Emsal Mahkeme Kararı Samsun Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/997 E. 2021/499 K. 13.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. SAMSUN ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2016/997 Esas – 2021/499
/// TÜRK MİLLETİ ADINA ///

T.C.
SAMSUN
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2016/997 Esas
KARAR NO : 2021/499

HAKİM : …
KATİP : …

DAVACI :…
VEKİLİ : …
DAVALI : …
VEKİLİ : …
DAVALILAR : …

DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : …
KARAR TARİHİ : …
GEREKÇELİ KARAR TARİHİ : ….

Mahkememizde görülen Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili DAVA dilekçesi ile özetle: Davalı … şirketinin yüklenici ve … şirketinin alt yüklenici olduğu bir iş ilişkisinde, alt yüklenici tarafından işin yapımına devam edilmesi için davacı ile alt yüklenici arasında … tarihli bir protokol düzenlendiğini ve alt yüklenici tarafından protokol tarihinden sonra yapılacak işlerin teminatı olarak alt yüklenici emrine bir senet keşide edildiğini, … keşide ve … vade tarihli 250.000-TL bedelli bu senedin … tarihinden sonra yapılacak işlerin karşılığı bedelin teminatı olarak verildiği ve işler tamamlanıp bedel yükleniciden tahsil edildiğinde veya işler alt yüklenici tarafından yapılmaz ise konusuz kalacağı, işler tamamlanıp bedel yüklenici tarafından ödenmez ise takibe konulacağı hususlarının anılan protokolde açıkça belirtildiğini, ancak alt yüklenicinin protokolden sonra hiçbir çalışma yapmadığını, üstüne üstlük senedi … tarihinden önce yapılan imalatlarla ilgili borçlu olduğu davalı … şirketine ciro ettiğini, davacı ile alt yüklenici arasındaki ilişkinin davalı … şirketi yetkililerine aktarıldığını ancak davalı … şirketinin buna rağmen senedi tahsil için bankaya verdiğini ve akabinde davacıya protesto çekildiğini beyanla, anılan senet sebebiyle davalılara borçlu olunmadığının tespitini ve senedin iptalini, senede istinaden takip başlatılmaması yönünde tedbir kararı verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili CEVAP dilekçesi ile özetle: İptali talep olunan senedin, müvekkili davalıya, davalı … şirketinin borcuna karşılık olarak verildiğini ve davalının davacı ile davalı … şirketi arasındaki şahsi ilişkiyi bilemediğini, iyiniyetli üçüncü kişi konumunda olduğunu, senedin teminat olarak verildiği belirtilmiş ise de bu yöndeki iddianın senet metninden anlaşılamadığını ve iyiniyetli davalıya karşı ileri sürülemeyeceğini beyanla, davanın reddini ve davacının tazminata mahkum edilmesini talep etmiştir.
Davalı … şirketi ile … şirketi davaya cevap vermemiştir.
Davacı tanıkları …, …, … istinabe yolu ile dinlenmiş; alt yüklenici davalı … şirketi tarafından … tarihinden sonra herhangi bir imalat yapılıp yapılmadığı konusunda istinabe olan mahkeme tarafından keşif yapılmış ve akabinde düzenlenen raporda anılan tarihten sonra herhangi bir imalat yapılmadığı belirtilmiştir.
Davacının şikayeti üzerine, davalı … şirketi ile Muhteşem Aslanoğlu ve davalı … şirketi ile Münir Çibik hakkında başlatılan Samsun Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2019/4492 Soruşturma sayılı dosyasında soruşturma, şikayete konu olayın hukuki ihtilaf mahiyetinde olduğu gerekçe gösterilerek KYOK ile sonuçlanmış ve davacının karara yönelik itirazı Samsun 1. Sulh Ceza Mahkemesinin 13.11.2019 tarih ve 2019/5167 D.İş sayılı kararı ile reddedilmiştir.
Dava, bononun teminat için verildiği ve bedelsiz kaldığı iddiasına dayalı menfi tespit istemine ilişkindir.
Davacı vekili, yapacağı işlerin bedelini teminen alt yüklenici davalı … şirketi emrine düzenlenen … keşide ve … vade tarihli senedin işlerin yapılmamış olması sebebiyle teminat vasfını yitirdiğini ve bedelsiz hale geldiğini, davalı … şirketinin de kötü niyetli olduğunu ileri sürerek menfi tespit isteminde bulunmuş, davalı … şirketi vekili ise müvekkili şirketin iyiniyetli hamil olduğunu ve şahsi def’ilerin müvekkiline karşı ileri sürülemeyeceğini belirtip davanın reddini dilemiştir.
Buna göre, davacının, senedin … tarihli protokol kapsamında teminat senedi olarak düzenlendiğini ve protokolde belirtilen koşulların gerçekleştiği veçhile bedelsiz kaldığını, davalı … şirketinin de davacı ile alt yüklenici davalı … şirketi arasındaki şahsi münasebeti ve senedin teminat senedi olarak verildiğini bildiğini, yani senedi iktisabında bile bile borçlunun zararına hareket ettiğini ispat etmesi gerekir (Bkz: Yargıtay 19.Hukuk Dairesi’nin 26.10.2017 tarih ve 12679/7343 sayılı kararı).
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 14.03.2001 tarih ve 2001/12-233 sayılı kararı ile 20.06.2001 tarih ve 2001/12-496 sayılı kararında da benimsendiği üzere, bir senedin teminat senedi olduğunun kabulü için, senedin hangi ilişkinin teminatı olarak verildiği senet üzerine yazılmak suretiyle ya da yazılı belge ile kanıtlanmalıdır. Buna göre; senedin teminat için verildiğini gösterir belgede, takip dayanağı senede açıkça atıf yapılması zorunlu olup, açıkça atıf yapıldığının kabulü için de senedin, vade ve tanzim tarihleri ile miktarının belirtilmesi gereklidir.
Eldeki davada, … keşide ve … vade tarihli senedin, alt yüklenici davalı … şirketi tarafından … tarihinden sonra yapılacak işlerin karşılığı bedelin teminatı olarak düzenlendiği ve hangi şartlar altında teminat vasfını yitireceği davacı ile alt yüklenici davalı … şirketi arasındaki … tarihli protokolden anlaşılmaktadır. Buna göre, senet, alt yüklenici davalı … şirketi, işleri tamamlar ancak ücreti yüklenici davalı … şirketi tarafından ödenmez ise takibe konulacak, diğer hallerde geçersiz sayılacaktır. Alt yüklenici davalı … şirketinin, … tarihinden sonra herhangi bir imalat yapmadığı ve protokol hükümlerine aykırı davrandığı toplanan delillerden anlaşıldığına göre, senet onun yönünden geçersizdir ve davalı … şirketi hakkındaki iddia ispat edildiğinden, davanın onun yönünden kabulü gerekmektedir.
Davalı … şirketi hakkındaki iddiaya gelince; davalı … şirketi, iptali talep olunan senedi, davalı … şirketine, protokol tarihi olan … tarihinden önceki borcuna karşılık vermiştir. Dava dilekçesi ekindeki, davacı ile davalı … şirketi yetkilisi arasında geçtiği anlaşılan 6 Eylül tarihli whatsapp yazışmalarından, senedin yazışma tarihinden 1 gün öncesinde yani 5 Eylül tarihinde davalı … şirketine teslim edildiği; davacı ile Muhteşem Aslanoğlu arasındaki 6 Eylül ve sonraki tarihli whatsapp yazışmalarından ise, senedin 6 Eylül tarihinden 3 ay kadar önce yani Haziran ayı içinde davalı … şirketine ciro edildiği anlaşılmaktadır. Buna göre, senet, her hâlde, davacının senedin teminat senedi olarak düzenlendiğini davalı … şirketi temsilcisine whatsapp yolu ile bildirdiği 6 Eylül tarihinden önce ciro edilmiş ve davalı … şirketine verilmiştir. Anlaşılıyor ki, davalı … şirketi, senedi, davalı … şirketinden olan alacağına karşılık iktisap etmiştir ve senedi iktisap ederken teminat senedi olarak verildiğini, koşulları gerçekleşmediğinden bedelsiz kaldığını bilebilecek durumda değildir. Davacının, lehtar konumundaki davalı … şirketine karşı ileri sürebileceği def’ileri davalı … şirketine karşı da ileri sürebilmesi, davalı … şirketinin senedi iktisap ederken bile bile borçlunun zararına hareket ettiğini kanıtlamasına bağlıdır (Bkz: Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin 25.06.2018 tarih ve 1444/3566 sayılı kararı). Bu meyanda, tanıkların görgüye dayalı olmayan, özellikle tanık …’ın kanaat ve tahmine dayanan beyanlarına itibar edilmesi ve beyanların hükme esas alınması mümkün değildir.
Davalı … şirketinin ticari defterlerini ibrazdan kaçınmasına, senedi iktisabında kötü niyetli olduğu sonucunun bağlanıp bağlanamayacağı da irdelenmelidir. Şöyle ki; ciro zincirinden senedin yetkili hamilinin davalı … şirketi olduğu anlaşılmakta olup, senedin ticari defterlerinde kayıtlı olmaması dahi davalının yetkili hamil olduğu gerçeğini değiştirmez. Yani, senedin davalının ticari defterlerinde kayıtlı olmadığı yönünde yapılacak bir tespit dahi, sonuca etkili değildir. Bu halde, davalının ticari defterlerini ibrazdan kaçınması, onun senedi iktisabında kötü niyetli olduğuna hamledilemez.
Davalı … şirketi adına davacı ile görüşmeler yapan ve davaya konu senedin düzenlenmesine esas … tarihli protokolde de adı ve imzası bulunan … isimli kişinin, davalı … şirketinin yetkili temsilcisi ve vekili olmadığı, bu sebeple lehtar cirosunun geçerli sayılmayacağı ve senedin bu sebeple dahi teminat senedi vasfını yitirdiği yönündeki iddiaya gelince; lehtar cirosunun geçersizliğini ileri sürmek, imzaların istiklali prensibi uyarınca münhasıran senedin lehtarı davalı … şirketinin yetki ve sorumluluğundadır (Bkz: Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin 24.12.2014 tarih ve 13733/18628 sayılı kararı). Davalı … şirketi ise yargılamanın hiçbir safhasında lehtar cirosunun geçersiz olduğunu ileri sürmemiştir. Ayrıca, …, yüklenici … şirketi ve davacı ile yapılan görüşmelere davalı … şirketini temsilen katılmış, davacı tanıklarının beyanlarına göre bütün bu sürece davalı şirketi temsilen dahil olmuş, davacının şikayeti üzerine başlatılan soruşturmada davalı şirketi temsilen beyanda bulunmuş ve hatta KYOK’da bu kişinin davalı şirketin sahibi olduğu belirtilmiştir. Görüldüğü üzere, …’nun işlemler sırasında temsil yetkisinin bulunmadığı kabul edilse bile, yaptığı işlemlere davalı şirket tarafından icazet verilmiştir. Davacının, … tarihli protokol görüşmelerini … ile yapmış ve senedin iadesi konusunda davalı şirket adına aynı kişi ile iletişim kurmuş olmasına rağmen, bugün işlemlerin geçersiz olduğunu ileri sürmesi, dürüstlük kuralı ile de bağdaşmaz.
Bu sebeplerle, davalı … şirketinin, davacı ile davalı … şirketi arasındaki ticari ilişkiyi ve şahsi münasebeti, ayrıca senedin teminat senedi olarak verildiğini bildiği, senedi iktisap ederken bile bile borçlunun zararına hareket ettiği yönündeki iddianın ispat edilemediği değerlendirilmiş, hakkındaki dava reddedilmiştir.
Mahkememizce 05.12.2016 tarihinde, iptali istenen senede istinaden takip başlatılmaması yönünde tedbir kararı verilmiş, davalı … şirketi tarafından 07.12.2016 tarihinde başlatılan takip, anılan ara karar gerekçe gösterilerek 15.12.2016 tarihinde durdurulmuştur. Takip dosyası, Konya 1. İcra Hukuk Mahkemesinin 16.02.2017 tarihli yetkisizlik kararı üzerine Samsun 9. İcra Dairesine gönderilmiş ve esasın 2017/18165 sırasına kaydedilmiştir. Mahkememizce, 15.02.2017 tarihinde, 05.12.2016 tarihli tedbir kararının kaldırılmasına karar verilmiş, ancak davacı tarafından istinaf edilmesi üzerine bu karar Samsun BAM 3. Hukuk Dairesi’nin 08.03.2017 tarihli kararı ile ortadan kaldırılmıştır. Akabinde, Samsun 9. İcra Dairesinin .. Esas sayılı dosyasında 14.03.2017 tarihinde yeniden takibin durdurulmasına karar verilmiştir. Ancak; davacı, iptali istenen senet metninde tutarın 250.000-TL yazıyor olmasına rağmen ödeme emrinin 290.000-TL üzerinden düzenlemesini şikayet yolu ile icra mahkemesine taşımış ve Samsun 2. İcra Hukuk Mahkemesince yapılan değerlendirme neticesinde, 06.06.2017 tarihli karar ile, takibin iptaline karar verilmiştir. İcra mahkemesi kararlarının icrası için kesinleşmesi gerekmeyip takibin iptaline karar verildiği anlaşıldığından, 06.06.2017 tarihinden bu yana ortada geçerli bir takip yoktur. Bu halde, İİK’nun 71. maddesindeki koşullar gerçekleşmemiştir ve davalı … şirketi vekilinin tazminat talebi reddedilmelidir.
Davalı … şirketinin, iptali talep olunan senette hak sahibi olmaması sebebiyle aleyhine açılan dava, pasif husumet yokluğundan reddedilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı … San. ve Tic. A.Ş. hakkındaki davanın reddine,
2-Davalı … Mermer Maden Nakliyat İş Makinaları Ziraat Aletleri Tamir Tic. ve San. Ltd. Şti. hakkındaki davanın reddine,
3-Davalı … Mermer İnşaat ve Hayvancılık San. Tic. Ltd. Şti. hakkındaki davanın kabulü ile; davacının, … keşide ve … vade tarihli 250.000-TL bedelli bono sebebiyle davalı … Mermer İnşaat ve Hayvancılık San. Tic. Ltd. Şti.ye borçlu olmadığının tespitine,
4-Davalı … Mermer Maden Nakliyat İş Makinaları Ziraat Aletleri Tamir Tic. ve San. Ltd. Şti. vekilinin tazminat talebinin reddine,
5-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 17.077,50-TL karar ve ilam harcından peşin alınan harcın mahsubu ile bakiye 12.808,12-TL’nin davalı … Mermer İnşaat ve Hayvancılık San. Tic. Ltd. Şti.den alınarak Hazineye gelir kaydına,
6-Davacı tarafından yapılan toplam 7.032,68TL yargılama giderinin davalı … Mermer İnşaat ve Hayvancılık San. Tic. Ltd. Şti.den alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı, davalı … Mermer İnşaat ve Hayvancılık San. Tic. Ltd. Şti. hakkındaki davayı vekil marifetiyle takip ettiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre belirlenen 25.950-TL vekalet ücretinin anılan davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davalı … Mermer Maden Nakliyat İş Makinaları Ziraat Aletleri Tamir Tic. ve San. Ltd. Şti. davayı vekil marifetiyle takip ettiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre belirlenen 25.950-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak anılan davalıya verilmesine,
9-Gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, davalıların yokluğunda, gerekçeli kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer emsal mahkemeye verilecek dilekçe ile Samsun BAM’da istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi, anlatıldı. …
Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır
5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu’nun 5’inci maddesi kapsamında e-imza ile imzalanmıştır.