Emsal Mahkeme Kararı Samsun Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/468 E. 2019/334 K. 03.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. SAMSUN ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2016/468 Esas – 2019/334
T.C.
SAMSUN
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2016/468
KARAR NO : 2019/334

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

DAVACILAR :

VEKİLİ :
DAVALI : …
VEKİLLERİ :
İHBAR OLUNAN : …
VEKİLİ :
DAVA : Maddi ve Manevi Tazminat
DAVA TARİHİ : 29/04/2016
KARAR TARİHİ : 03/04/2019
KARAR YAZ.TAR. : 09/04/2019
Mahkememizde görülmekte olan Maddi ve Manevi Tazminat (Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İddia ve savunmaların özeti;
Davacı vekili 29/04/2016 havale tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkili küçük …’ın 28.11.2011 tarihinde Samsun-Amasya seferini yapan 41617 sefer sayılı trenle seyahat ederken Kurumun asli kusurlu hareketi neticesinde trenden rayların üzerine düşmesi neticesinde sol bacağının diz altından kesildiğini, yine sağ bacağının ise diz altından parçaladığını, halen tedavisinin devam ettiğini, sağ bacağının da diz altından kesilme riski bulunduğunu, Bafra Devlet Hastanesi raporuna göre %74 oranında vücut fonksiyonlarını kaybettiğini, soruşturma dosyasına sunulan kusur bilirkişi raporunun yanlı olduğunu, dosyaya ibraz ettikleri uzman görüşü içeren bilirkişi raporuna göre davalının 6/8 oranında kusurlu olduğunu belirterek fazlaya dair talep ve dava hakkı saklı kalmak kaydıyla 350.000,00 TL maddi ile küçük … için 200.000,00 TL, annesi … için 100.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili 30/05/2016 muhabere tarihli cevap dilekçesinde özetle;İşbu maddi ve manevi tazminat davasının usul ve esas açısından hukuka aykırı olduğunu, Adli Yardım talebinin şartlarının oluşup oluşmadığının araştırılmasını, Bafra Devlet Hastanesinden alınan %74 vücut fonksiyonları kayıp oranın da davacının haricen öğrenmiş olduğunu, resmi bir belgenin sunulmadığını, müvekkili kurumun tamamen kusursuz olduğunu, aleyhe olan kusur ve hastane raporlarını kabul etmediklerini, talep edilen maddi ve manevi tazminatın fahiş olduğunu belirterek, usul ve esas bakımından davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Davacılar vekili 11/10/2016 havale tarihli cevaba cevap dilekçesinde;Davalının cevap dilekçesinde belirtilen hususların gerçek dışı ve yasaya aykırı olduğunu, davalı kurumun ehliyet ve husumet yönünden itirazlarının reddi gerektiğini, müvekkillerinin hiçbir mal varlığının bulunmadığını, küçük ibrahimin %74 oranında ağır özürlü olduğunun kesin rapor ile tespit edildiğini belirterek, dosyanın aynı bilirkişiye tevdiine, maddi ve manevi tazminat taleplerinin kabulünü karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili 04/011/2016 tarihli ikinci cevap dilekçesinde özetle;Kuruluşları personelinin herhangi bir ihmal ve kusurlarının bulunmadığını, dava konusu kişinin kusurunun müvekkili kuruluş açısından fiil ile kusur arasındaki illiyet bağını kestiğini, talep edilen maddi tazminat miktarının zenginleşme aracı olarak kullanılmaması gerektiğini, manevi tazminat talebinin fahiş olduğunu belirterek, haksız ve mesnetsiz davanın reddini talep etmiştir.
İhbar olunan vekili 03/05/2017 havale tarihli dilekçesinde özetle; kaza ile ihbar olunan … arasında nedensellik bağı bulunmadığını, ihbar olunan görevini gereği gibi yaptığını, kusursuz olduğunu, tanık beyanlarından da bu durumun anlaşıldığını beyanla, davanın reddini talep etmiştir.
Toplanan deliller, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi:
Davacı vekili dava dilekçesi ekinde, Samsun 2.İdare Mahkemesi7nin 2016/307 esas 2016/305 karar sayılı ilam örneğini, Danıştay 10.Dairesi’nin 2015/1420 esas 2015/3725 karar sayılı dosyasın sunulan temyiz dilekçesi örneğini, Samsun 2.İdare Mahkemesi’nin 2012/1613 esas sayılı dosyasın ait ara karar örneğini, …’a ait resim,Gazi Devlet Hastanesi Özürlü Sağlık Kurulundan verilme Özürlü Sağlık Kurulu Raporu örneğini,yine cevaba cevap dilekçesi ekinde …’a ait 5 adet renkli fotoğraf ve Çarşamba Ticaret Borsası Meslek Yüksekokulu tarafından verilen 20/09/2016 tarihli öğrenci belgesi aslını ibraz etmiştir.
İlkadım İlçe Emniyet Müdürlüğü’nün 20/12/2016 tarihli cevabi yazısı ile, davacılar … ve …’ın sosyal ve ekonomik durum araştırması raporunu gönderdiği görülmüştür. Mahkememizce de davacıların Takbis, Gib, araç kaydı, Sgk kaydı ve nüfus kaydı sorgulamaları yapılarak dosya arasında alınmıştır.
Samsun Elektrik Elektronik ve Benzerleri Teknisyenleri Esnaf ve Sanatkarlar Odası’nın 15/12/2016 tarihli cevabi yazısı ile, bilgi işlem yazılım faaliyetini sürdürmekte olan esnaf yanında çalışan bilgisayar teknisyeninin 1500TL ve 2000TL ücret aldığı bildirilmiş, aynı Kurumun 02/11/2018 tarihli cevabi yazısı ile, bilgi işlem yazılım faaliyetini sürdürmekte olan esnaf yanında çalışan bilgisayar teknisyeninin 2011 yılında net 1000 TL ve 1500 TL aralarında ücret aldığının tespit edildiğinin bildirildiği görülmüştür.
Emsal ücret araştırması ile ilgili olarak Samsun Samsun Elektrik Elektronik ve Benzerleri Teknisyenleri Esnaf ve Sanatkarlar Odası’ndan 26/12/2018 tarihli yazı cevabı, Teknikerler Birliği Genel Merkezinden 26/06/2018 ve 29/12/2018 tarihli yazı cevabı alınmış, iş bulma süresi ile ilgili olarak TMMOB Bilgisayar Mühendisleri Odasından 27/12/2018 tarihli yazı cevabı dosya arasına sunulmuştur.
Bilirkişi Makina Mühendisi İş Güvenliği Uzmanı …, Makina Mühendisi İş Güvenliği Uzmanı … ve Makina Mühendisi …’den oluşan bilirkişi heyetinden 21/03/2017 tarihli kusur raporu alınmış, raporda davacı … %15 oranında, ihbar olunan …’un %15 oranında, davalı Kurumun ise %70 oranında kusur olduğu tespit edilmiştir.
Adli Tıp Kurumu Başkanlığı 3.Fizik İhtisas Kurulu’nun 13/03/2018 tarihli raporu ile, davacı …’ın 07/09/2011 tarihinde geçirdiği tren kazasına bağlı sol diz altı orta kısımdan amputasyon ve sağ ayak bileği eklemi hareket kısıtlılığı arızaları sebebiyle %59,8, E cetveline göre %53.0 oranında Balthazard formülüne göre ise %59.8 oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, İyileşme (iş göremezlik) süresinin 07/09/2011 tarihinden itibaren 6 (altı) aya kadar uzayabileceği kanaatine varıldığı görülmüştür.
Bilirkişi …’dan 05/09/2018 tarihli Aktüerya raporu alınmış, İhbar olunan … vekilinin 18/09/2018 tarihli rapora karşı itiraz dilekçesi, davalı vekilinin 01/10/2018 tarihli rapora karşı beyan dilekçesi sunmuş, itiraz üzerine aynı bilirkişiden 13/11/2018 tarihli ek rapor alınmış, yeniden İhbar olunan … vekilinin 20/11/2018 tarihli, davacılar vekili 18/12/2018 tarihli ek rapora karşı itiraz dilekçesi sunmuş, itirazlar üzerine Av. Aydın Erusta’dan yeniden 19/02/2019 tarihli 2. ek rapor alınmış, davalı vekili rapora karşı beyan dilekçesi sunmuştur.
Davacılar vekili 14/02/2017 tarihli dilekçesi ile, 350.000,00TL olarak bildirdiği maddi tazminatın 5.000,00TL’sinin geçici iş göremezlik, 345.000,00TL’sinin sürekli iş göremezlik tazminatı olduğunu bildirmiş, nin 07/09/2018 tarihli bedel artırım dilekçesi ile de, 350.000.00 TL olan maddi tazminat alacağını 622.255,76 TL daha artırılarak toplam 972.255.76 TL alacak üzerinden kaza tarihinden itibaren işleyecek en yüksek reeskont faizi ile birlikte ve yine manevi tazminat taleplerimizin ayrı ayrı tamamen kabulü ile davalıdan tahsiline karar verilmesi talep etmiştir.
Kavak Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2017/101 esas 2017/152 karar sayılı ilamıyla, ihbar olunanın kusurunun bulunmaması sebebiyle beraatine karar verildiği, Yargıtay 12.Ceza Dairesi tarafından onanarak kesinleştiği anlaşılmıştır.
Dava, 818 B.K.’nın 46 ve 47 maddelerine dayanan maddi ve manevi tazminat talebine ilişkindir.
Tüm dosya kapsamından;davacı … Aslan’ın 07/09/2011 tarihinde Samsun-Amasya seferini yapan 41617 sefer sayılı trende seyahat ederken tren kapısının açık olması nedeniyle tren rayları üzerine düştüğü, kaza neticesinde sol bacağının diz altında kesildiği, sağ bacağının ise parçalandığı, meydana gelen kazada davalı kurumun kusurlu olduğu iddiasıyla davacılar tarafından maddi ve manevi tazminat talep edildiği anlaşılmaktadır.
Davanın dayanağı olan haksız eylem 07/09/2011 tarihinde meydana gelmiş olup, ilk dava ise Samsun 2. İdare Mahkemesi’nde 14/12/2012 tarihinde açılmıştır. 6101 sayılı TBK’nun Yürürlüğü Ve Uygulama Şekli Hakkındaki Kanunun 1.maddesine göre TBK’nun yürürlüğe girdiği tarihteki fiil ve işlemlere bunların hukuken bağlayıcı olup olmadıklarına ve sonuçlarına, bu fiil ve işlemler hangi kanun yürürlükteyken gerçekleşmiş ise kural olarak o Kanun hükümleri uygulanır. Bu durumda TBK’nun 1 Temmuz 2012 tarihinde yürürlüğe girmesi haksız eylem tarihinin ise 07/09/2011 tarihi olması karşısında uygulanması gereken kanun 818 sayılı Borçlar Kanunu hükümleridir.
Kaza tarihinde mer’i olan 818 sayılı BK’nun 46.maddesine göre cismani zarara duçar olan kimse külliyen veya kısmen çalışmayan muhtedir olamamasından mütevellit zarar ve ziyanı talep edebilir. Aynı yasanın 47.maddesi gereği de cismani zarar duçar olan kimseye manevi tazminat namıyla adalete muvafık tazminat verilmesine karar verilebilir.
Meydana gelen kazada davacı …’in yaralandığı sabit olup geçici ve sürekli iş göremezlik oranının tespiti için tüm tıbbi belgeler toplanmış, davacı Adli Tıp Kurumuna sevkedilerek muayenesi yaptırılmıştır. Adli Tıp Kurumu 3.İhtisas Dairesinin 01/02/2018 tarihli raporu ile davacı …’in 07/09/2011 tarihinde geçirdiği tren kazasına bağlı sol diz altı orta kısımdan amputasyon ve sağ ayak bileği eklemi hareket kısıtlılığı arızaları sebebiyle E cetveline göre %53.0 oranında, Balthazard formülüne göre ise %59.8 oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, İyileşme (iş göremezlik) süresinin 07/09/2011 tarihinden itibaren 6 (altı) aya kadar uzayabileceğinin bildirildiği görülmüş, raporun kaza tarihinde yürürlükte bulunan “Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespiti İşlemleri Yönetmeliği” hükümlerine uygun olarak hazırlandığı görülmekle, yasal ve yeterli olduğu kanaatine varılmıştır.
Kusur oranının tespiti yönünden mahkememizce dosya üzerinden bilirkişi incelemesi yaptırılmış, 21/03/2017 tarihli Makina Mühendisi ve İş Güvenliği Uzmanlarından oluşan bilirkişi heyeti tarafından verilen raporda davacı …’in %15, İhbar olunanın %15 ve davalı Kurumun %70 oranında kusurlu olduğu, kusurun dayanağının 4857 sayılı İş Kanunu, 6762 sayılı TTK, İş Ekitmanlarının Kullanımında Sağlık Ve Güvenlik Şartları Yönetmeliği, İş Yeri Bina ve Eklentilerinde Alınacak Sağlık ve Güvenlik Önlemlerine İlişkin Yönetmelik ve Çalışanların İş Sağlığı ve Güvenliği Eğitimlerinin Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik olduğu bildirilmiş, alınan rapor dosya kapsamına, olayın oluşuna, delillere uygun olduğu sonucuna varılmış, davacı … %15 oranında kusurlu kabul edilerek aktüerya hesabı yaptırılmıştır.
Kavak Cumhuriyet Başsavcılığı’na sunulan 28/11/2011 tarihli raporda davacı …’in asli kusurlu olduğu, İdare tarafından yapılan tahkikat sonucu hazırlanan raporda da davacı İbralim’in tamamen kusurlu olduğunun bildirildiği görülmektedir. Kavak Cumhuriyet Başsavcılığı’na sunulan 12/11/2012 tarihli Makine Mühendisi tarafından düzenlenen raporda ise ihbar olunanın asli kusurlu olduğu, davacı …’in tali kusurlu olduğunun bildirildiği, Kavak Sulh Ceza Mahkemesine sunulan 06/09/2013 tarihli heyet raporunda ise davalı İş verenin asli kusurlu olduğu, davacının tali kusurlu olduğu tespiti yapılmıştır. Alınan tüm raporlar değerlendirildiğinde Kavak Sulh Ceza Mahkemesine sunulan 06/09/2013 tarihli heyet raporu, Kavak Cumhuriyet Başsavcılığına sunulan 12/11/2012 tarihli rapor ile Mahkememiz tarafından alınan raporların birbirine uyumlu olduğu, olayın oluşuna uygun olduğu, İdare tarafından yapılan tahkikat sırasında hazırlanan raporun hükme esas alınmamasının tabi olduğu, Kavak Cumhuriyet Başsavcılığına sunulan 28/11/2011 tarihli raporun ise olayın oluşuna uygun olmadığı, diğer raporlarla doğrulanmadığı anlaşılmakla Mahkememizce alınan rapor hükme esas alınmıştır.
Davacı … yönünden maddi tazminat miktarının tespiti için Aktüerya bilirkişisinden rapor ve ek raporlar alınmıştır. Hükme esas alınan 19/02/2019 havale tarihli ek raporda davacı …’in %15 oranında kusurlu olduğu kabul edilerek gerek E Cetveline gerekse Balthazard formülüne göre hesaplama yapılmıştır. 11/10/2018 tarihli 27021 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan “Çalışma Gücü Ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği”‘nin 4/c maddesine göre Balthazard formülü “birden fazla iş kazası veya meslek hastalığı sonucu sürekli iş görememezlik dereceleri veya birden fazla özürlülük derecelerinin birleştirilmesinde kullanılan hesaplama şekli” olarak tarif edilmiştir. Adli Tıp Kurumu 3.İhtisas Dairesi’nin 01/02/2018 tarihli raporundan davacı …’in sol diz altının amputasyon olduğu, sağ ayak bileği eklem hareket kısıtlılığı bulunduğu, bu nedenle Balthazard formülüne göre de sürekli iş göremezlilik oranının tespit edildiği, bu hususun yukarıda açıklanan yönetmelikteki Balthazard formülüne uyduğu, dolayısıyla bu formüle göre yapılan hesabın esas alınması gerektiği kanaatine varıldığı anlaşılmıştır.
Yine hükme esas alınan 19/02/2019 tarihli ek raporda davacı …’in kaza tarihinden sonra OMÜ Çarşamba Ticaret Borsası Meslek Yüksek Okulu Bilgisayar Teknolojisi Bölümü öğrencisi olduğu bildirilerek muhtemel iş bulma süresi ve gelir durumu ile ilgili değerlendirilmeler yapılmıştır. Davacı vekili tarafından da öğrenci belgesinin ibraz edildiği görülmüş, işbulma süresi ile ilgili olarak TMMOB Bilgisayar Mühendisleri Odası tarafından verilen cevaptaki 2 yıllık sürenin Büyükşehirlerle ilgili olduğu görülmekle, bilirkişi tarafından tespit edilen 3 yıllık süre makul bulunmuştur. Raporda davacı …’in 2019 yılı sonunda mezun olacağı ve iş bulma süresi sonunda 2023 yılında çalışmaya başlayacağı kabul edilmiş olup, yukarıdaki açıklamaya göre bu kabul de yerinde görülmüştür.Davacı …’in gelirine yönelik yapılan araştırmalarda ilgili Odalardan alınan cevaplarda 2.300.00TL ile 3.100,00TL arasında gelir elde edilebileceği bildirilmiş, bilirkişi tarafından ortalaması 2.700,00TL esas alınmış olup, dosyadaki delillerle uyumlu olduğu sonucuna varılmıştır.
19/02/2019 tarihli ek raporda kaza tarihine göre doğru olarak PMF Yaşam Tablosu esas alınarak aktif çalışma süresi 60 yaş kabul edilmiş, pasif dönemde AGİ’siz hesap yapılmış, %10 arttırım %I0 indirim uygulanarak ve %15 kusur indirimi de yapıldığında Balthazard formülüne göre sürekli iş göremezlik tazminatı 697.615,36TL olarak bulunmuş, hesaplamada yalnızca davacı …’in kusurunun indirilmesi gerekli olup, kalan kusurun davalı ile ihbar olunana ait olup aralarındaki iç ilişkiyi ilgilendirdiğinden ve yukarıda açıklanan ve denetlenen hususlar nazara alınarak rapor hüküm kurmaya elverişli görülerek davacı …’in sürekli iş göremezlik tazminatının 697.615,36TL olması gerektiği kanaatine varılmıştır.
Davacı … yönünden geçici iş göremezlik tazminatı talep edilmiş ise de kaza tarihi itibarıyla 15 yaşında olduğu, Yargıtay 17.H.D’nin 2015/3443 esas 2017/9234 karar sayılı örnek ilamında da açıklandığı üzere henüz gelir getiren bir işte çalıştığının iddia ve ispat edilmemesi sebebiyle geçici iş göremezlik tazminatı talebinin ise reddi gerekmiştir.
Manevi tazminat talebi yönünden yapılan değerlendirmede 818 sayılı BK’nun 47.maddesi gereği davacı …’in manevi tazminat talep etmesi mümkündür. Manevi tazminat miktarının tayininde ise 22/06/1966 tarih 7/7 sayılı Yargıtay İçtihatı Birleştirme Büyük Genel Kurulu kararındaki kıstasların nazara alınması gerekmektedir. Buna göre meydana gelen kazada davacı …’in %15 oranında kusurlu olması matematiksel olmamak üzere ve bir bacağının diz altından kesilmiş olduğu, diğer bacağının da hareket kısıtlılığı meydana geldiğine ilişkin Adli Tıp Raporu özellikle nazara alınmıştır. Öte yandan davacı …’in ekonomik sosyal durumu, kaza tarihindeki paranın alım gücü, manevi tazminatın zenginleşme aracı olamayacağına ilişkin müstekar Yargıtay kararları, talep miktarı, maddi tazminat olarak hükmedilen miktarda değerlendirilerek davacı …’in duyduğu acı, elem ve kederin bir nebze olsun giderilmesine yönelik olmak üzere 40.000,00TL manevi tazminata hükmetmenin hak, nesafet ve adalet kurallarına uygun olacağı kanaatine varılmıştır.
Davacı … yönünden manevi tazminat talebinin değerlendirilmesinde; kaza tarihinde yürürlükte bulunan 818 sayılı BK’nun 47.maddesinde cismani zarar halinde yakınların manevi tazminat talep edebileceğine ilişkin açık bir hüküm mevcut olmamasına rağmen müstekar Yargıtay kararlarında açıklandığı üzere yargılamanın niteliği nazara alınarak, manevi tazminata karar verilmesi mümkündür. Somut olayda davacılar anne/oğul olup yaralanmanın ağırlığı değerlendirildiğinde davacı … içinde manevi tazminata hükmetmek gerektiği kanaatine varılmıştır. Tazminat miktarının tayininde yukarıda açıklanan Yargı kararında belirlenen kıstaslar burada da aynen nazara alınmakla birlikte bu davacının bizzat yaralanan olmaması da değerlendirilerek anne olarak duyulan acı, elem ve kederin karşılığı olmak üzere 10.000,00TL manevi tazminata hükmetmek gerekmiştir.
İhbar olunan … ceza yargılamasında kusurlu bulunmaması sebebiyle beraat etmiş ise de bilindiği üzere 818 sayılı BK’nun 53.maddesi gereği ceza mahkemesinin beraat kararıyla hukuk hakimi bağlı değildir. Mahkememizce alınan kusur raporunda ise ihbar olunana kusur izafesi yapılmıştır. Esasında işbu davada ihbar olunan taraf sıfatı olmadığından hakkında hüküm kurulması da söz konusu değildir. Öte yandan bu kişinin kusuru iç ilişkide davalı arasındaki bir sorun olup, mahkememizce alınan aktüerya raporunda yalnızca davacı …’in kusuru oranında tazminat indiriminin yapılması gerekli ve yeterli olduğundan, bu hususa yönelik beyanların işbu davada değerlendirilmesi gerekmemiştir.
Davalı vekili 01/02/2019 tarihli dilekçesiyle davanın … Taşımacılık A.Ş. ‘ye ihbarını talep etmiş ise de, ihbar olunacak şirketin adresini bildirmediği, gerekli masrafı vermediği görülmektedir. Ayrıca bir önceki celse tahkikatın sonlandırılıp karar verileceği de hüküm altına alınmış olup, uzun süren bir yargılamanın sonunda ihbar talebinde bulunulması yargılamayı uzatmak amaçlı olduğu gibi davalı ile ihbar olunacak şirketin de hukuksal durumları nazara alındığında ihbar edilmesinin mahkememiz dosyasında bir etkisinin olmayacağı anlaşılmakla, ihbar talebinin reddine karar verilmiştir.
Davacılar vekili kazanın 28/11/2011 tarihinde meydana geldiğini beyanda kaza tarihinden itibaren avans faiz talep etmiştir. … Demiryolu Taşımacılık Hizmeti yürüten tüzel kişiliğe sahip 6461 sayılı Kanun 233 sayılı KHK ve Ana Statüsüne göre iktisadi faaliyetleri bakımından özel hukuk hükümlerine tabi olup, yolcu taşıma işinin ücret karşılığı yapılan ticari bir faaliyet taşıdığı bu nedenle tacir sayılması gerektiği anlaşılmakla, avans faizi hükmedilmiş, her ne kadar kısa kararda kaza tarihinin 28/11/2011 olduğu belirtilmiş ise de dosya içerisinden kaza tarihinin 07/09/2011 tarihi olduğu anlaşılmakla, faiz başlangıcı yönünden HMK 305.maddesi gereği tashih yapmak gerekmiş, Aşağıdaki gibi hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davanın KISMEN KABUL KISMEN REDDİ İLE,
1-Davacı … için talep edilen geçici iş göremezlik tazminat talebinin REDDİNE,
2-697.615,36TL sürekli iş göremezlik tazminatının 28/11/2011 kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalı …’nden tahsili ile davacı …’a verilmesine, Fazla talebin reddine,
3-Davacı … için 40.000,00TL, davacı … için 10.000,00TL olmak üzere toplam 50.000,00TL manevi tazminatın davalı …’nden 28/11/2011 kaza tarihinden işleyecek avans faizi ile birlikte tahsili ile ayrı ayrı davacılara verilmesine, fazla talebin reddine,
2-Alınması gereken 51.069,61 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Maddi tazminat yönünden davacı … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen kısım üzerinden yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 41.855,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak bu davacıya verilmesine,
5-Maddi tazminat yönünden davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden red edilen kısım üzerinden yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 22.428,00 TL vekalet ücretinin davacı …’den alınarak davalıya verilmesine,
6-a)Manevi tazminat yönünden davacı … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen kısım üzerinden yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 4.750,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak bu davacıya verilmesine,
b)Manevi tazminat yönünden davacı … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen kısım üzerinden yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 2.725,00TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak bu davacıya verilmesine,
7-Manevi tazminat yönünden davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden ve red sebebi ortak olmakla red edilen kısım üzerinden yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 4.750,00 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalıya verilmesine,
8-Maddi tazminat yönünden davacılar tarafından sarf edilen 389,95 TL posta gideri, 2.000,00TL Bilirkişi ücreti ve 693,50TL ATK Fatura gideri olmak üzere toplam 3.083,48 TL yargılama giderinden kabul oranına göre hesaplanan 2.212,46 TL’nin davalıdan alınarak davacı …’a verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacı … üzerinde bırakılmasına,
9-Manevi tazminat yönünden davacılar tarafından sarf edilen 5,10 TL posta giderinden kabul oranına göre hesaplanan 0,85TL’nin davalıdan alınarak davacılara verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacılar üzerinde bırakılmasına,
10-Kararın talep halinde Yazı İşleri Müdürü tarafından taraflara tebliğine,
11-Kullanılmayan gider avansın karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgiliye iadesine,
Dair, davacı …’ın, davacılar vekilinin, davalı … vekilinin ve İhbar olunan … vekilinin yüzüne karşı mahkememiz gerekçeli kararının taraflara tebliği tarihinden itibaren iki hafta içinde İstinaf yolu açık olmak üzere oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 03/04/2019

Başkan

Üye

Üye

Katip

TASHİH ŞERHİ

Her ne kadar kısa kararda kaza tarihinin 28/11/2011 olduğu belirtilmiş ise de, dosya içerisinden kaza tarihinin 07/09/2011 tarihi olduğu anlaşılmakla, faiz başlangıcı yönünden HMK 305.maddesi gereği tashih yapmak gerekmiş olup, Mahkememizin hükmünün 2 ve 3 nolu ara kararının ” 2-697.615,36TL sürekli iş göremezlik tazminatının 07/09/2011 kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalı …’nden tahsili ile davacı …’a verilmesine, Fazla talebin reddine,
3-Davacı … için 40.000,00TL, davacı … için 10.000,00TL olmak üzere toplam 50.000,00TL manevi tazminatın davalı …’nden 07/09/2011 kaza tarihinden işleyecek avans faizi ile birlikte tahsili ile ayrı ayrı davacılara verilmesine, fazla talebin reddine,” HMK 305. maddesi gereğince karar verilmiştir.16/04/2019

Başkan 36893 Üye 101261 Üye 104932 Katip 156883