Emsal Mahkeme Kararı Samsun Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/1087 E. 2022/357 K. 30.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. SAMSUN ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2015/1087 Esas – 2022/357

T.C.
SAMSUN
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2015/1087
KARAR NO : 2022/357

BAŞKAN : …
ÜYE : …
ÜYE : …
KATİP :…

DAVACI : …
VEKİLİ : …
DAVACI :…
VEKİLİ : …
DAVA : Menfi Tespit/İstirdat
DAVA TARİHİ : 23/12/2015
BİRLEŞEN MAHKEMEMİZİN 2015/941 ESAS SAYILI DOSYASI
DAVACI …
VEKİLİ : …
DAVALILAR : 1-…
2-…
3-…
VEKİLİ : …
DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 09/11/2015
KARAR TARİHİ : 30/03/2022
KAR. YAZIM TARİHİ : 04/04/2022
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit, Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İddia ve savunmaların özeti;
ASIL DAVADA:
Davacı vekili 23/02/2015 havale tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı şirket arasında 01/01/2014 tarihli Samsun 33000 kişilik stadyum inşaatının çelik imalatlar ve montaj işçiliği konusunda sözleşme imzalandığını, bu sözleşme gereğince müvekkili şirketin Samsun 33000 kişilik stadyum inşaatının çelik imalat ve montaj işçiliğini yapacağını, karşılığında davalı şirketten hak edişlerini alacağını, davalı şirketin sözleşme imzalama aşamasında müvekkili şirketten… Samsun Şubesine ait …numaralı 300.000,00 TL meblağlı, …Samsun Şubesine ait … numaralı 200.000,00 TL meblağlı, … Samsun Şubesine ait … numaralı 200.000,00 TL meblağlı, … Samsun Şubesine ait … numaralı 200.000,00 TL meblağlı, …Cumhuriyet Meydanı Şubesine ait… numaralı 300.000,00 TL meblağlı çekleri teminat olarak tarih kısımları boş bir şekilde teslim alındığını, sözleşme gereğince kararlaştırılan imalatların müvekkili şirket tarafından yapılmakta iken, davalı şirketin teminat olarak teslim aldığı çeklerin tarih kısımlarını doldurarak bankalara ibraz etmeye başladığını ve teminat çeklerinde yazılı meblağların tahsili yoluna gittiğini, müvekkili şirketin bu çeklerde doğan hiçbir borcunun bulunmadığını, sözleşme gereğince çelik imalat ve montajları yaparak hak ediş ödemeleri alan müvekkili şirketin bu meblağda bir ödemeyi davalı şirkete yapmasının da hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, … Samsun Şubesine ait …numaralı 300.000,00 TL meblağlı çekin bankaya ibraz edildiğini, arkasının yazdırıldığını ve … İcra Müdürlüğünün 2015/1093 Esas sayılı icra dosyası üzerinden takip başlatıldığını, müvekkili şirketin çeklerden dolayı borçlu olmadığının tespitine, çeklerde yazılı miktar olan 600.000,00’nin %20 üzerinden kötüniyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili 20/01/2016 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın müvekkili ile yapmış olduğu sözleşmeyi ihlal etmesi, ayıplı ve eksik imalatlar yapması, işi yapmaması, işçilerin ücretini ödememesi, işletmek için teslim aldığı çelik ürünlerini teslim etmemesi gibi nedenlerle hakkında Samsun Asliye Ticaret Mahkemesinin 2015/941 Esas sayılı dosyası ile dava açıldığını, davacının ihtarlara rağmen sözleşme ile yüklendiği yükümlülükleri yerine getirmediğinden müvekkilinin maddi ve manevi zarara uğradığını, bunun üzerine ….Noterliğinin 30/03/2015 tarih ve …yevmiye nolu, 27/04/2015 tarih … yevmiye nolu ve 25/05/2015 tarih …yevmiye nolu ihtarnameleri ile haklı nedenle sözleşmenin feshedildiğini, davacının işi zamanında yapmaması nedeniyle 3.kişi ile daha yüksek bir bedel ile sözleşme yapılmak zorunda kalındığını, davacının teminat olarak verdiği çeklerin üzerine teminattır yazılı olmasına rağmen ödünç para karşılığı vermiş olduğu çeklere ilişkin böyle bir ibare yazılı olmadığını, davacının müvekkiline vermiş olduğu çeklerden daha fazla borcu olduğunu, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
BİRLEŞEN DAVADA:
Davacı vekili 09/11/2015 havale tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı şirket arasında eser sözleşmesi düzenlendiğini, sözleşme gereğince davalılardan …’ın yapılacak işlerin çelik montajı, plan ve projesinin yapacak olmasının, davalılardan …’ın da taraflar arasında yapılan sözleşmeye müşterek ve müteselsil kefil sıfatıyla kefalet vermesinden dolayı taraflar arasında yapılan sözleşme gereğince davalıların edimini sözleşmeye uygun olarak yerine getirmemiş olması nedeniyle, davacı tarafından davalıların eksik imalatlarını ve montaj yapılmayan çeşitli çelik boru ve levhaların bedeli olarak 20.000,00 TL davalılar tarafından işin yapılmaması nedeniyle 3.kişilere işin yaptırılmasından dolayı 50.000,00 TL, davalılar tarafından çalıştırılan işçilerin ücretlerinin davalılar tarafından ödenmemesi nedeniyle davacı tarafından ödenen işçilik ücretleri olarak 50.000,00 TL, işçilerin yemek ücretleri de davalılar tarafından ödenmemesi nedeniyle işçilerin yemek ücreti olarak 5.000,00 TL, davacı tarafından davalılar adına 3.kişilere yapılan ödeme nedeniyle 30.000 TL, ayıplı imalat nedeniyle 50.000,00 TL, proje ücreti olarak 10.000,00 TL olmak üzere toplam 215.000 TL’nin fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla, tüm davalılardan müşterek ve müteselsil olarak akdin fesih edildiği tarihten itibaren yasal faiziyle birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.
Daval… vekili 23/12/2015 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle;…yönünden davanın husumet yokluğundan reddi gerektiğini, davacı şirketin dava dilekçesinde talep ettiği zarar miktarını belirtmiş olmasına rağmen davanın belirsiz alacak davası olarak açılmasının mümkün olmadığını, davacı şirketin sürekli sözleşmeye aykırı eylemleri ve baskıyla müvekkilini maddi ve manevi zarara uğrattığını, müvekkili ile taşeron sözleşmesini asıl imzalayanın … … ortaklığı olduğunu, bu sözleşme imzalandıktan sonra … müvekkilini davacı şirket ile ikinci kez taşeron sözleşmesi imzalamaya zorladığını, sözleşmenin asıl imzalandığı tarih 03.12.2013 olmasına rağmen sözleşme tarihi de 01.01.2014 olarak ileri bir tarihe atılmasına zorlandığını, müvekkilinin ilk başta sadece sözleşmelerin imzalanması aşamasında kasti bir şekilde oyalanarak 30 gün kayba uğratıldığını, sözleşmelerin imzalanma aşamasında müvekkilinden … Samsun Şubesine ait SM …, … numaralı çekleri tarih kısmı boş bir şekilde teminat olarak alındığını, Davacı şirketin teminat çeklerini hiçbir alacağı olmamasına rağmen bu çeklerden… Samsun Şubesine ait … numaralı çek ile … numaralı çekin tarih kısmı doldurularak yazdırıldığını, … Samsun Şubesine ait … numaralı çek ise yazdırılmak istendiğini ancak tarih kısmında oynama nedeniyle yazdırılamadığını, davacının kötüniyetli olduğunu beyanla davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Davalı… vekili 23/12/2015 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle; davanın belirsiz alacak davası olarak açılmasının mümkün olmadığını, zamanaşımı itirazında bulunduklarını, müvekkilinin herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığını beyanla davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Davacı vekili 11/01/2016 havale tarihli cevaba cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı şirket arasında taşeron sözleşmesi yapıldığı, bu nedenle davalı şirketten kaynaklı uyuşmazlıklarda … şahsi sorumluluğu olmadığını belirtmişse de … taraf sıfatını haiz olması, davalı şirketin sorumluluğunu taşıması nedeniyle değil inşaat mühendisi olarak çelik montajının plan projesini hazırlayacak olması nedeniyle olduğunu, bu nedenle husumet itirazının yerinde olmadığını, müvekkil şirket ile … arasında hiçbir hukuki ilişki bulunmadığını, …nin birbirinden farklı şirketler olduğunu, davalı tarafça belirtilen ve ayrı bir dava konusu da yaptıkları çeklerden taraflarınca icra takibine konu yapılan çekler elden alman borç karşılığı olmak üzere davalı taraftan alınmış olup; teminat amaçlı olduğu iddia edilen diğer çekler ile davalı …’nin sözleşme kapsamında üzerine düşenleri yapmaması nedeniyle uğranılan zararın giderilmesinin amaçlandığını, davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizin 2015/1087 Esas sayılı dosyası ile Mahkememizin 2015/941 Esas sayılı dava dosyası arasında hukuki ve fiili bağlantı olduğu, yargılamanın birlikte yürütülmesinin usul ekonomisine de uygun bulunduğundan dosyanın Mahkememizin 2015/1087 Esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine karar verildiği anlaşılmıştır.
Davalı vekilinin 04/07/2016 tarihli, davacı vekilinin ise 06/06/2017 tarihli delil dilekçesi sundukları görülmüştür.
Toplanan deliller.
1-a)…ile dava dışı …ortaklığı arasında akdedilen 14/01/2013 tarihli sözleşme, b)…arasında yapılan 01/01/2014 tarihli taşeron sözleşmesi, c)…ile … arasında yapılan sözleşme;
2-a)… 3.Noterliğinin 30/03/2015 tarih … yevmiye nolu, b)16/04/2015 tarih …yevmiye nolu, c)27/04/2015 tarih … yevmiye nolu, d)25/05/2015 tarih … yevmiye nolu ihtarnameleri;
3-…Samsun Şubesine ait … numaralı 300.000,00 TL ve … Cumhuriyet Meydanı Şubesine ait … numaralı 300.000,00 TL meblağlı çek örnekleri;
4-… 2.İcra Müdürlüğünün 2015/1093 Esas sayılı dosyası;
5-Asıl dava davalısı tarafından …adlı şirkete yaptırılan tespit raporu ve fotoğraflar;
6-Ticaret sicil kayıtları, hakediş raporları, 3.kişilere yaptırılan işlere ilişkin tutanaklar, hakediş raporları, defter kayıtları, fatura örnekleri;
7-İşyeri teslim tutanağı, SGK kayıtları, e-mail’ler;
8-a)Mali Müşavir bilirkişi …’dan alınan davalı …Şti’nin muavin defterlerinin incelendiği 21/12/2016 tarihli rapor, b)davalı …i’nin ticari defterlerinin incelenmesi amacıyla … 1.Asliye Hukuk Mahkemesi aracılığıyla Mali Müşavir …’dan alınan 07/06/2017 tarihli bilirkişi raporu;
9-a)mahallinde dava ve birleşen davadaki delillerin değerlendirilmesi amacıyla 15/03/2018 tarihinde yapılan keşif ve sonrasında inşaat mühendisi …inşaat mühendisi …’dan alınan 29/01/2019 tarihli rapor ile aynı heyete mali müşavir … ilavesi ile oluşan heyetten alınan 08/02/2019 havale tarihli rapor, b)inşaat mühendisi … hukukçu … ve makine mühendisi … oluşan heyetten alınan 05/12/2019 tarihli rapor ve aynı heyetten alınan 07/01/2021 havale tarihli 1.ek rapor ve 19/02/2021 tarihli 2.ek rapor, c)birleşen dava yönünden …’nin ticari defterlerinin incelenmesi amacıyla …2.Asliye Hukuk Mahkemesi aracılığıyla Mali Müşavir …’den alınan 02/03/2020 havale tarihli bilirkişi raporu, f)asıl ve birleşen dava yönünden Ankara 1.Asliye Ticaret Mahkemesi aracılığıyla inşaat mühendisi …, makine mühendisi …ve hesap uzmanı …’den oluşan heyetten alınan 16/08/2021 tarihli rapor, g)inşaat mühendisi … ile inşaat mühendisi …’dan alınan 10/12/2021 havale tarihli ek rapor, tanık beyanları, yemin deliline dayanılmadığına ilişkin … vekilinin beyanı, sözlü yargılamada alınan beyanlar, yüksek yargı kararları, doktrin ve tüm dosya kapsamı.
Delilerin tartışılması, değerlendirilmesi ve gerekçe;
Dava, menfi tespit/istirdat talebine ilişkindir.
Tüm dosya kapsamından; davacı ile davalı arasında 01/01/2014 tarihli Samsun 33000 kişilik stadyum inşaatının çelik imalatlar ve montaj işçiliği konusunda sözleşme imzalandığı, bu sözleşme gereğince davacı şirketin Samsun 33000 kişilik stadyum inşaatının çelik imalat ve montaj işçiliğini yapacağı, davalı şirketin sözleşme imzalama aşamasında davacı şirketten …. Samsun Şubesine ait… numaralı 300.000,00 TL meblağlı ve …Cumhuriyet Meydanı Şubesine ait … numaralı 300.000,00 TL meblağlı çekleri teslim aldığı ve teslim aldığı çeklerin tarih kısımlarını doldurarak bankalara ibraz ettiği, davacının ise işbu çeklerle ilgili borcunun bulunmadığının tespiti amacıyla işbu davayı açtığı anlaşılmaktadır.
Davacı şirket dava konusu çeklerin teminat olarak ve tarih kısımları boş bir şekilde davalı tarafından teslim alındığını, sözleşme gereğince kararlaştırılan imalatların yapılmasına rağmen çeklerin doldurularak bankalara ibraz edildiğini, bu çekler sebebiyle borçlu bulunmadığını ileri sürerek borçlu olmadığının tespitini talep etmektedir. Davalı taraf ise davacı şirketin sözleşmeyi ihlal etmesi, ayıplı ve eksik imalat yapması, işi yapmaması, işlemek için aldığı çelik ürünleri teslim etmemesi gibi sebeplerle hakkında dava açıldığını, aldığı borç parayı ödememesi sebebiyle icra takibi başlatıldığını, dava konusu çeklerden …’ye ait olan çekin sözleşmenin 4/1 maddesi gereği sözleşme hükümlerine uyulmasına temin için verilen teminat çeki olduğunu, …’ye ait olan çekin ise davacı taşeronun ısrarlı talepleri üzerine kendisine verilen avansların amacına uygun kullanılacağını temin amacıyla alındığını ileri sürerek davanın reddini talep etmektedir.
Tarafların çeklerin veriliş amacına ilişkin iddialarına göre öncelikle davacının işbu çeklerin teminat amaçlı verdiğini yazılı/kesin delillerle ispat etmesi gerekmektedir. Dosya kapsamından davacının çeklerin teminat amaçlı verildiğine ilişkin yazılı bir delili bulunmamaktadır. Verilen süreye rağmen ticari defterler ibraz edilmemiş, ibraz edilmeyeceği bildirilmiştir. Davacı yemin deliline de dayanmamıştır. Ancak davalının muavin defterlerinin incelenmesine ilişkin 21/12/2016 tarihli raporda dava konusu yapılan çeklerin davalı şirketin … hesap numaralı muavin defter kayıtlarında…’den alınan teminat çeki olarak 2014 ve 2015 yıllarında kayıt altına alındığı tespit edilmiştir. Davalı tarafın ticari defterlerinin incelenmesi sonucu alınan 07/06/2017 tarihli bilirkişi raporunda da çeklerin teminat çeki olarak kayıt altına alındığı, çeklere ait bir ödeme kaydının olmadığı bilgisi verilmiştir. Buna göre dava konusu çeklerin teminat çeki olduğu kanaatine varılmıştır.
Davalı vekilinin yazılı beyanları ve özellikle 25/02/2019 tarihli bilirkişi raporuna itiraz ve beyanlarını içeren dilekçe içeriğinden …Samsun Şubesine ait çekin verilen avanslar karşılığı alındığı anlaşılmaktadır. Öyleyse davalının ticari defterlerinde teminat çeki olarak kayıtlı bulunan işbu çeki verilen avans karşılığı olarak alındığını yazılı/kesin delillerle ispatlaması gerekir. Dosya kapsamından bu şekilde bir delil sunulmamış olup, yemin deliline ise süresinde dayanılmadığından … Samsun Şubesine ait …numaralı 300.000,00 TL meblağlı çekin teminat çeki olduğu kanaatine varılmıştır.
Davalının … 2. İcra Müdürlüğü’nün 2015/1093 sayılı dosyası ile … Samsun Şubesine ait … seri nolu 300.000,00 TL bedelli çek ile ilgili olarak 31/03/2015 tarihinde kambiyo senetlerine özgü yolla takibe geçmiştir. …Samsun Şubesinin cevabi yazısından …seri nolu 300.000,00 TL bedelli çekin ibraz edildiği, karşılığının bulunmadığı, yasal ödeme miktarı 1.200,00 TL’nin ödendiği görülmektedir. Buna göre karşılıksız kalan 298.800,00 TL ile davacının borçlu olmadığının tespitine karar vermek gerekmiştir. Yasal sorumluluk bedeli 1.200,00 TL 26/03/2015 tarihinde ödenmiş olmakla İİK 72.maddesi gereği bu kısım kendiliğinden istirdat talebine dönüşmüş olup, tarafların tacir olması hasebiyle ödenen 1.200,00 TL’nin ödeme tarihinden işleyecek ticari faiziyle birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar vermek gerekmiştir.
Davaya konu … Cumhuriyet Meydanı Şubesine ait… numaralı 300.000,00 TL meblağlı çekin arkasında teminat ibaresi bulunmakta ise de, neyin teminatı olduğu hakkında açıklama yoktur. Bu haliyle teminat çeki olarak kabul edilmesi mümkün değildir. Davalı vekili ise yazılı beyanlarında ve özellikle 25/02/2019 tarihli dilekçesinde işbu çekin sözleşme kapsamında sözleşme hükümlerine uyulmasını temin için alınan bir çek olduğunu ileri sürmektedir. O halde bu iddiasının sabit olması gerekir. … tarihli bilirkişi raporuna göre davalı …’nin kendi hesabı ile davacının imalatının 3.573.948,51 Kg olduğu, eksik kalan kısımlar için 3.kişi …’ne 1.369.904,60 Kg imalat yaptırıldığı görülmektedir. Bu yönden davacının aksine delili bulunmamaktadır. Buna göre 3.573.948,51/1.369.904,60=%38,33 eksik/ayıplı imalat olduğu anlaşılmaktadır. Yani davacı %61,67 oranında imalat yapmış olup yuvarlama sonucu bu oranın %62 kabul edilmesi halinde 300.000/%62=186.000,00 TL çek bedelinin yapılan iş karşılığı olduğu, karşılıksız kalmadığı tespit edilmekle … Cumhuriyet Meydanı Şubesine ait … numaralı 300.000,00 TL meblağlı çekin 186.000,00 TL’lik kısmı ile davacının borçlu olmadığının tespitine, fazla kısmın ise eksik/ayıplı işin karşılığı olduğundan reddi ile, talebin çeklerle borçlu olmadığının tespiti olması sebebiyle hüküm kısmındaki gibi karar vermek gerekmiştir.
Davacı kötüniyet tazminat talebinde bulunmuştur. İİK 72/6.maddesine göre davanın borçlu lehine sonuçlanması halinde borçluyu menfi tespit davası açmaya zorlayan takibin haksız ve kötüniyetli olduğunun anlaşılması halinde kötüniyet tazminatına hükmedilir. Dosya kapsamından davalının kısmen haksız olduğu sabit ise de, Giresun 2. İcra Müdürlüğü’nün 2015/1097 sayılı dosyasına konu …seri nolu …’a ait çek sebebiyle takip yapmasında kötüniyetli olduğunun söylenemeyeceği, zira davalının sözleşme hükümleri gereği işin eksik ve ayıplı yapıldığı iddiasıyla ve alacaklı olduğu kanaatiyle işbu çeki takibe koyduğu, davacının talebinin yargılamayla kısmen kabul edildiği, …a ait … nolu çek hakkında takip dahi yapılmadığı anlaşılmakla yasal şartları oluşmayan talebin reddi gerekmiştir.
Davalı vekili sözleşmenin haklı olarak feshedildiğini ve bir kısım alacakları bulunduğunu ileri sürmüş olup bu hususlar birleşen davada ayrıntılarıyla değerlendirilmiştir. Davalı vekili icra inkar tazminat talebinde bulunmuş ise de, …seri nolu …’a ait çek sebebiyle davanın kabul edildiği, kısmen reddedilen … nolu …ye ait çek yönünden ise bir takibin bulunmadığı, ihtiyati tedbir kararının verilmediği, yargılamayla sonuca ulaşıldığı anlaşılmakla yasal şartların oluşmaması sebebiyle talep yerinde görülmemiştir.
Birleşen dava eser sözleşmesine dayalı alacak talebine ilişkindir.
Tüm dosya kapsamından; taraflar arasında yapılan sözleşme kapsamında davalı …’nin sözleşmesel yükümlülüklerini yerine getirmediği ve haksız kötüniyetli olarak işi terk ettiği, bu sebeple sözleşmenin haklı olarak fesih edildiği ileri sürülerek sözleşme kapsamında davalı şirkete teslim edilmesine rağmen imal edilmeyen/montajı yapılmayan çelik boru/levha bedeli, 3.kişilere yaptırılan işler sebebiyle uğranılan zarar bedeli, davalı şirketin işçilerine yapılan ödeme ve yemek ücreti bedeli, davalı şirket adına 3.kişilere yapılan ödemeler bedeli, ayıplı imalat bedeli ve proje bedeli olmak üzere toplam 215.000,00 TL’nin HMK 107.maddesi kapsamında tahsilinin talep edildiği tespit edilmiştir.
Husumet değerlendirmesi: Birleşen dava taşeron şirketle birlikte şirket yöneticisi olduğu iddia edilen kişilere karşı açılmış olmakla öncelikle davalıların pasif husumet ehliyetlerinin değerlendirilmesi gerekmektedir. Taraflar arasındaki 01/01/2014 tarihli sözleşme incelendiğinde taşeron olarak … ile işveren olarak … kaşelerinin ve üzerinde imzanın bulunduğu görülmektedir. Davacı şirkete, … ile çelik montajı plan/projelerinin hazırlanması için sözleşme yapılması sebebiyle sorumlu olduğunu, bu nedenle davalı olarak gösterildiğini ileri sürmektedir. Ancak sözleşmede davalı …’ın isminin bulunmadığı, imzasının ise yöneticisi olduğu davalı şirket adına atıldığı anlaşılmaktadır. Öte yandan davalı işveren şirketin ileri sürdüğü şekilde bir sözleşme yapıldığına ilişkin delil tespit edilemediğinden davalı …’ın pasif husumet ehliyetinin bulunmadığı anlaşılmış bu sebeple hakkındaki davanın HMK 114/1-d 115/2 gereği usulden reddi gerekmiştir.
Davalı …’ın sözleşmede müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğuna yönelik imzası bulunmaktadır. Buradan anlaşılan işbu davalının sözleşmeyi müşterek müteselsil kefil olarak imzaladığıdır. Bu durumda kefaletin geçerliliğinin TBK’nun 583 vd.maddelerine göre değerlendirilmesi gerekir. TBK’nun 583 maddesi gereği kefaletin yazılı şekilde yapılması, kefilin sorumlu olacağı azami miktar ile kefalet tarihinin belirtilmesi ve bu hususların el yazısıyla yazılmış olması gerekmektedir. Aynı yasanın 584.maddesi ise eş rızasını düzenlemektedir. Dosyadaki ticaret sicil kayıtlarından davalı …’ın davalı şirket ortağı olduğu, dolayısıyla eş rızasının gerekmediği anlaşılmakta ise de, kefaletin geçerliliğine ilişkin TBK 583 maddesindeki düzenlemeye uygun olarak kefalet ilişkisinin düzenlenmediği hususiyle kefil olunan miktarın ve kefalet tarihinin el yazısıyla yazılmadığı gibi kefalet miktarının bulunmadığı, bu nedenle kefaletinin geçerli olmadığı tespit edilmiştir. Nitekim … 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2019/262 Esas 2020/156 Karar sayılı ilamında aynı sonuca ulaşılmış, İstinaf talebi … BAM 3. Hukuk Dairesinin 2020/225-226 Esas Karar sayılı ilamıyla yerinde görülmemiştir. Böylece davalı …’ın pasif husumet ehliyetinin bulunmadığı anlaşılmakla hakkındaki davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
Taraflar arasındaki sözleşmede … kaşesiyle birlikte… kaşesi birlikte bulunmaktadır. Yargılama sırasındaki beyanlardan sözleşmenin … ile yapıldığı, diğer şirketin kaşesinin zuhulen basıldığı anlaşıldığından davalı şirketin pasif husumet ehliyetinin bulunduğu tespit edilmiştir.
Davacı … ile olan sözleşmesini … 3.Noterliğinin 27/04/2015 tarih …yevmiye nolu ihtarı ile fesih etmiş ve bir takım alacak talebinde bulunmuştur. Ancak alacak talepleri hakkında karar verilebilmesi için davalı borçlunun TBK 117 vd.maddeleri gereği temerrüde düşürülmesi gerekmektedir. Borçlunun temerrüde düşmesi halinde davacı sözleşmenin feshinde haklı olup, bu halde TBK 125.maddesindeki haklarını kullanabilir.
Temerrüt değerlendirmesi: Davalının temerrüdünün gerçekleşmesi için 1-borcun muaccel olması gerekir. Bunun için ise a)eserin teslim tarihi kararlaştırılmışsa bu tarihin geçmesi, b)eserin teslim tarihi kararlaştırılmamışsa sözleşmenin kurulmasından ve makul süreden sonra iş sahibince eserin tesliminin talep edilmesi gerekir. 01/01/2014 tarihli sözleşmenin 6.maddesine göre işin süresi malzeme tedariğinden ve taşerona tesliminden sonra 8 ay olarak tespit edilmiştir. Dosyada malzeme tedariği ve taşerona teslimi hakkında delil bulunmamaktadır. Yani eserin teslim tarihi sözleşmede açıkça kararlaştırılmamıştır. Bu durumda dosyada örneği bulunan 11/04/2014 tarihli işyeri teslim tutanağı, işe başlama tarihi olarak tespit edilmiştir.
Sözleşmenin 7.maddesinde süre uzatım halleri düzenlenmiştir. Davacının bu maddede yazılı usule uygun olarak süre uzatım talep ettiği hakkında beyanı olmadığı gibi maddedeki şartların varlığı dahi iddia ve ispat edilebilmiş değildir. Ödemelerdeki gecikme ise sözleşmenin 7.maddesine göre süre uzatma sebebi olarak gösterilmemiştir. Buna göre teslim tarihi 11/04/2014 tarihine 8 ay ilavesi ile 11/12/2014 tarihi olarak belirlenmiştir.
Öte yandan TBK’nun 117.maddesine göre teslimi gereken ancak gösterilmeyen veya kesin vade içermeyen eser sözleşmelerinde iş sahibinin ifayı talep etmeye yönelik ihtarı ile (1.ihtar) alacak muaccel hale gelir. Ayrıca bir ihtar ile de davalının temerrüde düşürülmesi gerekir. Buradaki ihtar yüklenicinin teslim borcunu ifada geciktiğini belirleyen ve teslimi de talep eden yükleniciye ulaşması ile hukuki sonuç doğuran iş sahibinin tek taraflı irade beyanıdır (2.ihtar).

Dosya kapsamından sözleşmede teslim tarihinin gösterilmediği ve kesin vade bulunmadığından davalı yüklenicinin temerrüdü için davacı işverenin ifayı talep eden 1.ihtarı ve temerrüde ilişkin 2.ihtarı çekmesi gerekir. Ancak taraflar arasındaki 01/01/2014 tarihli sözleşmenin 21.maddesine göre verilen süre içinde taşeron ihtarname hükümlerine uymazsa başka bir uyarı ve hüküm almayı gerek olmaksızın işveren sözleşmeyi feshetmeye yetkilidir. …Noterliğinden gönderilen 30/03/2015 tarihli ihtarda işe başlanması için 3 günlük süre verilmiştir. İşbu ihtarname sözleşmenin 21.maddesi kapsamında keşide edilmiş olup, işe başlaması için verilen süre de yeterli olmakla başkaca ihtara gerek kalmadan sözleşmenin feshi mümkündür. Nitekim …Noterliğinden keşide edilen 27/04/2015 tarihli ihtar ile sözleşme feshedilmiş olup sözleşme hükümlerine uygun olduğu tespit edilmiştir.
Burada hemen belirtelim ki davalı yüklenicinin malzeme tedariği hakkında gönderdiği e-mail tarihleri işe başlama tarihi olarak kabul edilen 11/04/2014 tarihi öncesine ait olup, bu nedenle sonuca etkili görülmemiş ve bu yöne değinen bilirkişi raporuna itibar edilmemiştir.
2-Borçlunun temerrüdünün gerçekleşmesi için diğer bir şart borcun ifasının mümkün olması, yani ifa imkansızlığı olmaması hususudur. Davacı taşeron davalı işverenin malzeme tedariğinde geciktiğini ileri sürmektedir. Ancak malzeme tedarikinde gecikme olduğu kabul edilse dahi bir ifa imkansızlığından bahsetmek olası değildir. 3-Diğer bir şart ise temerrüde engel halin bulunmamasıdır. Bu kapsamda süre uzatım sebeplerinin olmaması, iş sahibinin parasal ödeme yükümlülüklerine aykırı davranmaması, beklenmeyen hallerin bulunmaması şartlarının değerlendirilmesi gerekir. Süre uzatımı sözleşmenin 7.maddesinde düzenlenmiştir. Maddede düzenlenen süre uzatımını gerektiren hallerin varlığına ilişkin dosyada delil bulunmamaktadır. İş sahibinin parasal yükümlülüğüne aykırı davrandığına dair de açık, yeterli delil bulunmadığı gibi bu husus sözleşmenin 7.maddesinde süre uzatımı halleri arasında dahi gösterilmemiştir. Maddedeki yönteme uygun olarak işverene yapılan bir başvurunun varlığına da rastlanmamıştır. Davacı işverenin parasal yükümlülüklerine aykırı davrandığı yönünde de kanaat verici bilgi, belge, delil ibraz edilmemiştir. Esasen davacı işveren 3.kişilere yaptırdığı imalat bedellerini dahi ödemiştir. Yine beklenmeyen hallerin varlığı da iddia ve ispat edilebilmiş değildir.
Davalı yüklenicinin temerrütünün gerçekleştiği anlaşılmakla birlikte TBK 123.maddesinin de incelenmesi gerekir. Buna göre karşılıklı borç yükleyen sözleşmelerde taraflardan biri temerrüte düştüğü taktirde diğeri borcun ifa edilmesi için uygun bir süre verebilir veya uygun bir süre verilmesini hakimden isteyebilir. Bu maddedeki süre temerrüt için değil, temerrüt sonrası alacaklının TBK 125.maddesindeki haklarını kullanabilmesi için verilen süredir. Ancak TBK 124.maddesinde süre verilmesini gerektirmeyen durumlar düzenlenmiştir. Borçlunun içinde bulunduğu durumdan ve tutumundan süre verilmesinin etkisiz olacağı ve borcun ifası eksik ve ayıplı kısımlar üçüncü kişilere tamamlattırıldığından alacaklı için yararsız kaldığından süre verilmesinin gerekmeyeceği tespit edilmiştir.
Böylece davacı işverenin 30/03/2015 tarihli 1.ihtarı ile ifayı talep ettiğinin kabulü ve sözleşmenin 21.maddesi gereği ayrıca bir ihtara gerek kalmadan sözleşmeyi fesih edebileceği kanaatine varılmıştır. Bu halde davacı işveren TBK 125.maddesindeki haklarını kullanabilecektir. Dava dilekçesi ve delillerden davacının sözleşmeden dönmediği, sözleşmeyi fesih ederek borcun ifa edilmemesinden doğan zararlarının giderilmesini, yani olumlu zararlarını talep ettiği anlaşılmaktadır. Buna göre sırasıyla davacının taleplerinin değerlendirilmesi gerekir.
1-Davalı yükleniciye teslim edilip imalatı yapılıp iade edilmeyen/montaj edilmeyen muhtelif çelik boru ve levhalar bedeli hakkında: öncelikle davacı işverenin söz konusu malzemeleri davalı yükleniciye teslim ettiğini ispatlaması, yani bu hususun sabit olması gerekmektedir. Yaptırılan bilirkişi incelemeleri sonucu alınan 29/01/2019, 08/02/2019 ve 05/12/2019 tarihli bilirkişi raporlarında bu konuda dosyada veri olmadığı bildirilmiş, diğer raporlarda inceleme yapılmamıştır. Hatırlatılmasına rağmen bu hususta yemin deliline dahi dayanılmamıştır. Bu durumda davacı işverenin bedelini talep ettiği muhtelif çelik boru ve levhaları öncelikle davalı taşerona teslim ettiğini yasal delillerle ispatlayamadığından bu talebin reddi gerekmiştir.
2-İşin 3.kişiye yaptırılması nedeniyle uğranılan zarar bedeli hakkında: bu talep yönünden ispat yükü davacı işverendedir. Davacı davalı tarafından yapılmayan eksik imalatlar için sözleşmenin feshinden sonra … ile sözleşme yapmıştır. Sözleşmede çelik çatı montajı ve reglaj işleri için 930TL/TN birim fiyatı, çelik konstrüksiyon imalatları için 950TL/TN birim fiyatı ve imalat eksikliği olan malzemelerin tamamlanması için 130TL/Adam gün birim fiyatı belirlenmiştir. Davacı ile davalı arasındaki sözleşmedeki birim fiyatı ise 1.310TL/TON olarak tespit edilmiştir. Davacının bu kapsamda alacaklı olup olmadığını tespit için öncelikle davalının işi eksiksiz yapması halinde ödenecek bedelin tespiti, eksik bırakılan iş için … ile yapılan sözleşmedeki 930TL/TON birim fiyatına göre ödenecek miktarın bulunması, eksik malzeme yönünden de 130TL/Adam gün birim fiyatına göre değerlendirme yapılarak fazla ödeme olup olmadığının tespiti gerekmektedir.
16/08/2021 tarihli bilirkişi raporundan davacının 3.kişi …yaptırdığı işin 931.054,20 Kg ve 438.850,040 Kg olmak üzere 1.369.904,60 Kg olduğu anlaşılmaktadır. Bu miktarın davacı ile yapılan anlaşmadaki 1.310TL/TON birim fiyat ile çarpılması sonucu davalı … tamamlamış olsaydı davacının ödeyeceği miktar 1.794.575,02 TL olacak idi. Aynı işin …ile yapılan sözleşmedeki birim fiyat olan 930TL/TON üzerinden hesap edilmesi halinde ödenecek bedel 1.274.011,28 TL olup, başlanıp da bitmeyen işler bedeli 273.886,40 TL’nin toplamı ile toplam ödeme miktarı olarak 1.547.897,68 TL’ye ulaşılmaktadır. Buna göre davacının 3.kişilere yaptırdığı işler sebebiyle herhangi bir zarara uğramadığı görülmektedir. Esasen bu husus yapılan birim fiyat anlaşmaları ile de tespit edilebilmektedir. Bu nedenle ispatlanamayan talebin reddi gerekmiştir.
3-Davalı yüklenicinin işçilerine yapılan ödeme bedeli hakkında: davacı işveren davalı yüklenicinin işçilerine ödeme yaptığını ileri sürmüş, dinlenilen davalı taşeron tanığı …’da beyanında bu hususu doğrulamıştır. 08/02/2019 tarihli bilirkişi raporunda davacı işveren tarafından davalı taşeron işçilerine yapılan ödeme miktarı 374.493,55 TL tespit edilmiş, aksine başkaca bilgi, belge, delil bulunamamıştır. Bu halde davacının talebiyle bağlı kalınarak bu kısım yönünden 50.000,00 TL’ye hükmedilmiştir.
4-Davalı yüklenicinin işçilerin ödenen yemek ücretleri hakkında: bu hususta ispat yükü davacı işveren üzerinde olup, yaptırılan bilirkişi incelemelerinde herhangi bir veri olmadığı belirtilmiş, başkaca delille tespiti yapılamamış, yemin deliline dayanılmamış olmakla talebin reddi gerekmiştir.
5-Davalı yüklenici adına 3.kişilere yapılan ödemeler bedeli hakkında: 08/02/2019 tarihli bilirkişi raporunda bu kısım yönünden yapılan hesaplama sonucu taşeron adına 3.kişilere yapılan ödemeler 107.927,05 TL olarak tespit edilmiş ise de, bu miktar içerisinde dava dışı …ortaklığı tarafından yapılan ödemelerinde bulunduğu tespit edilmiş, 07/12/2021 tarihli ek raporda davacı işveren tarafından yapılan ödemeler toplamı 104.512,17 TL tespit edilmiş olmakla birlikte talep nazara alınarak 30.000,00 TL’ye hükmedilmiştir.
6-Ayıplı imalat bedeli hakkında: bu hususta 08/02/2019 tarihli raporda eksik ve ayıplı işler bedeli toplam 1.688.329,81 TL, 05/12/2019 tarihli bilirkişi raporunda ise 1.783.329,81 TL olarak hesaplamalar yapılmıştır. Davacının bu başlıktaki talebi açıkça ayıplı imalat olup 07/12/2021 tarihli ek raporda eksik ve ayıplı işler birbirinden ayrılmış, ayıplı imalat bedeli 95.000,00 TL tespit edilmiş ise de talep nazara alınarak 30.000,00 TL’ye hükmedilmiştir.
7-Proje bedeli hakkında: davacı işveren davalı …’ın yapılacak çelik montajın plan ve projesini hazırlayacağını ileri sürerek talepte bulunmuştur. Ancak sözleşmede bu konuda herhangi bir hüküm bulunmadığı gibi bu yönden sunulan başkaca bilgi, belge, delil mevcut değildir. Bu yönden yemin deliline dahi dayanılmamıştır. Esasen davalı …’ın pasif husumet ehliyetinin bulunmadığı yukarıda açıklanmıştır. Bu nedenle ispatlanamayan bu talebin reddi gerekmiştir.
Sonuç olarak talep nazara alınarak davacı işverenin davalı yüklenicinin işçilerine yapılan ödeme sebebiyle 50.000,00 TL, 3.kişilere yapılan ödemeler sebebiyle 30.000,00 TL ve ayıplı imalat sebebiyle 50.000,00 TL olmak üzere toplam 130.000,00 TL’nin davalı yükleniciden tahsiline karar vermek gerekmiştir.
Temerrüt tarihi yönünden yapılan incelemede; dava dilekçesinde akdin fesih tarihinden itibaren temerrüt faizi talep edilmiş ise de davalının temerrütünün gerçekleşmesi gerekir, akdin feshi başlı başına temerrütü oluşturmaz…Noterliğinden keşide edilen 25/05/2015 tarihli temerrüt ihtarının davalı şirkete tebliğ edilemediği, ayrıca tebligat yapılan kişilerin şirket yetkilisi olmasının şirkete yapılan tebligatı geçerli hale getirmeyeceği, dava tarihi öncesi başkaca temerrüt ihtarının tespit edilemediği görülmekle dava tarihinden itibaren tarafların niteliğine göre ticari faize hükmedilmesi gerekmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile görev itirazında bulunmuş ise de, tarafların tacir olması ve uyuşmazlığın ticari ilişkiden kaynaklanmış olması sebebiyle işbu davanın nispi ticari dava olduğu anlaşılmakla itiraz yerinde görülmemiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesiyle davanın belirsiz alacak davası olarak açılmasına itiraz etmiş ise de, HMK 107.maddesi gereği taraflar arasındaki davanın niteliği nazara alındığında davanın açıldığı tarih itibariyle alacağın miktarının yahut değerinin tam ve kesin olarak belirlenmesi mümkün olmadığından belirsiz alacak davası olarak açılmasında bir isabetsizlik görülmemiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesiyle ve süresinde zaman aşımı def’inde bulunmuştur. TBK 125.maddesine göre genel zaman süresi 10 yıldır. TBK 478.maddesinde ise eser sözleşmeleri yönünden zamanaşımı süresi özel olarak düzenlenmiştir. Buna göre ayıplı bir eser meydana getirilmiş ise açılacak davalar teslim tarihinden itibaren taşınmaz yapıları için 5 yıldır. Dosya kapsamından teslim tesellüme ilişkin bir belgeye rastlanmamıştır. Yapılan yargılama sonucu eserin teslim edilmesi gereken tarihin ise 11/12/2014 olması gerektiği sonucuna varılmıştır. Ayıplı imalat yapıldığı ise bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamından sabittir. Bu durumda dava tarihi nazara alındığında zamanaşımı def’inin yerinde olmadığı görülmekle aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
I-ASIL DAVA YÖNÜNDEN
Davanın KISMEN KABUL KISMEN REDDİ ile;
1-Davacının …nolu … Samsun Şubesine ait çekin 298.800,00 TL kısmı ile borçlu olmadığının tespitine, ödenen 1.200,00 TL’nin davalıdan 26/03/2015 ödeme tarihinden işleyecek ticari faiziyle birlikte tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Davacının … nolu …Cumhuriyet Meydanı Samsun Şubesine ait çekin 186.000,00 TL kısmı ile borçlu olmadığının tespitine, fazlaya ilişkin kısmın reddine,
3-Davacının kötüniyet tazminat taleplerinin reddine,
4-Alınması gerekli 33.198,66 TL harçtan peşin alınan 10.246,50 TL harcın mahsubu ile bakiye 22.952,16 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesince hesaplanan 41.350,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
6-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesince hesaplanan 14.780,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine,
7-Davacı tarafça sarf edilen posta masrafı 185,00 TL, bilirkişi ücreti 1.200,00 TL ve 507,60 TL keşif harcı olmak üzere toplam 1.892,60 TL yargılama giderinden kabul ve red oranına göre hesaplanan 1.533,01 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
8-Davacı tarafça başlangıçta yatırılan peşin harç, başvuru harcı ve vekalet harcı toplamı 10.278,30 TL harcın davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
II-BİRLEŞEN DAVA YÖNÜNDEN
1-Davalı …hakkındaki davanın pasif husumet ehliyeti bulunmaması sebebiyle HMK 114/1-d, 115/2 maddesi gereği usulden reddine,
2-Davalı …hakkındaki davanın geçerli kefaletin bulunmaması sebebiyle pasif husumet yokluğundan reddine,
3-Davalı … hakkındaki davanın KISMEN KABUL KISMEN REDDİ ile;
a)Davalı yüklenicinin işçilerine davacı tarafından yapılan ödeme sebebiyle 50.000,00 TL,
b)Davalı yüklenici adına davacı tarafından 3.kişilere yapılan ödemeler sebebiyle 30.000,00 TL
c)Ayıplı imalat sebebiyle 50.000,00 TL,
Olmak üzere toplam 130.000,00 TL’nin dava tarihinden işleyecek ticari faiziyle birlikte davalı şirketten alınarak davacı şirkete verilmesine,
d)Davacı tarafın diğer taleplerinin reddine,
4-Alınması gerekli 8.880,30 TL harçtan peşin alınan 3.671,67 TL harcın mahsubu ile bakiye 5.208,63 TL harcın davalı …’den alınarak hazineye irat kaydına,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesince hesaplanan 16.300,00 TL vekalet ücretinin davalı …’den alınarak davacı tarafa verilmesine,
6-Davalılar … kendilerini vekille temsil ettirdiklerinden ve red sebebi ortak olmakla yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesince belirlenen 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak işbu davalılara verilmesine,
7-Davalı … kendisini vekille temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesince belirlenen 11.850,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak işbu davalıya verilmesine,
8-Davacı tarafça sarf edilen posta masrafı 1.607,45 TL ve bilirkişi ücreti 7.500,00 TL olmak üzere toplam 9.107,45 TL yargılama giderinden kabul ve red oranına göre hesaplanan 5.506,83 TL yargılama giderinin davalı …’den alınarak davacı tarafa verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
9-Davalılar tarafından sarf edilen 1.507,00 TL talimat ve bilirkişi masrafından red kabul oranı nazara alınarak hesaplanan 595,79 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine, bakiye yargılama giderinin davalılar üzerinde bırakılmasına,
10-Davacı tarafça başlangıçta yatırılan peşin harç, başvuru harcı ve vekalet harcı toplamı 3.703,47 TL harcın davalı …’den alınarak davacı tarafa verilmesine,
III-Kararın talep halinde Yazı İşleri Müdürü tarafından taraflara tebliğine,
IV-Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, davacı-birleşen dosya davalı vekilinin ve davalı-birleşen dosya davacı vekilinin yüzüne karşı mahkememiz gerekçeli kararının taraflara tebliği tarihinden itibaren iki hafta içinde İstinaf yolu açık olmak üzere oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 30/03/2022

Başkan …
Üye …
Üye …
Katip …

TASHİH ŞERHİ

Mahkememizin 30/03/2022 tarihli kararının hüküm kısmının II/1 bendinin ”Davalı … hakkındaki davanın pasif husumet ehliyeti bulunmaması sebebiyle HMK 114/1-d, 115/2 maddesi gereği usulden reddine” şeklinde tashihine oybirliğiyle karar verildi. 04/04/2022

Başkan …
Üye …
Üye …
Katip …