Emsal Mahkeme Kararı Samsun Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1019 E. 2019/508 K. 23.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. SAMSUN ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2016/1019 Esas – 2019/508
T.C.
SAMSUN
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2016/1019
KARAR NO : 2019/508

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
İHBAR OLUNAN :
VEKİLİ :
DAVA : Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen)
DAVA TARİHİ : 03/09/2015
KARAR TARİHİ : 23/05/2019
KARARIN YAZ. TARİH : 10/06/2019
Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İddia Ve Savunmaların Özeti;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; …’in malik ve dava dışı … sürücüsü olduğu … plakalı çekici üzerinden, 13/09/2013 tarihinde yol çökmesi ve römorkların sarsılması sebebiyle yolcu olarak bulunan …’nın römorktan düşmesi neticesinde ölümlü trafik kazası meydana geldiğini, sürücünün asli kusurlu olduğunu, kaza neticesinde sigorta şirketince zorunlu trafik poliçesi kapsamında müteveffa … ailesine destekten yoksun kalma tazminatı olarak 26/04/2014 tarihinde toplam 31.480,56 TL ödendiğini belirterek … plakalı aracın üzerine ihtiyati tedbir veya ihtiyati tedbir mahiyetinde ihtiyati haciz konulmasını, 31.480,56 TL alacağın fazlaya dair talep hakkı saklı kalmak kaydıyla ödeme tarihi olan 26/06/2014 tarihinden işleyecek faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Cevap dilekçesi sunulmamıştır.
Davacı vekilinin talebi üzerine dava …’na ihbar edilmiş, ihbar olunan vekili 24/12/2017 tarihli dilekçesi ile müvekkilinin taraflar arasındaki uyuşmazlık ile alakasının bulunmadığı belirtilmiştir.
Deliller, Delillerin Değerlendirilmesi Ve Gerekçe:
Davacı vekili dava dilekçesi ekinde, ödeme dekontu, KTK Zorunlu Mali Sorumluluk Poliçesi, trafik kaza tespit tutanağı, trafik tescil ve kimlik belgeleri, Merzifon Cumhuriyet Başsavcılığı 2013/1447 nolu soruşturma dosyası örneği, şüpheli – müşteki ifade tutanakları, genel adli muayene raporu, tazminat hesabı raporu, ekspertiz raporu örneği sunmuştur.
Merzifon Asliye Ceza Mahkemesinin 2013/368 Esas 2014/775 Karar sayılı dosyası aslı dosyamız arasına alınmış, incelenmesinde … plakalı traktör sürücüsü … ve yol yapım firmasında mühendis olarak çalışan … hakkında taksirle ölüme neden olma suçu isnadıyla yapılan yargılama yapıldığı, soruşturma aşamasında ATK’dan aldırılan 02/10/2013 tarihli kusur raporunda traktör sürücüsü …’in tali, müteveffa …’nın asli ve yolu yapan firmanın tali kusurlu oldukları; kovuşturma aşamasında trafik polisi bilirkişiden aldırılan 13/06/2914 tarihli raporda traktör sürücüsü …’in asli, yolu yapan firmanın tali kusurlu oldukları, müteveffa …’nın kusurunun bulunmadığı; Ankara Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesinden aldırılan 25/09/2014 tarihli raporda sürücünün tali, müteveffanın asli, kazanın gerçekleştiği yolda çalışma yapan firma yetkilisinin tali kusurlu olduğunun belirtildiği, Mahkemece sanıkların tali kusurlu oldukları gözetilerek ayrı ayrı hapis cezasına hükmedildiği ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, kararın kesinleştiği görülmüştür.
Mahkememizin 15/01/2016 tarihli ara kararı ile davaya konu … plaka sayılı araca HMK’nın 390/2 maddesi gereğince 3. Kişilere devir ve temlikinin önlenmesi yönünde teminatsız olarak ihtiyati tedbir konulmuştur.
Mahkememizin 2015/784 Esas 2016/34 Karar sayılı kararı ile Mahkememizin görevsizliği ile Tüketici Mahkemelerinin görevli olduğuna dair karar verilmiştir.
Samsun 3. Tüketici Mahkemesince dosya sigorta hukuku bilirkişisi ile polis memuru kusur bilirkişisine tevdi edilerek bilirkişilerden 30/05/2016 tarihli rapor aldırılmıştır.
Davacı vekili 06/06/2016 havale tarihli dilekçesi ile bilirkişi raporuna karşı beyanlarını ve …’nun davaya dahil edilmesini talep etmiştir.
Samsun 3. Tüketici Mahkemesi’nin 2016/237 Esas 2016/497 Karar sayılı kararı ile karşı görevsizlik kararı verilmiştir.
Davacı vekili 01/07/2016 havale tarihli dilekçesi ile görev uyuşmazlığı nedeniyle dosyanın ilgili Yargıtay Hukuk Dairesine gönderilmesini talep etmiştir.
Yargıtay 20. Hukuk Dairesi’nin 2016/11693 Esas 2016/11318 Karar Sayılı İlamı ile Samsun Asiye Ticaret Mahkemesi’nin yargı yeri olarak belirlenmesine karar verilmiş, dosya Mahkememizin 2016/1019 Esas sayılı sırasına kaydedilmiştir.
Mahkememizce dosya kusur tespiti yönünden İstanbul Trafik İhtisas Dairesi’ne gönderilmiş, kurumun 22/11/2017 tarihli raporunda, davalı sürücü …’in %25 oranında kusurlu olduğu, davacı tarafın sigortalısı müteveffa yolcu …’nın %25 oranında kusurlu olduğu, kazanın gerçekleştiği yolda çalışma yapan firma yetkilisinin hatalı tutum ve davranışları olayın oluşu üzerinde asli derecede etkili olduğu ve %50 oranında kusurlu olduğu belirtilmiştir.
Mahkememizin 25/01/2018 tarihli celse ara kararı gereğince, dosyamızda bulunan her üç raporun birbiri ile çeliştiğinden raporlar arasındaki çelişkiyi gidermek kazadaki kusur oranlarının tespiti ve davalıya ait traktörün sürücüsünün istiab haddini aşma mahiyette yük yekleyip yüklemediği, yüklemiş ise kazanın müshasıran bu sebepten kaynaklanıp kaynaklanmadığı hususunda Karayolları Trafik Fen Heyetinden rapor aldırılmasına karar verilmiş, Ankara 3. Aliye Ticaret Mahkemesi’nin 11/03/2018 tarihli ara kararı ile 6454 Sayılı Kanun’un 12/6 maddesine göre önce bağlı bulunulan bilirkişilik bölge kurulundan görevlendirme yapılması, Ankara Bölge listesinden seçim yapılması halinde bilirkişi ismi bildirilmesi gerektiğinden bahisle dosya iade edilmiştir.
Karayolları Genel Müdürlüğünden Fen Heyetinde görevli bilirkişilik yapan isimlerin bildirilmesi istenmiş, 15/07/2018 tarihli yazı cevabında 4 nolu Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile Fen Heyeti bulunmadığı, bilirkişilerin Bilirkişilik Bölge listelerinden seçilmesi belirtilmiştir.
Davacı vekilinin dosyanın rapor aldırılmak üzere İTÜ’ye gönderilmesi talebi üzerine İstanbul Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yazılmış, İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/139 Talimat sayılı dosyasından aldırılan 08/03/2019 tarihli bilirkişi heyeti raporunda dava konusu olayda dava dışı inşaat şirketi Maz İnşaatın %50 oranında asli kusurlu, dava dışı sürücü …’in olayda %25 oranında tali kusurlu, vefat eden yolcu …’nın olayda %25 oranında tali kusurlu olduğu, kazanın münhasıran traktörün istiap haddini aşacak şekilde yüklenmesi nedeniyle meydana geldiğinin söylenemeyeceği kanaatine varıldığı belirtilmiştir.
Bilirkişi raporuna taraflarca itiraz edilmemiştir.
Dava, zorunlu mali sorumluluk sigortacısının kendi sigortalısına karşı açtığı rücuan tazminat davasıdır.
Tüm dosya kapsamına göre davacının zorunlu mali sorumluluk sigortacısı, davalının ise maliki bulunduğu … plakalı traktörün sürücüsü … olduğu esnada, römork üzerinde soğan çuvallarının yüklü olduğu ve soğan çuvalları üzerinde de …’nın oturmakta olduğu sırada seyir esnasında toprak yolun çökmesi sonucu römorkun sarsılması sebebiyle …’nın düşmek ve tekerin altında kalmak suretiyle vefat ettiği, …’nın yakınlarına davacı tarafından destekten yoksun kalma tazminatı ödendiği ve kazanın istiap haddinin aşılması sebebiyle meydana geldiğinden bahisle davacı tarafından ödenen tazminatın kendi sigortalısı olan davalıdan poliçe genel şartlarına göre rücuan tahsiline karar verilmesi talebiyle eldeki davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Kaza tespit tutanağı ve … nolu poliçeye göre davacının kaza tarihinde … plakalı traktörün zorunlu mali sorumluluk sigortacısı olduğu, …’nın kazada vefat ettiği ve 26/06/2014 tarihli ödeme dekontuna göre …’nın eşine tazminat ödemesi yapıldığı sabit olup dosyadaki uyuşmazlık 13/09/2013 tarihinde meydana gelen kazanın münhasıra istiap haddinin aşılmasından meydana gelip gelmediği, buna göre davacının 3. Kişiye ödediği tazminatı kendi sigortalısına rücu edip edemeyeceği noktalarındadır.
Davacının eldeki davaya dayanak ettiği poliçenin başlangıç tarihi 17/12/2013 tarihi olup poliçe tarihinde yürürlükte bulunan Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın B.4.e maddesinde yazılı “tazminatı gerektiren olay, yetkili makamlarca saptanan istiap haddinden fazla yolcu ve yük taşınmasından doğmuşsa” sigortacının sigortalıya rücu edebileceğine ilişkin istisna hükmünün uygulanabilmesi için riziko ile istiap haddinden fazla yük ve yolcu taşıma arasında uygun illiyet bağının bulunması ve kazanın sırf bu nedenle meydana gelmesi gerekmektedir. (Yargıtay 17. HD. 2014/20526 Esas, 2017/3432 Karar sayılı kararı)
Merzifon Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2013/368 Esas 2014/775 Karar sayılı dosyası üzerinden traktör sürücüsü ve yol yapan firmanın tali kusurlu oldukarlı gözetilerek cezalandırma yoluna gidilmiş, karar kesinleşmiştir. Eldeki dava dosyasında ATK Trafik İhtisas Dairesince düzenlenen 22/11/2017 tarihli raporda kazanın oluşumunda traktör sürücüsü …’in %25, müteveffa …’nın %50 ve yolu yapan firmanın %25 oranında kusurlu oldukları; İTÜ Trafik Kürsüsünden 3 kişilik bilirkişi heyetinden aldırılan 08/03/2019 tarihli raporda da kazanın oluşumunda traktör sürücüsü …’in %25, müteveffa …’nın %50 ve yolu yapan firmanın %25 oranında kusurlu oldukları belirtildiği gibi kazanın meydana gelmesinde yoldaki gevşek kaplamanın asli derecede etkili olduğu kazanın münhasıran istiap haddinin aşılmasından meydana geldiğinin söylenemeyeceği belirtilmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama, toplanan deliller, aldırılan bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamına göre kaza anında traktörün römorku üzerinde soğan çuvalları olduğu, soğan çuvallarının kasadan 3 sıra daha yüksek yüklendiği, yük üzerine yolcu alınması yasak olduğu halde yük üzerine yolcu alındığı ve yolcu olan …’nın yoldaki gevşek kaplama sebebiyle römorkun sarsılması sonucu düştüğü, kazanın meydana gelmesinde istiap haddi üzerinde yükleme yapılmasının olayın oluşu üzerinde tek başına etken olmadığı anlaşılmış, davacı sigortacının davalı sigortalısına rücu koşullarının oluşmadığı kanaatine varılarak davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
6100 sayılı HMK’nın 373/4 maddesi ve Geçici 3/2 maddesinin düzenleniş amacı, Bölge Adliye Mahkemelerinin göreve başlama tarihinden önce verilen kararlara karşı Yargıtay yoluna başvurulmasını ve karar kesinleşinceye kadar kanun yolu denetiminin Yargıtay tarafından yapılmasını sağlamaktır. Diğer bir anlatımla, Yargıtay’ın verdiği bozma kararları üzerine verilen kararların tekrar Yargıtay denetiminden geçmesi, başka bir deyişle Yargıtay kararının istinaf yolu ile denetlenmesinin önüne geçilmesi amaçlanmıştır. Eldeki davada yapılan yargılama sonucu Yargıtay 20. Hukuk Dairesi’nin 2016/11693 Esas 2016/11318 Karar Sayılı ilamı ile Mahkememiz yargı yeri olarak belirlenerek Yargıtay dosyadan el çekmiş olduğundan ve Yargıtay ilamından sonra Mahkememizce yargılama yapılmak suretiyle karar verilmiş olması sebebiyle kanun yolu denetimi olarak istinaf yolu açık olmak üzere karar verilmiştir.
H Ü K Ü M :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-DAVANIN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 44,40-TL red harcının peşin karar ilam harcı olarak alınan 537,61-TL’den mahsubu ile fazla alınan 463,21-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4- Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta hüküm kurulmasına yer olmadığına,
5- Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesince hesaplanan 3.778,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6- Kararın talep halinde Yazı İşleri Müdürü tarafından taraflara tebliğine.
7- Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde, müracaat etmeleri halinde kalemde, müracaat etmemeleri halinde dosyaya hesap numarası bildirmiş ise hesaba aktarmak sureti ile, hesap numarası da bildirilmemiş ise masrafı gider avansından karşılanmak sureti ile PTT vasıtasıyla adreste ödemeli olarak taraflara iadesine,
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Samsun Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usülen anlatıldı.23/05/2019

Katip
¸e-imza

Hakim
¸e-imza

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında E-İMZA ile imzalanmıştır.