Emsal Mahkeme Kararı Samsun Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/292 E. 2019/441 K. 08.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. SAMSUN ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2016/292 Esas – 2019/441

T.C.
SAMSUN
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2016/292
KARAR NO : 2019/441

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

DAVACILAR :

VEKİLLERİ :
DAVACI :
VEKİLLERİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVALI :
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle)
DAVA TARİHİ : 08/09/2015
KARAR TARİHİ : 08/05/2019
KARAR YAZ.TAR.: 17/05/2019
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İddia ve savunmaların özeti;
Davacı vekili Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine verdiği 08/09/2019 tarihli dava dilekçesinde özetle; 26.02.2015 tarihinde … plakalı araç sürücüsü …’ın davacıların murisi …’e karşıdan karşıya geçerken çarpması sonucu …’in vefat ettiğini, araç malikinin … olduğunu, kazaya karışan aracın zorunlu trafik sigortasının … Sigorta A.Ş. tarafından yapıldığını, Kasko sigortasının ise … A.Ş.’ye yaptırıldığını, davacılar tarafından destekten yoksun kalma tazminatının ödenmesi talebi ile … Sigorta A.Ş.’ye, manevi tazminatın ödenmesi talebi ile … A.Ş.’ye başvurulduğunu, … A.Ş. tarafından 13.05.2015 tarihli yazı ile taleplerinin değerlendirilmediğinin bildirildiğini, … Sigorta A.Ş.’nin 8.214,00TL ödeme teklifinin ise kendileri tarafından reddedildiğini, araç sürücüsü ve malikinin de kazadan sonra müvekkilleri ile hiçbir şekilde irtibata geçmediğini ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davacılardan anne ve baba … ve … ile kardeşler … ve … için ayrı ayrı 5.000,00TL olmak üzere toplam 20.000,00TL destekten yoksun kalma tazminatının kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile anne ve baba … ve … için ayrı ayrı 100.000,00TL, kardeşler … ve … ile babaanne … ve dede … için ayrı ayrı 50.000,00TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile (poliçe teminat limiti ile sınırlı olmak üzere) davalı … A.Ş., … ve …’dan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili verdiği 16/09/2015 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle; davacının araç maliki olması dışında bir sorumluluğu olmadığını, kendisinin olay tarihinde işleten sıfatı da olmadığını, araç işleteninin de … olduğunu, sigorta şirketlerinin uygulamalarının müvekkilini kusurlu kılmadığını, Samsun 6.Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2015/140 esas sayılı dosyasında kovuşturmanın devam ettiğini, keşif neticesinde alınan bilirkişi raporunun dosya içinde olup görüntü kayıtlarda müteveffa …’in kendisine karmızı ışık yanarken hızla karşıdan karşıya geçmek istediğinin görülmekte olduğunu, davacıların destek ihtiyacı olmadığı gibi aksine bakım ve iaşe yükümlülüklerinin olduğunu ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Davalı … verdiği 18/09/2015 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle; görevli mahkemenin Samsun Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunu, Samsun 6. Asliye Ceza Mahkemesinin 2015/140 E. Sayılı dosyası üzerinden alınan raporda alt düzeyde tali kusurlu, müteveffanın asli kusurlu bulunduğunu, vefat nedeni ile başsağlığı dilediğini ancak saldırıya maruz kaldığını, ceza davası sonucunun beklenmesi gerektiğini ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Davalı … Sigorta A.Ş. vekili verdiği 02/10/2015 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle; davalı yetkili mahkemenin İstanbul Mahkemeleri, görevli mahkemenin ise Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu, dava konusu kazaya karışan … plakalı aracın müvekkili şirket nezdinde 11024617 nolu trafik poliçesi ile sigortalı olduğunu, kazanın meydana gelmesinde sigortalı araç sürücüsünün kusuru olmadığını, öncelikle kusur araştırması yapılması gerektiğini, SGK tarafından yapılan ödeme olup olmadığının belirlenmesi gerektiğini, kaza sonrası yapılan başvuru neticesinde hasar dosyası açıldığını ve aktüer hesabı yapıldığını ancak davacı tarafın tazminatı almaktan imtina ettiğini, müteveffanın kardeşlerinin destekten yoksun kalma tazminatı talep edemeyeceklerini, müvekkili şirketin davanın açılmasına sebebiyet vermediğinden faize de hükmedilmemesi gerektiğini, manevi tazminatın poliçe kapsamında olmadığını ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Davalı … A.Ş. vekili verdiği 12/05/2016 muhabere tarihli cevap dilekçesinde özetle; dava konusu kazaya karışan … plakalı aracın Kasko sigortasının 15.07.2014-15.07.2015 tarihleri arasında geçerli olmak üzere … adına sigorta poliçesinde bedeni ve maddi zararlar için 100.000,00TL’sine kadar artan (ihtiyati mali mesuliyet) ve 20.000,00TL’ye kadar manevi tazminat azami sorumluluk hadleri ile müvekkili şirkete sigorta ettirdiklerini, söz konusu teminat miktarlarının davalı müvekkili sigorta şirketinin işbu poliçeden doğan sorumluluklarının üst limiti olduğunu, davacı tarafça talep edilen manevi tazminatın fahiş olduğunu, maddi tazminatın ise öncelikle … Sigorta A.Ş.’den karşılanması gerektiğini, dava öncesinde müvekkili şirkete yapılmış bir başvuru olmadığından dava tarihi itibarı ile yasal faiz talebinin haksız olduğunu ileri sürerek, müvekkili şirketin manevi tazminat ile ilgili sorumluluğunun 20.000,00.-TL olduğunun tespitine, maddi tazminat talebi bakımından öncelikle … Sigorta A.Ş. sorumlu olduğundan hesaplanan maddi tazminat trafik poliçesi limitini aşmaz ise bu talep yönünden de davanın reddine, kaza tarihinden itibaren faiz talebinin reddine karar verilmesini savunmuştur.
Davacı vekili 05/10/2015 havale tarihli davalı …’nun verdiği cevap dilekçesine karşı verdiği, 20/10/2015 tarihli davalı …’ın verdiği cevap dilekçesine karşı verdiği, 20/10/2015 havale tarihli … Sigorta A.Ş.’nin verdiği cevap dilekçesine karşı ve 01/06/2016 tarihli … A.Ş.’nin verdiği cevap dilekçesine karşı verdiği cevaba cevap dilekçeklerinde özetle; dava dilekçesini tekrar ederek, kazanın 26/02/2015 tarihinde gerçekleştiğini, KTK’nun 19. maddesine göre ” Motorlu araç kazalarından doğan maddi zararların tazminine ilişkin talepler, zarar görenin, zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten itibaren başlayarak iki yıl ve herhalde kaza gününden başlayarak on yıl içinde zamanaşımına uğrar” denildiğini, TBK’nun 72. maddesinin de aynı doğrultuda olup 2 ve 10 yıllık zamanşamıı sürelerinin düzenlendiğini, manevi tazminat davalarının zamanaşımı süresinin 8 yıl olduğunu, şayet ceza hukuku anlamında suç teşkil eden bir fiil söz konusu ise ceza kanunlarının daha fazla zamanaşımı süresi öngörüyorsa bu sürenin uygulanacağını, davanın 08/09/2018 tarihinde açıldığını, zamanaşımı iddiasının yersiz olduğunu, davalı … SigortaA.Ş.’ne destekten yoksun kalma tazminatlarını sigorta poliçesinde belirtilen rakamlar çervesinde 8 iş günü içinde ödemesi için 23/03/2015 tarihinde ihtar ve ihbarla başvurulduğunu, davalı sigorta şirketinin basiretli bir sigorta şirketine yakışmayan “sigorta teminatı hiç ödememe, güç ödeme, geç ödeme” tutum ve çabalar içerisine girdiğini, ödemesi gereken 268.000TL sigorta teminatını 8 iş günü içerisinde ödemeyerek temerrüde düştüğünü, ölümlü ve yaralanmalı trafik kazaları neticesinde açılacak maddi ve manevi tazminat davalarının Asliye Hukuk Mahkemelerinde görüleceğini, sigorta poliçesinde güvence altına alınan risk ve zarar meydana geldiğinden davalı … A.Ş.’nin 8 iş günü içerisinde meydana gelen hasarı ödemekle yükümlü olduğunu, davalı … A.Ş.’nin kendilerine dava tarihinden önce başvuru yapılmadığı konusunda gerçeğe aykırı beyanda bulunduğunu, dava dosyasında sunulan belgelerden de anlaşılacağı üzere başvurularının değerlendirilmediğinin 13/05/2015 tarihli cevapla bildirmekle temerrüt halinde olduklarını, kazayı gerçekleştiren araç sürücüsü …’ın yaya geçidinin bulunduğu mıntıkada hızını azaltmayarak müteveffa …’e çarparak ölümüne neden olduğundan asli kusurlu olduğunu, davalı …’nun kazayı gerçekleştiren araç maliki olmasından dolayı, diğer davalılarla birlikte maddi ve manevi tazminatlardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğunu ileri sürerek davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Samsun 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2015/426 Esas 2015/594 Karar sayılı ilamıyla görevsizlik kararı verilmiş, dosya Mahkememize gönderilmiştir.
Toplanan deliller, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi:
Davacı vekili dava dilekçesi ekinde Samsun Cumhuriyet Başsavcılığının 2015/4988 soruşturma nolu iddianame örneğini, Samsun 1.Sulh Hukuk Mahkemesinin 2015/578 esas-524 karar sayılı karar örneğini, kasko poliçesi örneğini, Mapfre Genel Sigortasına sunulan talep dilekçesi örneğini, Mapfre Genel Sigortanın 13/05/2015 tarihli cevabi yazı örneğini, … Sigorta A.Ş.ne sunulan talep dilekçesi örneğini, Trafik Sigorta Plaka Değişikliği Zeyli Tah. Zeyilnamesi örneğini, … Sigorta A.Ş.’nin Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigorta Poliçesi örneğini, İbraname Mutabakatname ve Tazminat Makbuzu örneğini, resim örneklerini ibraz etmiştir.
Davalı …(Birlik)Sigorta A.Ş. vekilinin 19/10/2016 tarihli delil listesi sunmuş, ekinde hasar dosyası suretini, davalı … A.Ş. vekilinin 12/05/2016 tarihli cevap dilekçesi ekinde Kaskojet Genişletilmiş Kasko Sigorta Poliçesi örneği ibraz etmiştir.
Atakum Kaymakamlığı TED Samsun Koleji Özel İlkokulundan müteveffa …’in okuduğu dönemlerdeki kesin kayıt ve ücretlerini gösterir belgeleri celp edilmiş, SGK Atakum Sosyal Güvenlik Merkezinden davacı … …’in çalışmalarını gösterir hizmet dökümü istenmiş, … Sigorta A.Ş. genel Müdürlüğünden hasar dosyası ve ZMSS poliçesi getirtilmiş, davalı Hasan Kuzu’nun ve …’ın sosyal ekonomik durum araştırması yapılmış, kesinleşen Samsun 6.Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2015/140 esas, 2015/644 karar sistemden celp edilerek incelenmiştir.
Davalı sigorta şirketlerine ait poliçe örnekleri, sigorta şirketleri tarafından gönderilmiş, davacı tarafın sigorta şirketlerine başvurusuna ilişkin belge örnekleri de dosya arasına alınmıştır.
Davacılardan …’in ve …’in yargılama aşamasında vefat ettiği anlaşılmakla, …’e ait Samsun 3.Sulh Hukuk Mahkemesinin 2018/744-2018/790 karar sayılı ilamı, …’e ait samsun 1.Sulh Hukuk Mahkemesinin 2018/945 esas 2018/876 karar sayılı veraset ilamları sunulmuştur.
Dosya Ankara 4.Asliye Ticaret Mahkemesine talimatla gönderilerek Trf. Tk. Elm. Bilirkişi Gülay Nuran Ateş, Mak.Müh. Bilirkişi Halil Dalak ve Mak. Müh. Bilirkişi Refik Akın’dan oluşan bilirkişi heyetinden 09/05/2017 tarihli kusur raporu alınmış, raporda davacılar murisinin %85 oranında, davalı …’ın %15 oranında kusurlu olduğunun bildirildiği görülmüştür.
Maddi tazminat miktarının tespiti için Av. Hacer Yetkin’den 27/09/2017 tarihli aktüerya raporu alınmış, rapora karşı itirazlar değerlendirilerek hüküm kurmaya elverişli olmadığı görülmekle Ankara 1.Asliye Ticaret Mahkemesinden talimatla Aktüerya Hesap Bilirkişileri Müge zeynep Canduran, Çifdem Karayel ve Mustafa Kemal Karahan’dan oluşan bilirkişi heyetinden yeniden aktüerya rapor alınmış, rapora itirazlar üzerine aynı heyetten 16/07/2018 tarihli ek rapor alınmış, bu rapora da davalı … vekili 25/07/2018 tarihli itiraz dilekçesi, davalı … Sigorta vekilinin 14/08/2018 tarihli dilekçesi ile rapora karşı beyan dilekçesi sunmuş, dosyadaki ek raporda gelire ilişkin delil olmadığı bildirildiği görülmekle mahkememizce dosya arasına konulan en düşük devlet memurunun maaşına ilişkin kayıtlar, Tüik kayıtları nazara alınarak Aktüerya Bilirkişisi Av.Filiz Gök’den 17/01/2019 tarihli seçenekli rapor alınmış, davalı … Sigorta ve davalı … vekilleri ayrı ayrı 28/01/2019 tarihli beyan/itiraz dilekçeleri sunmuştur.
Davacı … vekilinin 13/03/2019 tarihli dilekçesi ile, bilirkişi raporu doğrultusunda davacı müvekkillerinden …’in maddi tazminat davasının 5.000TL’den 34.667,70TL daha arttıralarak, 39.766,70TL’ye çıkarttığını beyan etmiş, bedel arttırım dilekçesi davalı tarafa tebliğ edilmiştir.
Dava, T.B.K. 53. ve 56.maddesine dayalı maddi ve manevi tazminat talebine ilişkindir.
Tüm dosya kapsamından; 26/02/2015 tarihinde sürücü …’ın, sevk ve idaresindeki …’ya ait davalı … Sigorta’ya ZMSS Poliçesi ile davalı …’ya kasko sigorta poliçesi ile sigortalı … plakalı araç ile Atatürk Bulvarı üzerinde Bafra istikametinden Merkez istikametine yol en solundan seyir halinde iken İsmet İnönü Bulvarına geldiğinde yolun sağ tarafından karşı tarafa geçmekte olan davacılar murisi …’e çarpmasıyla ölümlü trafik kazasının meydana geldiği, davacıların da bu sebeple maddi ve manevi tazminat talebinde bulundukları tespit edilmiştir.
Davacılar trafik kazasında vefat edenin anne, baba, kardeş ile dede ve babannesi, davalılar ise araç sürücüsü, araç işleteni, aracın ZMMS sigortacısı ve kasko sigortacısı olup, Karayolları Trafik Kanunu, Poliçe Genel Şartları ve TBK hükümlerine göre yasal şartların varlığı halinde oluşan zarardan davalıların müştereken ve müteselsilen sorumludur.
Meydana gelen kazadaki kusur oranının tespiti yönünde talimatla bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Alınan 08/05/2017 tarihli ve Karayolları Genel Müdürlüğü Trafik Güvenliği Başkanlığı eski Trafik Fen Heyeti ve Trafik Şube Müdürlüğü emekli çalışanlarından oluşan bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen raporda davacılar murisinin kırmızı ışıkta karşıdan karşıya geçmeye çalışması sebebiyle 2918 sayılı yasanın 68/b bendi gereği 1.derecede ve %85 oranında kusurlu olduğu, davalı sürücü …’ın ise ışıklı yaya geçidine yaklaşırken hızını azaltarak kontrollü seyretmediği, yola giren yayayı gördüğünde etkili fren tedbirine başvurarak olayı önlemeye çalışmadığı, bu nedenle 2918 sayılı yasanın 47/d ve 52/a maddeleri gereği 2. derecede %15 oranında kusurlu olduğu bildirilmiştir. Alınan rapor, kesinleşen Samsun 6.Asliye Ceza Mahkemesinin 2015/140 esas 2015/644 karar sayılı dosyasına esas alınan Adli Tıp Kurumu İstanbul Trafik İhtisas Dairesinin 09/09/2015 tarihli ve ölenin asli kusurlu, sürücünün tali kusurlu olduğuna ilişkin raporuyla ve kaza tespit tutanağıyla uyumlu olduğu gibi bilirkişi heyetince izlenen olay yerine ilişkin CD görüntüleri ile de uyumlu olması sebebiyle olayın oluşuna uygun yasal ve yeterli kabul edilmiş, rapora ilişkin tüm itirazlar bu gerekçe ile yerinde görülmemiştir.
Maddi tazminat yönünden yapılan incelemede; davacılar …, Sündüs Sinem ile … ve Akif Semih için maddi tazminat talebinde bulunulmuştur. Mahkememizce alınan 26/09/2017 ve 02/03/2018tarihli bilirkişi raporlarında açıklandığı üzere kardeşin kardeşten destekten yoksun kalma tazminat talebinde bulunabilmesi için destek olduğunun kabulü gerekir. Kardeşlerin birbirlerine destek olduğunun kabulü için ise eylemli ve düzenli olarak yardım ilişkisinin ispatı gerekmektedir. Kural olarak kardeşlerin birbirlerine karşı bakım ödevi bulunmamaktadır. Ancak eylemli ve düzenli olarak yardım eden kardeş diğer kardeşin desteği sayılır. Yine davacı kardeşlerin özel bakımı gerektirecek derecede sakat veya iyileşmeyen bir hastalığının bulunması, destek olacak kardeşin ise gerek parasal yönden gerekse yaşam koşulları bakımından bakım gücünün ve olanaklarının bulunduğu ve refah içerisinde olduğunun ispat edilmesi halinde kardeşlerin birbirlerine karşı destek olduğunun kabulü mümkündür. Dosya kapsamından destek olacak murisin kaza tarihinde henüz 14 yaşında ve öğrenci olduğu, herhangi bir gelirlerinin bulunduğuna dair delil ibraz edilmediği, eylemli ve düzenli destek ilişkisinin bulunmadığı gibi davacı kardeşlerin özel bakım gerektirecek derecede sakat veya iyileşmeyen hastalığının bulunduğuna dair bilgi/belge de bulunmadığından davacılar … … ve … yönünden maddi tazminat talebinin reddi gerekmiştir. (Yargıtay 17.H.D.’nin 2016/385 esas 2016/3395 karar sayılı örnek ilamı)
Davacılardan … … baba olup, ölen yaşasaydı ileride davacı babasına destek olacağı muhakkaktı. Bu nedenle davalı … …’in destekten yoksun kalma tazminat talebinde bulunması mümkündür. Mahkememizce alınan 26/09/2017 ve 02/03/2018 tarihli rapor ile 16/07/2018 tarihli ek rapor ve hükme esas alınan 17/01/2019 tarihli raporun en düşük devlet memuru maaşına göre yapılan hesaplama tablosunda davacı … için maddi tazminat, yetiştirme giderleri nazara alındığında (-) çıktığından bu davacı yönünden maddi tazminat talebinin reddi gerekmiştir.
Davalılardan … A.Ş. kazaya sebebiyet veren … plakalı aracın 15/07/2014-15/07/2015 tarihini kapsar şekilde kasko sigortacısıdır. Aracın ZMSS poliçesi ise davalı … Sigorta A.Ş. tarafından yapılmıştır ve şahıs başına sakatlık ve ölüm halinde poliçe limiti 268.000,00TL’dir.Trafik Sigortası Poliçe Genel Şartlarına göre 3. kişilere verilen maddi zararlar bakımından öncelikle aracın ZMS sigorta poliçesini düzenleyen sigorta şirketi sorumludur. Kasko poliçesini düzenleyen sigorta şirketinin sorumluluğu ise ancak teminat limitini aşması halinde söz konusudur. Alınan tüm aktüerya bilirkişi raporlarında ve hükme esas alınan 17/01/2019 tarihli bilirkişi raporunda hesaplanan maddi tazminat miktarı ZMS sigortacısı … Sigorta A.Ş.’nin teminat limiti olan 268.000,00TL’yi aşmadığından davalı … A.Ş.’nin yasal olarak tazminat ödeme yükümlülüğü bulunmaması sebebiyle bu davalı yönünden de maddi tazminat taleplerinin reddi gerekmiştir.
Davacılardan … ölenin annesi olup, ölen yaşasaydı ileride davacı annesine destek olacağı muhakkaktı. Bu nedenle davacı Sündüs Sinem’in destekten yoksun kalma talebinde bulunması mümkündür. Tazminat miktarının tespiti için öncelikle ölenin meydana gelen kazadaki kusur oranının, gelirinin tespit edilmesi gerekmektedir. Yukarıda açıklandığı üzere alınan kusur bilirkişi raporunda ölenin %85 oranında kusurlu olduğu tespit edilmiştir. Ölen … kaza tarihinde 8.sınıf öğrencisi olup, 14 yaşındadır. Henüz gelir elde etme yaşında değildir. Anne babanın eğitim durumu, ekonomik sosyal düzeyi, ölenin en son özel okulda eğitimine devam etmesi ve dosyadaki diğer delillerden üniversitesi eğitimi alma ihtimalinin bulunduğu sonucuna varılmıştır. Ancak …’in henüz orta öğrenim öğrencisi olması sebebiyle üniversitede hangi yönde eğitim alacağının tespiti bu aşamada mümkün olmadığından ortalama üniversite mezunu bir kişinin Üniversiteyi bitirme zamanı ve iş bulma süresi gözetilerek, ayrıca üniversite mezunu bir kişinin aldığı en düşük maaş miktarının geliri olarak nazara alınması gerekmiştir. Kaza tarihi ve ZMS Sigorta Poliçesinin kapsam tarihi nazara alındığında aktüerya hesabında PMF tablosunun esas alınması ve Yargıtay uygulamalarına uygun pay hesabının yapılması gerekmektedir.
Yukarıdaki veriler değerlendirilmek suretiyle alınan 17/01/2019 tarihli bilirkişi raporunda ölenin üniversite eğitimi almasının olanaklı olduğu kabul edilerek Üniversite bitirme yaşı ve iş bulma süreside eklenerek 24 yaşında gelir elde etmeye başlayacağı, gelirine ilişkin başkaca veri tespit edilemediğinden en azından en düşük devlet memuru düzeyinde gelir elde edebileceği kabul edilerek ve Yargıtay uygulamasına uygun pay hesabı yapılmış, PMF tablosuna göre aktif dönem ve pasif dönem hesapları ayrı ayrı yapılmak suretiyle davacı …’in destekten yoksun kalma tazminat miktarı 39.667,70TL olarak bulunmuştur. Rapora karşı davacı tarafından açık somut itiraz edilmediğinden ve esasen rapordaki 2.kısımdaki en düşük devlet memuru maaşına asgari ücretin endekslenmesiyle yapılan hesaplama nazara alındığında rapor yasal ve yeterli bulunmuş, davacı taraf maddi tazminat talebini belirli hale getirmiş olmakla, 39.667,70TL maddi tazminatın davalılar sürücü …, İşleten … ve ZMS sigortacısı … Sigorta A.Ş.’den tahsiline karar vermek gerekmiştir.
Maddi tazminat yönünden sürücü … ve işleten … kaza tarihinden itibaren faizden sorumlu olduğundan ve talep nazara alınarak yasal faize hükmedilmiştir. Davalı … Sigorta A.Ş. yönünden ise temerrüt tarihinin tespiti gerekmektedir. Poliçe genel şartlarına göre sigorta şirketine yapılan başvurudan itibaren 8 iş günlük ödeme süresi olup, davalı … Sigorta A.Ş.’nin 27/03/2017 tarihli cevabi yazısı ve ekindeki ekran görüntüsünden davacı tarafın başvurusunun 01/04/2015 tarihinde ulaştığı anlaşılmakla, 8 iş günü sonrası olan 14/04/2015 temerrüt tarihi olarak kabul edilerek bu tarihten itibaren ve talep gereği yasal faize hükmedilmiştir.
Manevi tazminat yönünden yapılan incelemede; davacılar ölenin anne baba kardeş babaanne ve dedesi olup, TBK’nun 56/2.maddesi gereği manevi tazminat talep etmeleri mümkündür. Davalılar ise sürücü işleten ve kasko sigortacısı olup (poliçe içeriğinde manevi tazminat klozu bulunduğundan) davalılar da manevi tazminattan sorumludur. Manevi tazminata karar verilirken hakimin özel halleri gözönüne alarak tespit edilecek miktar adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek tazminat zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekletirecek tazminata benzer bir ceza fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanması da amaç edinilmemiştir. Buna göre tazminatın sınırı amacına göre belirlenebilir. Takdir edilecek miktar mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır.
22/06/1966 tarih 7/7 sayılı Yargıtay İçtihatı Birleştirme Kararının gerekçesinden takdir olunacak manevi tazminat tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden bu konudaki takdir hakkı kullanılırken ona etkili olan nedenler kararda objektif ölçülere göre isabetli olarak gösterilmektedir. Manevi tazminat miktarının tespitinde takdir hakkı kullanılırken ülkenin ekonomik sosyal koşulları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, olay tarihindeki paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu, olay tarihi gibi özellikler gözönünde tutulmalıdır.
Buna göre işbu davada manevi tazminatın tespiti yönünden kusur durumunun en önemli etken olduğu nazara alınmalıdır. Her ne kadar kusur durumunun matematiksel olarak değerlendirilmesi mümkün değil ise de mahkememizce alınan bilirkişi raporundan meydana gelen olayda davacılar murisinin kendisine kırmızı ışık yandığı halde karşıdan karşıya geçmek istemesi sebebiyle %85 oranında kusurlu olması, davalı sürücünün ise %15 oranında tali kusurlu olması manevi tazminat miktarı tayininde somut olay bakımından en önemli gösterge olarak değerlendirilmiştir. Kusurun yanı sıra davacıların ve davalı gerçek kişilerin ekonomik ve sosyal durumları, kazanın meydana geldiği tarih itibarıyla paranın alım gücü, ülkenin ekonomik sosyal gerçekleri, manevi tazminatın bir zenginleşme aracı olamayacağına ilişkin müstekar Yargıtay kararları, ölenin yaşı, davacılar ile yakınlığı, beşeri ve sosyal ilişkileri nazara alındığında davacıların duyduğu acı elem ve kederin bir nebze olsun giderilmesine yönelik olarak manevi tazminat miktarı tespit edilmiştir.
Manevi tazminat miktarı tespit edilirken ölenin davacılar ile yakınlığı ve beşeri ilişkileri değerlendirilerek ayrı ayrı miktarlarda tazminat hükmetmek gerekmiştir. Buna göre talep miktarı, kusur durumu ve yukarıda açıklanan diğer etkenler hep birlikte değerlendirilmek suretiyle davacı anne Sündüs Sinem ve baba … … için ayrı ayrı 14.000,00’er TL, kardeşler Akif Semih ve … için ayrı ayrı 6.000,00’şar TL, babaanne ve dede için ise ayrı ayrı 5.000,00’er TL manevi tazminata hükmetmek gerekmiştir. Ancak davacı dede … ile davacı babaanne … yargılama aşamasında vefat etmiş olup, alınan veraset ilamlarından tek mirasçılarının davacı baba … … olduğu görülmektedir. Bu durumda manevi tazminat talep etme hakkı mirasçılara geçmekte olup (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 13/04/1963 tarih 1963/4-80 esas 1963/42 karar sayılı ilamı) ölen bu davacılar yönünden kabul edilen manevi tazminatın mirasın reddine ilişkin bir bilgi/belge de sunulmadığından mirasçısı davacı … …’e intikal ettiği anlaşılmakla, bu nedenle davacı … …’in manevi tazminat miktarı bu hususta vurgulanmak suretiyle 24.000,00TL olarak tespit edilmiştir.
Davalılardan … A.Ş. Manevi tazminattan sorumlu ise de poliçeye göre sorumluluk miktarı 20.000,00TL’dir. Ancak hükmedilen manevi tazminat miktarı davalı sigorta şirketinin limitinin aşmakta olduğundan garame hesabı yapılarak manevi tazminatın davalı … A.Ş.’den davacılar için talep edilebilecek miktarı ayrı ayrı tespit edilmiş olup, bu cümleden olmak üzere davacı … … için 9.600,00TL, Sündüs Sinem için 5.600,00TL, … ve Akif Semih için ayrı ayrı 2.400,00TL manevi tazminat ile sigorta şirketinin sorumlu olması gerektiği kanaatine varılarak, bu şekilde hüküm kurulmuştur.
Manevi tazminat yönünden davalı sürücü … ve işleten … kaza tarihi olan 26/02/2015 tarihi olan yasal faiz ile sorumlu olup, davalı … A.Ş. yönünden ise faiz başlangıcı poliçe genel şartları nazara alınarak 13/04/2015 olarak tespit edilmiş, talep gereği yasal faize hükmedilmiştir.
Davalıların itirazlarının değerlendirilmesinde; davalı … araç maliki, dolayısıyla işleten olmakla Karayolları Trafik Kanununun gereği meydana gelen zarardan ve tazminat taleplerinden sorumlu olup, bu nedenle itirazı yerinde bulunmamıştır. Mahkememizce alınan kusur raporu, Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesi raporuyla örtüşmesi ve olayın oluşuna uygun olması sebebiyle yasal ve yeterli bulunarak kusura ilişkin itirazlar yerinde görülmemiştir.
… Sigorta A.Ş.’nin itirazları yönünden yapılan incelemede HMK 16.maddesi gereği zarar görenlerin yerleşim yeri ve haksız fiilin işlendiği yer Samsun olduğundan mahkememizin yetkili olduğu ve davanın ZMS sigortasına karşı açılması dolayısıyla TTK’ya göre mahkememizin görevli olduğu tespit edilmiştir. Meydana gelen kaza tarihi ve dava tarihine göre KTK 110.maddesindeki 2 yıllık zamanaşımı süresinin geçmediği gibi olayda ceza zamanaşımında da bulunduğu anlaşılmakla zamanaşımı defininde reddi gerekmiş, davalıların diğer itirazları ise yukarıda incelenmiş olup, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
DAVANIN KISMEN KABUL KISMEN REDDİ İLE,
1-Maddi tazminat yönünden;
a)Davalı … A.Ş. hakkındaki davanın reddine,
b)Davacılar … …, … … ve …’nin maddi tazminat taleplerinin reddine,
c)39.667,70TL maddi tazminatın davalılar … ve …’dan 26/02/2015 kaza tarihinden, davalı … Sigorta A.Ş.’den 14/04/2015 temerrüt tarihinden işleyecek yasal faiz ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı Sündüz Sinem …’e verilmesine,
2-Manevi tazminat yönünden;
a)Davacı … … için 24.000,00TL (14.000,00TL’si kendisi, 5.000,00TL’si murisi …, 5.000,00TL’si murisin … için olmak üzere), davacı Sündüz Sinem … için 14.000,00TL, davacı … … için 6.000,00TL, davacı … için 6.000,00TL olmak üzere toplam 50.000,00TL’nin (davalı Mapfre Sigorta A.Ş.’nin sorumluluğu poliçe limiti olan 20.000,00TL ile sınırlı olmak üzere ve … için 9.600,00TL, Sündüz Sinem için 5.600,00TL, … için 2.400,00TL ve Akif Semih için 2.400,00TL garameten olarak) davalılar … ve …’dan 26/02/2015 kaza tarihinden davalı Mapfre Sigorta A.Ş’den 13/04/2015 temerrüt tarihinden işleyecek yasal faiz ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine, Fazlaya ilişkin talebin reddine,
3-Alınması gereken 6.125,20 TL harçtan, peşin alınan 1.434,51 TL ve ıslah sonucu alınan 592,03 TL harcın mahsubu ile bakiye 4.098,66TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye irat kaydına, (… Sigorta A.Ş.’nin sorumluluğu 683,16TL ile sınırlı olmak üzere ve yatırılan ve tamamlanan harca göre … A.Ş.’nin bakiye harç sorumluluğu bulunmadığından)
4-Davacı tarafça başlangıçta ödenen toplam 205,30 TL başvuru harcı ile 2.026,54TL (1.434,51 TLpeşin harç + 592,03TL ıslah harcı) peşin yatırılan karar ve ilam harcı olmak üzere toplam 2.231,84 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine, (… Sigorta A.Ş.’nin sorumluluğu 987,14TL ve Mapfre Sigorta A.Ş.’nin sorumluluğu 499,48TL ile sınırlı olmak üzere )
5-Maddi tazminat yönünden davacı … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen kısım üzerinden yürürlükte bulunan AAÜT’ne göre hesaplanan 4.713,00TL vekalet ücretinin davalılar …, … ve … Sigorta A.Ş.’den müştereken ve müteselsilen alınarak bu davacıya verilmesine,
6-Maddi tazminat yönünden davalılar … ve … SİGORTA A.Ş. kendisini vekille temsil ettirdiğinden red edilen kısım üzerinden ve red sebebi bu davalılar yönünden ortak olmakla yürürlükte bulunan AAÜT’ne göre hesaplanan 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacılar … …, … … ve …’dan alınarak bu davalılara verilmesine,
7-Maddi tazminat yönünden davalı … A.Ş. kendisini vekille temsil ettirdiğinden red edilen kısım üzerinden ve red sebebi diğer davalılardan farklı olmakla yürürlükte bulunan AAÜT’ne göre hesaplanan 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacılar … …, … … ve …’dan alınarak bu davalıya verilmesine,
8-Manevi tazminat yönünden davacı … … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen kısım üzerinden yürürlükte bulunan AAÜT’ne göre hesaplanan 2.880,00TL vekalet ücretinin davalılar …, … ve … A.Ş.’den müştereken ve müteselsilen alınarak bu davacıya verilmesine,
9-Manevi tazminat yönünden davacı … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen kısım üzerinden yürürlükte bulunan AAÜT’ne göre hesaplanan 2.725,00TL vekalet ücretinin davalılar …, … ve … A.Ş.’den müştereken ve müteselsilen alınarak bu davacıya verilmesine,
10-Manevi tazminat yönünden davacı … … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen kısım üzerinden yürürlükte bulunan AAÜT’ne göre hesaplanan 2.725,00TL vekalet ücretinin davalılar …, … ve … A.Ş.’den müştereken ve müteselsilen alınarak bu davacıya verilmesine,
11-Manevi tazminat yönünden davacı … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen kısım üzerinden yürürlükte bulunan AAÜT’ne göre hesaplanan 2.725,00TL vekalet ücretinin davalılar …, … ve … A.Ş.’den müştereken ve müteselsilen alınarak bu davacıya verilmesine,
12-Manevi tazminat yönünden davalılar … ve … A.Ş. kendisini vekille temsil ettirdiğinden red sebebi ortak olmakla red edilen kısım üzerinden yürürlükte bulunan AAÜT’ne göre hesaplanan 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacılar … …, … …, … ve …’dan alınarak bu davalılara verilmesine,
13-Maddi tazminat yönünden davacılar tarafından sarf edilen 1.104,30TL posta masrafı ve 2.850,00TL bilirkişi masrafı olmak üzere toplam 3.954,30TL yargılama giderinden kabul oranına göre hesaplanan 2.869,29TL’nin davalılar …, … ve … Sigorta A.Ş.’den müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacılar üzerinde bırakılmasına.
14-Maddi tazminat yönünden Davalı … tarafından sarf edilen 10,00TL yargılama giderinden red oranına göre hesaplanan 2,74TL’nin davacılardan alınarak bu davalıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin bu davalı üzerinde bırakılmasına.
15-Maddi tazminat yönünden Davalı … tarafından sarf edilen 10,00TL yargılama giderinden red oranına göre hesaplanan 2,74TL’nin davacılardan alınarak bu davalıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin bu davalı üzerinde bırakılmasına.
16-Maddi tazminat yönünden Davalı … Sigorta A.Ş. sarf edilen 10,00TL yargılama giderinden red oranına göre hesaplanan 2,74TL’nin davacılardan alınarak bu davalıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin bu davalı üzerinde bırakılmasına.
17-Manevi tazminat yönünden davacılar tarafından sarf edilen 32,00TL posta giderinden kabul oranına göre hesaplanan 4,00 TL’nin davalılar …, … ve … A.Ş.’den müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacılar üzerinde bırakılmasına.
18-Kararın talep halinde Yazı İşleri Müdürü tarafından taraflara tebliğine.
19-Kullanılmayan gider avansın karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgiliye iadesine.
Dair, davacı Sündüz Sinem vekilinin, diğer davacılar vekilinin, davalı … Sigorta vekilinin ve davalı … vekilinin yüzüne karşı diğer davalı ve davalı vekilinin yokluğunda mahkememiz gerekçeli kararının taraflara tebliği tarihinden itibaren iki hafta içinde İstinaf yolu açık olmak üzere oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 08/05/2019
Başkan

Üye

Üye

Katip