Emsal Mahkeme Kararı Samsun Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/253 E. 2019/67 K. 22.01.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. SAMSUN ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2016/253 Esas – 2019/67
T.C.
SAMSUN
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2016/253 Esas
KARAR NO : 2019/67

HAKİM :
KATİP :

DAVACI : 1- …-
VEKİLLERİ :
DAVACILAR : 2- … –
3- … –
4- … –
5- … –
6- … –
VEKİLİ :
DAVALI : … –
VEKİLİ :
DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/03/2016
KARAR TARİHİ : 22/01/2019
KARARIN YAZ. TARİH : 28/01/2019

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İddia ve savunmaların özeti;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı …’in müvekkillerinden … ve babası …’ın maliki olduğu arsalar üzerine kat karşılığı inşaat sözleşmesi ile inşa edilecek binalardaki haklarını satması nedeni ile teminat olarak dava dışı …’e hem Durmuş ve hemde babaları … tarafından imzalanıp 1997 yılında verdikleri üzeri boş bulunan bonoları hukuka aykırı olarak ele geçirmiş ve bu senedin borç miktarı kısmını 146.000 TL ve vade tarihini de 28.10.2010 tarihi olarak yazarak Samsun 8.İcra Müdürlüğü’nün 2012/4623 E. Sayılı dosyasına icra takibi başlattığı …’ın vefatı ile takibi … mirasçıları olan diğer müvekkillerine yönelttiğini, müvekkiller ve murislerinin kesinlikle böyle bir borçları bulunmadığı için gerekli hukuki itirazları yaptıklarını ve son olarak takibe konulan senedin …’e teminat olarak bırakılan senet olduğunu öğrenince Samsun C.Başsavcılığı’nın 2015/21609 nolu dosyasında şikayetçi olduklarını, …’de Savcılığa verdiği ifadesinde bahsi geçen senedin teminat amaçlı olarak yıllar önce alındığını, bu senedin işyerinde bulunurken çalındığını, Cumhuriyet Başsavcılığınca …’in ifadesine başvurulduğunu ve ifadesinde icra takibine konu senedi 2010 yılında müvekkillerin murisi …’tan arsa almak amaçlı verdiği para karşılığında yine aynı yıl içinde … ve …’tan aldığını ifade ettiğini, davalıların kötü niyetli ve suç işlediklerini, müvekkillerine ayrı ayrı haciz işlemleri uygulandığnıı, evlerindeki eşyaların muhafaza altına alındığını, çalıştıkları kurumlara maaş haciz müzekkereleri yazıldığını, madden ve manen büyük zarar verdiklerini beyan etmiştir. Fazlaya dair talep ve dava hakları saklı kalarak davalı tarafından müvekkil ve müvekkillerin murisi hakkında Samsun 8. İcra Müdürlüğü’nün 2012/4623 E. Sayılı dosyasında başlatılan icra takibine konu 28.10.2010 vade tarihli 146.000 TL lik bono sebebi ile müvekkillerin borçlu bulunmadıklarının tespitine, icra takibine konu senedin iptaline, davalının açık kötü niyeti karşısında icra takibinin ve haciz işlemlerinin hüküm kesinleşinceye kadar tedbiren durdurulmasına, davalı tarafından ısrarla ve kötü niyetle haciz ve muhafaza işlemleri yapıldığından alacağın %50 sinden az olmamak üzere davalının icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili 20.06.2016 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Samsun 9.İcra Müdürlüğü’nün 2015/39407 E. Sayılı dosyasında senede dayalı olarak başlatılan takipte davacı borçluların borçlu olmadıklarının tespiti için bu davanın açıldığını, açılan bu davanın taraflarınca kabulünün mümkün olmayıp, hak düşürücü süre, zamanaşımı ve derdestlik itirazında bulunduklarını, davanın harcının eksik olup tamamlattırılması gerektiğini, mahkemenin iş bu davada görevsiz olduğunu, takibe konu senedin teminat senedi olduğunu, davacı tarafın iddialarında ticari bir iş iddiasının olmadığını, müvekkilinin … ile yaptığı tüm görüşmelerin olumsuz sonuçlanması üzerine borçlular aleyhine Samsun 8.İcra Müdürlüğü’nün 2012/4623 E. Sayılı dosyası üzerinden icra takibine geçildiğini, Samsun 5.Asliye Ceza Mahkemesinin 2016/314 E. Sayılı dosaysının savcılık aşamasında da alınan bilirkişi raporu ile imzaların borçlulara ait olduu hususunun sabit olduğu, davacıların kötü niyetli olduğu, davacı … ile müteveffa babası … önce senetteki imzaların kendisine ait olmadığını ileri sürmüş bugün de böyle bir senet vermediğini iddia ettiğini, öncelikle eksik harcın tamamlatılması hususunda davacı tarafa kesin süre verilmesini, iddialara nazarında mahkememizin iş bu davada görevsizlik kararı verilmesini, haksız ve gerçeklikten uzak, tamamen hayal ürünü olan bu davanın reddini, kötü niyetli oldukları bariz olan davacıların %40 icra inkar tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin karşı tarafa aidiyetine karar verilmesini talep etmiştir.
Toplanan deliller, dellilerin tartışılması ve değerlendirilmesi:
Samsun 9. İcra Müdürlüğü’nün 2015/39407 sayılı dosyası,Samsun 2.İcra Hukuk Mahkemesinin 2012/379 E. 2014/594 K. Sayılı dosyası ve Samsun 5.Asliye Ceza Mahkemesinin 2016/314 E.-2017/637 K. Sayılı dosyası fiziken getirtilerek dosyamız içerisine alınmıştır.
Dava, kambiyo senetlerinden kaynaklı menfi tespit talebine ilişkindir.
Tüm dosya kapsamı itibariyle yapılan yargılama neticesinde; dava konusu uyuşmazlığın, kambiyo senetlerinden kaynaklı menfi tespit talebine ilişkin olduğu, davacıların, dava konusu olan bonoyu … ve babası …’ın maliki olduğu arsalar üzerine kat karşılığı inşaat sözleşmesi ile inşa edilecek binalardaki haklarını satması nedeni ile teminat olarak dava dışı müteahhit …’e verildiğini iddia ettikleri, davalının ise Samsun 5.Asliye Ceza Mahkemesinin 2016/314 E. Sayılı dosyasında alınan savunmasında; ölen … …. ve…. tan arsa satın aldığını, bunun karşılığında 146.000 TL nakit ödeme yaptığını, arsanın tapusunu alamadığını, arsanın tapusunu alana kadar imzalayarak teminat sözü verdiklerini, arsayı alamayınca parasını istediğini, parasını da alamayınca senedi icraya koyduğunu beyan ettiği anlaşılmış olup, davalının bu yöndeki mahkeme huzurundaki ikrarı yönelik savunmasından dava konusu olan bononun teminat senedi olarak verildiğinin anlaşıldığı, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. Maddesine göre; bir davanın ticari dava sayılması için ya uyuşmazlık konusu işin taraflarının her ikisinin birden ticari işletmesiyle ilgili olması yada tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesiyle ilgili olup olmamasına bakılmaksızın Türk Ticaret Kanunu veya diğer kanunlarda o davaya asliye ticaret mahkemesinin bakacağı yönünde düzenleme bulunması gerektiği, buna göre, davacıların arsa sahibi olduğu ticari işletmesiyle ilgili bir iş olmadığı dolayısıyla nisbi ticari dava söz konusu olmadığı, Taraflar arasında senedin teminat senedi olarak verildiği ileri sürüldüğünden tarafların sıfatı ve temel ilişkinin eser niteliğine göre görevli mahkeme ticaret mahkemesi olmayıp, asliye hukuk mahkemesi olduğundan mahkememizin görevsizliğine dair, aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM :
1-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİ’ne dosyanın HMK’nun 20. maddesinde belirtilen iki haftalık süre içerisinde başvurulduğu takdirde görevli Samsun Asliye Hukuk Mahkemesi’ne GÖNDERİLMESİNE.
2- Yargılama gideri ve harç açısından HMK’nun 20 ve 331. maddeleri nazara alınarak süresinde başvurulması halinde görevli mahkemece nazara alınmasına, süresinde başvurulmaz ise, talep halinde mahkememizce karara bağlanmasına.
3-Yargılama gideri ve harç açısından HMK’nun 20 ve 331. maddeleri nazara alınarak süresinde başvurulması halinde görevli mahkemece nazara alınmasına, süresinde başvurulmaz ise, talep halinde mahkememizce karara bağlanmasına.
Dair, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde Yargıtay yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzünde verilen karar, açıkça okunup usülen anlatıldı.22/01/2019

Katip
¸e-imza

Hakim
¸e-imza