Emsal Mahkeme Kararı Samsun Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/382 E. 2021/96 K. 08.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. SAMSUN ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2016/382 Esas – 2021/96
/// TÜRK MİLLETİ ADINA ///

T.C.
SAMSUN
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2016/382 Esas
KARAR NO : 2021/96

HAKİM :

KATİP :
DAVACILAR :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLLERİ :

DAVA : Menfi Tespit – İstirdat
DAVA TARİHİ : 07/04/2016
KARAR TARİHİ : 08/02/2021
GEREKÇELİ KARAR TARİHİ : 08/03/2021

Mahkememizde görülen Menfi Tespit – İstirdat davasının yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili DAVA dilekçesi ile özetle: Davalı tarafından 26.03.2016 tarihinde, davacı … adına kayıtlı olup diğer davacı …’ın aboneliğinin bulunduğu işyerine gidilip 26.03.2016 tarihli kaçak usulsüz elektrik tespit ve mühürleme tutanağının düzenlendiğini ancak sayaca müdahalede bulunulduğuna dair hiç bir tespit yapılmadığını ve tutanağın davacıların imzasına sunulmadığını, elektrik kesme işleminin de yapılmadığını, davalı çalışanlarının 30.03.2016 tarihinde de aynı işyerine gidip sayaç yanığından dolayı işlem yapıp elektrik sayacını değiştirdiklerini, 31.03.2016 tarihinde ise elektrik kesme işlemi için işyerine gittiklerini ancak ticari faaliyetin aksamaması için işyeri sahibi …’in kocası …in davalı kuruma giderek 31.03.2016 tarihi itibariyle çıkarılan 21.181,62-TL borcu ödeme konusunda taahhütte bulunduğunu, davalı tarafından hazırlanan protokolün davacı … tarafından kefil sıfatıyla imzalandığını ve toplam borcun 2.000-TL peşin tahsilat yapılarak taksitlendirildiğini, davacı …’den de ayrıca toplam tutarı 22.000-TL olan iki adet çek alındığını ve buna göre mükerrer tahsilat yapıldığını beyanla, davacı …’in davalıya iki adet çek vermiş olmasının haksız olduğunun tespitini, davacı … tarafından imzalanan protokolün geçersiz olduğunun tespiti ile … tarafından davalıya yapılan ödemelerin iadesini, davacı … hakkında tahakkuk ettirilen 282552 ve 282553 numaralı faturaların iptali ile bedellerinin ve ayrıca 2.000-TL’nin davacı …’a iadesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili CEVAP dilekçesi ile özetle: Taleplerin zamanaşımına uğradığını, aboneliğin bulunduğu işyerinin nargile cafe olarak aktif şekilde işletildiğini ancak yapılan incelemelerde akım değerinin 0 olarak görüldüğünü, işyerinde kaçak elektrik kullanıldığının 26.03.2016 tarihli tutanak ile tespit edildiğini, yapılan tüketimin doğru şekilde ölçülebilmesi maksadıyla işyerindeki sayacın 30.03.2016 tarihinde değiştirildiğini, tahakkuk eden toplam borcun 31.03.2016 tarihli protokole bağlandığını ve protokolün davacı … tarafından imzalandığını, 2.000-TL’nin önceki döneme ilişkin ödenmemiş fatura bedellerine istinaden tahsil edildiğini, davacı …’den alınan 31.12.2016 vade tarihli çekin protokole bağlanan borç taksitlerinin vadesinde ödenmesini temine etmek için alındığını ve mükerrer tahsilat iddiasının yerinde olmadığını beyanla, davanın reddini dilemiştir.
Abone dosyası celp edilerek dosya arasına alınmıştır.
Davacı …’e ait 31.12.2016 vade tarihli çek akıbeti muhatap bankadan sorulmuş olup, çek aslının bankaya iade edildiği ve iptal statüsünde olduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce alınan bilirkişi raporunda özetle: Davacının aboneliğin bağlı olduğu sayaca ve ölçü devresine müdahale ederek sayacın tüketim kaydetmesini bazı zaman dilimlerinde engellemek suretiyle kaçak elektrik kullandığı, bu durumun mevzuat çerçevesinde kaçak elektik kullanımı olarak nitelendirildiği, kaçak elektrik tüketim bedelinin 3.413,03-TL ve ek tüketim bedelinin ise 14.869,33-TL olarak hesaplandığı, davalının 18.01.2016-19.01.2016 tarihindeki 1 günlük ortalama tüketimi esas alarak hesaplama yaptığı oysa raporda 18.01.2016-19.01.2016 tarihindeki 1 günlük ortalama tüketim ile 26.12.2015-27.12.2015 tarihindeki 1 günlük ortalama tüketimin ortalamasının alındığı ve davalı tarafından tahakkuk ettirilen tutar ile rapordaki tutar arasındaki farkın sebebinin bu olduğu, 31.03.2016 tarihli fatura için yapılan ödemeler toplamının 26.969,19-TL olduğu ve buna göre kaçak elektik tüketim bedelinin ödendiği mütala edilmiştir.
Bilirkişi raporu taraflara usulünce tebliğ edilmiştir.
Dava, kaçak elektrik kullanımı sebebiyle düzenlenen faturaların ve protokolün iptali ile ödenen bedellerinin iadesine ilişkindir.
Davacı vekili dava dilekçesi ile, 31.03.2016 tarihli 282552 ve 282553 numaralı faturaların, ayrıca taksitlendirme protokolünün iptalini, ödenen bedellerinin iadesini talep etmiş, 09.11.2020 tarihli dilekçesi ile hangi davacı yönünden ne şekilde istemde bulunduğunu açıkça bildirmiştir. Davalı vekili ise davanın reddini dilemiştir.
Elektrik aboneliği davacı… adına kayıtlı ise de aboneliğin bağlı olduğu işyeri davacı …’e aittir. Davacı … ise …’in kocasıdır.
Davalı tarafından 26.03.2016 tarihinde aboneliğin bağlı olduğu işyerine gidilmiş ve C-375651 numaralı kaçak tespit tutanağı düzenlenmiştir. 30.03.2016 tarihinde işyerine tekrar gidilmiş ve elektrik sayacı değiştirilmiştir. 31.03.2016 tarihinde de 282552 numaralı 17.323,05-TL bedelli kaçak ek tahakkuk ve 282553 numaralı 3.858,57-TL bedelli kaçak tahakkuk faturaları düzenlenmiş, toplam 21.181,62-TL tutarında bor tahakkuk ettirilmiştir.
Davacı …, 31.03.2016 tarihinde davalı kuruma giderek 21.181,62-TL tutarındaki taksitlendirme protokolünü imzalamış ve 2.000-TL peşin tahsilat yapılmıştır. Davalı vekili, 2.000-TL’nin protokol kapsamında olmadığını ve önceki dönem borçları için tahsil edildiğini ileri sürmüş ise de, bizzat davalının ibraz ettiği 03.02.2017 tarihli müzekkere ekindeki belgelerden 2.000-TL’nin 1.799,20-TL’sinin “tüketim tahsilatı taksit peşinatı” ve 200,80-TL’sinin “taksit planı damga vergisi” açıklaması ile tahsil edildiği görülmektedir. Ayrıca, davacı … tarafından protokol kapsamında yapılan ödemelerin tamamı davadan sonra gerçekleşmiş olup, bilirkişi raporunda davalıya yapılan ödemeler olarak tespit edilen tutarlar arasında 2.000-TL gözükmemektedir. Buna göre, davacı…’dan tahsil edilen 2.000-TL’nin ona iade edilmesi gerekmektedir.
Davacı vekili, kaçak tüketim ve ek tüketim sebebiyle düzenlenen 282552 ve 282553 numaralı fatura bedellerinin …’e ait 22.000-TL tutarındaki çek ile ödendiğini ancak buna rağmen davacı …’in protokolü imzalamaya zorlandığını belirterek, davacı …’in protokolü elektriğin kesilmemesi adına imzaladığını ileri sürmüş, davacı … yönünden 22.000-TL tutarındaki çekin davalıya verilmiş olmasında davalının haksız olduğunun tespiti talep etmiştir. Davalı vekili ise çekin teminat olarak alındığını ve akabinde iade edildiğini bildirmiştir.
Çekin, davacı … tarafından davalının emrine düzenlendiği ve ödeme tarihinin 31.12.2016 olduğu görülmektedir. Çek, davadan sonra 30.06.2016 tarihinde davacı …’e iade edilmiş olup, iadeye ilişkin davalı tarafından düzenlenmiş tutanakta imtina etmiş olması sebebiyle davacı …’in imzası yoktur. Ancak, çek aslının bankaya iade edildiği ve iptal statüsünde olduğu bankadan gelen cevabi yazıdan anlaşılmaktadır. Buna göre, davalının çekten kaynaklı bir tahsilatı yoktur.
Ayrıca, davalı mahkememizce alınan bilirkişi raporu ile belirlendiği üzere, dava tarihi itibariyle 18.282,36-TL tutarında alacaklı olup, çeki ibraz ve tahsil yoluna gitme imkanı var iken davadan sonra da olsa çeki iade etmiştir. Bütün bu tespit ve değerlendirmelere göre, çekin anılan fatura bedellerinin tahsili için teminat olarak alındığının kabulü gereklidir.
Davacı …, yukarıda işaret edildiği üzere sadece çekin haksız olarak verildiğinin tespitini talep etmekte, eda hükmü yerine tespit hükmü içeren bir karar verilmesini istemektedir. Eda davası açılmasının olanaklı olduğu durumlarda tespit davası açılamayacağından davacı …’in bu yöndeki talebinde hukuki yararının bulunmadığı değerlendirilmiş, dava şartı sebebiyle davanın reddine karar verilmiştir. Davacılar arasında ihtiyari dava arkadaşlığı bulunduğundan davalı yararına maktu vekalet ücretine hükmedilmiştir.
Davacı …, taksitlendirme protokolünü kefil sıfatıyla imzalamış olup, davacı … yönünden, faturaların mevzuata aykırı olması sebebiyle protokolün iptali ve protokol kapsamında yapılan ödemelerin iadesi istenmektedir. Protokol, 282552 ve 282553 numaralı faturaların toplam bedeli olan (17.323,05-TL + 3.858,57-TL) 21.181,62-TL üzerinden düzenlenmiş ve davacı …’in yaptığı ödemelerin tamamı davadan sonra gerçekleşmiş olup, ödenen toplam tutar 26.969,19-TL’dir.
Burada, protokolün dayanağı olan 282552 ve 282553 numaralı faturaların mevzuata uygun olup olmadığına bakılmalı ve protokol faturaların mevzuata uygunluğu ölçüsünde geçerli kabul edilmelidir. Mahkememizce alınan bilirkişi raporunda, 18.01.2016-19.01.2016 tarihindeki 1 günlük ortalama tüketim ile 26.12.2015-27.12.2015 tarihindeki 1 günlük ortalama tüketimin ortalamasının “günlük ortalama tüketim bedeli” olarak alınabileceği belirtilmiş ve buna göre hesaplama yapılmış olup, kaçak elektrik tüketim bedeli 3.413,03-TL ve ek tüketim bedeli 14.869,33-TL olarak hesaplanmıştır. Buradan, davalının talep edebileceği toplam tutarın protokolde belirtildiği gibi 21.181,62-TL değil, 18.282,36-TL olduğu sonucuna ulaşılmaktadır. Buna göre; protokol, 18.282,36-TL üzerindeki kısmı itibariyle geçersizdir ve davacı …’in protokolün geçersizliğine ilişkin davasında 2.899,26-TL tutarında haklılığı bulunmaktadır.
Davacı …’in, ödenmesi gerekli 18.282,36-TL’nin üzerinde 26.969,19-TL tutarında ödeme yaptığı sabit olup bakiye 8.686,83-TL’nin kendisine iade edilmesi gerekmektedir. Bununla birlikte, vekalet ücreti hesabı yapılırken, yapılan ödemelerin tamamının davadan sonra gerçekleştiği ve davacının dava tarihi itibariyle sadece protokolün geçersiz kabul edilen kısmı olan 2.899,26-TL yönünden davasında haklı olduğu nazara alınmalı ve bu miktar üzerinden davacı … yararına, 18.282,36-TL üzerinden de davalı yararına vekalet ücretine hükmedilmelidir.
Davacı… yönünden, kaçak tüketim ve ek tüketim faturalarının yerinde olmadığı ileri sürülerek faturaların iptali ve… tarafından ödenen 2.000-TL’nin iadesi istenmektedir. Davalı ise, 2.000-TL’nin protokol kapsamında olmadığını ve önceki dönemlere ait birikmiş borç için tahsil edildiğini ileri sürmektedir. Davacı, faturaların iptalini talep ettiğine göre, fatura bedelleri toplamı olan 21.181,62-TL üzerinden harç alınmalı ve değerlendirme yapılmalıdır.
Alınan bilirkişi raporunda, fatura bedelleri toplamının 18.282,36-TL tutarında olması gerektiği saptanmış olup, mahkemizce rapora itibar edilmiş ve davacı…’ın 18.282,36-TL üzerinde kalan kısım (282552 numaralı fatura yönünden 2.453,72-TL ve 282553 numaralı fatura yönünden 445,54-TL olmak üzere toplam 2.899,26-TL) hakkındaki davasında haklı olduğu değerlendirilmiştir.
Ayrıca davacı … tarafından yapılan ödemelerin dışında kalan ve protokol kapsamında tahsil edildiği açık olan 2.000-TL’nin, davalı tarafından tahsilini haklı gösterecek bir delil ibraz edilemediğinden, davacı…’a iade edilmesi gerekmektedir. Buna göre, davacı… yararına (2.899,26-TL + 2.000-TL) 4.899,26-TL ve davalı yararına 18.282,36-TL üzerinden vekalet ücretine hükmedilmelidir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
A-Davacı … tarafından açılan dava hakkında olmak üzere;
1-Davanın HMK’nun 114/1-h maddesi uyarınca reddine,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 59,30-TL karar ve ilam harcından peşin alınan 34,16-TL’nin mahsubu ile bakiye 25,14-TL’nin davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-Davalı davayı vekil marifetiyle takip ettiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre belirlenen 4.080-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
B-Davacı … tarafından açılan dava hakkında olmak üzere;
1-Davanın kısmen kabulü ile, 31.03.2016 tarihli Taksitlendirme Protokolü başlıklı protokolün 2.899,26-TL tutarındaki kısmının geçersiz olduğunun tespitine, 8.686,83-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 791,44-TL karar ve ilam harcından peşin alınan 362-TL’nin mahsubu ile bakiye 429,44-TL’nin davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından ödenen 362-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı davayı vekil marifetiyle takip ettiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre belirlenen 2.899,26-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı davayı vekil marifetiyle takip ettiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre belirlenen 4.080-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
C-Davacı … tarafından açılan dava hakkında olmak üzere;
1-Davanın kısmen kabulü ile, 31.03.2016 tarih ve 282552 numaralı faturanın 2.453,72-TL ve 31.03.2016 tarih ve 282553 numaralı faturanın 445,54-TL tutarındaki kısımlarının iptaline, 2.000-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 334,66-TL karar ve ilam harcının peşin alınan 361,72-TL’den mahsubu ile bakiye 27,06-TL’nin karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından ödenen 334,66-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı davayı vekil marifetiyle takip ettiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre belirlenen 4.080-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı davayı vekil marifetiyle takip ettiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre belirlenen 4.080-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
D-Davacılar tarafından yapılan toplam 654,90-TL yargılama giderinden davanın kabul-ret oranına göre belirlenen 254,83-TL’nin davalıdan alınarak davacılara verilmesine, bakiye kısmın davacılar üzerinde bırakılmasına,
E-Gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
Dair; davacılar vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda, davacı …’ın davasında davalı yönünden 6100 sayılı HMK m. 341/2 gereğince KESİN, diğer dava ve talepler yönünden gerekçeli kararın tebliği tarihinden itibaren iki hafta içinde Samsun BAM’da istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi, anlatıldı.
08/02/2021

Katip
¸

Hakim
¸

5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu’nun 5’inci maddesi kapsamında e-imza ile imzalanmıştır.