Emsal Mahkeme Kararı Samsun Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1036 E. 2019/299 K. 26.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. SAMSUN ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2016/1036 Esas – 2019/299
T.C.
SAMSUN
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2016/1036 Esas
KARAR NO : 2019/299

HAKİM :
KATİP :

DAVACI : …. –
VEKİLİ :
DAVALI : … –
VEKİLİ :
DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 14/12/2016
KARAR TARİHİ : 26/03/2019
KARARIN YAZILDIĞI TARİH: 22/04/2019
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İSTEM : Davacı vekili mahkememize sunmuş olduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin elektrik malzemeleri toptancılığı alanında ülke çapında faaliyet gösteren bir firma olduğunu, davalının, müvekkili şirketten 05/01/2016 tarihli e-fatura karşılığında bir kısım elektrik malzemesi satın aldığını, satın alınan bu malzemelerin borçluya teslim edildiğini, e – faturanın elektronik ortamda düzenlenerek borçluya gönderildiğini, davalının fatura bedelini ödemediğini, fatura bedeli tahsil edilemeyince davalı hakkında Samsun 9. İcra Müdürlüğünün 2016/102642 esas sayılı dosyası ile icra takibi başlattığını, davalı tarafın ise icra müdürlüğünün yetkili olmadığından ve müvekkili şirkete borcu bulunmadığını belirterek takibe itiraz ettiğini, davalının itirazının haksız ve kötü niyetli olduğunu, bu nedenle davalının icra takibine yapmış olduğu itirazın iptaline, asıl alacaın %20 sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davacı tarafından başlatılan icra takibinde yitki itirazında bulunduklarını, müvekkil şirketin ikamet yerinin … olduğunu, öncelikle davanın yetki itirazı nedeniyle reddinin gerektiğini, faturaya dayalı icra takibinin esasına ilişkin haklarını saklı tuttuklarını belirterek davanın reddine karar verilmesini, davacı aleyhine %20 kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
1-Samsun 9. İcra Müdürlüğünün 2016/102642 esas sayılı takip dosyası incelendiğinde; alacaklısının … … Ltd Şti olduğu, borçlusunun … olduğu, faturaya dayalı alacak dayanak gösterilerek 3.725,73 asıl alacak ve 41,80 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 3.767,53 TL üzerinden takip başlatıldığı, davalı tarafından dosyaya sunulan 20/05/2016 tarihli dilekçe ile borca ve icra dairesinin yetkisine itiraz edilmiş olduğu ve takibin 23/05/2016 tarihinde durdurulmasına karar verilmiş olduğu anlaşıldı.
2-Davacı defterleri üzerinde yapılan inceleme neticesinde Mali Müşavir Bilirkişi tarafından hazırlanarak dosyasa sunulan 19/07/2017 tarihli raporda özetle; davacı … nin 2016 dönemine ait resmi kayıtlarının e-defter kapsamında tutulduğu, elektronik defter tebliği hükümlerine uygun olarak açılış ve kapanış tasdiklerinin kanuni süresi içinde onaylatılmış olduğunu, tarafların arasındaki ticari ilişkiye dayalı olarak davacı tarafından davalıya teslim edilmiş olan elektrik malzemeleri karşılığında 05/01/2016 tarihinde düzenlenmiş 3.725,73 TL bedelli faturanın da içinde bulunduğu 4.531,46 TL nin davalı tarafından davacı şirkete ödenmemiş olduğunun belirtildiği görülmüştür.
3-Davalı ticari defterlerinin incelenmesi neticesinde düzenlenen ve mali müşavir tarafından tanzim edilerek dosyaya sunulan bilirkişi raporunda özetle; Davalı şirketin e defter kayıtlarının incelenmesinde, ticari defterlerin açılış ve kapanış tasdiklerinin yapılmış olduğu, davacı tarafından düzenlenen faturanın 05/01/2016 tarihinde 23 nolu yevmiye madde numarası ile kayıt altına alınmış olduğu, davalının adına düzenlenen faturaya karşılık olarak iade faturası düzenlenmiş olduğunu, ancak ticari defter kayıtlarına 01/07/2016 tarihinde 1774 yevmiye numarası ile geç intikal ettirdiğinin tespit edildiğini, yapılan işlemler neticesinde davalının ticari kayıtlarına göre borç ya da alacak bakiyesinin bulunmadığının belirtildiği görülmüştür.
KANITLARIN DEĞERLENDİRİLMESİ GEREKÇE:
Dava, itirazın iptali davası olup, davacı tarafından davalıya fatura karşılığı teslim edilen elektrik malzemelerinin bedellerinin ödenmemesi üzerine hakkında icra takibine geçildikten sonra davalının itiraz etmesi üzerine itirazın iptalini talep etmektedir.
Somut olayda; Uyuşmazlık takibe konu edilen 05/01/2016 tarihli 3.725,73 TL meblağlı faturanın davalı tarafından ödenip ödenmediği noktasında toplanmaktadır.
Bilindiği üzere Medeni Kanununun 6.maddesine göre kanunda aksine hüküm bulunmadıkça taraflardan her biri hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür.
Davacı taraf alacak iddiasında bulunmuş olup mahkememizce alacağın varlığının tespiti bakımından tarafların 2016 yılına ait ticari defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiştir.
Davacı defterleri üzerinde yapılan inceleme neticesinde Mali Müşavir Bilirkişi tarafından hazırlanarak dosyasa sunulan 19/07/2017 tarihli raporda özetle; davacı … nin 2016 dönemine ait resmi kayıtlarının e-defter kapsamında tutulduğu, elektronik defter tebliği hükümlerine uygun olarak açılış ve kapanış tasdiklerinin kanuni süresi içinde onaylatılmış olduğunu, tarafların arasındaki ticari ilişkiye dayalı olarak davacı tarafından davalıya teslim edilmiş olan elektrik malzemeleri karşılığında 05/01/2016 tarihinde düzenlenmiş 3.725,73 TL bedelli faturanın da içinde bulunduğu 4.531,46 TL nin davalı tarafından davacı şirkete ödenmemiş olduğunun belirtildiği görülmüştür.
Davalı tarafın ticari defterlerinin incelenmesi neticesinde düzenlenen ve mali müşavir tarafından tanzim edilerek dosyaya sunulan bilirkişi raporunda özetle; Davalı şirketin e defter kayıtlarının incelenmesinde, ticari defterlerin açılış ve kapanış tasdiklerinin yapılmış olduğu, davacı tarafından düzenlenen faturanın 05/01/2016 tarihinde 23 nolu yevmiye madde numarası ile kayıt altına alınmış olduğu, davalının adına düzenlenen faturaya karşılık olarak davalının 16.02.2106 tarihinde iade faturası düzenlenmiş olduğunu, ancak ticari defter kayıtlarına 01/07/2016 tarihinde 1774 yevmiye numarası ile geç intikal ettirdiğinin tespit edildiğini, yapılan işlemler neticesinde davalının ticari kayıtlarına göre borç ya da alacak bakiyesinin bulunmadığının belirtildiği görülmüştür.
Yazılı delil niteliğinde olmayan ancak kesin delil niteliğindeki ticari defterlerin 6100 sayılı HMK 222. maddeye göre ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır. Belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya ilgili hususta hiç bir kayıt içermemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.
Her iki tarafın ticari defterlerinin incelenmesi neticsinde davacı tarafından davalı adına tanzim edilen 05/01/2016 tarihli 3.725,73 TL bedelli faturanın davalının ticari defterlerinde kayıtlı bulunduğu, bu durumda davacının fatura konusu malları davalıya teslim etmiş olduğu sabittir.
Bu durumda davalı 05.01.2016 tarihinde yasal defterlerine kayıt ettiği faturadaki malları davacıya iaede ettiğini ispat yükü altındadır.
YİBBGK’nın 27.06.2003 tarih ve 2001/1 E., 2003/1 K. sayılı ilamında açıklandığı üzere; Bir faturayı alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde faturanın içerdiği bilgilere itiraz etme hakkına sahiptir. Aksi taktirde faturanın içeriğini kabul etmiş sayılır. (Fatura tebliği tarihinde yürürlükte olan 6762 sayılı TTK md. 23/2 maddesi, dava tarihinde yürülükte bulunan 6102 sayılı TTK 21/2. maddesi). Bu hüküm, fatura içeriğinden kabul edilen hususlara ilişkin olarak, faturayı düzenleyenin lehine; adına fatura düzenlenenin aleyhine bir karine getirmektedir. Bu karine, faturanın ispat gücüne yönelik bir düzenlemeyi ortaya koymaktadır. Diğer anlatımla, fatura, düzenleyen aleyhine delil olduğu gibi, kendisi faturayı düzenlemediği halde tebliğinden itibaren sekiz gün içinde itiraz etmeyen aleyhine de delil olabilecektir.
Yargıtay 23. Hukuk Dairesi’nin 2015/3319 Esas, 2016/314 Karar sayılı kararında da ‘…borçlunun faturaları kendi defterlerine kaydetmesi (faturaları deftere kayıt öncesinde ya da sonrasında süresi geçtikten sonra itiraz ve iade etmiş olması) halinde alacaklının (hizmet vermiş olsun ya da olmasın) HMK’nın 222. (6762 sayılı TTK’nın 84. ve 85.) maddesi uyarınca alacağını ispatladığının kabul edilmesi gerektiği…’ belirtilmiştir.
Davalı tarafın düzenlediği iaede faturasının davacının ticari defterlerinde kayıtlı olmadığı davacı defterleri üzerinde yapılan bilirkişi incelemesinden anlaşılmaktadır. Başka bir deyişle davalı iaede faturası düzenlediği ürünleri davacıya teslim ettiğini defter kayıtlarıyla ispat edememiştir.
Bununla birlikte davalının cevap dilekçesinde yemin deliline dayandığı görülmekle mahkememizin 20/11/2018 tarihli celsesinde davalı tarafa, iade faturası düzenlediği malları davacıya teslim edip etmediği hususunda davacı tarafa yemin teklif edip etmeyecekleri hususunda davalı tarafa süre verilmiştir.
Davalı taraf kendisine verilen süre içerisinde yemin deliline başvurmadığı görülmüştür.
Davalı ticari defter kayıtlarında görünen ve iade faturası düzenlemiş olduğu malları davacıya iade etmiş olduğunu ispatlayamadığından, davacının davasının kısmen kabulü ile Samsun 9.İcra müdürlüğünün 2016/102642 Esas sayılı dosyasındaki takibin 3.725,73 TL asıl alacak üzerinden devamına, davalının bu bedele yönelik itirazının iptaline, fazlaya ilişkin talebin reddinekarar vermek gerekmiştir.
Bununla birlikte davacının dava açmadan önce davalıyı temerrüte düşürdüğüne dair dosyamıza herhangi bir belge sunmadığı görülmüş olunup davacının takip öncesi faiz talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.
Son celse davalı vekili mazeret bildirmiş olup yeni duruşma gününün kendisine tebliği için dosyaya masraf yatırmadığından davalı vekilinin mazeretinin reddi ile yargılamaya devam edilerek karar vermek gerekmiştir.
İcra takibine konu alacak fatura alacağı olup taraflar arasında ticari ilişki olduğu taraf ticari defterlerinden anlaşılmaktadır. Dolayısıyla takibe konu alacağın niteliği itibariyle para alacağı olduğu sabittir. 6098 sayılı TBK’nın 89. Maddesine göre para borçları alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yerinde ifa edileceğinden ve alacaklının ikameti Samsun ilinde olduğundan yetkili icra dairesinde başlatılmış bir icra takibi mevcuttur. İcra dairesinin yetkisine ve para alacağına ilişkin açılmış davada Mahkememizin yetkisine itirazın reddi ile davanın esası hakkında inceleme yapılmış ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

H Ü K Ü M :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1.Davanın KISMEN KABULÜNE KISMEN REDDİNE
Samsun 9.İcra müdürlüğünün 2016/102642 Esas sayılı dosyasındaki takibin 3.725,73 Tl asıl alacak üzerinden devamına, davalının bu bedele yönelik itirazının iptaline, fazlaya ilişkin talebin reddine
Asıl alacak 3.725,73 TL takip tarihiinden itibaren yasal faiz uygulanmasına
Asıl alacağa 3.725,73 TL % 20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Harçlar :
Alınması gerekli 254,50 TL harçtan peşin alınan 64,34 TL harcın mahsubu ile bakiye 190,16 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına.
Yargılama giderleri :
a)Davacı tarafça yapılan başlangıçta ödenen başvurma harcı 29,20 TL, posta ve tebligat gideri 262,30 TL ve bilirkişi ücreti 1.200,00 TL olmak üzere toplam 1.491,50 TL yargılama giderinden kabul red oranına göre hesaplanan 1.474,95 TL nin davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine, bakiye 16,55 TL yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
b)Davacı tarafça başlangıçta yatırılan 64,34 TL peşin harç giderinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
c)Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
Vekalet ücretleri :
a)Davacı kısmen kabul edilen davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesince hesaplanan 2.725,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine.
b)Davalı kısmen reddedilen davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesince hesaplanan 41,80 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine,
Sair hususlar :
a)Kararın talep halinde Yazı İşleri Müdürü tarafından taraflara tebliğine.
b)Kullanılmayan gider avansın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine.
Dair, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Samsun Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzünde verilen karar, açıkça okunup usülen anlatıldı.26/03/2019

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır

Bu belge 5070 Sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında E-imza ile imzalanmıştır.