Emsal Mahkeme Kararı Samsun Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/11 E. 2019/502 K. 23.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. SAMSUN ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2017/11 Esas – 2019/502
T.C.
SAMSUN
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2017/11 Esas
KARAR NO : 2019/502Karar

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
BİRLEŞEN DOSYA
DAVALISI :
VEKİLLERİ :
DAVA : Menfi Tespit/İstirdat (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 04/01/2017
KARAR TARİHİ : 23/05/2019
KARARIN YAZ. TARİH : 21/06/2019

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İddia ve savunmaların özeti;
Davacı vekili 04/01/2017 tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkili …. ile …. arasında 400 adet 6 mt*6mt*180mt 5 sıra çift taraflı raf sisteminin alımı konusunda KDV dahil toplam 1.980.040,00TL’sına anlaşıldığını, buna ilişkin …. tarafından müvekkili şirkete 26.09.2016 günlü … … … sıra nolu … 4 adet fatura kesildiğini, müvekkili şirket tarafından da, aynı anda …. emrine … Şubesinin … nolu hesabından keşide edilen … çek nolu 20.01.2017 vadeli 165.000,00 TL miktarlı çek keşide edildiğini, diğer ödemelerin malın kabulü anında yapılacağını, ….’nin göndermiş olduğu malların kullanıma uygun olmadığından, belirtilen evsafta bulunmadığından ve sair sebeplerle 30.09.2016 gün ve … nolu iade faturası ile iade edildiğini, ancak davalı şirketin çeki bu zamana kadar iade etmediğini, müvekkili şirketin ticari iyi niyet içerisinde bu zamana kadar çekin iadesini beklediğini, ancak çekin vade günü yaklaşmakla mahkemeye başvurmak zorunda kaldığını, tarafIar arasındaki anlaşma konusu işin ifa yeri duraksamaya yer vermeyecek şekilde Samsun olduğunu, çekin keşide edildiği yerin ve muhatap bankanın bulunduğu yerin Samsun olması nedeniyle, Samsun Asliye Ticaret Mahkemesi yetkili olduğunu, ihtilaf konusu ile ilgili kesin yetki hali de söz konusu olmadığını belirterek, fazlaya ilişkin ve sair tüm dava ve talep hakları saklı tutulmasına, Samsun Asliye Ticaret Mahkemesinin 28.12.2016 gün 2016/1491D.İş., 2016/1491 Dğ.İş.K. sayılı ilamı ile, … Şubesinin … nolu hesabından keşide edilen … çek nolu 20.01.2017 vadeli 165.000,00 TL miktarlı çek üzerine ödeme yasağı konulmasına ilişkin ihtiyati tedbirin hükmün infazına ve davanın kesinleşmesine kadar devamına, müvekkili ….’nin, davalı …. sunulan faturalara konu … Şubesinin … nolu hesabından keşide edilen … çek nolu 20.01.2017 vadeli 165.000,00 TL miktarlı çek nedeniyle borçlu olmadığının tespiti ile … Şubesinin … nolu hesabından keşide edilen … çek nolu 20.01.2017 vadeli 165.000,00 TL. miktarlı çekin iptaline yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkememizin birleşen 2017/151 E. Sayılı dava dosyasında davacı vekili 20.02.2017 havale tarihli dava dilekçesinde, müvekkili …. ile …. arasında 400 adet 6 mt*6mt*180mt 5 sıra çift taraflı raf sisteminin alımı konusunda KDV dahil toplam: 1.980.040,00.TL’ sına anlaşıldığını, buna ilişkin …. tarafından müvekkili şirkete 26.09.2016 günlü … sıra nolu 495.010,00 TL., 26.09.2016 günlü … … … 4 adet fatura kesildiğini, müvekkili şirket tarafından da, aynı anda …. emrine … Şubesinin … nolu hesabından keşide edilen … çek nolu 20.01.2017 vadeli 165.000,00.TL. miktarlı çek keşide edildiğini, diğer ödemelerin malın kabulü anında yapılacağını, ….’nin göndermiş olduğu mallar kullanıma uygun olmadığından, belirtilen evsafta bulunmadığından, ve sair sebeplerle 30.09.2016 gün ve … nolu iade faturası ile iade edildiğini, ancak davalı şirketin çeki bu zamana kadar iade etmediğini, müvekkili şirketin ticari iyi niyet içerisinde bu zamana kadar çekin iadesini beklediğini, talepleri üzerine Samsun Asliye Ticaret Mahkemesinin 28.12.2016 gün 2016/1491 D.İş.E. 2016/1491 Dğ.İş.K. sayılı ilamı ile, … Şubesinin … nolu hesabından keşide edilen … çek nolu 20.01.2017 vadeli 165.000,00.TL. miktarlı çek üzerine ödeme yasağı konulmasına karar verildiğini, ihtiyati tedbir kararı üzerine yasal süresinde …. aleyhinde 04/01/2017 tarihinde Samsun Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2017/11 esasında kayıtlı menfi tespit çek iptali davası açıldığını, dava konusu yapılan bedelsiz çekin vade günü olan 20.01.2017 tarihinde, ….nin cirosu ile …. tarafından bankaya ibraz edildiğini ve banka tarafından ihtiyati tedbir kararının çekin arkasına dercedildiğini, ….’nin, bedelsiz çekle Bakırköy 2.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/38Dğ.İş.E. 2017/41 Dğ.İş.K. sayılı ihtiyati haciz kararı alarak Bakırköy 2.İcra Müd. 2017/1207E. sayılı “Kambiyo Senetlerine Mahsus Takip” yaptığını, müvekkili şirketin haksız ihtiyati haciz kararı ile gerek bankalar ve gerekse müşterileri nezdinde ileride telafisi mümkün olamayacak şekilde zarar görmüş olup, ihtiyati haciz baskısı ile, tüm dava ve talep haklarını saklı tutarak, takip konusu miktarı dosyaya yatırmak zorunda kaldığını, bu evrede, Bakırköy 2.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/38.Dğ.İş.E., 2017/41 Dğ.İş.K. sayılı ihtiyati haciz kararına itiraz edildiğini, ayrıca, Bakırköy 6.İcra Hukuk Mahkemesinin 2017/81E. sayılı şikayeti de yapıldığını, icra dosyasına ödenen haksız paranın istirdatı içinde huzurdaki dava açılmak zorunda kalındığını belirterek, mahkememizin 2016/1491 Değişik iş esas, 2016/1491 değişik iş karar sayılı dosyası ile konulan ödeme yasağının … yönünden de konulması yönünde ihtiyati tebdir vaz’ına, Samsun Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2017/11 esas sayılı dava ile hukuki ve fiili irtibat bulundğundan ve her iki davanın hukuki neticesi birbiri ile bağlı olduğundan birleştirilmesine, birleştirme kararı ile birlikte işbu dosyada ödenen peşin harın müvekkili davacıya iadesine, Bakırköy 2.İcra Müdürlüğü’nün 2017/1207 esas sayılı dosaysında ihtiyati haciz baskısı ile ödenen 212.282,61TL ödeme tarihi olan 26/01/2017 tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt (avans) faizi ile davalıdan alınarak, müvekkili davacıya ödenmesine(istirdadına); haksız ve kötüniyetli davalının en az %20 tazminatana mahkum edilmesine, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini mahkememizden talep ve dava etmiştir.
Birleşen dosya davalı … tarafından dosyamıza sunulan 19.06.2017 tarihli cevap dilekçesinde özetle, birleşen davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, müvekkili şirketin adresi İstanbul İli, Maltepe İlçesi sınırları dahilinde olup, müvekkili şirket yönünden yetkili mahkemenin İstanbul Anadolu Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu, birleşen davanın tefrik edilerek, öncelikle yetki yönünden reddi gerektiğini, dava konusu çekin, dayanağını teşkil eden alacağı fatura ile tevsik etmek sureti ile devralan müvekkilinin, yasadan kaynaklanan yükümlülüklerini yerine getirmesi karşısında, iyiniyetinin korunması gerektiğinin açık olduğunu,davacının, dava konusu çekin keşidecisi olduğunu, dava konusu çekin, davacı tarafından, …. emrine düzenlendiğini, iddiaya göre lehtarın edimini gereği gibi ifa etmemesi nedeniyle bedelsiz kaldığını, müvekkilinin ise, anılı çeki, 03/10/2016 tarihli faktoring işlemine istinaden, alacağı fatura ile tevsik etmek suretiyle devraldığını, çekin ödenmemesi üzerine çeke ilişkin icra takibi başlattığını, Faktoring işlem tarihi itibariyle anılı çek hakkında verilmiş bir ihtiyati tedbir/ödemeden men kararı veya çek keşidecisi tarafından müvekkili şirkete yapılmış, çekin bedelsiz kaldığı yönünde resmi/gayriresmi herhangi bir bildirim bulunmamakta olduğunu, nitekim davacının da çeke ilişkin ihtiyati tebdir kararının, 12/01/2017 tarihinde e-posta, 19/01/2017 tarihinde ise noter marifetiyle tebliğ edilen ihtarname ile yani faktoring işleminin yapılmasından aylar sonra müvekkili şirkete bildirildiğini kabul ve ikrar ettiğini, bu itibarla, müvekkilinin dava konusu çeki, ödemeden men yasağı kararının verildiği 28.12.2016 tarihinden dahi aylar önce 03.10.2016 tarihinde iktisap etmiş olması karşısında kötüniyetinden söz etmenin mümkün olmadığını, somut olayın kronolojik gelişimi ve mevcut yasal düzenlemeler ışığında, davacının iddialarının, çeki, iyiniyetle ve alacağın varlığını faturalar ile tevsik etmek suretiyle iktisap eden müvekkili şirket açısından dinlenebilmesinin mümkün olmadığını, müvekkili şirket ile …. arasında faktoring sözleşmesi imzalandığını, 6361 Sayılı Kanun’un 9/II hükmüne göre, “Faktoring şirketi Kurulca belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde kambiyo senetlerine dayalı olsa bile, bir mal veya hizmet satışından doğmuş fatura ile tevsik edilemeyen alacaklar ile Kurulca belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde tevsik edilemeyen mal veya hizmet satışına bağlı doğacak alacakları devir alamaz veya tahsilini üstlenemez. Aynı faturaya dayalı birden çok faktoring şirketine yapılan kısmi temliklerin toplam tutarı fatura tutarını aşamaz.” denildiğini, müvekkili şirket ile …. arasındaki 03.10.2016 tarihli faktoring işlemi ile … Şubesi’ne ait, … (2) adet çek, ciro yolu ile müvekkili şirkete devredildiğini, alacağın ….” tarafından, davacı adına tanzim edildiğini, 26/09/2016 tarihli, … sıra numaralı ve 495.010,00-TL bedelli fatura ile tevsik edildiğini, müvekkili şirketin, dava konusu çeki, (asıl dava davalısı) müşterisinin, (davacı) keşideciden olan ve fatura ile tevsik edilmiş alacağına istinaden devraldığını, böylece müvekkili şirketin, 6361 Sayılı Kanun’dan kaynaklanan yükümlülüklerini yerine getirdiğini, Kaldı ki davacının da dava konusu çeki bizzat keşide edip diğer davalı ….’ye verdiğini kabul ettiğini, çekteki ciro silsilesi düzgün olup, müvekkili iyiniyetli hamil konumunda olduğunu,aynı faktoring işlemi ile müvekkil şirkete devredilen ve aynı fatura ile tevsik edilen 21/12/2016 tarihli ve 165.000-TL bedelli çek ihtırazi kayıtsız ödendiğini, 6361 Sayılı Kanun’nun 9/III hükmü uyarınca, cirantaların birbirleri arasındaki ilişkilerden doğan defileri, faktoring şirketine karşı ileri sürmesi mümkün olmadığını, davacının iddiasının kabul manasına gelmemekle birlikte, keşideci, lehdar ve ciranta arasındaki ilişkiden kaynaklanan defilerin, şahsi defi niteliğinde olduğu ve müvekkili faktoring şirketine karşı ileri sürülemeyeceğinin açık olduğunu, imzaların istiklali prensibi uyarınca, kendi imzasını inkar etmeyen keşideci davacının borçtan sorumlu olduğunu, avacının çek üzerindeki imzasına itiraz etmediğini, bir diğer ifade ile davacının takip konusu çekin, geçerli bir hukuki ilişkiye istinaden, dava dışı çek lehtarı emrine keşide edildiğini kabul ettiğini,davacı tarafından keşide edilen çekin, bedelsiz kaldığı iddiasının bir an için gerçek olduğu düşünüldüğünde dahi, bu durumun, çek keşidecisinin, çekin meşru hamiline ödeme yapma yükümlülüğünü ortadan kaldırmayacağının açık olduğunu belirterek, birleşen davanın tefrik edilerek, öncelikle yetki yönünden reddine, aksi halde esasa ilişkin cevaplarımız doğrultusunda reddine, davacı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa tahmiline karar verilmesini savunmuştur.
Deliller, dellilerin değerlendirilmesi ve gerekçe:
Davacı vekili dava dilekçesi ekinde davaya konu çek fotokopisi ve 26.09.2016 tarihli 4 adet fatura suretini dosyamıza sunmuştur.
Mahkememizin 2016/1491 değişik iş sayılı dosyasının incelenmesinde; 2016/1491 esas – 2016/1491 karar 28.12.2016 tarihli değişik iş kararı ile … Şubesinin … çek nolu 20/01/2017 vade tarihli 165.000 TL miktarlı çek üzerine ödeme yasağı konulmasına karar verilmiştir. … tarafından ihtiyati tedbir kararının düzeltilmesi talebinde bulunulduğu, mahkememizin 21.02.2017 tarih 2014/1491 d.iş-2016/1491 karar sayılı kararı ile itirazın konusuz kaldığı anlaşılmakla itiraz hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.İhtiyati tedbir talep edeninin itirazı üzerine dosya Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 3.Hukuk Dairesine gönderilmiş, 10.07.2017 tarih 2017/532 nolu kararı ile istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bakırköy 2.Asliye Ticaret Mahkemesinin 23.01.2017 tarih 2017/38 d.iş-2017/41 K. sayılı değişik iş sayılı kararının incelenmesinde, ihtiyati haciz isteyenin … Faktoring, borçluların …. .. A.Ş ve … olduğu, talebin kabulü ile ihtiyati hacze karar verildiği, borçlu As Çelik Döküm İşleme San. Tic. A.Ş nin itirazı üzerine 09.03.2017 tarihli ek karar ile ihtiyati hacze itirazın kabulüne, ihtiyati haciz kararının borçlu yönünden kaldırılmasına karar verildiği görülmüştür.
Bakırköy 2.İcra Dairesinin 2017/1207 E. Sayılı dosyasının incelenmesinde, alacaklının …, borçluların …, … .. A.Ş olduğu toplam 182.655,68 TL üzerinden 20.01.2017 tarih 165.000 TL bedelli bir çek bedeline istinaden alınan Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemesinin 23.01.2017 tarihli ihtiyati haciz kararı ile icra takibi başlatıldığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce davacı defterleri üzerinde inceleme yapılmış Mali Müşavir Bilirkişinin 03.01.2019 tarihli raporu dosyamız arasına alınmıştır.
Davalı … nin ticari defter ve belgelerini incelemek üzere talimat yazılmış, davalı tarafa çıkartılan ihtarlı davetiyeye rağmen ticari defter ve belgelerini sunmadığı anlaşılmıştır.
Dava, icra takibinden önce açılan menfi tespit davasıdır.
Tüm dosya kapsamına göre taraflar arasında 400 adet 6 mt*6 mt*180 mt beş sıra çift taraflı raf sisteminin alımı konusunda 1.980.040 TL ye anlaşıldığını, buna ilişkin 4 adet fatura düzenlendiği, … Şubesinin … çek nolu 20.01.2017 vadeli 165.000 miktarlı çekin keşide edildiği, ancak malların kullanıma uygun olmadığından 30.09.2016 gün … nolu iade faturası ile iade edildiği, davalı tarafa sunulan çek nedeniyle borçlu olmadığının tespitine, birleşen dosyamızda ise Bakırköy 2.İcra Müdürlüğü’nün 2017/1207 E. Sayılı dosyasında dava konusu yapılan, bedelsiz çekin vade günü olan 20.01.2017 tarihinde, …. cirosu ile … tarafından bankaya ibraz edildiğini ve banka tarafından ihtiyati tedbir kararının çekin arkasına dercedildiğini, …, bedelsiz çekle Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/38 d.iş E. 2017/41 D.iş kararı ile ihtiyati haciz kararı alarak, Bakırköy 2.İcra Müd. 2017/1207 E. Sayılı kambiyo senetlerine mahsus takip yapıldığını, ihtiyati haciz baskısı ile haksız ödenen 212.282,61 TL nin ödeme tarihi olan 26.01.2017 tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt (avans) faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesi talebiyle eldeki davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Taraflar arasındaki ihtilafın, esas dosya açısından davacı tarafça esas dosya davalısı arasında yapıldığı iddia olunan anlaşmaya istinaden davaya konu çekin bedelsiz kalıp kalmadığı, davacının çek nedeniyle davalıya borçlu olup olmadığı, birleşen dosya açısından ise esas dosyada davaya konu çeki ciro yoluyla verilen birleşen dosya davalısının çek edinmekte kötü niyetli olup olmadığı, buna bağlı olarak davacının aynı çek nedeniyle birleşen dosya davalısının borçlu olup olmadığı, haciz tehdidi altında ödenen çek bedelinin birleşen dosya davalısının istirdadının gerekip gerekmediği, birleşen dosya açısından mahkememizin yetkili olup olmadığı noktasında toplandığı görüldü.
Mahkememizin 10.04.2018 tarihli celsesinde davalı vekilinin yetki itirazının reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
6698 sayılı TBK’nın 207/2 maddesine göre sözleşme ile aksi kararlaştırılmadıkça veya aksine bir adet bulunmadıkça satıcı ve alıcı borçlarını aynı anda ifa etmekle yükümlüdürler. Diğer bir deyişle alıcı ve satıcının yüklendiği edimler aynı anda ifa edilmektedir. Çek de bu tür satışlarda borcun nedenini tüketmek amacıyla ödeme vasıtası olarak kullanılabilir.
Kural olarak menfi tespit davalarında ispat yükü davalı alacaklıdadır ancak bu kuralın bazı istisnaları bulunmaktadır. Örneğin menfi tespit davasında takibe konu kambiyo senedinin bedelsizliğini ileri süren davacı olan borçlu bu iddiasını ispatla mükelleftir.
Mahkememizce davacı taraf defterleri üzerinde inceleme yaptırılmış, bilirkişinin 03.01.2019 havale tarihli bilirkişi raporunda özetle, davacı … nin 2016 ve 2017 yılına ait e-yevmiye ve e-kebir defterlerinin yasal süresi içerisinde açılış ve kapanış tasdiklerinin yapıldığı, 6102 Türk Ticaret Kanununun 64/3 maddesi gereğince yevmiye defterlerine en geç izleyen faaliyet döneminin altıncı ayının sonuna kadar kapanış tasdiki yapılması zorunlu olduğundan 2016 takvim yılı e-yevmiye defterinin kapanış tasdiki yapıldığı için lehine delil olarak kullanılabileceği, davacı tarafa ait resmi e-defterlerinin 3568 Sayılı Kanunda belirtilen Tek Düzen Muhasebe Standartları, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu ve 213 sayılı Vergi Usul Kanununda belirtilen esaslar çerçevesinde usulüne uygun olarak tutulduğunun tespit edildiğini, davalı … tarafından düzenlenen 4 adet toplam 1.980,040,00 TL tutarındaki faturalar, davacı şirket tarafından düzenlenen 1.980,040 TL tutarındaki iade faturası, davacı tarafından davalı şirkete verilen 20.01.2017 vade tarihli 165.000 TL bedelli çekin davacı … nin 2016 yılı e-yevmiye defterlerinde kayıt altına alındığı, davacı şirket tarafından dava konusu faturalara istinaden gönderilen malların istenilen evsafta olmadığı gerekçesi ile iade faturası ile davalı şirkete iade edildiği ve davalıya vermiş olduğu çekleri iptali ettiği, dava konusu 20.01.2017 ödeme tarihli 165.000 TL çekinde iptal edilen çekler arasında olduğu söz konusu bu işlemlerin 2016 yılı e-yevmiye defterlerinde kayıt altına alındığının tespit edildiği, davacı şirketin 2016 yılı e-yevmiye defterlerinde davalı … nin cari hesap kayıtlarını 320.01.2008 hesap numarası ile takip ettiği ve 01.12.2016 tarihi itibari ile davalı şirkete borçlu olmadığının tespit edildiği bildirilmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama ve toplanan delillere göre asıl dava yönünden yapılan değerlendirme neticesinde; davacı ile davalı … arasında, çift taraflı raf sisteminin alımı konusunda KDV dahil toplam 1.980.040,00TL bedelle alım satım ilişkisi kurulduğu, satış sözleşmesine istinaden davacı tarafça avans olarak … Şubesi hesabından keşide edilen 20.01.2017 vadeli 165.000,00 TL miktarlı çek keşide edildiği, davalı …. Tarafından davacıya 26.09.2016 günlü … … … sıra nolu … 4 adet fatura kesildiği, ancak gönderilen malların belirtilen evsafta bulunmadığından bahisle davacı tarafça 30.09.2016 gün ve … nolu iade faturası ile malların iade edildiğini, ancak davalı şirketin avans olarak verilen çekin iade edilememesi üzerine davacının dava konusu edilen … Şubesi hesabından keşide edilen 20.01.2017 vadeli 165.000,00 TL miktarlı çekten dolayı borçlu olmadığının tespitine karar verilmesi talep edilmiş olup, davacı defterleri üzerinde yapılan bilirkişi incelemesinde; davalı … tarafından düzenlenen 4 adet toplam 1.980,040,00 TL tutarındaki faturalar, davacı şirket tarafından düzenlenen 1.980,040 TL tutarındaki iade faturası, davacı tarafından davalı şirkete verilen 20.01.2017 vade tarihli 165.000 TL bedelli çekin davacı … nin 2016 yılı e-yevmiye defterlerinde kayıt altına alındığı, davacı şirket tarafından dava konusu faturalara istinaden gönderilen malların istenilen evsafta olmadığı gerekçesi ile iade faturası ile davalı şirkete iade edildiği ve davalıya vermiş olduğu çekleri iptali ettiği, dava konusu 20.01.2017 ödeme tarihli 165.000 TL çekinde iptal edilen çekler arasında olduğu söz konusu bu işlemlerin 2016 yılı e-yevmiye defterlerinde kayıt altına alındığının tespit edildiği, davacı şirketin 2016 yılı e-yevmiye defterlerinde davalı … nin cari hesap kayıtlarını 320.01.2008 hesap numarası ile takip ettiği ve 01.12.2016 tarihi itibari ile davalı şirkete borçlu olmadığının tespit edildiğinden hüküm vermeye elverişli bilirkişi raporu nazara alınarak satışa konu 4 adet fatura, iade fatura, davalının çeklerin iade edileceğine yönelik düzenlenen belge içeriğinden ve defter incelemesi neticesinde, davacının dava konusu edilen … Şubesine ait … çek nolu 20/01/2017 keşide tarihli 165.000 TL bedelli çekten dolayı borçlu olmadığı anlaşıldığından asıl dava yönünden davanın kabulüne, davacının borçlu olmadığının tespitine, Birleşen dava yönünden yapılan değerlendirme neticesinde ise; … Şubesine ait 20/01/2017 keşide tarihli 165.000 TL bedelli çekin davalı … ve … ile davalı … arasında düzenlenen 28/09/2016 tarihli Faktoring sözleşmesine istinaden davalı … verildiği, Davalı …’nin ise ödeme günü geldiğinde söz konusu çeki bankaya ibraz ettiği, ödeme yasağından dolayı ödemeninin yapılmaması üzerine davalının davacıya karşı ihtiyati haciz kararı alarak takip başlattığı, davacının da çek bedelini ödediği, davalıya ödenen 212.282,61 TL nin 26.01.2017 tarihinde işleyecek avans faizi ile birlikte davalı … Faktoringden alınarak tarafına ödenmesine karar verilmesini talep etmiş olup,
63361 sayılı Yasa’nın 9/2 ve 3.maddeleri gereğince; “faktoring şirketi Kurulca belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde kambiyo senetlerine dayalı olsa bile, bir mal veya hizmet satışından doğmuş fatura ile tevsik edilemeyen alacaklar ile Kurulca belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde tevsik edilemeyen mal veya hizmet satışına bağlı doğacak alacakları devir alamaz veya tahsilini üstlenemez. Aynı faturaya dayalı birden çok faktoring şirketine yapılan kısmi temliklerin toplam tutarı fatura tutarını aşamaz. (3) Bir kambiyo senedinin ciro yoluyla faktoring şirketine devri hâlinde, kambiyo senedinden dolayı kendisine başvurulan kişi, düzenleyen veya önceki hamillerden biriyle kendi arasında doğrudan doğruya var olan ilişkilere dayanan def’ileri faktoring şirketine karşı ileri süremez; meğerki, faktoring şirketi kambiyo senedini iktisap ederken bile bile borçlunun zararına hareket etmiş olsun” yönündeki düzenleme ile Yargıtay 19.Hukuk Dairesinin 24/10/2017 tarih 2016/12580 esas 2017/7226 karar sayılı ilamı yine 19. Hukuk Dairesinin 2016/12573 esas 2018/63 karar sayılı ilamlarında belirtildiği üzere “faktoring şirketinin faktoring işlemi ile devraldığı alacak, alacağın temliki hükümlerine tabi olduğu, faktoring işleminin taraflar arasındaki ilişkiler yönünden 6361 sayılı yasanın 9/2 ve 6298 sayılı BK nın 188/1 md si hükümlerinin uygulanması gerektiği, buna göre borçlu faktoring işlemini öğrendiği sırada önceki alacaklısına karşı sahip olduğu def’ileri alacağın faktoring sözleşmesine dayanarak devralmış olan faktoring şirketine karşı da ileri sürülebileceği, bu yasa maddeleri karşılında faktoring işleminin taraflar arasındaki ilişkiler yönünden şahsi def’ilerin ileri sürülmesinde faktoring şirketinin iyi niyetli ya da kötü niyetli olmasının sonuca etkisinin bulunmadığının, bu durumda mahkemece bedelsizlik iddiasının incelenmesi gerektiği ” yönündeki hükmü nazara alındığında; davalı …’ nin dava konusu çek ile ilgili olarak çekin kaynağını teşkil eden faturayı teyit etmek maksadıyla 01/12/2016 tarihinde mail gönderdiği, davacı tarafından davalıya 05/12/2016 tarihinde verilen cevapta çekin bedelsiz olduğunu, malların teslim edilmediğini, iade fatura düzenlendiğini bildirdiği, ayrıca davacı tarafça davalıya ihtarname gönderilme suretiyle de çekin bedelsiz olduğunun bildirildiği, davalının çekin bedelsiz olduğunu bildiği halde icra takibi başlattığı, asıl davalı yönünden dava konusu edilen çekten dolayı dava konusu çekin bedelsiz olduğunun tespit edildiği, bedelsizlik definin davalı … ye karşı da ileri sürülebileceğinden bedelsiz kalan çekten dolayı ödenen 212.282,61 TL nin 26/01/2017 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı … Faktoring’ den alınarak davacıya ödenmesine, davalı … nin çekin bedelsiz olduğunu bildiği halde haksız ve kötüniyetli takip yaptığından asıl alacağın %20 oranında tazminatın davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1.Asıl davanın KABULÜ İLE;
Davacının … Şubesine ait … çek no lu 20/01/2017 keşide tarihli, 165.000,00 TL bedelli çekten dolayı davalı … ve … ye BORÇLU OLMADIĞININ TESPİTİNE,
2-Birleşen davanın KABULÜ İLE;
212.282,61 TL nin 26/01/2017 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı … Faktoring’ den alınarak davacıya ödenmesine,
Asıl alacak olan 212.282,61 TL nin %20 si oranında tazminatın davalı … Faktoring den alınarak davacıya ödenmesine,
Harçlar:
2-Mahkememizin asıl dava dosyası (2017/11 E. Sayılı) dosyasında:
Alınması gereken 11.271,15 TL harçtan peşin alınan 2.817,79 TL harcın mahsubu ile bakiye; 8.453,36 TL harcın davalı …. Ve … den alınarak hazineye gelir kaydına,
Davacı tarafça başlangıçta ödenen 31,40 TL başvurma harcı ve 2.817,79 TL peşin harç olmak üzere toplam 2.849,19 TL nin davalı …. Ve … den alınarak davacı tarafa verilmesine,
3-Mahkememizin birleşen dava dosyası (2017/151 E. Sayılı) dosyasında:
Alınması gereken 14.501,03 TL harçtan peşin alınan 3.625,26 TL harcın mahsubu ile bakiye; 10.875,77 TL harcın davalı … alınarak hazineye gelir kaydına,
Davacı tarafça başlangıçta ödenen 31,40 TL başvurma harcı ve 3.625,26 TL peşin harç olmak üzere toplam 3.656,66 TL nin davalı … den alınarak davacı tarafa verilmesine,
Vekalet ücreti:
4-Mahkememizin asıl dava dosyası (2017/11 E. Sayılı) dosyasında:
Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesince hesaplanan 15.850,00 TL vekalet ücretinin davalı …. Ve … den alınarak davacı tarafa verilmesine.
5-Mahkememizin birleşen dava dosyası (2017/151 E. Sayılı) dosyasında:
Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesince hesaplanan 18.686,96 TL vekalet ücretinin davalı … den alınarak davacı tarafa verilmesine.
Yargılama Gideri:
6-Davacı tarafça yapılan asıl dosya ve birleşen dosyamızda yapılan; 206,10 TL posta ve tebligat gideri, 26,00 TL talimat mahkemesince yapılan tebligat gideri, 500,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 732,10 TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı tarafa verilmesine,
7-Kararın talep halinde Yazı İşleri Müdürü tarafından taraflara tebliğine.
8-Kullanılmayan gider avansın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine.
Dair, karar taraf vekillerinin yüzünde, davalı … nin yokluğunda tebliğden itibaren iki hafta içinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça anlatıldı, usulen tefhim edildi. 23/05/2019

Katip
¸e-imza

Hakim
¸e-imza