Emsal Mahkeme Kararı Samsun Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/628 E. 2019/98 K. 31.01.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. SAMSUN ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2015/628 Esas – 2019/98
T.C.
SAMSUN
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2015/628 Esas
KARAR NO : 2019/98 Karar

HAKİM :
KATİP :
DAVACI : …
VEKİLİ :
DAVALI : … –
DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 07/07/2015
KARAR TARİHİ : 31/01/2019
KARARIN YAZ. TARİH : 21/02/2019
Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İddia ve savunmaların özeti;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacıya ait iş makinesinin davalı tarafından hatalı tamir edilmesinden dolayı davacıya ait iş makinesinin yeniden arızalandığı ve arıza bedelinin davalı taraftan tahsili talebiyle Samsun Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2014/506 Esas 2015/253 Karar sayılı dosyası üzerinden dava açıldığını, açılan davada davalının %75 kusurlu olduğu tespit edilerek 36.983,13 TL maddi zararın davalıdan tahsiline karar verildiğini, bu davada faiz talep etmemiş olmaları sebebiyle şimdilik 1.000,00-TL avans faizinin tacir sıfatını haiz davalıdan 04/10/2010 olay tarihinden itibaren hesap edilerek tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Cevap dilekçesi sunulmamıştır.
Deliller, delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe:
Mahkememizin 2014/506 Esas 2015/253 Karar sayılı dosyası iş bu dosya arasına alınmış, ‘davalı …’e açılan davanın kısmen kabul kısmen reddi ile 36.982,13-TL’nin davalıdan tahsiline’ karar verildiği, Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin 26/04/2016 tarih, 2015/14320 Esas 2016/6568 Karar sayılı kararı ile onama kararı verildiği, Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin 25/05/2017 tarih, 2016/19603 Esas 2017/8039 Karar sayılı kararı ile davalı vekilinin karar düzeltme talebinin reddine karar verildiği, kararın kesinleştiği anlaşılmıştır.
Dosya hesap için mali müşavir bilirkişiye tevdi edilmiş, bilirkişi 14/11/2017 havale tarihli raporunu sunmuş, davalı tarafından itiraz dilekçesi sunulmuştur.
19 Mayıs Vergi Dairesi Müdürlüğü’nün 08/03/2018 havale tarihli yazı cevabında davalının bilanço esasına göre defter tuttuğu bildirilmiş olup davalının tacir sıfatını haiz olduğu anlaşılmıştır.
Samsun 1. İcra Müdürlüğü’nün 2015/8058 sayılı dosyasının incelenmesinde 08/07/2015 tarihinde Mahkememizin 2014/506 Esas 2015/253 Karar sayılı kararının icra takibine konu edildiği, 17/3/2015-08/07/2015 tarihleri arası işlemiş faiz alacağının da takip talebi ile talep edildiği, dosya borcunun 23/06/2016 tarihinde ödendiği görülmüştür.
İtiraz üzerine dosya ek rapor aldırılmak suretiyle aynı bilirkişiye tevdi edilmiş, bilirkişi 02/04/2018 havale tarihli ek raporunu sunmuş, davalı asil 16/04/2018 tarihli ek bilirkişi raporuna karşı itiraz dilekçesi sunmuştur.
Dosya 2. ek rapor aldırılmak üzere aynı bilirkişiye tevdi edilmiş, bilirkişi 24/07/2018 havale tarihli raporunu sunmuş, rapor itiraz edilmemiştir.
Davacı vekili 08/11/2018 havale tarihli dilekçesi ile ıslah talebinde bulunmuş, dava değerini 22.955,26 TL’ye artırmış, harcı ödenmiştir.
Davalı ıslaha karşı zamanaşımı itirazını içerir dilekçe sunmuştur.
Dava, faiz alacağına ilişkindir.
Tüm dosya kapsamından; davacı tarafından davalı aleyhine Mahkememizin 2014/506 Esas 2015/253 Karar sayılı dosyası üzerinden ayıplı tamirat sebebiyle uğranılan zararın tazmini talebiyle açılan davada yapılan yargılama sonunda 36.983,13 TL maddi zararın eldeki davanın davalısından alınarak davacıya ödenmesine karar verildiği, o davada faiz talep edilmemesi sebebiyle olay tarihinden itibaren işleyecek avans faizinin hüküm altına alınması için eldeki davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce dosya faiz hesabı yönünden bilirkişiye tevdi edilmiş, davacının hasarın 4.10.2010 tarihinde oluştuğu iddiasına göre bilirkişi tarafından yapılan hesaplamaya, davalı tarafından 04/10/2010 ile 16/03/2016 tarihleri arasında hesaplama yapılması gerektiğinden bahisle itiraz edilmiştir. Davalının bilirkişi raporuna karşı sunduğu itiraz dilekçesinde faiz hesabının 04/10/2010 tarihinden başlatılmasına itirazı olmaması karşısında faiz alacağının başlangıç tarihi yönünden Mahkememizce araştırma yapılmamıştır.
02/04/2018 havale tarihli ek rapordaki hesaplamaların denetime elverişli olmaması yanında gerek davalının itirazı gerek Mahkememizce de hesaplamanın hatalı yapıldığı kanaatine varılmakla, bilirkişiden davacının takip talebindeki işlemiş faiz talep tarihleri dikkate alınarak yeniden faiz hesabı yapılmak üzere 2. Ek rapor aldırılmıştır.
Mahkememizce yapılan yargılama, toplanan deliller, alınan bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamına göre; davacının Mahkememizin 2014/506 Esas 2015/253 Karar sayılı dosyası üzerinden açtığı davada faiz talebinde bulunmadığı, verilen karar üzerine 8/7/2015 tarihinde başlatılan icra takibinde icra takibinde ilk karar tarihi olan 17/3/2015’ten takip tarihi olan 08/07/2015 tarihleri arası işlemiş faiz alacağının talep edildiği, davalının 4/10/2010 faiz başlangıç tarihine itirazının bulunmaması aksine dosyamızdan aldırılan ilk bilirkişi raporuna karşı sunduğu itiraz dilekçesinde davacının faiz talep edebileceği tarihin 4/10/2010 tarihinden başlayacağını bildirmesi sebebiyle eldeki davada 4/10/2010 tarihinden ilk karar tarihindan bir gün öncesi olan 16/3/2015 tarihleri arasında faiz talep edilebileceği, tarafların tacir sıfatını haiz olması ve alacağın tarafların ticari işletmelerinden kaynaklı olması karşısında avans faizinin istenebileceği, 24/07/2018 havale tarihli 2. Ek raporun belirtilen tarihler arasındaki döneme ilişkin ve doğru olarak hesaplandığı anlaşılmakla, ıslah doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmiştir.
Davalı tarafından ıslaha karşı zamanaşımı defi ileri sürülmüş ise de asıl alacağa uygulanan zamanaşımı süresinin feri nitelikteki faiz için de geçerli olduğu, asıl alacak eldeki davanın açılmasından sonra 23/06/2016 tarihinde ödenmekle zamanaşımının ödeme ile kesildiği, davacı ilk davayı açarken faiz alacağından açıkça vazgeçmediğinden ve asıl alacak tamamen sona ermeden eldeki davanın açılması sebebiyle davacının dönem faizine hak kazandığı (Yargıtay HGK 2017/19-1628 Esas, 2018/1098 Karar sayılı kararı) kanaatine varılmış, davalının zamanaşımı defi yerinde görülmemiş, aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.

H Ü K Ü M :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
Davanın kabulü ile
1-22.955,26 TL nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 1.568,07 TL harçtan peşin ve ıslahta alınan 402,65 TL harcın mahsubu ile bakiye karar ilam harcı olan 1.165,42 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3- Davacı tarafından yapılan (başlangıçta peşin ve ıslahla alınan toplam 402,65 TL harç, 166,00 TL posta gideri, 300,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere) toplam 868,65 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
4- Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesince hesaplanan 2.755,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
5-Kararın talep halinde Yazı İşleri Müdürü tarafından taraflara tebliğine,
6-Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde, müracaat etmeleri halinde kalemde, müracaat etmemeleri halinde dosyaya hesap numarası bildirmiş ise hesaba aktarmak sureti ile, hesap numarası da bildirilmemiş ise masrafı gider avansından karşılanmak sureti ile PTT vasıtasıyla adreste ödemeli olarak taraflara iadesine,
Sair hususların gerekçeli kararda belirtilmesine
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Samsun Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usülen anlatıldı.31/01/2019

Katip
¸e-imza

Hakim
¸e-imza

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında E-İMZA ile imzalanmıştır.