Emsal Mahkeme Kararı Samsun Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/622 E. 2021/298 K. 24.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. SAMSUN ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2015/622 Esas – 2021/298
/// TÜRK MİLLETİ ADINA ///

T.C.
SAMSUN
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ : Av.
DAVALI :
VEKİLİ : Av.

DAVA : Tazminat (Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ : 06/07/2015
KARAR TARİHİ : 24/05/2021
GEREKÇELİ KARAR TARİHİ : 09/06/2021

Mahkememizde görülen Tazminat davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili DAVA dilekçesi ile özetle: Müvekkili davacıya … numaralı işyerim paket sigorta poliçesi ile sigortalı … San. Tic. Ltd. Şti.ye ait … adresindeki işyerinin bitişiğindeki davalıya ait Tomurcuk Bebe isimli işyerinde 29.09.2014 tarihinde gerçekleşen patlama ve yangın olayında sigortalı işyerinin ve işyerindeki emtianın hasar gördüğünü, sigortalıya 31.10.2014 tarihinde 15.000-TL ve 03.11.2014 tarihinde 14.160-TL olmak üzere toplam 29.160-TL ödendiğini, yangının …’nın 02.10.2014 tarihli raporuna göre davalıya ait işyerindeki elektrik tesisatından kaynaklandığını ve buna göre sigortalı nezdinde oluşan hasarın davalının sorumluluğunda bulunduğunu beyanla, davacı tarafından ödenen tutarların ödeme tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili CEVAP dilekçesi ile özetle: Davaya konu taleplerin zamanaşımına uğradığını, ana elektrik tesisatından kaynaklı zararın tüm kat maliklerinin sorumluluğunda bulunduğunu ve buna göre kiracı konumundaki davalıya husumet yöneltilmesinin yerinde olmadığını, ayrıca itfaiyenin olay mahalline geç intikal etmesi ve yangına yanlış müdahalesi sebebiyle zararın arttığını, sigortalı işyerinde gerçekleştiği ileri sürülen zarar miktarı ve değerinin fahiş olduğunu, sigortalıya ödenmeyen bir bedelin tahsili isteminde bulunulduğunu ve ozonla temizlendiği ileri sürülen ürünlerin satılmış olup bu yöne ilişkin bir zarar oluşmadığını beyanla, davanın reddini dilemiştir.
Hasar dosyası ile olaya ilişkin ilgililerin ifadelerini de içerir kolluk araştırma tutanakları celp edilerek dosya arasına alınmıştır.
…’nın 02.10.2014 tarihli raporu dosya arasına alınmış olup incelenmesinden: … isimli işyerinde 29.09.2014 tarihinde gerçekleşen yangın olayının, işyerinin 2. kat dahlinde sağ tarafta bulunan bölümde aydınlatma lambalarının elektrik kablo bağlantı yerlerinde meydana gelen kısa devre sonucunda oluşan kıvılcımların kolay yanıcı maddeleri tutuşturması ile başladığı, yan tarafta bulunan giyim mağazası ortak kullanımında olan çatı bölümünden gelen duman sonucunda giyim mağazasının üst katında bulunan giyim eşyalarının islenmekten zarar gördüğü hususlarının tespit edildiği görülmüştür.,
Tanıklar dinlenmiştir.
Mahkememizce alınan 09.12.2020 tarihli bilirkişi raporu ile 22.02.2021 tarihli ek raporunda özetle: 29.09.2014 tarihinde … isimli işyeri çalışanlarının sabah işe başlarken işyeri aydınlatmalarını açtıklarında işyerinin üst katındaki elektrik kablolarının ek yerlerinde veya kablo üzerindeki hasara bağlı olarak gerçekleşen kısa devre sonucunda ana sigortanın attığı ve sigortanın kaldırılması ile birlikte kısa devre yerinin patladığı, yangının bu şekilde ortaya çıktığı ve ortaya çıkmasında başkaca bir sebep bulunmadığı, itfaiye ekiplerinin yangına geç müdahale etmesinin duman kaynaklı hasarın artmasında etkili olmadığı, yangın sebebiyle sigortalıya ait işyerinin de duman altında kaldığı ve dumanın sigortalıya ait işyerine ulaşmasına sebep olarak gösterilen çatı boşluğundaki havalandırma bacasının açık olması gerektiği, kapatılamayacağı, sigortalıya ait işyerinin bitişik nizam olması sebebiyle zarar oluşmama ihtimalinin bulunmadığı, sigortalı işyerinde oluşan hasarın olay tarihi itibariyle 13.570-TL olduğu, ayrıca isten etkilenen emtianın ozonlama yöntemi ile temizlenerek kullanılabilir hale getirildiği ve bunun için gerekli masrafın olay tarihi itibariyle 7.990-TL olduğu mütala edilmiştir.
Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiştir.
Dava, 6102 sayılı TTK’nın 1472. maddesi uyarınca açılmış rücuen tazminat istemine ilişkindir.
6102 s. Türk Ticaret Kanunu’nun 1472. maddesinde sigortacının, sigorta tazminatını ödediğinde, hukuken sigortalının yerine geçeceği, sigortalının, gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hakkın, tazmin ettiği bedel kadar, sigortacıya intikal edeceği, sorumlulara karşı bir dava veya takip başlatılmışsa, sigortacının, mahkemenin veya diğer tarafın onayı gerekmeksizin, halefiyet kuralı uyarınca, sigortalısına yaptığı ödemeyi ispat ederek, dava veya takibi kaldığı yerden devam ettirebileceği hüküm altına alınmıştır.
Somut olayda; … San. Tic. Ltd. Şti.ye ait … adresindeki işyeri davacı sigorta şirketine 02.10.2013 tarihinde “işyerim paket sigorta poliçesi” ile sigortalanmış ve 29.09.2014 tarihinde davalıya ait … isimli işyerinde gerçekleşen yangın sebebiyle oluşan duman-is sigortalı işyerindeki emtiaya zarar vermiştir. Sigorta şirketi, sigortalısına 31.10.2014 tarihinde 15.000-TL ve 03.11.2014 tarihinde 14.160-TL olmak üzere toplam 29.160-TL ödemiş ve işbu dava ile de ödediği tutarı davalıdan rücuen talep etmektedir.
17/01/1972 tarih, 1970/2 Esas 1972/1 Karar sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nda belirtildiği üzere, sigorta tazminatını ödeyen sigortacının zarara sebebiyet veren aleyhinde açtığı davada zamanaşımı, sigorta ettirenin aynı şahıs aleyhinde açabileceği davanın zamanaşımına tabidir ve aynı tarihte başlar. Yani, TTK’nın 1472. maddesi gereğince yasal halefiyet hakkına sahip olan davacı, selefi bulunduğu kişi davayı hangi zamanaşımı süresi içinde açması gerekiyorsa davayı o süre içinde açması gerekir (Bkz: Yargıtay 11. HD.nin 23.10.2017 tarih 7575 /5615 sayılı kararı). Somut olayda, dava dışı sigortalı ile davalı arasında herhangi bir hukuki ilişki bulunmadığına göre, ihtilafın haksız fiil hükümlerinden hareketle çözümlenmesi gerekir. Bu durumda, 6098 s. Türk Borçlar Kanunu’nun 72. maddesi gereğince zararın ve tazminat yükümlüsünün öğrenildiği tarihten itibaren 2 yıllık zamanaşımı süresinin uygulanması gerektiği veçhile, yangın olayının 29.09.2014 tarihinde gerçekleşmiş ve işbu davanın 06.07.2015 tarihinde ikame edilmiş olmasına göre davalının zamanaşımı def’i yerinde değildir.
Davalı vekili, yangının ana elektrik tesisatından kaynaklandığını ve zararın tüm kat maliklerinin sorumluluğunda olduğunu, müvekkili davalının işyerinde kiracı olarak bulunduğunu ve bu sebeple davalıya husumet yöneltilemeyeceğini ileri sürmüş ise de; yangının davalıya ait … isimli işyerinde meydana geldiği ve işyerinin üst katının elektrik tesisatındaki kısa devreden kaynaklandığı hem itfaiye raporu, hem de mahkememizce alınan raporlar ile sabittir. Buna göre, oluşan zarardan; davalı, haksız fiil faili (TBK m. 49) ve mülk sahibi, yapı eseri maliki (TBK m. 69) olarak birlikte sorumludur. Birden çok kişinin birlikte bir zarara sebebiyet verdikleri veya aynı zarardan çeşitli sebeplerden dolayı sorumlu oldukları takdirde, haklarında müteselsil sorumluluğa ilişkin hükümler uygulanacağından (TBK m. 61), davacının zararın tamamını haksız fiil faili konumundaki davalıdan talep etmesinde bir isabetsizlik yoktur. Bu halde, davalı vekilinin husumet itirazı yerinde değildir.
6098 s. TBK’nun 49/1. maddesinde, kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren kişinin, bu zararı gidermekle yükümlü olduğu; 50/1. maddesinde de, zarar görenin zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altında bulunduğu vazedilmiştir. Somut olayda; 29.09.2014 tarihinde davalıya ait … isimli işyeri çalışanları sabah işe başlarken işyeri aydınlatmalarını açtıklarında ana sigorta atmış, sigortayı tekrar açtıklarında işyerinin 2. katın sağ tarafta bulunan bölümündeki aydınlatma lambalarının elektrik kablo bağlantı yerlerinde meydana gelen kısa devre sonucunda oluşan kıvılcımların kolay yanıcı maddeleri tutuşturması ile yangın başlamış, oluşan duman yan tarafta bulunan sigortalıya ait işyerinin / giyim mağazasının ortak kullanımında olan çatı bölümünden ilerleyip giyim mağazasının üst katına ulaşmış ve oradaki giyim eşyaları islenmiştir. Yangının, elektrik tesisatındaki kısa devreden başka bir sebebinin bulunmadığı ve itfaiye ekiplerinin yangına geç müdahale etmesinin duman kaynaklı hasarın artmasında etkili olmadığı alınan raporlar ile saptanmıştır. Ayrıca, dumanın sigortalıya ait işyerine ulaşmasına sebep olarak gösterilen çatı boşluğundaki havalandırma bacasının mevzuat gereğince açık olması gerektiği ve kapatılamayacağı bilirkişi raporu ile ortaya konmuştur. Buna göre, sigortalı işyerinde oluşan hasarın zarar sorumlusu olarak davalı tarafından karşılanması gerekmektedir.
Dava dışı sigortalıya ait işyerinde oluşan inşaat hasarı, mahkememizce alınan rapor ile, olay tarihi itibariyle 13.570-TL olarak saptanmış olup, rapordaki değerlendirmeler ile ekspertiz raporundaki değerlendirmeler birbiriyle örtüşmektedir. Ancak, davacı vekili, sigortalıya ait işyerindeki giyim eşyasının ozonlama yöntemi ile temizlenmesi için 15.000-TL masraf yapıldığını ileri sürüp sigortalısına ödediği 15.000-TL’nin rücusunu talep etmiş ise de mahkememizce alınan kök raporda bu yöne ilişkin masrafın ancak 7.990-TL olabileceği mütala edilmiş, davacı vekilinin itirazları üzerine alınan ek raporda da aynı miktar yinelenmiştir. Hal böyle olunca, bilirkişi kök ve ek raporundaki tespitlere itibar edilmiş, giyim eşyasının ozonlama yöntemi ile temizlenmesi için gerekli masrafın olay tarihi itibariyle 7.990-TL olduğu değerlendirilerek, davacı vekilinin bu yöne ilişkin talebi 7.990-TL ile sınırlı olacak şekilde kabul edilmiştir.
Bu sebeplerle; davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, sigortalıya inşaat hasarı için ödenen 13.570-TL ile giyim eşyası hasarı için ödenen ancak 7.990-TL’nin ödeme tarihlerinden itibaren, tarafların tacir olması sebebiyle ve taleple bağlı kalınarak reeskont faizi ile birlikte, davalıdan tahsiline hükmedilmiştir.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE;
i-13.570-TL’nin 31.10.2014 ve 7.990-TL’nin 03.11.2014 tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
ii-Fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 1.472,76-TL karar ve ilam harcından peşin alınan 497,98-TL’nin mahsubu ile bakiye 974,78-TL’nin davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından ödenen 497,98-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan toplam 2.497,20-TL yargılama giderinden davanın kabul-ret oranına göre belirlenen 1.846,35-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı tarafından yapılan toplam 83-TL yargılama giderinden davanın kabul-ret oranına göre belirlenen 21,63-TL’nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davacı, davayı vekil marifetiyle takip ettiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre belirlenen 4.080-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı, davayı vekil marifetiyle takip ettiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre belirlenen 4.080-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-Gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer emsal mahkemeye verilecek bir dilekçe ile Samsun BAM’da istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi, anlatıldı. 24/05/2021

Katip
¸

Hakim
¸

5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu’nun 5’inci maddesi kapsamında e-imza ile imzalanmıştır.