Emsal Mahkeme Kararı Samsun Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1015 E. 2019/434 K. 07.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. SAMSUN ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2017/1015 Esas – 2019/434
T.C.
SAMSUN
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2017/1015
KARAR NO : 2019/434

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 29/12/2017
KARAR TARİHİ : 07/05/2019
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 26/05/2019
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İSTEM : Davacı vekili Mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle, müvekkil şirketin İş Sağlığı ve Güvenliği hizmeti vermekte olup davalı ile yapmış oldukları sözleşme gereğince davalı şirketin iş yerinde iş sağlığı ve güvenliği hizmeti verildiğini, müvekkil ile davalı arasındaki sözleşmenin sona erdiğini, ancak davalı tarafından bakiye bedelin müvekkiline ödenmediğini, ödenmeyen bedel için Samsun 9.İcra Müdürlüğünün 2017/54029 dosyası ile icra takibi yapıldığı, davalı tarafından hiçbir ödeme belgesi yada delil ileri sürmeksizin borca itiraz edildiğini ve icra takibinin durduğunu, borçlunun icra takibine yaptığı itirazının iptaline, borçlunun takip konusu borcu ödemeye ve takip konusu alacağın %20 sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı … vekili mahkememize sunduğu cevap dilekçesinde, davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, yetkili mahkemenin Çarşamba Mahkemeleri olduğunu, davaya konu takip dosyasında sadece borca değil yetkiye de itiraz edildiğini, İcra Müdürlüğü kararı gereği takibin yetki ve borç yönünden durdurulduğunu, müvekkil şirketin adresinin Çarşamba olduğunu, öncelikle mahkemenin yetkisizliğine ve dosyanın Çarşamba Mahkemelerine gönderilmesini, dava dilekçesinde taraflar arasındaki sözleşmeye istinaden verilen hizmet karşılığında ödenmeyen bakiye bedel olduğunun iddia edildiğini, ancak müvekkil firmanın davacı firmadan hizmet aldığı tüm dönemlere ilişkin ödemelerini gerek banka, gerekse elden olmak üzere firma yetkililerine ödediğini, davacının taraflar arasındaki anlaşma şartlarına uygun davranmadığı, sözleşme gereği kendisine yüklenen sorumlulukları yerine getirmediği ve durumun müvekkil firma tarafından tespit edilmesi ile taraflar arasındaki sözleşmenin feshedildiğini ve bu durumun davalıya bildirildiğini, haklı nedenlerle sözleşmenin sonlandırıldığından ve davacının vermediği bir hizmet karşılığı ücret istemesinin mümkün olmaması karşısında açılan davanın reddine, haksız takip ve dava nedeniyle davalının %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasını talep etmiştir.
DELİLLER :
1-Samsun 2017/54029 İcra Müdürlüğü dosyası İncelendiğinde; Alacaklısının … borçlusunun … olduğu, borç miktarının 1.000 TL olduğu, davalının takibe itiraz ettiği takibin durduğu anlaşılmıştır.
2-Talimat Mahkemesinden Aldırılan Bilirkişi Raporu İncelendiğinde; davalı … nin 2016 ve 2017 dönemlerine ait resmi defterleri üzerinden yerinde yapılan incelemede; davalı nın 2016 ve 2017 dönemlerine ait yevmiye defterlerinin usülüne uygun olarak tutulduğu, 2016 ve 2017 yıllarına ait yevmiye defterlerinin kapanış tasdiklerinin süresinde yapılmış olduğu ve şirketin lehine delil olarak kullanılabileceğinin tespiti yapılmış olup davalının davacı şirkete 31/12/2016 tarihi itibarı ile borcunun bulunmamasına karşılık 2017 yılında taraflar arasında herhangi bir ticri ilişkinin bulunmadığının tespitinin yapıldığı görüş ve kanaatine varıldığı anlaşılmıştır.
3-16/04/2019 Tarihli Bilirkişi Raporu İncelendiğinde; Davacının 2016/2017 yılı ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin yasal süresi içinde yapıldığı, envanter defterlerine kayıt yapılmamış olması sebebiyle ticari defterlerinin bir bütün olarak kabul edilemeyeceği, davaya konu alacağın dayanağının faturalar olduğu, davalı şirketin davacı şirketten aldığı iş sağlığı ve güvenliği hizmetinden kaynaklı olduğu, taraflar arasında hizmet satışından kaynaklı akdi ilişkinin 2016 yılında mevcut olduğu, davacı şirket tarafından davalı işyerine yapılan işyeri hekimi ve iş güvenliği umzanı görevlendirmesinin 04/08/2016 tarihinde sonlandırılmış olması nedeniyle 2017 yılında taraflar arasında akdi ilişkinin mevcut olamadığı, davacının bu faturadan kaynaklı davalı şirketten alacağının olamayacağı, sonuç ve kanaatine varıldığı anlaşılmıştır.
4-Tüm dosya kapsamı ve sair belgeler
KANITLARIN DEĞERLENDİRİLMESİ GEREKÇE:
Dava, davacı tarafından davalıya verilen hizmete ilişkin olarak tanzim edilen fatura bedellerinin ödenmemesi üzerine davalı hakkında başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali davasıdır.
Somut olayda; Uyuşmazlık takibe konu edilen 18.04.2017 tarihli iş güvenliği sözleşmesindeki hizmetin verilip verilmediği verilmiş ise davalı tarafından ödeme yapılıp yağılmadığı noktalarında toplanmaktadır.
Bilindiği üzere Medeni Kanununun 6.maddesine göre kanunda aksine hüküm bulunmadıkça taraflardan her biri hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür.
Davacı taraf alacak iddiasında bulunmuş olup mahkememizce alacağın varlığının tespiti bakımından tarafların 2017 yılına ait ticari defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiştir.
Davacı ticari defterleri üzerinde yapılan inceleme neticesinde tanzim edilen 16/04/2019 tarihli bilirkişi raporu incelendiğinde; Davacının 2016/2017 yılı ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin yasal süresi içinde yapıldığı, envanter defterlerine kayıt yapılmamış olması sebebiyle ticari defterlerinin bir bütün olarak kabul edilemeyeceği, davaya konu alacağın dayanağının faturalar olduğu, davalı şirketin davacı şirketten aldığı iş sağlığı ve güvenliği hizmetinden kaynaklı olduğu, taraflar arasında hizmet satışından kaynaklı akdi ilişkinin 2016 yılında mevcut olduğu, davacı şirket tarafından davalı işyerine yapılan işyeri hekimi ve iş güvenliği umzanı görevlendirmesinin 04/08/2016 tarihinde sonlandırılmış olması nedeniyle 2017 yılında taraflar arasında akdi ilişkinin mevcut olamadığı, davacının bu faturadan kaynaklı davalı şirketten alacağının olamayacağının belirtildiği görülmüştür.
Davalı ticari defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılması için Çarşamba Asliye Hukuk Mahkemesine talimat yazılmış, yaptırılan bilirkişi raporu incelendiğinde; davalı … nin 2016 ve 2017 dönemlerine ait resmi defterleri üzerinden yerinde yapılan incelemede; davalı nın 2016 ve 2017 dönemlerine ait yevmiye defterlerinin usülüne uygun olarak tutulduğu, 2016 ve 2017 yıllarına ait yevmiye defterlerinin kapanış tasdiklerinin süresinde yapılmış olduğu ve şirketin lehine delil olarak kullanılabileceğinin tespiti yapılmış olup davalının davacı şirkete 31/12/2016 tarihi itibarı ile borcunun bulunmamasına karşılık 2017 yılında taraflar arasında herhangi bir ticari ilişkinin bulunmadığının bildirildiği görülmüştür.
Yazılı delil niteliğinde olmayan ancak kesin delil niteliğindeki ticari defterlerin 6100 sayılı HMK 222. maddeye göre ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır. Belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya ilgili hususta hiç bir kayıt içermemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.
Her iki tarafın ticari defterlerinin incelenmesi neticesinde davaya konu faturaların davalı şirketin davacı şirketten aldığı hizmetten kaynaklandığı, taraflar arasındaki akdi ilişkinin 2016 yılına ait olduğu, davacı şirket tarafından davalı şirkete yapılan hizmet görevlendirmesinin 04/08/2016 tarihinde sonlandırılmış olduğu, 2017 yılında akdi bir ilişkinin taraflar arasında bulunmadığı, 2016 yılında fatura bedellerinin ise nakden tahsil edildiğine dair bilgi ve kayıtların davacı defterlerinde bulunduğu görülmüştür.
Davacının açıkça yemin deliline de dayanmadığı bu haliyle iddiasını da ispat edemediği anlaşıldığından davacının davasının reddine karar vermek gerekmiştir.
Davacının takibi yaparken kötü niyetli hareket ettiği yönünde dosyada somut delil bulunmadığından davalının kötü niyet tazminat talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.
Yetki yönünden yapılan değerlendirme:
Davalı tarafın icra dairesinin yer yönünden yetkisine ve mahkememizin yetkisine itiraz ettiği görülmüştür.
Bilindiği üzere ilamsız icra ile takipte genel yetkili icra dairesinin borçlunun yerleşim yerindeki icra dairesidir. Somut olayda davacı şirketin yerleşim yerinin Samsun davalı şirketin yerleşim yerinin Çarşamba Samsun olduğu, taraflar arasında sözleşme ilişkisinin sabit olduğu, bu durumda sözleşmenin yerine getirileceği icra dairesinin de yetkili olacağı, BK’nın 89. maddesi uyarınca para borçlarının alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yerinde ifa edilebileceği ve davacının adresinin Samsun olduğu görülmekle davalının icra dairesinin yer yönünden yetkisine ve mahkememizin yetkisine yapmış olduğu itirazının reddine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davanın REDDİNE,
Koşulları oluşmadığındın kötü niyet tazminat talebinin reddine
2-Alınması gerekli 44,40 TL harçtan peşin alınan 31,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 13,00 TL eksik harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına.
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesince hesaplanan 1.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine.
5-Kararın talep halinde Yazı İşleri Müdürü tarafından taraflara tebliğine.
6-Kullanılmayan gider avansın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine.
Dair, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Samsun Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzünde verilen karar açıkça okunup usülen anlatıldı.07/05/2019

Katip
¸

Hakim
¸

Bu belge 5070 Sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında E-imza ile imzalanmıştır.