Emsal Mahkeme Kararı Samsun Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/198 E. 2022/233 K. 03.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. SAMSUN ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2015/198 Esas – 2022/233
T.C.
SAMSUN
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2015/198 Esas
KARAR NO : 2022/233

HAKİM
KATİP :

DAVACI : …
VEKİLLERİ

DAVALI : ..
VEKİLLERİ

DAVA : Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (Alacak)
DAVA TARİHİ : 02/03/2015
KARAR TARİHİ : 03/03/2022
KARARIN YAZ. TARİH : 04/04/2022
Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA VE SAVUNMALARIN ÖZETİ:
Davacı vekili mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin 10/03/2008 tarihinde davalı banka ile 250.000-TL limitli genel kredi sözleşmesi imzaladığını, 135.000-TL ipotek karşılığında 90.000-TL kredi kullandığını, bundan başka kredi talebinin olmadığını, şirketin kredi limitinden haberdar olan aynı zamanda müşteki şirket yetkilisi …’yi ailece tanıyan ve oğlu ile ortaklığı bulunan Mehmet Bilgin’in banka alışanı …’dan aldığı bilgi ile ve müvekkili firmanın haberi olmaksızın davalı bankadaki bakiye 160.000-TL’lik kredi limitini sahte belgeler ile 3.şahısların ipoteklerini de vererek 25/06/2008 tarihinde sahte imzalı talimat ile 115.000-TL, 05/09/2008 tarihli sahte imzalı talimatla 45.000-TL olmak üzere 160.000-TL’nin Mehmet Bilgin tarafından tahsil edildiğini, müvekkiline hiçbir şekilde haber verilmediğni, müvekkili şirket yetkilisinin yapılan bu işlerden haberdar olması üzerine hesapların kat edileceği tehdidi ile oldu bittiye getirilerek müvekkili şirket yetkilisine 06/05/2009 tarihinde 2 adet belge imzalatıldığını, müvekkili şirketin ticari itbarının zedelenmemesi ve haciz işlemlerine maruz kalmamak için belgeleri imzaladığını, bu gelişmeler üzerine 22/06/2009 tarihinde davalı bankadan ihtarname ile belgelerin istendiğini, 31/007/2009 tarihinde ise Samsun Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulduğunu, davalı banka hukuki hiçbir neden yokken 07/08/2009 tarihinde hesabı kat ettiğini, haciz baskısına maruz kalmamak için ihtirazi kayıtla bankanın talep ettiği tüm bedellerin ödendiğini belirterek, şimdilik fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla 160.000-TL’nin ve yargılama aşamasında tespit edilerek müvekkili tarafından yapılmış tüm ödemelerin ödeme tarihlerinden itibaren ticari işlerde uygulanan avans faizleri ile birlikte davalı bankadan alınarak müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; sahte olduğu iddia edilen talimatlardaki imzalar ile imza sirkülerindeki imzaların birebir örtüştüğünü, kredilere ilişkin hesap ekstrelerinin davacıya gönderildiğini ve davacı tarafından hesap ekstrelerine itiraz edilmediğini, kredinin ödendiği Mehmet Bilgin’in davacı şirket yetkilisinin oğlu ile ortak olduğu birlikte değerlendirildiğinde davacının kullandırılan kredilerden haberdar olmadığı iddiasının yerinde olmadığını, daha önce kullandırılan kredi tutarlarında davacı firma yetkilisinin oğlunun ortağı olan ve ailece görüştükleri Mehmet Bilgin’e ödenmesi ve talimatlarda yer alan imzalarda bir farklılık olmaması nedeniyle müvekkili banka personelinin şüpheleneceği bir durumun söz konusu olmadığını, 20/05/2009 tarihinde firma yetkilisi … tarafından krediye mahsuben 15.000-TL ödendiğini, ödemeden sonra davacı firma yetkilisinin 06/05/2009 tarihli talebi ile ödemede kolaylık olması açısından 235.000-TL’lik kredinin 125.000-TL ve 110.000-TL olarak yapılandırılarak taksitlendirildiğini, bu nedenle davacının kullandırılan kredilerden haberdar olmamasının hayatın olağan akışında beklenemeyeceğini, uygulamada sadece kredi kullanan firmanın taşınmazları üzerine değil başkalarına ait taşınmazlara da ipotek tesisinin mümkün olduğunu, bunun yaygın olarak yapıldığını belirterek, usul ve yasaya aykırı davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
Dava dilekçesi ekinde 10/03/2008 tarihli GKS, davacıya ait taşınmaz ipotek belgeleri, Harun ve Halim’e ait taşınmazların ipotek belgeleri, dekontlar, ihtarnameler, ekspertiz raporu ve ifade tutanaklarının bir suretinin sunulduğu görülmüştür.
Cevap dilekçesi ile ekinde sunulan delil listesi ekinde GKS sureti, ihtarnameler, davacı firmaya ait imza sirkülerinin bir sureti, ödeme talimatları ve dekontları, davalı bankanın Teftiş Kurulu Başkanlığınca hazırlanan inceleme raporu, dava konusu krediye ilişkin hesap ekstreleri ve bunlara ait tebliğ şerhleri, ipotek tesisine ilişkin belgeler ve bir kısım yargıtay içtihatlarının ibraz edildiği görülmüştür.
Davacı vekili tarafından 18/09/2015 havale tarihli tanık listesi sunulmuştur.
Samsun Cumhuriyet Başsavcılığının 2009/18543 soruşturma sayılı dosyası dosyamız arasına celb edilmiştir.
Adli Tıp Kurumu’ndan 06/05/2016 tarihli rapor aldırılmıştır.
Davacı vekili ATK raporuna karşı beyanlarını içerir 03/06/2016 havale tarihli dilekçe sunulmuştur.
İstanbul 12 Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/102 Talimat sayılı dosyasından 01 Aralık 2016 tarihli rapor aldırılmıştır.
Davacı vekili bilirkişi raporuna karşı itirazlarını içerir 02/01/2017tarihli dilekçe sunmuştur.
Davalı vekili bilirkişi raporuna karşı beyanlarını içerir 03/01/2017 tarihli dilekçe sunmuştur.
Davalı vekili tarafından davanın Mehmet Bilgin, Halin Kosif ve Harun Yücealtay’a ihbarı talepli 22/06/2017 havale tarihli dilekçe sunulmuştur.
Bankacı bilirkişiden 12/10/2017 havale tarihli rapor aldırılmıştır.
Davacı vekili bilirkişi raporuna karşı beyanlarını içerir 01/11/2017 havale tarihli dilekçe sunmuştur.
Davalı vekili bilirkişi raporuna karşı itiraz/beyanlarını içerir 06/11/2017 havale tarihli dilekçe sunmuştur.
Davacı vekili 13/11/2017 havale tarihli esas hakkında beyanlarını içerir dilekçe ibraz etmiştir.
İhbar Olunan Halim Kosif vekili davaya karşı beyanlarını içerir 31/05/2018 havale tarihli dilekçe sunmuştur.
Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/158 Talimat sayılı dosyasından 27/06/2018 havale tarihli rapor aldırılmıştır.
Davacı vekili bilirkişi raporuna karşı itirazlarını ve çelişkinin giderilmesi için yeni bir bilirkişi heyetinden rapor aldırılması talepli 25/07/2018 tarihli dilekçe sunulmuştur.
Davalı vekili tarafından bilirkişi raporuna karşı beyanlarını içerir 31/07/2018 havale tarihli dilekçe sunulmuştur.
Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/255 Talimat sayılı dosyasından 07/11/2018 tarihli ek rapor aldırılmıştır.
Davacı vekili bilirkişi ek raporuna karşı beyan/itirazlarını içerir 22/12/2018 havale tarihli dilekçe sunmuştur.
Davalı vekili bilirkişi raporuna karşı beyanlarını içerir 26/12/2018 havale tarihli dilekçe sunmuştur.
İstanbul ATK’dan 18/12/2019 tarihli rapor aldırılmıştır.
Davalı vekili tarafından ATK raporuna karşı beyanlarını içerir 24/01/2020 havale tarihli dilekçe sunulmuştur.
Jandarma Kriminal Genel Müdürlüğünden 09/10/2020 tarihli rapor aldırılmıştır.
Davalı vekili bilirkişi raporuna karşı beyanlarını içerir 06/11/2020 havale tarihli dilekçe sunmuştur.
Davacı vekili bilirkişi raporuna karşı beyanlarını içerir 23/12/2020 tarihli dilekçe sunmuştur.
Şekerbank A.Ş’ye yazılan yazıya 11/01/2021 tarihli dilekçe ile cevap verildiği, ekinde istenen bilgi belgelerin sunulduğu görülmüştür.
Canik Belediyesi Mali Hizmetler Müdürlüğüne yazılan yazıya 06/01/2012 tarihli yazı ile cevap verildiği, ekinde …’ye ait 27/05/2011 tarihli dilekçe aslının gönderildiği görülmüştür.
Samsun Büyükşehir Belediyesi Mali Hizmetler Şube Müdürlüğüne yazılan yazıya 04/01/2021 tarihli dilekçe ile cevap verildiği, ekinde …’ye ait 29/03/2007 tarihli dilekçe aslının gönderildiği görülmüştür.
Atakum Tapu Müdürlüğüne yazılan yazıya 12/01/2021 tarihli yazı ile cevap verildiği, ekinde …’ye ait 26/05/2005 tarih 10410 yevmiye nolu resmi senet aslının gönderildiği görülmüştür.
Canik Tapu Müdürlüğüne yazılan yazıya 15/01/2021 tarihli yazı ile cevap verildiği, ekinde …’ye ait 10/11/2005 tarih 10542 yevmiyeli kat irtifakı kurulmasına ilişkin talip dilekçesi aslının gönderildiği görülmüştür.
İhbar olunan Halim Kosif ve Yücel Altay vekili tarafından 14/01/2021 tarihli dilekçe ile ekinde Samsun 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 2017/813 esas 2019/1187 Karar sayılı kararı ile kesinleşme şerhinin bir suretinin sunulduğu görülmüştür.
Samsun 1. Ağır Ceza Mahkemesine yazıla yazıya 05/11/2021 tarihli yazı ile cevap verildiği, ekinde 2017/813 esas 2019/1187 Karar sayılı kararı ile kesinleşme şerhinin bir suretinin gönderildiği görülmüştür.
Davacı vekili tarafından esas hakkında beyanlarını içerir 07/12/2021 tarihli dilekçe sunulmuştur.
Samsun 1. Ağır Ceza Mahkemesine yazılan yazıya 01/02/2022 tarihli yazı ile cevap verildiği, ekinde 11/02/2013 tarih ve BLG-2013/92 numaralı ekspertiz raporu ile ATK raporu ve gerekçeli karar ile kesinleşme şerhinin bir suretinin gönderildiği görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; borçlu olmadığı iddiasına dayalı olarak ödenen bedelin geri alınmasına ilişkin alacak davasıdır.
Tüm dosya kapsamından; taraflar arasında 10/03/2008 tarihinde 250.000,00 TL’lik genel kredi sözleşmesi imzalandığı, teminat mukabilinde ilk olarak 90.000,00 TL kredi kullandırıldığı, kullandırılan 90.000,00 TL’nin parça parça dava dışı Mehmet Bilgin ve Tamer Gedikli’ye gönderilmesi yönünde davacının talimatının bulunduğu hususunda taraflar arasında uyumazlık bulunmamaktadır. Eldeki davada, kredi sözleşmesinden bakiye kalan kısmın 25/06/2008 ve 05/09/2008 tarihlerinde 115.000,00 TL ile 45.000,00 TL’nin üçüncü kişiye ödenmesi hususunda davalı bankanın kusurunun bulunup bulunmadığı uyuşmazlık konusu olup, bu hususun değerlendirilmesi gerekmektedir.
Tarafların iddia ve savunmaları çerçevesinde; davalı bankaya 25/06/2008 ve 05/09/2008 tarihinde davacı şirket yetkilisi adına imzalanmış evraklarla kredi talimatı verildiği, davalı bankanın talimatlar çerçevesinde toplam 160.000,00 TL’yi dava dışı Mehmet Bilgin’e ödediği anlaşılmış, davacı şirket tarafından talimatlar altındaki imzaların şirket yetkilisine ait olmadığı itirazı ile eldeki davayı açtığı görülmüştür.
Söz konusu olaya ilişkin olarak yargılama yapılan Samsun 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2017/813 Esas sayılı dosyası sistem üzerinden dosyamız arasına alınmış olup, incelenmesinde; 28/11/2019 tarihli karar ile iddia, sanık savunmaları, katılan anlatımı, tanık beyanları, müzekkere cevapları, Adli Tıp Raporu ve tüm dosya kapsamı dikkate alınarak, Adli Tıp Kurumu’nun 06/05/2016 tarihli raporunda kredinin serbest bırakılmasına ilişkin fotokopi evrak altındaki imzanın katılana ait olduğunun belirlenmesi, katılan ICBC Bank’ın 22.10.2018 tarihli cevabi yazısından serbest bırakılan kredilere ilişkin talimatların ve ekstrelerin katılanın şirketine noter kanalıyla tebliğ edildiğinin bildirilmesi, katılanın kredilerin serbest bırakılması konusunda bilgilendirildiğinin anlaşılması, sanıkların aşamalarda atılı suçu ısrarla inkar etmeleri birlikte değerlendirilmiş, sanıkların beraatine karar verilmiş olup, hükmün istinaf incelemesinden geçerek kesinleştiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce davalı bankaya gönderilen talimatlar altındaki imzanın davacı şirket yetkilisine aidiyeti konusunda Adli Tıp Kurumundan rapor alınmış olup, düzenlenen 06/05/2016 tarihli raporda; 05/09/2008 tarihli talimat belgesinin aslının dosyada bulunmadığı ancak fotokopi belgedeki imzanın kuvvetle muhtemel …’yi ait olduğu kanaatine varıldığı, yine 25/06/2008 tarihli talimat belgesi altındaki imzaların da …’yi ait olduğu kanaatine varıldığı bildirilmiş, ancak raporun fotokopi belgeler emsal alınmak suretiyle düzenlendiği anlaşıldığından rapora itibar edilememiştir.
Dosyanın iki banka müfettişi ve bir banka alanında uzman hukukça bilirkişiye tevdi amacıyla Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yazılmış, düzenlenen 26/06/2018 tarihli raporda; bankacılık alanında müşteri hesaplarından faks talimatı ile ödeme yapılmasının yaygın olduğu, taraflar arasında imzalanan Bankacılık Hizmetleri Sözleşmesinin 93. Maddesinde faks talimatı ile yapılacak ödemelerin düzenlendiği, davacının itirazının bulunmadığı 90.000,00 TL’lik kredi talimatlarının da faks ile gönderildiği, yine taraflar arasında imzalanan genel kredi sözleşmesinin 11.2 maddesinin mevcut olduğu, kabul edilmeyen 115.000,00 TL ve 45.000,00 TL’lik kredilerin hesap özetlerinin noter kanalı ile davacı şirket çalışanına tebliğ edildiği, davacı şirketin hesap özetlerine süresi içerisinde itiraz etmediği, sonuç olarak davacı şirketin kullandırılan 250.000,00 TL’lik kredi işlemlerinden bilgisi ve sorumlu olduğu, 160.000,00 TL’nin davalı bankadan talep edilemeyeceği kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Mahkemece belgeler altındaki imzanın davacı şirket yetkilisinin eli ürünü olmaması halinde ve faksın davacı şirkete ait olmayan telefondan gönderilmiş olması dikkate alınarak faks ile alınan talimatla işlem yapılmasının mevzuata aykırı olup olmadığı ve davalı vekilinin itirazları çerçevesinde ek rapor düzenlenmesi istenmiş, 07/11/2018 tarihli ek raporda kök rapordaki görüşlerin değiştirilmediğinden bahisle rapor tanzim edildiği anlaşılmıştır.
Taraflar arasındaki sözleşmenin 11.2 maddesi incelendiğinde; Müşteri kendisine gönderilen hesap özetine yasal süresi olan 1 ay içinde (TTK 92 madde gereğince) noter aracılığıyla itiraz etmezse, kendisi ve kefillerinin bu hesap özetlerinin içeriğini itirazsız kabil etmiş sayılacağını kabul eder.” hükmünün düzenlendiği, yine taraflar arasındaki Bankacılık İşlemleri Sözleşmesi’nin 93 vd. maddelerinde faksla talimat verilebileceğinin kabul edildiği görülmüştür.
Bilindiği üzere HMK’nun 193.maddesinde “Taraflar yazılı olarak veya mahkeme önünde tutanağa geçirilecek imzalı beyanlarıyla kanunda belirli delillerle ispatı öngörülen vakıaların başka delil veya delillerle ispatını kararlaştırabilecekleri gibi; belirli delillerle ispatı öngörülmeyen vakıaların da sadece belirli delil veya delillerle ispatını kabul edebilirler. (2) Taraflardan birinin ispat hakkının kullanımını imkânsız kılan veya fevkalade güçleştiren delil sözleşmeleri geçersizdir.” düzenlemesi bulunmaktadır. Eldeki dosyada genel kredi sözleşmesinin 11.2 maddesindeki düzenlemenin delil sözleşmesi niteliğinde olduğu, davacı şirkete itiraz etme imkanı getirilerek ispat hakkının sınırlanmadığı anlaşılmış, taraflar arasındaki delil sözleşmesinin geçerli olduğu kabul edilmiştir.
Bu aşamada belirtmek gerekir ki; Adli Tıp Kurumu raporunun yetersiz olması nedeni ile imza incelemesine ilişkin hüküm kurmaya elverişli rapor tanzimi talebi ile dosya Jandarma Kriminal Laboratuvar Amirliğine gönderilmiş, düzenlenen 09/10/2020 tarihli raporda mukayese imzalarının az ve kifayetsiz olması nedeni ile belge üzerinde inceleme yapılamadığı belirtilmiş, 22/04/2021 tarihli celse 2 nolu ara kararında her ne kadar dosyanın yeniden Jandarma Kriminal Laboratuvar Amirliğine gönderilmesi yönünde hüküm kurulmuş ise de, incelemeye esas talimat evraklarından yalnızca birinin aslının bulunamaması, taraflar arasında imza edildiği hususunda ihtilaf bulunmayan genel kredi sözleşmesi ile Bankacılık Hizmetleri Sözleşmesi hükümleri ve 90.000,00 TL’lik önceki kredinin de aynı şekilde kullandırılmış olduğu hususu dikkate alındığında dosyanın yeniden imza incelemesine gönderilmesi gerekli görülmemiş, bu nedenle ara karardan dönülmüştür.
Tüm dosya kapsamı, taraflar arasında düzenlenen genel kredi sözleşmesi, Bankacılık Hizmetleri Sözleşmesi ile tarafların söz konusu genel kredi sözleşmesi kapsamındaki çalışma düzenleri birlikte değerlendirilmiş, taraflar arasında faks yolu ile talimat verilmesi uygulamasının geçerli olduğu, davalı bankanın talimat evraklarındaki imzanın makul bir dikkat göstererek benzerliklerini teyit ettiği, yine davalı bankanın kullandırılan 115.000,00 TL ve 45.000,00 TL krediler yönünden üzerine düşen yükümlülüğü yerine getirerek davacı şirkete kredi hesap özetlerini noter kanalı ile gönderdiği, tebligatların davacı şirket çalışanına yapıldığı, bu konuda ihtilaf bulunmadığı, davacı şirketin sözleşmelerde belirtilen yasal süresi içerisinde itirazda bulunmadığı, kaldı ki davacı şirketin söz konusu hesap hareketlerine herhangi bir şekilde itiraz ettiğine dair de iddiasının bulunmadığı, davalı banka tarafından verilen kredi tutarlarının önce davacı şirket hesabına aktarıldığı, sonrasında dava dışı Mehmet Bilgin’e dekont karşılığı verildiği anlaşılmış olmakla, basiretli tacir konumunda olan davacı şirketin çekilen kredilerden haberdar olduğu, anılan hükümlerin genel işlem şartı olarak değerlendirilemeyeceği ve davacı şirketi bağladığı kabul edilmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70 TL karar ilam harcın peşin alınan 2.732,40 TL’den mahsubu ile bakiye 2.651,70 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davalı tarafından ödenen 233,33 TL tebligat ve posta gideri, 1.650,00 TL bilirkişi gideri olmak üzere toplam 1.883,33 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
5-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesince hesaplanan 19.150,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
6-Davacı tarafın sarf ettiği yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
7-Kararın talep halinde Yazı İşleri Müdürü tarafından taraflara tebliğine,
8-Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde, müracaat etmeleri halinde kalemde, müracaat etmemeleri halinde dosyaya hesap numarası bildirmiş ise hesaba aktarmak sureti ile, hesap numarası da bildirilmemiş ise masrafı gider avansından karşılanmak sureti ile PTT vasıtasıyla adreste ödemeli olarak taraflara iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Samsun Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usülen anlatıldı.03/03/2022

Katip

Hakim

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında E-İMZA ile imzalanmıştır.