Emsal Mahkeme Kararı Samsun Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/724 E. 2019/298 K. 26.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. SAMSUN ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2015/724 Esas – 2019/298
T.C.
SAMSUN
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2015/724 Esas
KARAR NO : 2019/298

HAKİM :
KATİP :

DAVACILAR : 1-… –
2-…
3-… –
4-… –
VEKİLİ :
DAVALI : 1-…
VEKİLİ :
DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 16/04/2014
KARAR TARİHİ : 26/03/2019
KARARIN YAZILDIĞI TARİH: 22/04/2019
Mahkememizde görülmekte olan Sigorta (Hayat Sigortası Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İSTEM : Davacı vekili mahkememize sunmuş olduğu dava dilekçesinde özetle; Davacının.müvekkillerin murisi müteveffa … … Şubesi ile arasında akdedilen 03/05/2012 tarihli “İhtiyaç Kredisi Sözleşmesi” kapsamında Tüketici Kredisi kullandığını, murisin tüketici kredisi banka yönlendirmesiyle sigorta şirketinin poliçeelirin kesme yetkileri olduğunu beyan etmesi üzerine, …A.Ş. Sigorta şirketine hayat sigortası yaptırdığını, …’nın 09/06/2013 tarihinde vefat ettiğini, … Bankasının ihtarname keşide ettiğini, davalı banka muris ile arasında yapılan kredi sözleşmesi kapsamındaki alacağın tahsili için müvekkiller aleyhine Samsun 5. İcra Müdürlüğünün 2014/2024 esas sayılı numarasıyla icra takibi başlatıldığını, icra takibi ve haciz baskısı altında olan müvekkillerin kredi borcu hayat sigortası ile teminat altına alındığını, Hayat Sigortası poliçesinin feshine ilişkin işlemin geçersiz kılınması ile poliçeden doğan alacağın sigorta şirketi ile akdedilen hayat sigortası kapsamında teminat altına alınmış bedelin tahsili ve müvekkillerin davalı bankaya borçlu olunmadığının tespitine, davanın kabulü ile, Hayat sigortası poliçesinin feshine ilişkin işlemin geçersiz kılınması ile poliçeden doğan alacağın sigorta şirketine ödenen prim olan 1.099,00 TL ve sigorta teminatı olan 18.000,00 TL olmak üzere 19.099,00 TL nin ödeme tarihi için yapılan başvuru tarihten itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalı … … A.Ş.’den tahsiline, müvekkillerin tüketici krediden kaynaklı Samsun 5.İcra Müdürlüğünün 2014/2024 esas sayılı dosyası nedeniyle davalı … Bankası A.Ş’ye 18.089,26 TL borçlu olmadığının tespitine, dava sonuçlanana kadar icra takibinin durdurulması konusunda müvekkillerin ödeme gücü olmaması, davalının ekonomik gücü ve herhangi bir zararının oluşmayacağı göz önüne alınarak teminatsız olarak ihtiyati tedbir kararı verilmesini, talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı … Bankası vekilinin mahkememize vermiş olduğu dilekçesinde özetle; Kredi kullanan … ölmesi üzere mirascıları davacılara kredi borcunun ödenmesi üzerine ihtarname gönderdiklerini, buna rağmenborcun ödenmemesi üzerien Samsun 5.İcra Müdürlüğünün 2014/2024 E.sayılı dosyası ile takip başlattıklarını, davacıların mirası reddetmediklerinden borçtan sorumlu olduklarını, davacı murislerin yasal düzenleme ve sigortalarının C.2.2 maddesi gereğince hak iddia etmelerinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, buna ilişkin Yargıtay içtihatları olduğunu belirterek, haksız açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … … vekilinin mahkememize vermiş olduğu dilekçesinde özetle: Poliçenin başlangıç tarihinin 03/05/2012, bitiş tarihinin 03/05/2017 tarihi olduğunu, kredi kullanan … 09/06/2013 tarihinde vefat ettiğinin öğrenildiğini, gönderilen evrakın eksik olması nedeniyle, eksik evrakın gönderilmesinin istendiğini, yine gönderilen evrakın eksik gönderildiğini, daha sonra ise istenilen eksik evrakın gönderildiğini, bunun üzerine yapılan inceleme sonucu beyan yükümlülüğünün kasten ihlal edildiğinin tespit edildiğini ve bu sebeple sözleşmeden cayıldığının bankaya ve müteveffanın mirascıları davacılara bildirildiğini, davacıların aktif husumet ehliyetlerinin bulunmadığını, bu nedenle davanın reddinin gerektiğini, beyan yükümlülüğüne aykırılıktan dolayı sözleşmeden cayılmış olması nedeniyle sigorta değerinin ödenmesinin mümkün olmadığını, sigortalının kredi çekmeden önce kardiyoloji polikliniğinde tedavi gördüğünü, kredi çekerken sağlık proplemi olduğunu bildirmediğini, sigortalının rahatsızlığını gizlediğini, müvekkilinin sigorta bedelinden sorumlu tutulsa bile, bu sorumluluğun davacıya karşı en fazla borcu aşan kısım kadar olduğunu, davacının taleplerinin haksız ve mesnetsiz olduğunu belirterek, haksız açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
1-Samsun 5. İcra Müdürlüğünün 2016/2024 esas sayılı dosyası incelendiğinde; alacaklısının … Bankası A.Ş olduğu, davalıların borçlu olarak gösterildiği, davacılar aleyhinde 18.089,26 TL asıl alacak, 1.362,66 faiz, 442,38 TL ihtarname masrafı, 68,13 TL bsmv olmak üzere toplam 19.962,43 TL üzerinden, ödenmeyen kredi borcu dayanak gösterilerek takip başlatıldığı anlaşılmıştır.
2-Davacılar davalıya yapmış olduğu başvuru üzerine davalı tarafından düzenlenen 04/03/2014 tarihli cevabi yazı incelendiğinde; Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı Samsun Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü tarafından düzenlenen takip listesinde müteveffa …’ nın 05/01/2010 tarihinden itibaren Kardiyoloji servisinde tedavi gördüğünün anlaşıldığı, poliçenin başlangıç tarihinin 03/05/2012 olduğu, bu bilgilerden 09/06/2013 tarihinde vefat eden …’ nın rahatsızlığının sigortalanmadan önce teşhis edilerek tedavisine başlandığı, sigortalının bu rahatsızlığının sözleşmenin yapılmamasını gerektirecek nitelikte olduğunu, poliçenin sigortalının beyanının esas alınarak düzenlendiğinin ve sigortalının ölümü ile hastalığı arasında illiyet bağının bulunduğunun belirtildiği görülmüştür.
3-… Bankası A.Ş nin 11/05/2016 tarihli yazı cevabı incelendiğinde; bankalarının alacaklı bulunduğu Samsun 5. İcra Müdürlüğünün 2014/2024 esas sayılı dosyasında yazı tarihi itibariyle 35.994,81 TL alacağının bulunduğunu, bu nedenle bankalarının … … A.Ş ‘ ye açılan davaya muvakafatinin bulunmadığını, davacı tarafın diğer diğer davalı … … A.Ş ye yönelik davasını ancak iş bu alacakları ödendikten sonra ikame etmesi gerektiğini, bankaları tarafından sigortalının vefatı nedeniyle sigorta şirketine başvuru yapıldığını, davacılar murisinin beyan yükümlülüğünü kasten ihlal etmesi nedeniyle taleplerinin reddildiğinin belirtildiği görülmüştür.
4-Sigortacı bilirkişi tarafından tanzim edilen 10/10/2016 tarihli bilirkişi raporu incelendiğinde özet olarak; davacıların murisi ile davalı sigorta şirketi arasında akdedilen hayat poliçesinde sigortalının doğru beyan yükümlülüğüne kasıtlı olarak aykırı davrandığının söylenemeyeceğini, sigortalının ihmaline göre sigorta şirketi tarafından poliçede belirlenen teminat ödemelerinin %50 oranında kusur indirimi doğrultusunda yapılması gerektiğini, davacıların aynı zamanda icra takibi sebebi ile … Bankası A.Ş ye borçlu bulunmadıklarının tespitine de karar verilmesini talep ettiklerinden ve hem sigorta bedelinin tahsili hem de bankaya karşı borçtan kurtulma birlikte talep edilemeyceğinden, mahkemece banka ve sigortalının eşit oranda kusurlu olduğu kabul edildiği takdirde, sigorta tazminatının bankaya ödenmesi kaydı ile icra takibine konu borç asıl alacağı 9.000,00 TL tutarında düşük kabul edilerek takibin asıl alacak tutarının 9.089,00 TL olacağı ve diğer ferileri ile birlikte bu miktar üzerinden takibin devamına karar verilmesi gerektiğinin belirtildiği görülmüştür.
5-Sigortacı bilirkişi tarafından hazırlanan 13/11/2017 tarihli ek raporda özetle; mahkemenin kök raporda belirtilen hususlarda aksi kanatte ise ve mahkemece sigortalının kasıtlı olarak doğru beyan yükümlülüğüne aykırı davrandığı kabul edilir ise sigorta şirketinin süresi içinde tazminatı ödemeyeceğini bildirdiği ve bu şekilde poliçeden cayma hakkını kullandığı kabul edilerek davanın reddine karar verilmesi gerektiğinin belirtildiği görülmüştür.
6-Doktor bilirkişi tarafından tanzim edilen 20/10/2018 tarihli bilirkişi incelendiğinde özet olarak; dosyanın ve SGK ile hasta kayıtlarının yapılan tetkikinde hastanın esansiyel hipertansiyon ve kronik iskemik kalphastalığı, Aterosklerotik kalp hastalığı nedeniyle kredi tarihinden önce de raporlu olarak bu hastalıklara ilişkin ilaç kullandığı, hastanının bu hastalıklara ilişkin olarak çeliştil sağlık kuruluşlarında başvurduğu, ve yatarak tedavi görmüş olduğu, bu rahatsızlıklarını hayat sigorta poliçesinde bildirmediğinin tespit edildiğini, sonuç olarak hastanın kalp krizi sonrası vefatıyla ile yukarıda söz edilen kronik ve açık kalp rahatsızlığı arasında illiyet bağının mevcut olduğunun belirtildiği görülmüştür.
KANITLARIN DEĞERLENDİRİLMESİ GEREKÇE:
Dava, ihtiyaç kredisi nedeniyle, muris tarafından yapılan hayat sigortası poliçesinden kaynaklı tazminat davasıdır.
Davacı taraf, davacıların murisi …’nın davalı … Bankasından ihtiyaç kredisi çektiğini, bu kredinin diğer davalı sigorta şirketince teminat olmak üzere hayat sigortası poliçesi ile sigortalandığı, murisin ölümü nedeniyle ihtiyaç kredisi niteliğindeki borcun davalı sigorta şirketince ödenmesi gerektiğini belirterek, ödenen bedel için istirdat ve ihtiyaç kredisi nedeniyle yapılan Samsun 5. İcra Müdürlüğünün 2014/2024 Esas sayılı dosyası nedeniyle menfi tespit kararı verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce verilen 28/11/2014 tarih 2014/220 esas 2014/490 karar sayılı görevsizlik kararının Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 2015/2323 esas 2015/4075 karar sayılı kararı ile, davacılar ile davalı banka arasında, uyuşmazlığın dava tarihinde yürürlükte bulunan mülga 4077 sayılı yasa kapsamında bulunduğundan davalı banka yönünden yazılı şekilde kararverilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı, ancak davacılar ile davalı sigorta şirketi arasındaki uyuşmazlığın 6102 sayılı TTK 1487 maddesinde düzenlenen hayat sigortası poliçesinden kaynaklandığı bu durumda görevli mahkemenin Ticaret Mahkemesi olduğu belirtilerek bozulmuş olduğu ve 03/12/2015 tarihli celsede Yargıtay ilamına uyalmasına karar verilmiş olduğu anlaşıldı.
Mahkememizce Usul ve yasaya uygun bulunun Yargıtay ilamına uyulmuş davalı banka yönünden dosya Tüketici mahkemesine gönderilmek amacıyla ayrı bir esasa kayıt edilmiştir.
Somut olayda Türkiye … Bankası mütevefa ile sigorta şirketi arasında imzalanan poliçede dain-i mürtehin sıfatına haiz olup bankanın rehin hakkı bulunduğundan, sigortadan tazminat talep etme hakkı da öncelikle ona ait olup, sigortalı ancak lehine rehin verilen alacaklının açık muvafakatini almak şartıyla ve kendi menfaati de zedelendiği takdirde tazminat isteme hakkına sahip olur .(14.06.2010 gün ve 2009/430-6814 E.K., 12.10.2012 gün ve 2011/8534-16045 E.K., 08.03.2013 gün ve 2012/4175-4580 E.K.).
Dain-i mürtehin sıfatına haiz Türkiye … Bankası davaya açıkça muvafakat etmediği yönündeki 11.05.2016 tarihli beyanı nazara alınarak davanın reddine karar vermek gerkmiştir.
H Ü K Ü M :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davanın REDDİNE
Harçlar :
Alınması gerekli 44,40 TL harçtan peşin alınan 326,20 TL harcın mahsubu ile bakiye 281,80 TL harcın, karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine.
Yargılama giderleri :
a)Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
b)Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
Vekalet ücretleri :
Davalı reddedilen davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesince hesaplanan 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine.
Sair hususlar :
a)Kararın talep halinde Yazı İşleri Müdürü tarafından taraflara tebliğine.
b)Kullanılmayan gider avansın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine.
Dair, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde Yargıtay nezdinde temyiz yasa yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzünde davalının yokluğunda verilen karar açıkça okunup usülen anlatıldı. 26/03/2019

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır

Bu belge 5070 Sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında E-imza ile imzalanmıştır.