Emsal Mahkeme Kararı Samsun Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/990 E. 2021/385 K. 25.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. SAMSUN ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2015/990 Esas – 2021/385
T.C.
SAMSUN
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2015/990
KARAR NO : 2021/385

HAKİM :
KATİP :

DAVACI : …
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : Kayıt kabul (Maddi-manevi tazminat)
DAVA TARİHİ : 20/11/2015
KARAR TARİHİ : 25/06/2021
KARAR YAZIM T. : 02/07/2021
Mahkememizde görülmekte bulunan kayıt kabul (maddi-manevi) tazminat davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İddia ve savunmaların özeti;
Davacı vekili mahkememize verdiği 20/11/2015 tarihli dava dilekçesinde özetle;müvekkilinin …ndan çek defteri talep ettiğini ancak başka bir bankadan takip borcu olması nedeni ile çek karnesinin teslim edilmediğini, müvekkili ile … arasında herhangi bir sözleşme ilişkisi bulunmadığını, bu nedenle müvekkilinin bu bankaya borcunun olmasının mümkün olmadığını, söz konusu borcun müvekkili adına sahte kimlik kullanarak … tarafından yapıldığını, sorumluluğun bankada olduğunu, basiretli bir tacir gibi davranmadığını, bu nedenle müvekkilinin haksız ve hukuka aykırı bir şekilde bankalar birliği risk merkezi nezdinde olumsuz sicil oluşturduğunu, dava dışı 3. şahıs …, İzmir 5. Ağır Ceza Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası ile yargılandığını ve ceza aldığını, … TL bedelli aldığı malın ödemesini çek defteri olmadığından ödeyemediğini beyanla şimdilik 5.000,00 TL maddi tazminat, manevi tazminat açısından da 5.000,00 TL’nin işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili mahkememize verdiği 18/12/2015 tarihli cevap dilekçesinde özetle;davacının davasını her ne kadar müvekkiline yöneltmiş ise de hiçbir hukuki dayanağı bulunmadığını, dava dilekçesinin 6100 sayılı HMK 134/4 maddesi gereğince … A.Ş’ye tebliğ edilmesini ve müvekkilinin davadan çıkarılması gerektiğini, … Bankasının Tüzel kişiliğinin devam ettiğini, müvekkili bankanın … Bankasını mahkememizde temsil etme hakkı ve yetkisinin bulunmadığını, müvekkili fon bünyesinde … Ban A.Ş ile 3. kişiler arasında özel hukuk ihtilafından kaynaklanan hiçbir davanın mevcut olmadığını, davacı vekilinin dava dilekçesini ve dolayısı ile husumeti tüzel kişiliği halen devam eden … Bankasına yöneltmesi gerekirken müvekkiline yönetmesinin dava dilekçesini Fona göndermesinin hukuken mümkün olmadığını, davacının maddi hatayı düzeltmediği takdirde davanın usulden reddini talep etmiştir.
Davalı … A.Ş. mahkememize ibraz ettiği 27/01/2016 tarihli cevap dilekçesinde özetle;davacı adına bankalarında kredi kartı başvurusunda bulunulduğunu, gelen şikayet üzerine kredi kartı sahtecilik kodu ile kapatıldığını, buna ilişkin bildirimlerin yapıldığını, yapılan bildirimin davacının kredi notunu etkileyen bir bildirim olmadığını, davacının müvekkili bankaya yersiz bir husumet yönelttiğini beyanla davanın reddini talep etmiştir.
Davacı vekili mahkememize ibraz ettiği 04/02/2015 tarihli cevaba cevap dilekçesinde özetle;davalı bankanın kredi kartı hizmeti sunulmasında basiretli bir tacir gibi davranmadığını, … tarafından verilen 04/11/2015 tarihli risk raporunda müvekkili hakkında zarar niteliğindeki krediler ve diğer alacaklar açıklamalı risk kaydının bulunduğunu beyanla dava dilekçesini tekrar etmiştir.
Davacı vekili 25/12/2015 tarihli dilekçesi ile dava dilekçesinde davalı, husumet yöneltilmeksizin temsilci sıfatı ile … olarak gösterildiğini beyan etmiştir.
Toplanan deliller;
Davacı vekilinin dava dilekçesi ekinde; vergi levhasını, davacıya ait 2015 yılı işletme defterini, davacıya ait 04/11/2015 tarihli … Raporunu, davacı tarafından … tarafından verilen başvuru yazısını, … cevabi yazısını, sipariş fişi ve faturayı, siparişe ilişkin çek teslimine dair makbuzu, davacı tarafından borç alınan altınlara ilişkin bilgi ve belgelerin suretlerini ibraz etmiştir.
Davalı … cevap dilekçesi ekinde 29371 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan Fon Kurulunun 29/05/2015 tarih ve 134 sayılı kararını, İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü kayıtlarını, Denizli 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2012/322 Esas 2013/524 Karar sayılı ilamını, İzmir 5. Tüketici Mahkemesi’nin 2015/1686 Esas sayılı dosyasına sunulan 04/08/2015 tarihli dilekçe suretlerini sunmuştur.
İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/41 Esas 2017/942 Karar sayılı dosyası, İzmir 5. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2011/387 Esas 2011/401 Karar sayılı dosyası, İzmir 2. İcra Dairesi 2015/11279 Esas sayılı dosyası uyap üzerinden dosya içerisine eklenmiş, …’ndan davacının yakın izlemeye alındığı tarih ve yakın izleme kaydı oluşturulması nedeninin yazılı olduğu belge ile 20/11/2015 tarihine kadarki hesap ekstre suretleri, …’nden donuk alacak niteliğindeki kredi ve diğer alacaklara ait bilgi ve belgeler celp edilmiştir.
Davacı vekili 30/01/2018 tarihli dilekçesi ile talebini ıslah etmiştir.
Davacı tarafından iflas kararının kesinleşmesi üzerine iflas masasına yapılan başvuruya ilişkin 10/10/2020 tarihli cevabi yazı ile başvurunun 28.349,97 TL olarak nizalı alacak olarak sıra cetveline işlenmesine karar verildiği anlaşılmıştır.
Nitelikli hesap uzmanı bilirkişi Av. …, mali müşavir …, ayakkabı imalatçısı …’dan oluşan bilirkişi heyetinden 12/01/2018 tarihli rapor alınmış, heyetteki mali müşavir bilirkişinin vefatı sebebiyle değiştirilerek bilirkişi Veysel Kayar’ın eklenmesi ile 15/04/2021 tarihli ek rapor alınmış, bilirkişi heyeti 25/06/2021 tarihli celsede hazır edilerek sözlü beyanları tespit edilmiştir.
Delillerin tartışılması, değerlendirilmesi ve gerekçe:
Dava, haksız risk bildirimine dayalı maddi-manevi tazminat talebini kapsayan kayıt kabul talebine ilişkindir.
Tüm dosya kapsamından, dış giyim perakende satışı ile iştirak eden gerçek kişi tacir olan davacının … Bornova şubesi tarafından yapılan risk bildirim sebebiyle Ziraat Bankasınca çek karnesi verilmemesi sebebiyle sipariş ettiği mal bedellerini ödeyemediği bu nedenle iade ettiği, çek karnesi alamadığı bu şekilde maddi-manevi zarara uğradığı iddiası ile iş bu davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Dava, maddi manevi tazminat talepli olarak açılmış, yargılama aşamasında davalının İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2017/41 Esas 2017/942 Karar sayılı ilamıyla iflasına karar verilmiş, iflas kararı 27/01/2020 tarihinde kesinleşmiş olmakla dava kayıt kabul davasına dönüşmüş, davacı tarafından yapılan başvuru İflas İdaresi tarafından masanın 3911. sırasına nizalı olarak kaydedilmesi sebebiyle yargılamaya devam edilmiştir.
Dosya kapsamından, … isimli kişinin davacı adına sahte nüfus cüzdanı ile 09/10/2018 tarihinde … Bornova şubesine müracaat ederek kredi kartı çıkardığı ve bu kart ile toplam 1.238,47 TL harcama yapıldığı, ödenmemesi üzerine … Bornova şubesi tarafından 2015-09 döneminde …’ne vekaleten Kayıt Bürosuna risk bildiriminde bulunulduğu, bu bildirim sebebiyle davacıya bastırılmasına rağmen … tarafından çek karnesinin verilmediği anlaşılmaktadır. Davacı adına sahte kimlik çıkartan … İzmir 5. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2011/387 Esas 2011/401 Karar sayılı ilamı ile cezalandırılmış, karar kesinleşmiştir. Böylece risk bildirimine sebebiyet veren kredi kartı harcamasının davacı tarafından yapılmadığı sabit olmuştur.
Dava konusu zararlandırıcı eylem dava dışı …’nın davacı adına düzenlenen kimlik bilgileri ve bu kişinin fotoğrafı yapışık nüfus cüzdanı ile … tarafından kredi kartı verilmesi sonucunda oluşmuştur. Kredi kartını veren … tacir olup, sahte bir nüfus cüzdanı ile yapılan başvuru sonucu kredi kartı vermesi eyleminde tam kusurludur. Zira bankanın tacir olarak her türlü işlemlerinde en üst seviyede dikkat ve özen göstermek yükümlülüğü bulunmaktadır, gerekli her türlü güvenlik tedbiri alınmasından da kartı veren banka sorumludur. Davacı tarafa atfı kabil herhangi bir kusur bulunmamaktadır. Nitekim dava dışı … sahte nüfus cüzdanı ile İş Bankası Kordon şubesine ve … şubesine de müracaat etmiş ancak adına geçen bankalar tarafından talebi olumsuz karşılanmış, kredi kartı tahsis edilmemiştir. Bu sebeplerle … tam kusurlu kabul edilmiştir.
Davacı adına sahte kredi kartı düzenlenmesi ve yapılan harcamaların ödenmemesi sebebiyle … Bornova şubesi tarafından Merkezi Kayıt Kuruluşuna 01/09/2015 tarihi itibari ile risk bildiriminde bulunulmuş ise de bankanın tam kusurlu olduğu tespit edilmekle davacının maddi tazminat hakkının doğduğu tespit edilmiştir. Maddi tazminat miktarının tespiti yönünde bilirkişi rapor ve ek raporlar alınmış, bilirkişi heyetinin sözlü beyanları duruşmada tespit edilmiştir. Gerek dava dilekçesinden gerekse bilirkişi rapor ve ek raporlarından davacının çek karnesi temin edilmemesi sebebiyle Mithat Kundura’dan alınan 24.000,00 TL ile … A.Ş.’den alınan 21.500,00 TL olmak üzere toplam 45.500,00 TL ayakkabıyı iade ettiği bu nedenle zarara uğradığı anlaşılmaktadır. Ayrıca davacının bu dönemde eş dost, yakın akrabadan borç olarak altın aldığı böylece kar mahrumiyetine uğradığı ileri sürülmüştür.
Mahkememizce bu kapsamda inceleme ve değerlendirmeler yapılmış, toplam 45.500,00 TL bedelli malı iade etmesi sebebiyle ne kadar zarara uğradığı yahut kardan mahrum kaldığı tespit edilmeye çalışılmıştır. Bu kapsamda nitelikli hesap uzmanı mali müşavir ve ayakkabı imalatçısından oluşan bilirkişi heyetinden rapor ve ek rapor alınmış, davacının kayıt ve belgeleri incelenmiştir. Ancak alınan rapor ve ek rapor yöntem olarak doğru bulunmamakla bu kez bilirkişi heyetinin sözlü beyanı alınarak mahrum kaldığı kar tespit edilmiştir.
Bilirkişi heyetinin son celsedeki sözlü beyanına göre davacının iade ettiği mal bedeli 45.500,00 TL olup, sektörde iadenin olmaması, davacının iş yerinin bulunduğu … satış potansiyeli, satışını yaptığı ayakkabının spor ve klasik olması daha çok gençlere hitap etmesi, aynı iş yerinde 2014 yılından itibaren faaliyet göstermesi ve defter kayıt ve bilgilerin birlikte değerlendirildiğinde, siparişin iptal edilmemesi halinde ve vadeli olarak alınması nazara alındığında ilk yıl %80’inin %60 karla satılabileceği tespit edilmiştir. Buna göre ilk yıl mahrum kaldığı brüt kar 45.500,00 TL * %80 = 36.400,0 TL * %60 = 21.480,00 TL hesaplanmıştır. Kalan %20 oranında 9.100,00 TL’lik malın ise %40 karla satışının mümkün olduğu buna göre buradan da 3.640,00 TL brüt kar mahrumiyeti söz konusu olup, toplamı 25.480,00 TL yapmaktadır. Bu bedel ile sipariş bedeli toplamı 70.620,00 TL’nin safi satış tutarı olduğu ve ayakkabıcılık sektörünün özellikleri ile davacının defter kayıtlarına göre ortalama %15 gider ve diğer amortismanlar söz konusu olup, 10.593,00 TL olan masrafların satış tutarı 25.480,00 TL’den mahsubu ile kalan 14.887,00 TL’nin mahrum kalınan kar olduğu anlaşılmıştır. Davacı tarafın ayrıca sonraki yıllarda da kar mahrumiyeti olduğunu bildirdiği görülmekte ise de bu hususa ilişkin delil, veri mevcut değildir.
Öte yandan davacının bu dönemde altınla borçlandığı ileri sürülmüş bu konuda tanıklar dinlenmiş ise de yapılan borçlanmanın dava konusu kapsamında olduğu konusunda yeterli delil mevcut olmadığı gibi mahkememizce de vicdani kanaat oluşmadığından bu yöne ilişkin talepler yerinde görülmemiş, böylece davacının mahrum kaldığı karın dolasıyla maddi zararının 14.887,00 TL olması gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Davacı taraf, aynı eylem sebebiyle manevi tazminat talebinde bulunmuş olup, … Bornova şubesinin risk bildiriminin haksız eylem niteliğinde olduğu, davacının kişilik haklarının ihlal edildiği ve manevi tazminat talebinde bulunabileceği kanaatine varılmıştır. Manevi tazminat miktarının tespiti hususunda 22/06/1966 tarih 7/7 sayılı Yargıtay İçtihatları Birleştirme Kararında geçen hususlar nazara alınarak manevi tazminat miktarı tespit edilmiştir. Buna göre, talep miktarı, davacının kusurunun bulunmaması, uğradığı zararının matematiksel olmamak üzere miktarı, duyulan acı, elem, keder nazara alınarak ve olay tarihindeki paranın satın alma gücü birlikte değerlendirilmek suretiyle 4.000,00 TL manevi tazminata hükmetmenin hak, nesafet ve adalet kurallarına uygun olacağı kanaatine varılmıştır.
Maddi ve manevi tazminat olmak üzere toplam 18.887,00 TL tazminatın dava dilekçesinde talep edilen 5.000,00 TL maddi tazminat kısmı ile 4.000,00 TL manevi tazminat yönünden dava tarihinden, kalan maddi tazminat miktarı 9.887,00 TL yönünden ise ıslah tarihinden itibaren yasal faize hükmedilerek, İstanbul 1. İflas Müdürlüğü’nün 2017/14 sayılı iflas dosyasına kayıt ve kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Dava dilekçesindeki husumete ilişkin yanlışlığın davanın süresi içerisinde kayıt kabule dönüşmesi sebebiyle önemi kalmamış, ıslah edilen kısım yönünden zamanaşımı definde bulunulmuş ise de TBK 72. maddesindeki zamanaşımı süresinin başlangıç tarihinin zararın ve tazminat yükümlüsünün öğrenildiği tarih olup, bilirkişi raporu ile zarar miktarı öğrenildiğine göre zamanaşımı defi yerinde görülmemiş, aşağıdaki gibi hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM;Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davanın KISMEN KABUL KISMEN REDDİ ile,
1-4.000,00 TL manevi tazminat, 14.887,00 TL maddi tazminat olmak üzere toplam 18.887,00 TL tazminatın maddi tazminatın 5.000,00 TL’lik kısmı ile 4.000,00 TL’lik manevi tazminat yönünden dava tarihinden, kalan maddi tazminat miktarı 9.887,00 TL yönünden ıslah tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile birlikte İstanbul 1. İflas Müdürlüğü’nün 2017/14 İflas dosyasına kayıt ve kabulüne, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Alınması gerekli 1.632,77 TL harçtan peşin alınan 170,78 TL ve ıslahta alınan 398,75 TL olmak üzere toplam 569,53 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.062,24 TL harcın davalılardan tahsili ile hazineye irat kaydına.
3-Davacı tarafça başlangıçta ödenen peşin harç 170,78 TL ve ıslahta alınan 398,75 TL olmak üzere toplam 569,53 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine.
4-Davacı tarafça yapılan 353,80 TL posta masrafı, 1.700,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.053,80 TL yargılama giderinin kabul/red oranına göre hesaplanan 1.730,54 TL’nin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine, fazla kısmın kendi üzerinde bırakılmasına.
5-a)Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden maddi tazminat yönünden yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacı tarafa verilmesine.
b)Davalı vekili kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden maddi tazminat yönünden yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca reddedilen miktar üzerinden hesaplanan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine.
6-a)Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden manevi tazminat yönünden yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 4.000,00 TL vekalet ücretinin davlıdan alınarak davacıya verilmesine,
b)Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden manevi tazminat yönünden yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 1.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Kararın talep halinde yazı işleri müdürü tarafından taraflara tebliğine.
8-Kullanılmayan gider avansın karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine.
Dair, karar taraf vekillerinin yüzünde tebliğden itibaren iki hafta içinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça anlatıldı, usulen tefhim edildi.25/06/2021

Katip
¸e-imza

Hakim
¸e-imza

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında E-İMZA ile imzalanmıştır!