Emsal Mahkeme Kararı Samsun Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/320 E. 2019/403 K. 26.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. SAMSUN ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2016/320 Esas – 2019/403
T.C.
SAMSUN
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2016/320
KARAR NO : 2019/403

HAKİM :
KATİP
DAVACI : ….
VEKİLLERİ :
DAVALI : …
VEKİLLERİ :
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 23/03/2016
KARAR TARİHİ : 26/04/2019
KARAR YAZIM T. : 06/05/2019
Mahkememizde görülmek bulunan itirazın iptali davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İddia ve savunmaların özeti;
Davacı vekili Mahkememize verdiği 23/03/2016 tarihli dava dilekçesinde özetle;davalı hakkında Samsun 9. İcra Müdürlüğü’nün 2016/2846 Esas sayılı dosyasıyla takip başlatıldığını, davalının takibe konu çeklerdeki imzanın kendisine ait olmadığından bahisle takibe itirazı üzerine takibin durduğunu, bu itiraz hakkında daha önce Mahkememizin 2014/272 Esas 2015/693 sayılı dosyası ile karar verildiğinden bahisle müvekkil lehine %20 icra inkar tazminatına hükmedilerek davanın kabülü ili itirazın iptalini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili 18/04/2016 tarihli cevap dilekçesinde özetle;müvekkilinin davacıya borcu olmadığını aralarında ticari ilişki bulunmadığını defter ve kayıtlar üzerinde yapılacak incelemeyle bu hususun anlaşılacağını, dava konusu çeklerle ilgili Samsun 6. İcra Müdürlüğü’nün 2014/5282 sayılı dosyasıyla davacının icraya verildiğini, itirazı üzerine Samsun 2. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2014/444 Esas sayılı dosyasıyla takibin iptal edildiğini, aynı çeklerle ilgili olarak Samsun 4. İcra Müdürlüğü’nün 2015/6456 Esas sayılı dosyasından davacı hakkında yeniden icra takibi yapıldığını, itiraz üzerine Samsun 3. İcra Hukuk Mahkemesinin 2015/346 Esas sayılı dosyada itirazın iptaline karar verildiğini, dava konusu çeklere ilişkin olarak davacının zararı olmadığını, 3. kişiler tarafından davacıya takip başlatıldığını, Mahkememizin 2014/272 Esas sayılı dosyasının da Yargıtay’da olup henüz kesinleşmediğini beyanla davanın reddi ile davacının %20 icra inkar tazminatına mahkum edilmesini talep etmiştir.
Toplanan deliller, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi:
Davacı vekili, dava dilekçesi ekinde Samsun Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/272 Esas 2015/693 sayılı dosyasında karar örneğini, Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesi Belge İnceleme Şubesi’ne ait 14/07/2015 tarihli rapor örneğini ibraz etmiştir.
Davacı vekili, tarihsiz ve havalesiz delil listesi, davalı vekili 21/09/2016 tarihli delil listesi ibraz etmiştir.
Samsun Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2014/272 Esas 2015/693 Karar (bozulmakla 2018/729 Esas) dosyası, Samsun 9. İcra Dairesi’nin 2016/2846 Esas sayılı dosyası, Samsun 2. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2014/444 Esas 2014/555 Karar sayılı dosya asılları dosya içerisine alınmış, Samsun 6. icra dairesi 2014/5282 Esas sayılı dosyası uyap üzerinden dosya içerisine eklinmiş, Samsun 4. İcra Müdürlüğü’nün 2015/6456 Esas sayılı dosyasına ait takip talebi ve ödeme emri, Samsun 3. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2015/346 Esas 2015/717 Karar sayılı dosyası uyap üzerinden dosya içerisine eklenmiş, dosyanın bozma sonrası 2016/722 Esas 2017/77 Karar ile yeniden karara çıktığı ve kesinleştiği anlaşılmıştır.
Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2014/12461 hazırlık dosyası celp edilmiş, davalı tarafından davacı hakkında dolandırıcılık ve sahtekarlık eylemlerinden dolayı suç duyurusunda bulunulduğu, dava konusu çeklerin bu dosya içerisinde olduğu, dosyadaki raporun dava konusu çekleri kapsamadığı, başka rapor olmadığı ve dosyanın derdest olduğu tespit edilmiştir.
Mali müşavir bilirkişiden 31/03/2017 tarihli rapor alınmış dava konusu 6 adet vadeli çek karşılığındaki toplam 82.000,00 TL’nin Samsun 9. İcra Dairesi’nin 2016/2846 sayılı takip dosyası için hesaplanan diğer faiz tutarı olan 9.525,21 TL ile birlikte toplamda 91.525,21 TL’nin davacı şirketten davalıdan tahsil edilemediği tespit edilmiş, rapor taraflara tebliğ edilmiş, davalı vekili rapora karşı beyan/itiraz dilekçesi ibraz etmiştir.
Davacı vekili 04/04/2019 tarihli beyan dilekçesinde dava konusu yapılan 6 adet çekle ilgili olarak Mahkememizin bozulan 2014/272 Esas sayılı dosyadaki çeklerin bu dosyayla ilgisinin olmadığını ve sonucunun beklenmemesi gerektiğini bildirmiştir.
Dava, Samsun 9. İcra Müdürlüğü’nün 2016/2846 Esas sayılı dosyasına karşı yapılan itirazın iptali talebine ilişkindir.
Tüm dosya kapsamından; davacı tarafından davalı hakkında 06/01/2016 tarihinde Samsun 9. İcra Müdürlüğü’nün 2016/2846 Esas sayılı dosyası ile 30/09/2014 tarihli 15.000,00 TL bedelli, 25/06/2014 tarihli 7.000,00 TL bedelli, 31/08/2014 tarihli 15.000,00 TL bedelli, 31/10/2014 tarihli 15.000,00 TL bedelli, 30/11/2014 tarihli 15.000,00 TL bedelli, 31/07/2014 tarihli 15.000,00 TL bedelli toplam 6 adet çek bedeli 82.000,00 TL asıl alacak, 9.525,21 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 91.525,21 TL alacak hakkında ilamsız takip başlatıldığı, ödeme emrinin davalıya tebliğ edildiği, davalı vekilinin 11/02/2016 tarihinde çeklerdeki imzanın müvekkiline ait olmadığını, alacak veya borcu bulunmadığını bu nedenle borca, faize ve fer’ilerine itiraz ettiğini bildirmesi üzerine takibin durduğu, davacının takibin devamı için işbu davayı açtığı anlaşılmaktadır.
İcra dosyasından takibin dayanağının 30/09/2014 tarihli 15.000,00 TL bedelli, 25/06/2014 tarihli 7.000,00 TL bedelli, 31/08/2014 tarihli 15.000,00 TL bedelli, 31/10/2014 tarihli 15.000,00 TL bedelli, 30/11/2014 tarihli 15.000,00 TL bedelli, 31/07/2014 tarihli 15.000,00 TL bedelli 6 adet çek olduğu anlaşılmaktadır. Çek örnekleri incelendiğinde ise keşidecinin davalı, lehtarın davacı olduğu, çek arkasında ….’nin cirosunun olduğu, sonraki ciroların iptal edildiği görülmektedir. Davalı taraf çekteki imzalarını inkar ettiğinden öncelikle bu hususun açıklığa kavuşturulması gerekmektedir.
Aynı çeklerle ilgili olarak Mahkememizin 2014/272 Esas 2015/693 Karar (Yeni Esas 2018/729) sayılı dosyasında davalı tarafından davacı aleyhine menfi tespit ve çek iptali davasının açıldığı, yapılan yargılama sonucu davanın reddine karar verildiği, kararın davalı tarafından temyizi üzerine Yargıtay 19. HD’nin 2016/4226 Esas 2016/14486 Karar sayılı ilamı ile onandığı, tashihi üzerine bu kez Mahkememiz dosyasında dava konusu yapılmayan bir kısım çekler yönünden kararın bozulduğu tespit edilmiştir. Bu dosya içerisinde, Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesi tarafından düzenlenen 14/07/2015 tarihli raporda dava konusu yapılan çeklerdeki imzaların davalı …’nun eli ürünü olduğu tespit edilmiş, bu şekilde dava konusu yapılan çeklerdeki imzaların davalıya ait olduğu kanaatine varılmıştır. Raporun kesinlik içermesi, inceleme yöntemleri nazara alındığında yasal ve yeterli olduğu sonucuna varılarak yeni rapor alınması gerekmemiş, bu yöne ilişkin talepler yerinde görülmemiştir.
Davalı imza inkarı yanında aynı zamanda borcada itiraz etmiştir. 31/03/2017 tarihli bilirkişi raporu ile davacının ticari defterleri incelenmiş, usulüne uygun tutulduğu, dava konusu yapılan çeklerin defterlerde kayıtlı olduğu alacaktan düşülerek kayıt altına alınmasına karşılık vadeleri öncesinde cirolanarak satıcılar hesabında kayıt altına alındığı ve davacı şirketçe ödendiği, davacının davalıdan 91.525,21 TL alacaklı olduğunun tespit edildiği görülmüş, rapor yasal ve yeterli görülmekle yeni rapor talepleri kabul edilmemiştir. Bilirkişi raporundan da anlaşılacağı üzere taraflar arasında ticari ilişkinin bulunduğu, davalı tarafından keşide edilen çeklerin davacı defterinde kayıtlı olduğu, davacının vadesinden önce çekleri ciroladığı ve müşterilerine verdiği vadeleri geldiğinde de ödediği böylece çek bedellerini davalıdan talep edebileceği davacı vekilinin Mahkememizin 2014/272 Esas sayılı dosyasında da dava konusu çeklerin ödendiğine ilişkin ayrıntılı bilgilerin verildiği anlaşılmış olmakla asıl alacak olan 82.000,00 TL yönünden davanın kabulüne karar vermek gerekmiş, bu dosyanın öncesinde onanması ve tashih karar talebinin dava konusu yapılmayan çeklerle ilgili olması Adli Tıp raporununda kesinlik içermesi sebebiyle bu dosyanın bozma sonrası tekrar karar verilmesi ve kesinleşmesinin beklenmesi gerekmemiştir.
Mahkememizin 17/02/2017 tarihli celsesindeki kesin süreye, 21/04/2017 tarihli celsede verilen süreye rağmen davalı taraf ticari defterleri olup olmadığını beyan ve defterlerini ibraz etmemiş olduğundan, bu delile dayanmaktan vazgeçmiş sayılmasına ve dosyaya mevcut delillere göre karar vermek gerekmiştir.
Takip talebinden işlemiş faiz talebi bulunmakta ise de alacaklının temerrüt faizi isteyebilmesi için takip dayanağı belgede bir vadenin bulunması yada borçlunun temerrüde düşürülmesi gerekir. Adi senette vadenin olması halinde faizde vade tarihinden itibaren istenebilir. (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 22/03/2000 tarih 12-706/181 Karar sayılı ilamı) Senette vade yok ise alacak tarafından borçlunun takip tarihinden evvel temerrüde düşürüldüğünün ispatı gerekir. (Yargıtay 12 HD’nin 2016/489 Esas 2016/10425 Karar sayılı ilamı) Takip dayanağı süresinde bankaya ibraz edilmemiş, çeklerden kaynaklanan alacak olup, bu halde borçlu ayrıca temerrüde düşürülmeden işlemiş faiz talep edilemeyeceğinden (Yargıtay 19 HD’nin 2016/12562 Esas 2018/1615 Karar) ve dava dosyasından takip öncesi borçlunun temerrüde düşürüldüğüne dair yazılı bir belge bulunmadığı anlaşılmakla işlemiş faiz talebinin reddi gerekmiş, süresinde ibraz edilmeyen dolayısıyla adi yazılı belge niteliğinde bulunan çeklere dayanmakta olup, alacağın miktarı tespit edilebilir nitelikte yani likit kabul edilmekle %20 oranında icra inkar tazminatınında davalıdan alınıp davacıya verilmesine karar verilmiş, aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM;Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davanın KISMEN KABUL KISMEN REDDİNE,
1-Davalının 9. İcra Dairesi’nin 2016/2846 sayılı dosyasına yaptığı itirazın 82.000,00 TL asıl alacak yönünden iptaline, takibin devamına,
2-İşlemiş faiz talebinin takip öncesi temerrüt gerçekleşmediğinden reddine,
3-Asıl alacağa takip tarihi sonrası %9 yasal faiz uygulanmasına,
4-Asıl alacak likit olmakla %20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Alınması gerekli 5.601,42 TL harçtan peşin alınan 1.105,40 TL ve Samsun 9. İcra Müdürlüğü’nün 2016/2846 sayılı takip dosyasında peşin alınan 457,63 TL olmak üzere toplam 1.563,03 TL harcın mahsubu ile bakiye 4.038,39 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına.
6-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca kabul/red oranı üzerinden hesaplanan 9.310,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine.
7-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca kabul/red oranı üzerinden hesaplanan 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine,
8-Davacı tarafça başlangıçta ödenen peşin harç 1.105,40 TL ve Samsun 9. İcra Müdürlüğü’nün 2016/2846 sayılı takip dosyasında peşin alınan 457,63 TL olmak üzere toplam 1.563,03 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine.
9-Davacı tarafça yapılan 94,00 TL posta masrafı ve 390,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 484,00 TL yargılama giderinden kabul/red oranına göre hesaplanan 433,63 TL’nin davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine, fazla kısmın davacı üzerinde bırakılmasına.
10-Kararın talep halinde Yazı İşleri Müdürü tarafından taraflara tebliğine.
11-Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine.
Dair, karar taraf vekillerinin yüzünde tebliğden itibaren iki hafta içinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça anlatıldı, usulen tefhim edildi.26/04/2019
Katip

Hakim