Emsal Mahkeme Kararı Samsun Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/796 E. 2019/269 K. 19.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. SAMSUN ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2015/796 Esas – 2019/269
T.C.
SAMSUN
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2015/796 Esas
KARAR NO : 2019/269

HAKİM :
KATİP :

DAVACI : … –
VEKİLİ :
DAVALI : 1- … –
VEKİLİ :

DAVALI : 2- … –
VEKİLLERİ :
DAVALI : 3-… –
DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 24/12/2013
KARAR TARİHİ : 19/03/2019
KARARIN YAZILDIĞI TARİH: 22/04/2019
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İSTEM : Davacı vekili Asliye Hukuk Mahkemesine sunmuş olduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin 22/04/2012 tarihinde kullanmakta olduğu, … plakalı araç ile … ilinden … iline seyir halinde olan … plakalı araç ile çarpışması neticesinde maddi hasarlı ve yaralamalı trafik kazası meydana geldiğini, müvekkilinin iş bu kaza nedeniyle yoğun bakımda bir hafta kadar yaşam mücadelesi verdiğini, müvekkilinin kazadan sonra çok acı ve ızdırap çektiğini, müvekkilinin kazanın meydana gelmesinde kusurunun bulunmadığını, davalı sürücünün asli kusurlu olduğunu, açıklanan nedenlerle müvekkili için 20.000,00 TL manevi, şimdilik 500,00 TL tedavi gideri, 2.500,00 TL iş gücü kaybı tazminatı, 2.000,00 TL beden gücü kaybı tazminatın davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı sigorta şirketi sunmuş olduğu cevap dilekçesinde özetle; dava konusu talep ile ilgili olarak dava açılmadan önce müvekkili şirkete her hangi bir başvuru yapılmadığını ve hasar dosyası açılmadığını, müvekkiline gönderilen dava dilekçesinde ve ekinde zarara ilişkin her hangi bir belge yer almadığını, kazaya karışan araçlardan … plakalı aracın zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamında müvekkili sigorta şirketince sigortalı olduğunu, davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte müvekkili şirketin sorumluluğunun poliçe limitleri ile sınırlı olduğunu, dosyada öncelikle kusur tespitinin yapılmasını, daha sonrasında maluliyet ve aktüer hesabının yapılması gerektiğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … dava dosyasına sunmuş olduğu cevap dilekçesinde özetle; dava konusu kaza ile bir ilgisinin bulunmadığını, dava konusu kazaya karışan aracın her ne kadar trafik sicilinde adına kayıtlı görünse de 15/02/2012 tarihinde …’ ya 83.250,00 TL bedel karşılığında haricen satıldığını ve aracın teslim edildiğini, İstanbul’ da ikamet eden alıcının aracı başkalarına satmış olabileceğini, bu konuda hiç bir bilgisi olmadığını, araç bedelini tahsil etmiş olduğundan ve aracı da teslim etmiş olması nedeniyle kaza ile bir ilgisinin bulunmadığını, yasanın aramış olduğu hiç bir sıfata sahip olmadığını, açıklanan nedenlerle davalı sıfatına sahip olmadığından davanın reddine, ayrıca davacı tarafından istenen tazminat miktarının karşı tarafın zenginleşmesine sebebiyet verecek olması nedeniyle de davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … dava dosyasına sunmuş olduğu cevap dilekçesinde özetle; öncelikle yetki itirazında bulunduğunu, kazanın Delicede olması sebebiyle yetkili mahkemenin … Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğunu, kendi ikametinin de Yozgat olması sebebiyle de yetkili mahkemenin Yozgat Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunu, kaza tarihi itibariyle zaman aşımı itirazında bulunduğunu, kaza mahallinde tutulan kaza raporuna itiraz ettiğini, kusuru kabul etmediğini, kaza yerinde yeniden keşif yapılarak kusur tespitinin yapılması gerektiğini, iş gücü kaybı ve maddi tazminat talepleri aynı anlama geleceğinden mükerrer tazminat talebi yapıldığını ve kabul etmediğini, davacının tedavi giderlerine ilişkin taleplerinin yazılı belge ile ispatının gerektiğini, Sgk tarafından yapılan bir ödeme var ise bunun yapılacak hesaplamalarda dikkate alınması gerektiğini, aleyhinde her hangi bir tazminata hükmedilmesi durumunda davalı sigorta şirketinin yükümlü olacağını, sigorta şirketinin sorumlu olduğu limitin üzerinde olması durumunda kendi sorumlu olduğu tutarın ayrıca tespit edilmesini, maddi durumunun kötü olması nedeniyle hükmedilecek tazminat miktarlarında bu hususun dikkate alınmasını ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
1-… ye ait Sigorta Poliçesi İncelendiğinde; … plakalı aracın davalı davalı … tarafından ZMMS kapsamında 27/09/2011-27/09/2012 tarihleri arasında sigortalı olduğu, kişi başına teminat miktarının ölüm ve sakatlık halinde 200.000,00 TL, kaza başına ölüm ve sakatlığın 1.000.000,00 TL olduğu görülmüştür.
2-Ankara Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesinden alınan 11/03/2016 Tarihli Rapor İncelendiğinde; davalı sürücü …’ un dava konusu kazanın meydana gelmesinde ” arkadan çarpma” kuralını ihlal etmesi ve olayda dikkat ve özen yükümlülüğünü yerine getirmemiş olması nedeniyle %100 oranında kusurlu olduğunu, davacı sürücü …’ nun her hangi bir kusurunun bulunmadığının belirtildiği görülmüştür.
3-Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığının 08/11/2018 tarihli yazı cevabı incelendiğinde; davacının 22/04/2012 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasından dolayı kayıtların tetkikinde 1.315,71 TL geçici iş görememezlik ödemesi ödendiğinin tespit edildiğinin belirtilmiş olduğu görüldü.
4-Adli Tıp Kurumunun 3 İhtisas Dairesinden alınan 10/09/2018 Tarihli Raporu İncelendiğinde; davacı …’ nun 24/02/2012 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazaına bağlı yaralanmasının 11/10/2008 tarih ve 27021 sayılı resmi gazetede yayımlanan çalışma gücü ve meslekte kazanma gücü kaybı oranı tespit işlemleri yönetmeliği hükümleri kapsamında maluliyetine neden olacak düzeyde araz bırakmadığından sürekli maluliyet tayinine mahal olmadığı, iyileşme süresinin olay tarihinden itibaren 3 aya kadar uzayabileceğinin belirtildiği görülmüştür.
5-28/01/2019 Tarihli Aktüerya Bilirkişi Raporu İncelendiğinde; Sosyal Güvenlik Kurumu kayıtlarına itibar edilmek suretiyle, davacının brüt günlük ücretinin 60,53 TL olduğu, Atk raporunda 3 aylık iyileşme süresinin bulunduğu göz önüne alındığında 5.447,70 TL zararının bulunduğu, Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından yapılan ödeme mahsup edildiğinde 2.587,56 TL geçici iş görememezlik zararının bulunduğu tespitinin yapıldığı anlaşılmıştır.
6-Davalı asillerden … hakkında tanzim edilen sosyo ekonomik araştırma tutanağı incelendiğinde; şahsın inşaat işlerinde aracılık yaptığı, gelir durumunun tespit edilemediği, başka gelirinin bulunmadığı, şahsın oturduğu evde kayın pederi ile birlikte oturduğu, 350,00 TL kira ödediği, şahsın bakmakla yükümlü olduğu kişilerin eşi, iki kızı ve bir oğlu olduğu, şahsın üzerine kayıtlı menkul ve gayri menkul bulunmadığı, lise mezunu olduğu, 40 yaşında evli olduğunun belirtildiği görülmüştür.
7-Davalı asillerden … hakkında tanzim edilen sosyo ekonomik araştırma tutanağı incelendiğinde; adı geçenin ikametinde ailesi ile birlikte 4 kişi ikamet ettiği, ikametin eşine ait olduğu, kira ödemedikleri, şahsın mali müşavir olduğu, aylık 3.000,00 TL aylık gelirinin bulunduğu, bir adet aracının bulunduğu, bir dairesinin bulunduğu ve iş yeri olarak kullanıldığı, bakmakla yükümlü olduğu iki çocuğunun bulunduğu, şahsın üniversite mezunu olduğu ve fiziksel engelinin bulunmadığının belirtildiği görülmüştür.
8-Davacı … hakkında tanzim edilen sosyo ekonomik araştırma tutanağı incelendiğinde; şahsın bir işletmede yönetici olduğu, ayda 1.750,00 TL gelirinin bulunduğu, başka gelir kaynağının olmadığı, oturduğu evin kira olduğu, ayda 600,00 TL kira ödediği, üzerine kayıtlı menkul veya gayri menkulün bulunmadığı, oturduğu evde annesi ile kaldığı, annesinin sgk emeklisi olduğu, 900,00 TL aylığının bulunduğu, şahsın fiziksel engelinin ve çalışmaya engel bir durumunun bulunmadığının belirtildiği görülmüştür.
KANITLARIN DEĞERLENDİRİLMESİ GEREKÇE:
Dava, trafik kazası sonucu açılan maddi ve manevi tazminat davasıdır.
Somut olayda uyuşmazlık 22/04/2012 tarihinde meydana gelen kazada tarafların kusur durumları ve kaza sonucu davacıda maluliyet ve geçici iş göremezlik durumunun oluşup oluşmadığı ve davacının manevi zarara uğrayıp uğramadığı noktalarında toplanmaktadır.
Yapılan soruşturma sonucu toplanan delilerden ; 22/04/20012 tarihinde … plaklı araç ile … plakalı aracın çarpıştıkları, … plakalı aracın olay tarihinde … nin Zorunlu Mali Sorumluluk Poliçesi kapsamında sigortalı olduğu, davalı …’un kazanın oluşumunda % 100 oranında kusurlu olduğu, kaza sonucu davacıda kalıcı malüliyet oluşmadığı anck üç ay süre ile geçici iş görememezlik durumunun oluştuğu anlaşılmaktadır.
Oluş ve kabüle göre;
Maddi tazminat yönünden yapılan değerlendirme:
Davalılar kazaya karışan … plaklı aracın sürücüsü, maliki ve zorunlu mali mesuliyet sigortacısı olup bilindiği üzere araç işletenin, malikin sorumluluğu 2918 sayılı KTK’nın 85/1 maddesinde düzenlenmiş olup, bu madde hükümüne göre, bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa motorlu aracın işleteni ve malik, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğu, aynı kanunun 86/1 maddesi gereğince de işleten kendisinin veya eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusurunun bulunmaması ve araçtaki bozukluğun kazayı etkilemiş olmaması halinde sorumluluktan kurtulacağı belirtildiğini, diğer bir deyişle araç işletenin veya malikinin meydana gelen zarardan sorumluluğu sürücünün kusur oranında olduğu belirtilmiştir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1.madde hükmü incelendiğinde, “işletenlerin, bu kanunun 85/1 maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur hükmünün olduğu görülmüştür.
Yine bilindiği gibi 6102 sayılı TTK’nın tazminat ilkesi başlıklı 1459 maddesinde belirtiliği gibi zarar sigortalarında asıl amaç sigorta ettirenin uğradığı gerçek zararın karşılanmasıdır. Sigorta poliçesinde gösterilen limit ise, sigortacının rizikonun gerçekleşmesi halinde sorumlu olacağı azami miktarın belirlenmesi amacıyla konulur. Yoksa rizikonun gerçekleşmesiyle birlikte sigorta poliçesinde belirlenmiş olan azami miktarının tamamın ödenmesi diye bir şey söz konusu olmadığıdır.
Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının A-1.madde hükmü incelendiğinde, “sigortacı bu poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermesinden dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder” şeklinde hükmün yer aldığı görülmüştür.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunun 90’ıncı maddesinde Maddi tazminatın biçimi ve kapsamı ile manevi tazminat konularında Borçlar Kanununun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanacağı düzenlenmiştir. (2918 s KTK 90)
Davanın dayanağı olan haksız eylem 22.04.2012 tarihinde meydana gelmiş olup, 6101 sayılı TBK’nun Yürürlüğü Ve Uygulama Şekli Hakkındaki Kanunun 1.maddesine göre TBK’nun yürürlüğe girdiği tarihteki fiil ve işlemlere bunların hukuken bağlayıcı olup olmadıklarına ve sonuçlarına, bu fiil ve işlemler hangi kanun yürürlükteyken gerçekleşmiş ise kural olarak o Kanun hükümleri uygulanır. Bu durumda TBK’nun 1 Temmuz 2012 tarihinde yürürlüğe girmesi haksız eylem tarihinin ise 22.04.2012 tarihi olması karşısında uygulanması gereken kanun 818 sayılı Borçlar Kanunu hükümleridir.
Kaza tarihinde mer’i olan 818 sayılı BK’nun 46.maddesi incelendiğinde; cismani zarara duçar olan kimse külliyen veya kısmen çalışmayan muhtedir olamamasından mütevellit zarar ve ziyanı talep edebileceği düzenlemesinin olduğu görülmüştür.
Mahkememizce, öncelikle kazanın meydana gelmesinde etkili olan kusur durumlarının tespiti amacıyla dosyanın Adli Tıp Kurumu Başkanlığına gönderilmesine karar verilmiştir.
Ankara Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesinden alınan 11/03/2016 Tarihli tapor İncelendiğinde; davalı sürücü …’ un dava konusu kazanın meydana gelmesinde ” arkadan çarpma” kuralını ihlal etmesi ve olayda dikkat ve özen yükümlülüğünü yerine getirmemiş olması nedeniyle asli kusurlu olduğunu, davacı sürücü …’ nun her hangi bir kusurunun bulunmadığının belirtildiği görülmüştür.
Kusur tespiti yapıldıktan sonra davacıda kaza nediyle maluliyet oluşup oluşmadığı hususunda Adli Tıp Kurumu Başkanlığından rapor tanzimi talep edilmiş ve hazırlanan raporda özetle; davacı …’ nun 24/02/2012 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı yaralanmasının 11/10/2008 tarih ve 27021 sayılı resmi gazetede yayımlanan çalışma gücü ve meslekte kazanma gücü kaybı oranı tespit işlemleri yönetmeliği hükümleri kapsamında maluliyetine neden olacak düzeyde araz bırakmadığından sürekli maluliyet tayinine mahal olmadığı, iyileşme süresinin olay tarihinden itibaren 3 aya kadar uzayabileceğinin belirtildiği görülmüştür.

Kusur ve Maluliyet durumu bu şekilde belirlendikten sonra Mahkememizce Adli Tıp Kurumundan temin edilen raporlar ve dosya kapsamına göre davacının maddi tazminat zararının hesaplanması için dosyamız aktüerya bilirkişisine tevdi edilmiş ve hazırlanan raporda özetle Sosyal Güvenlik Kurumu kayıtlarına itibar edilmek suretiyle, davacının brüt günlük ücretinin 60,53 TL olduğu, Atk raporunda 3 aylık iyileşme süresinin bulunduğu göz önüne alındığında brüt 5.447,70 TL, net olarak 3.903,27 TL zararının bulunduğu, Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından yapılan ödeme mahsup edildiğinde 2.587,56 TL geçici iş görememezlik zararının bulunduğunun beliritldiği görülmüştür.
Davacı vekili mahkememize sunmuş olduğu 07/11/2018 tarihli dilekçe ile tedavi giderlerine ilişkin davadan feragat ettiklerini beyan etmiştir.
Ankara Adli Tıp Kurumunun 11/03/2016 tarihli kusur raporu, İstanbul Adli Tıp Kurumu 3.İhtisas Dairesinin malüliyete ilişkin 19/09/2018 tarihli raporu, 28/01/2019 tarihli aktüer bilirkişi raporu, sigorta poliçeleri ve dosyada yer alan diğer bilgi ve belgeler dikkate alındığında 22/04/2012 tarihinde meydana gelen kazadan dolayı 5.447,70 TL maddi zarara uğradığı, bu zarara karşılık davalıya Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından 1.315,71 TL ödeme yapıldığı, Sosyal Güvenlik Kuruumunca yapılan ödemeler düşüldükten sonra davacının somut zararının 2.587,26 TL olduğu görülmekle 2.587,26 TL maddi tazminatın davalı … şirketi yönünden dava tarihi olan 24.12.2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi, diğer davalılar … ve … yönünden kaza tarihi olan 22/04/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müteselsilen ve müştereken alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Davacı tedavi giderleri talebinden feragat ettiğinden bu talep yönünden davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
Davacı …’ nun 24/02/2012 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı yaralanmasının 11/10/2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri kapsamında maluliyetine neden olacak düzeyde araz bırakmadığından davacının kalıcı malüliyete yönelik tazminat talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.
Manevi tazminat yönünden yapılan değerlendirme:
Bilindiği üzere 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunun 90’ıncı maddesinde Maddi tazminatın biçimi ve kapsamı ile manevi tazminat konularında Borçlar Kanununun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanacağı düzenlenmiştir.(2918 s KTK 90)
Davanın dayanağı olan haksız eylem 22.04.2012 tarihinde meydana gelmiş olup, 6101 sayılı TBK’nun Yürürlüğü Ve Uygulama Şekli Hakkındaki Kanunun 1.maddesine göre TBK’nun yürürlüğe girdiği tarihteki fiil ve işlemlere bunların hukuken bağlayıcı olup olmadıklarına ve sonuçlarına, bu fiil ve işlemler hangi kanun yürürlükteyken gerçekleşmiş ise kural olarak o Kanun hükümleri uygulanır. Bu durumda TBK’nun 1 Temmuz 2012 tarihinde yürürlüğe girmesi haksız eylem tarihinin ise 22.04.2012 tarihi olması karşısında uygulanması gereken kanun 818 sayılı Borçlar Kanunu hükümleridir.

818 sayılı yasanın 47.maddesi gereği de cismani zarar duçar olan kimseye manevi tazminat namıyla adalete muvafık tazminat verilmesine karar verilebilir.
Hakim, manevi tazminat miktarını özel durumları göz önünde tutarak adalete uygun olarak belirler. Manevi tazminat, zarara uğrayanda, manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir.
Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. Takdir edilecek miktarın, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır.
Somut olayda davalı …’ un kazanın meydana gelmesinde %100 oranında kusurlu olması, davacı …’ nun iyileşme süresi, davacının tedavi gördüğü süre kaza sonrası çektiği acı, tarafların ekonomik ve sosyal durumları ve somut olayın özellikleri, sorumluluğun niteliği ve olay tarihindeki paranın alım gücüne, hakkaniyet ve adalet hususları dikkate alınarak davacı …’ nun manevi tazminat davasının kısmen kabulü ile 8.000,00 TL manevi tazminatın davalılar … ve …’ tan kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müteselsilen ve müştereken alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine şeklinde karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Kaza tarihi 22.04.2012 tarihi olup eldeki davanın 24.12.2013 tarihinde açıldığı, dava tarihi ile 2918 sayılı yasada ön görülen on yıllık zaman aşımı ve uzamış ceza zaman aşımı süreleri dikkate alındığında davalı Mehmet’in zaman aşımı itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1.Davacının tedavi giderleri talebine yönelik davasının FERAGAT NEDENİYLE REDDİNE,
Davacının maddi tazminat davasının KISMEN KABÜLÜ KISMEN REDDİ ile ;
2.587,56 TL geçici iş görememezlik tazminatının, davalı … ve davalı … yönünden kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile, davalı sigorta şirketi yönünden dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte alınarak davacıya verilmesine,
Fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
Davacının manevi tazminat davasının KISMEN KABULÜ KISMEN REDDİ ile ;
8.000,00 TL manevi tazminatın davalı … ve davalı … ‘ dan kaza tarihinden işleyecek yasal faizi ile alınarak davacı tarafa verilmesine,
Fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
Maddi Tazminat davası yönünden
Harçlar :
Alınması gerekli 176,74 TL harçtan peşin alınan 85,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 91,34 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye gelir kaydına.
Yargılama giderleri :
a)Davacı tarafça yapılan başlangıçta ödenen başvurma harcı 24,30 TL, posta ve tebligat gideri 686,05 TL ve bilirkişi ücreti 400,00 TL, Adli Tıp Masrafı 776,50 TL olmak üzere toplam 1.886,85 TL yargılama giderinden kabul red oranına göre hesaplanan 976,35 TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı tarafa verilmesine, bakiye artan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
b)Davacı tarafça başlangıçta yatırılan 85,40 TL peşin harç giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı tarafa verilmesine,
c)Davalılar tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
Vekalet ücretleri :
Davacı kısmen kabul edilen davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesince hesaplanan 2.587,26 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı tarafa verilmesine.
Davalı … şirketi ve … kısmen reddedilen davada kendilerini vekil ile temsil ettirdiklerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesince hesaplanan 2.412,74 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı … AŞ’ ve …’a verilmesine,
Manevi tazminat davası yönünden
Harçlar:
Alınması gerekli 546,48 TL harcın davalılar … ve …’ tan müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye gelir kaydına.
Vekalet Ücretleri:
a)Davacı kısmen kabul edilen manevi tazminat davasında kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesince hesaplanan 2.725,00 TL vekalet ücretinin davalılar … ve …’ tan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
b)Davalı … kısmen reddedilen manevi tazminat davasında kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesince hesaplanan 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı …’ a verilmesine,
Sair hususlar :
a)Kararın talep halinde Yazı İşleri Müdürü tarafından taraflara tebliğine.
b)Kullanılmayan gider avansın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine.
Dair, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Samsun Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzünde verilen karar, açıkça okunup usülen anlatıldı.19/03/2019

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır

Bu belge 5070 Sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında E-imza ile imzalanmıştır.