlenmiş olup, iş bu dava dilekçesi ekinde sunulmuş olduğunu, yatırımın tamamlanmasının ardından 26/08/2013 tarihinde kantin işletmeciliğine başlamış bulunduğunu, 26/08/2013 tarihinde kantin işletmeciliğini başladığına dair Gaziler Vergi dairesince tutulan 29/08/2013 tarihli yoklama tutanağı dilekçe ekinde sunulmuş olduğunu, davalı kurumla yapmış olduğu sözleşme içeriğinden de görüleceği üzere kantin işletmesinin su ve elektrik bedelleri davalı kuruma ait olup, kendisinin de binada kiracı olarak bulunan davalı kurum bina dahilindeki tüm elektrik ve su bedellerini ödemeyi taahhüt etmiş olduğunu, tazminat olarak talep ettiği yatırım tutarlarının, davalı tarafından hukuksuz fiilin işlendiği 01/04/2016 tarihindeki günce değeri belirsiz olması sebebiyle iş bu davadaki tazminat talebinin “fazlaya dair talep ve dava hakkının saklı kalmak suretiyle 10.000,00 TL üzerinden tarafında talep edildiğini, 20/07/2013 tarihli Yatırım tamamlama ve tespit tutanağında yapılan yatırımların dökümü yer almakta olup bu tutarların tespiti yoluyla yatırım tutarının ortaya çıkacağını, 10/03/2013 tarihli iş ve hizmet sözleşmesinin özel hükümler bölümünün 5 ve 6 maddelerinde, iş ve hizmet sözleşmesi hükümlerine, … imzasıyla şahsın ve şirketi adına kefil olmuş ve sözleşme ve Yatırım tamamlama ve de tespit tutanağı hükümlerine onay ve kefalet vermiş olduğunu, fazlaya ilişkin talep ve dava hakkının saklı kalmak kaydı ile 10.000,00 TL maddi tazminatın haksız fiil tarihi olan 01/04/2016 tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalıdan alınarak tarafına verilmesini, yargılama giderlerinin davalı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili 12.12.2017 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle, öncelikle dava dilekçesinde müvekkil adına müsnet suçları kabul etmemekle birlikte davacının mesnetten yoksun iddialarını reddettiklerini, müvekkil davacı yanın da kantin işletmecisi olarak bulunduğu … Kursunda hem müdür hem de disiplin kurulu başkanı olduğunu, dershanesinde kaliteli eğitim ve öğretim sağlamak dışında kurs binası içerisinde öğrencilerin her açıdan güvenliğini sağlamakla yükümlü olan müvekkil …’in bu bilinçle dershanenin içindeki tüm vaki konulara aynı titizlikle yaklaştıklarını, dershanesedeki kantin işletmeciliğinde de aynı özeni beklemiş fakat kantini işleten davacı yanca bu beklentiler karşılanmamış olup kantinde sigara içilmesinin yasak olmasına rağmen davacı …’in kantinde bu duruma izin verdiğinden 2015-2016 yıllarında disiplin kurulu tarafından birçok kez uyarıldığını, müvekkilin başkan olduğu disiplin kurulu birçok kez toplandığı, davacının uyarılması ve toplantının gündem konuları tutanakla kayıt altına alındığını, davalı müvekkilin kantin işletmeciliğinin davacı yanca yapıldığını reddetmediğini aksine bu hilafın aralarında sözleşmeye aykırılık teşkil ettiğini davacıya şifahen bildirdiğini, davacının beyanlarındaki gibi davalı tarafca davacının çalışmalarını engelleyici bir hareket gerçekleşmediğini aksine davalının işletmeciliğini yaptığı işyerinin kapı kilidinin davacı yanca değiştirilerek işyerinin dokunulmazlığının ihlal edildiğini, davacının davalı tarafça kesildiği bahisle kullandığı elektrik, su aboneliklerini, müvekkilin ikazlarına rağmen üstüne almayışı başlı başına davacının kötü niyet içerisinde olduğunu gösterdiğini, davacı işletmeciliğinin başından itibaren işletmenin iş yerinin ve işin gerekliliklerini yerine getirmediğini, kantin işletmecisi olarak işletme adabı dışına çıkan davacının yasaklara uymadığı gibi dershanenin disiplin kurulu tarafından uyarı aldıkça haksız eylemlerinde ısrarcı olmaya devam ettiğini, açılan haksız davanın reddine karar verilmesini, yargılama gider ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Toplanan deliller, dellilerin değerlendirilmesi ve gerekçe;
Davacı vekili dava dilekçesi ekinde iş ve hizmet sözleşmesi, yatırımı tamamlama ve tespit tutanağı, Cumhuriyet Başsavcılığına sunulan suç duyurusu dilekçesi suretlerini dosyamıza sunmuştur.
Samsun Ticaret Sicil Müdürlüğü, Esnaf ve Sanatkarlar Sicil Müdürlüğü, Ticaret ve Sanayi Odasına yazılan yazı cevapları ve ticaret sicil gazetesi örnekleri dosyamız arasına alınmıştır.
Samsun 10. Asliye Ceza Mahkemesinin 2016/618 E.-2017/234 K. Sayılı dosyasının incelenmesinde, katılan müştekinin …, sanık … arasında iş ve çalışma hürriyetini ihlal etmek suçu ile ilgili yargılama yapıldığı ve sanık hakkında 2 ay 15 gün hapis cezasının ertelenmesine karar verildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce 12.01.2018 tarihinde dava konusu taşınmazda İnşaat Mühendisi, Makine Mühedisi ve Elektrik Mühendisi bilirkişi eşliğinde keşif yapılmış ve keşif sonrası düzenlenen bilirkişi raporu dosyamız arasına alınmıştır.
Mahkememize sunulan 26.03.2018 tarihli bilirkişi raporunda özetle, taraflarca 20.07.2013 imza tarihli “Yatırımı Tamamlama ve Tespit Tutanağı”nda belirtilen işler ile mahallinde yapılan inceleme sonucunda yapılan işlerin Çevre ve Şehircilik ve piyasa fiyatları baz alınması sonucu 01.04.2016 tarihi itibariyle KDV Dahil Değerinin 115.554,08 TL olarak değerlendirilmiş olup tespit tutanağı tutulan 20.07.2013 tarihinden geçen zaman arasında %10 oranında yıpranma olacağı görüş ve kanattine varılarak toplam 103.998,67 TL olduğu kanaatine varıldığını, yapılan inceleme ve değerlendirmeler sonucu fiyatlandırılan imalatların bir kısmının mahallinde bulunmadığı, bir kısmının sökülmüş olduğunun anlaşıldığı taraflarca 20.07.2013 imza tarihli “Yatırımı Tamamlama ve Tespit Tutanağı”nda belirtilen işler ile mahallinde yapılan inceleme beyanlar sonucu değerlendirme yapıldığı, tespit tutanağında yer alan ve taşınabilir nitelikte olan bilgisayar, tefrişat ve demirbaş vb. Eşlayarın mahallinde görülemediğinden taşınabilir nitelikte olduğundan değerlendirmede dikkate alınmadığını bildirmişlerdir.
Dava konusu uyuşmazlığın 10/03/2013 tarihli “İş ve Hizmet Sözleşmesi”başlıklı sözleşmesinden kaynaklanan tazminat davası olduğu anlaşılmıştır.
6100 sayılı HMK’nın 4/I-a maddesinde ise kiralanan taşınmazların, 09/06/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa göre ilâmsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davalara, konuları ve değerlerine bakılmaksızın sulh hukuk mahkemelerinde bakılacağı hükmüne yer verildiğinden ve uyuşmazlığın çözümünde kira sözleşmesi hükümlerinin uygulanacağı anlaşıldığından, davanın sulh hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerektiğinden mahkememizin görevsizliği sebebi ile davanın usulden reddine ve görevli Samsun Sulh Hukuk Mahkemelerine gönderilmesine karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİ sebebiyle HMK 114/1-c ve 115/2 maddeleri gereği davanın USULDEN REDDİNE,
2-HMK 20. madde gereği karar kesinleştiğinde ve iki haftalık yasal sürede talep halinde dosyanın görevli Samsun Sulh Hukuk Mahkemesine gönderilmesine, aksi takdirde davanın açılmamış sayılacağının ihtarına,
3-Yargılama gideri ve harç açısından HMK’nun 20 ve 331 maddeleri nazara alınarak süresinde başvurulması halinde görevli mahkemece nazara alınmasına, süresinde başvurulmaz ise talep halinde mahkememizce karara bağlanmasına,
Dair taraf vekillerinin yüzünde tebliğden itibaren iki hafta içinde İstinaf yolu açık olmak üzere usulen ve alenen tefhim olundu.23/05/2019

Katip
¸e-imza

Hakim
¸e-imza