Emsal Mahkeme Kararı Samsun Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1020 E. 2019/351 K. 05.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. SAMSUN ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2017/1020 Esas – 2019/351
T.C.
SAMSUN
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLET ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2017/1020
KARAR NO : 2019/351

HAKİM :
KATİP :

DAVACI : …
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 29/12/2017
KARAR TARİHİ : 05/04/2019
KARAR YAZIM T. : 15/04/2019
Mahkememizde görülmekte bulunan itirazın iptali davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İddia ve savunmaların özeti;
Davacı vekili 16/08/2017 tarihli dava dilekçesinde özetle;müvekkil şirketin, davalı ile yapmış olduğu sözleşme gereğince davalı şirketin iş yerinde iş sağlığı ve güvenliği hizmeti verdiğini, müvekkil ile davalı arasındaki sözleşmenin sona erdiğini ancak davalı tarafından bakiye bedelin müvekkile ödenmediğini, ödenmeyen hizmet bedeli için Samsun 9. İcra Müdürlüğü’nün 2017/54043 sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığını, davalı tarafından borca itirazın üzerine takibin durduğunu beyanla Samsun 9. İcra Müdürlüğü’nün 2017/54043 Esas sayılı icra takibine yaptığı itirazın iptalini, borçlunun takip konusu borcu ödemeye ve takip konusu alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili 18/01/2018 tarihli cevap dilekçesinde özetle;davaya konu takip dosyasında sadece borca değil yetkiye de itiraz ettiklerini, müvekkil şirketin adresinin Terme olduğunu, müvekkil firmanın davacı firmadan hizmet aldığı tüm dönemlere ilişkin ödemelerini gerek banka yolu gerekse de elden olmak üzere firma yetkililerine ödediğini, bunun dışında söz konusu hizmete ilişkin usulüne uygun düzenlenmiş bir faturanın takip dosyasına sunulmadığını ve iddia edilen bakiye bedelin hangi döneme ilişkin olduğunun açık ve net bir şekilde davacı tarafça bildirilmediğini beyanla, haklı nedenlerle davacının sözleşmesinin sonlandırıldığından ve davacının vermediği bir hizmet karşılığı ücret istemesinin mümkün olmaması karşısında açılan davanın reddini, haksız takip ve dava nedeniyle davalının %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili 08/02/2018 tarihli cevaba cevap dilekçesinde özetle;davalı şirketin amacının davayı uzatmak olduğunu, bu nedenle en yakın zamana gün verilmesini talep etmiştir.
Toplanan deliller, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi:
Davacı vekili 18/05/2018 tarihli dilekçesi ile, davalı vekilide 13/04/2018 tarihli dilekçesi ile delillerini bildirmiş, deliller kapsamında Samsun 9. İcra Müdürlüğü’nün 2017/54043 Esas sayılı dosyası uyap üzerinden dosya içerisine eklenmiş, davacı vekili 18/05/2018 havale tarihli dilekçe ekinde OSGB ile Hizmet Alan İşyeri Arasındaki İş Güvenliği Uzmanlığı Sözleşmesi suretini, fatura suretlerini sunmuştur.
Samsun Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı İş Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdürlüğü’nden İSG-KATİP üzerinden alınan iş sağlığı ve güvenliği hizmetlerine dair tüm kayıtlar celp edilmiştir.
Mali müşavir bilirkişi …’ndan 05/03/2019 tarihli rapor alınmış, raporda dava konusu alacağın dayanağı gösterilen 31/03/2016 tarih … seri sıra nolu KDV dahil toplam 524,98 TL tutarındaki faturanın, davacı şirketin 2016 yılı yevmiye defterinde davalının cari hesabına borç kaydedilmemiş olması, fatura bedelinin dava dışı …. cari hesabına borç kayıt edilmiş olması nedeniyle fatura bedelinin davalı şirketin borcu olmadığı, davalı şirketin 2016 ticari defter kayıtlarına göre, davalı şirket adına düzenlenen 30/04/2016 tarih … seri sıra nolu KDV dahil toplam 524,98 TL tutara bedelinin nakden tahsil edildiğinin kayıtlı olduğu, bu nedenle davacının bu faturadan kaynaklı alacağının olamayacağı tespit edilmiş, rapor taraflara tebliğ edilmiş, davacı vekili rapora karşı beyan/itiraz dilekçesi ibraz etmiştir.
Dava, ilamsız takibe yapılan itirazın iptaline ilişkindir.
Tüm dosya kapsamından, davacı tarafından davalı aleyhine Samsun 9. İcra Müdürlüğü’nün 2017/54043 Esas sayılı dosyasıyla 1.000,00 TL alacak için ilamsız takip yapıldığı, ödeme emrinin davalıya tebliği üzerine süresi içerisinde yetkiye ve borca itiraz edildiği, davacının da takibin devamını sağlamak için itirazın iptalini talep ettiği anlaşılmıştır.
Davalı vekili icra dairesinin ve Mahkememizin yetkisine itiraz etmiş olup, öncelikle bu itirazın değerlendirilmesi gerekmektedir. Taraflar arasında sözleşmesel ilişki bulunduğu ve alacağın para alacağı olduğu sabittir. Bu durumda TBK 889 maddesi gereği para alacakları, alacaklının ikametgahında ödenmesi gerektiğinden davacının kendi adresinin bulunduğu yer icra dairesinde takip yapmasında ve itirazın iptali davasında aynı yer mahkemesinde açmasında usül, yasaya aykırılık bulunmadığından icra dairesinin ve Mahkememizin yetkisine itirazların reddine karar vermek gerekmiştir.
Takibin dayanağının İş Güvenliği Hizmet Sözleşmesi olduğu anlaşılmaktadır. Dosya kapsamından taraflar arasında “OSGB Hizmet Sözleşmeleri”‘nin bulunduğu, görülmekte olup, bu hususta taraflar arasında itilaf yoktur. Davacı sözleşme bedelinin bir kısmının ödenmediğini ileri sürerken davalı taraf alınan hizmet bedellerinin tamamının ödendiği gibi davacının sözleşme gereği kendisine yüklenen sorumlulukları yerine getirmediğini ileri sürmektedir. Bu durumda, öncelikle davacının sözleşme kapsamında yükümlülüklerinin tamamen yerine getirdiğini ispatlaması gerekmektedir. Çalışma Ve İş Kurumu İl Müdürlüğü’nden gönderilen İSG Katip Programı dökümanları ve Personel Görevlendirme Detay Raporları incelendiğinde davacının, davalı iş yerinde, iş yeri hekimliği ve iş güvenliği hizmetlerini verdiği anlaşılmaktadır.
Tarafların tacir olması sebebiyle sözleşmesel ilişkiye dayalı bedelin ödenmediği iddiası ile açılan bu davada tarafların ticari defter kayıtlarıda delil niteliği olduğundan öncelikle davacının ticari defterleri incelenmiş, 05/03/2019 tarihli bilirkişi mali müşavir Deniz Erolğu tarafından düzenlenen raporda, davalı adına düzenlenen 31/03/2016 tarih … seri nolu faturanın dava dışı …. cari hesabına borç kayıt edildiği, 30/04/2016 tarih … seri nolu faturanın ise davalı şirket cari hesabına borç kaydedilmediği, nakit tahsil edildiğinin bildirildiği görülmüştür.
Böylece taraflar arasında akdi ilişkinin ve işin davacı tarafından yerine getirildiğinin sabit olduğu, davacının ödenmeyen iki adet fatura bedelinin tahsilini davalıdan talep ettiği, incelenen ticari defterlerinden 31/03/2016 tarih … seri nolu faturanın dava dışı …. cari hesabına borç kayıt edildiği, bu fatura yönünden davalı şirketin borçlandırılmadığı, 30/04/2016 tarih … seri nolu faturanın ise davalı şirket cari hesabına borç kaydedilmediği ve nakit tahsil edildiğinin kayıt altına alındığı, dolayısıyla davacı defterlerinde davalıdan alacaklı gözükmediği anlaşılmakla, davanın reddi gerekmiştir.
Davacı vekili …. ile davalı şirketin aynı gruba ait olduğunu ileri sürmüş ve davalı tarafın ticari defterlerinin incelenmesini talep etmiş ise de ticari defterlerin de borçlu olarak kayıt ettiği, ….’nin ayrı bir tüzel kişilik olduğu, ayrı kayıtları ve hesabının bulunduğu, sözleşme konusu hizmeti verdiği ve adına fatura kestiği tüzel kişilikten talep etmesinin gerektiği kendi ticari defterlerinde alacak kaydı gözükmediğinden davalı tarafın ticari defterlerinin incelenmesinin sonuca etkisi olmayacağı anlaşılmakla, talebin yerinde olmadığı kanaatine varılmış, alacağın tamamanın 1.000,00 TL olduğu anlaşılmış, aşağıdaki gibi hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1.Davanın REDDİNE,
2.Alınması gerekli 44,40 TL harçtan peşin alınan 31,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 13,00 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına.
3.Davalı kendisini vekil ile temsil ettiğinden reddedilen miktar üzerinden yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 1.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine,
4.Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına.
5.Davalı tarafından yapılan 14,00 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6.Kararın talep halinde Yazı İşleri Müdürü tarafından taraflara tebliğine.
7.Kullanılmayan gider avansın karar kesinleştiğinde taraflara iadesine.
Dair, karar taraf vekillerinin yüzünde kesin olmak üzere verilen karar açıkça anlatıldı, usulen tefhim edildi.

05/04/2019

Katip

Hakim