Emsal Mahkeme Kararı Samsun Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/836 E. 2019/442 K. 08.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. SAMSUN ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2016/836 Esas – 2019/442
T.C.
SAMSUN
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2016/836
KARAR NO : 2019/442

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLLERİ :

DAVALI :
VEKİLLERİ :

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 29/12/2011
KARAR TARİHİ : 08/05/2019
KARAR YAZ.TAR. :13/05/2019
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İddia ve savunmaların özeti;
Davacı vekilinin mahkememize verdiği 10/01/2012 tarihli dava dilekçesinde özetle; … Sağ.Hiz.Tic.Ltd.Şti’nin ticaret sicile kayıtlı olduğunu, davalının da bu şirkete ortak olduğunu, müvekkilinin yurt dışında olması nedeniyle şirketin maddi ve manevi zararlara uğradığını, müvekkilinin şirketin temsil ve ilzam yetkisini diğer ortağı olan davalıya verdiğini, müvekkiline yıllık kar-zarar, bilançoların kasıtlı olarak gösterilmediğini, davalı Şenol yüzünden Ağır Ceza Mahkemesinde yargılandığını, davalının kanunsuz ve devleti zarara uğratacak işler yaptığını, firmanın ticari hayattan silinmesine ve bu nedenle geri dönülmesi mümkün olmayan büyük zarara uğramasına neden olduğunu, şirketin her yıl kar yapmasına rağmen müvekkiline hiç bir şekilde kar paylaşımı yapılmadığını, davalının haksız zenginleştiğini, şirketin tasfiyeye girdiğini, davalının şirketin vergi borçlarını ve ticaret odasına olan aidatlarını vermediğini, şirketi zarara uğrattığını belirterek, davalının gayri menkullerinin kaçırmaması için tedbir kararı verilmesini, müvekkilinin davalının şirket kar payından kendisine pay vermemesi, şirketi yanlış yönetip haksız zenginleşmesinden dolayı, maddi manevi zarara uğradığından, ortaya çıkan zararın dava tarihinden itibaren reeskont faiziyle birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin mahkememize vermiş olduğu 13/04/2012 tarihli cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin … … Tic. Ltd.Şti.’nin yetkilisi olduğunu, Samsun Cumhuriyet Başsavcılığınca 2007/1152 hazırlık numaralı dosya kapsamından yapılan Medikal operasyonlarda 17 medikal şirketiyle birlikte müvekkili şirketin de soruşturma geçirdiğini, çalışanların göz altına alındığını, tüm fatura ve belgeler, banka hesaplarına el konulduğunu, akabinde Samsun 1.Ağır Ceza Mahkemesinin 2009/237 esas sayılı dosyasıyla dava açıldığını ve dosyanın halen derdest olduğunu, müvekkilinin tahakkuk etmiş alacaklarını ödeyemeyince ve banka hesaplarına el konulunca müvekkilinin vergi ödemelerini, kredilerine ödeyemediğini, müvekkilinin yapılan soruşturma neticesinde mağdur olduğunu belirterek, davanın reddini savunmuştur.
Davacı vekili mahkememize vermiş olduğu 08/06/2012 tarihli cevaba cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesini tekrarlayarak, davalı şirket muhasebecisi …’a şirketi tasfiye etme ve feshetme yetkisi verildiğini, adı geçen şahsın bu hususta davalının vekili ve dava tarihi itibarı ile şirketin tasfiye memuru olduğunu, şirketin kötü yönetiminden dolayı ticari amaç ve gayesinin dışında kalması nedeni ile tarafların tasfiye kararı aldıklarını ve uyguladıklarını, müvekkilinin bilançoda gösterilen kar üzerinden hissesine düşen karı talep ettiğini, bilançoların kar ve zarar hesaplarını aynen yansıttığını, bilanço tarzında deter tutan şirketlerde geçmiş yıl zararlarının kardan mahsup edilerek dönem karlarının ortaya çıkacağını, 2006 yılından 2009 yılına kadar yapılan karların kapanış bilançosunda 524.389,26TL olarak belirtildiğini, Samsun 1.Ağır Ceza Mahkemesinin bekletici mesele yapılmasını kabul etmediklerini belirterek, davanın kabulünü talep etmiştir.
Mahkememizin 2012/10 Esas 2013/43 Karar sayısı ile davanın reddine ilişkin 06/02/2013 tarihli kararı davacı vekilinin temyizi üzerine Yargıtay 11.Hukuk Dairesi’nin 19/12/2013 tarihli 2013/9692 Esas 2013/23240 Karar sayılı ilamı ile bozulmuş, dosya mahkememizin 2014/370 esas numarasına kaydedilmiş, 2014/370 Esas 2015/296 Karar sayısı ile davanın reddine ilişkin 25/03/2015 tarihli kararın yine davacı vekilince temyizi üzerine Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 01/06/2016 tarihli 2015/9480 Esas 2016/6013 Karar sayılı ilamı ile yeniden bozularak yukarıdaki esasına kayıt olmuştur.
Toplanan deliller, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi:
Bozma ilamı doğrultusunda Ordu 1.Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2009/137 esas sayılı dosyası ve Samsun 1.Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2009/237 esas sayılı dosyaları celp edilmiş, Ordu 1.Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2009/137 esas sayılı dosyasında Ordu Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından alınan 02/09/2008 tarihli rapor ile mahkemece alınan 01/02/2013 tarihli 14/12/2015 tarihli ve 31/07/2018 tarihli raporların bulunduğu, Samsun 1.Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2009/237 esas sayılı dosyasında ise 14/03/2016 tarihli raporun bulunduğu görülmüş, rapor örnekleri dosya arasına alınmıştır.
Samsun Ticaret Sicili Müdürlüğü’nün 22/01/2018 tarihli cevabi yazısı ile, şirketin 30/04/2010 tarihinde tasfiyeye girdiği ve tasfiye kapanış tescilinin yapılmadığının bildirildiği görülmüştür.
SGK İlkadım Sosyal Güvenlik Merkezi’nin 28/12/2018 tarihli cevabi yazısı ile, … Hiz. Tic. Ltd.Şti. adına kayıtlı işyeri dosyasının icraya intikal etmiş toplam 491,33TL prim borcunun bulunduğunun bildirildiği anlaşılmıştır.
Gaziler Vergi Dairesinin 13/03/2019 tarihli cevabi yazısı ile, … vergi kimlik nolu mükellefi … … Tic.Ltd.Şti.’nin 7143 sayılı kanuna göre yapılan yapılandırmasının 28.02.2019 tarihine kadar herhangi bir ödeme yapılmadığından iptal edildiği, kuruma 13.03.2019 tarihi itibariyle 12.167,53-TL vergi aslı 19.315,51-TL gecikme zammı olmak üzere toplam 31.483,04-TL vadesi geçmiş vergi borcunun bulunduğunun bildirildiği tespit edilmiştir.
Gaziler Vergi Dairesinin 25/03/2019 tarihli cevabi yazısı ile,… vergi kimlik nolu mükellefi … … Tic.Ltd.Şti.’nin vadesi geçmiş vergi borçları; 6111 sayılı kanunun 2.maddesine göre taksitlendirme talebi üzerine 18 taksitte ödenmek üzere yapılandırıldığı, ancak hiç ödeme yapmadığından taksitlendirmenin kaldırıldığı, ödevli şirketin yazı tarihi itibarıyla 12.167,53TL vergi aslı ve 19.383,16TL gecikme zammı olmak üzere toplam 31.550,69TL vadesi geçmiş vergi borcunun bulunduğunun bildirildiği anlaşılmıştır.
Gaziler Vergi Dairesinin 08/04/2019 tarihli yazısı ile vergi inceleme raporlarının gönderildiği görülmüştür.
19 Mayıs Vergi Dairesi Müdürlüğü’nün 02/05/2019 tarihli cevabi yazısı ile, … vergi kimlik nolu mükellefi … Hiz.Tic.Ltd.Şti.’nin … T.C. Kimlik numaralı ortağı …’ın 6111 Sayılı Kanundan faydalanarak hissesine düşen borcu ödediği, ayrıca … vergi kimlik nolu … Hiz.Tic.Ltd.Şti’nin 02.05.2019 tarihi itibariyle 41.973,43 TL borcu bulunduğu bildirilmiştir.
Samsun Ticaret ve Sanayi Odası’nın 18/03/2019 tarihli cevabi yazısı ile, … sicil numarasında kayıtlı … … … Tic.Ltd.Şti.’nin 30/04/2010 tarihinde oda sicil müdürlüğünde kapatıldığı, ticaret sicil müdürlüğünde tasfiye durumda olduğunu, şirketin oda sicil müdürlüğünde kapatıldığından firmaya ait oda aidat borcunun bulunmadığının bildirildiği görülmüştür.
Ordu 1.Ağır Ceza Mahkemesinin 2009/137 esas sayılı dosyasında bir kısım tanıkların dinlendiği ancak davalı ile ilgili bir beyanın bulunmadığı anlaşılmış, Samsun 1.Ağır Ceza Mahkemesinin 2009/237 esas sayılı dosyasında tanık beyanının bulunmadığı görülmüştür. Taraf vekilleri delil listelerinde tanık deliline dayanmış ise de davacı vekili 19/12/2018 tarihli celsede davalı vekili de 20/03/2019 tarihli celsede tanıkların dinlenilmesinden vazgeçilmiş, karşılıklı vazgeçmeye karşı itirazların olmadığına dair beyanları alınmıştır.
Mahkememizin 22/03/2017 tarihli celsesinde bilirkişi incelemesine karar verilmiş ise de ücreti davacı tarafından yatırılmadığından bilirkişi incelemesi yapılmamış, Yargıtay bozma ilamında gösterilen dosyalar mahkememizce incelenmiştir.
Tarafların ortak olduğu şirketin tasfiye aşamasına geldiği ve tasfiye memuru atandığı anlaşılmakla, taraf vekillerininde muvafakatiyle tasfiye memuru … şirketin durumu ile ilgili olarak duruşmada dinlenmiştir.
Dava, şirketin kötü yönetilmesi sebebiyle tazminat, manevi tazminat ve şirket müdürlüğünden azil taleplerine ilişkindir.
Tüm dosya kapsamından; tarafların dava dışı … Tic.Ltd.Şti’nin ortağı oldukları davalının şirket müdürü olduğu, davacı tarafın şirket müdürü olan davalının eylemleri ile şirkete zarar verdiği ileri sürülerek, bu nedenle 5.000,00TL maddi tazminat 5.000,00TL manevi tazminat ile davacı tarafından vergi dairesine ödenen 1.000,00TL’nin tahsilinin ve davalının idare yetkisinin kısıtlanarak şirket müdürlüğünden azlinin talep edildiği anlaşılmaktadır.
Yapılan yargılama sonucu mahkememizce 2012/10 esas 2013/43 karar sayılı ilam ile davacının tüm talepleri tek tek incelenerek reddine reddine karar verilmiş, verilen karar davacının temyizi üzerine Yargıtay 11.H.D.’nin 19/12/2013 tarihli ilamıyla bozma kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının yerinde olmadığı belirtilerek şirket müdürlüğünden azil şartlarının oluşup oluşmadığının değerlendirilmesi yönünden karar bozulmuştur. Mahkememizce bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucu 2014/370 esas 2015/296 karar sayılı ilam ile yalnızca davalı şirket müdürünün yetkisinin kaldırılmasına yada azline ilişkin bozmaya konu yönünden inceleme yapılarak davanın reddine karar verilmiş, bu kararda Yargıtay 11.H.D.’nin 01/06/2016 tarihli ilamıyla bozmaya ilişkin bend dışında kalan sair temyiz itirazları reddedilerek, davalı şirket müdürlüğünden azline ilişkin talep yönünden bir kısım mahkeme dosyalarının incelenerek karar verilmesi gerektiğinden bahisle bozulmuş, mahkememizce bu karara uyularak yeniden yargılama yapılmıştır.
Yukarıda açıklandığı üzere mahkememizin önceki kararlarında davacının taleplerinden davalının şirket müdürlüğünden azline ilişkin talep dışındaki tazminat talepleri reddedilmiş, Yargıtay 11.H.D. tarafından bu hususlara yönelik bozma ilamı yapılmadığı gibi sair temyiz itirazlarının reddine denilmek suretiyle bozma kapsamı dışında kalan tazminat taleplerine ilişkin kısımların kesinleştiği anlaşılmış, 2.bozma kararından sonra yalnızca davalının şirket müdürlüğünden azline yönelik inceleme yapılmıştır.
Yargıtay 11.H.D.’nin bozma ilamında bahsedilen dosyalardan olan Ordu 1.Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2009/137 esas sayılı dava dosyası celp edilmiş, bu dosyadan alınan raporlar incelenmiş, Ordu Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından alınan 02/09/2008 tarihli raporda davalıya atfedilen kusur, sorumluluk ve usulsüzlüğün bulunmadığı, mahkemenin aldığı 01/02/2013 tarihli raporda davalıya atfedilen bir eylemin suçun bulunmadığı, raporda Medikon Medikal isimli hakkında soruşturma bulunan şirketin Samsun bölgesindeki işlerini tarafların ortak olduğu dava dışı şirket ile aynı yerde yürüttüklerine ilişkin tespit ile bu işyerinde yapılan aramalara yer verildiği, 35.sayfada ise şirket sahibi olarak davalının Ordu SSK Müdür Yardımcı ve doktorlar ile menfaat ilişkisinin bulunduğunun tespitine yer verildiği görülmektedir. Mahkemenin aldığı 14/12/2015 tarihli rapor ise davalının isminin geçmediği, davalı ile ilgili bir delilin bulunmadığı tespit edilmiştir. Yine aynı mahkeme tarafından alınan 31/07/2018 tarihli raporda davalı ile ilgili herhangi bir tespitin bulunmadığı, ancak yukarıda belirtildiği gibi hakkında soruşturma bulunan Medikon isimli firmanın Samsun’da davalının müdürü olduğu şirket ile aynı işyerini kullandığına yönelik tespitlerin bulunduğu görülmektedir. Bu dosyada dinlenilen tanıkların ise davalıdan söz etmedikleri tespit edilmiştir.
Samsun 1.Ağır Ceza Mahkemesinin 2009/237 esas sayılı dosyasında alınan 14/03/2016 tarihli raporun 29.sayfasında sahte belgeler düzenlendiği, 30.sayfasında idareyi 35.372,07TL zarara uğratıldığının belirtildiği ve davalının zincirleme şekilde kamu kurum kuruluşlarının zararına dolandırıcılık ve bu suça iştirak zincirleme şekilde resmi belgede sahtecilik, sahte resmi belgeyi bilerek kullanma, rüşvet verme suçlarını işlediğine ilişkin tespitin yer aldığı , bu dosyada başkaca raporun, davalı ile ilgili tanık beyanının bulunmadığı dosyanın incelenmesiyle anlaşılmıştır.
Ordu Cumhuriyet Başsavcılığının 2008/1131 soruşturma sayılı dosyasında davalının sanık olarak gözüktüğü, Samsun Cumhuriyet Başsavcılığının 2007/1152 soruşturma sayılı dosyasında da davalının sanık olduğu 114. sayfadan itibaren dava dışı şirket ile ilgili açıklamaların bulunduğu tespit edilmiştir.
Bozma sonrası dava dışı şirketin vergi borcu olup olmadığı yönünde incelemeler yapılmış, SGK’ya 491,33TL prim borcu olduğu, Gaziler Vergi Dairesine 31.590,69TL vadesi geçmiş vergi borcu, 19 Mayıs Vergi Dairesine 41.973,43TL vergi borcunun bulunduğu anlaşılmış, ayrıca şirket hakkında 09/09/2009 tarihli vergi inceleme raporlarının bulunduğu, bu raporda da bir kısım usulsüzlük cezalarının kesildiği tespit edilmiştir.
Dava dışı şirketin ticari defterleri ise ibraz edilmediğinden incelenememiş, taraf vekillerinin de muvafakatiyle tasfiye memuru … duruşmada dinlenmiş, şirketin bir kısım borçları olduğunu, bir kısım borçları kendisinin ödediğini beyan ettiği görülmüştür.
Dava tarihinde yürürlükte bulunan 6762 sayılı TTK’nun 161.maddesine göre muhik sebeplerin bulunması halinde ortaklardan birinin talebi üzerine mahkeme kararıyla şirket müdürünün idare hak ve vazifesi tahdit veya nez olunabilir. Vazifenin yerine getirilmesinde basiretsizlik, ağır ihmal veya idarede iktidarsızlık gibi haller muhik sebep sayılır. Şirket müdürü olan davalının halen derdest olan Ordu 1.Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2009/137 esas ve Samsun 1.Ağır Ceza Mahkemesinin 2009/237 esas sayılı dosyalarında sanık olarak yargılanması, alınan bir kısım bilirkişi raporlarında özellikle Ordu 1.Ağır Ceza Mahkemesinin 2009/137 esas sayılı dosyasındaki 01/02/2013 tarihli rapor ve Samsun 1.Ağır Ceza Mahkemesinin 2009/237 esas sayılı dosyalarında alınan 14/03/2016 tarihli raporda davalıya atfedilen eylemler, şirketin SGK’ya prim borcunun bulunması, vergi dairelerine vadesi geçmiş vergi borçlarının bulunması, yapılandırma yapılmasına rağmen ödeme yapılmayarak yapılandırmanın bozulmuş olması, vergi dairesi tarafından hazırlanan inceleme raporlarında bir kısım vergisel cezaların kesilmiş olması ve tüm dosya kapsamındaki deliller birlikte değerlendirildiğinde davalının şirket vazifelerinin yerine getirilmesinde basiretsizlik ve ağır ihmalin bulunduğu, bunun ise edip 6762 sayılı TTK’nun 161.maddesi kapsamında haklı sebep teşkil ettiği, dolayısıyla davalının şirket müdürlüğünden azil şartlarının gerçekleştiği anlaşılmakla, bu kısım yönünden davanın kabulü ile … Ticaret Limited Şirketi müdürlüğünden azline karar vermek gerekmiştir.
Davalı vekili son celse şirketin tüm kayıt ve defterlerinin Samsun 1.Ağır Ceza Mahkemesinde olduğunu, buradan celp edilerek incelenmesini ayrıca şirkete devlet tarafından tasfiye memuru atanıp atanmadığının sorulması talep etmiş ise de defterlerin incelenmesi yönünde daha önceden verilen ara kararlara rağmen ücret yatırılmadığı, toplanan delillerin yeterli olduğu, tasfiye memurunun beyanlarında da defterlerin taraflarda olduğunun anlaşıldığı, uzun süren yargılamada davalı tarafın son celse bu hususları ileri sürmesinin de yargılamanın da uzatılmasına yönelik olduğunun anlaşıldığı, söz konusu taleplerin kararın niteliğine etkisinin de olmayacağı anlaşılmakla bu talepler yerinde görülmemiş, ara kararlar reddedilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Kesinleşen hususlar hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
2-Davacının davalının şirket müdürlüğünden azli talebinin kabulü ile, davalının Samsun Ticaret Sicil Müdürlüğünün … sicil numasına kayıtlı … … … limited Şirketinin müdürlüğünden azline,
3-Alınması gereken 44,40TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 2.725,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafça sarf edilen 170,50 TL posta masrafının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Kararın talep halinde Yazı İşleri Müdürü tarafından taraflara tebliğine,
7-Kullanılmayan gider avansın karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgiliye iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı mahkememiz gerekçeli kararının taraflara tebliği tarihinden itibaren 15 gün içinde Yargıtay yolu açık olmak üzere oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
08/05/2019

Başkan

Üye

Üye

Katip