Emsal Mahkeme Kararı Samsun Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/945 E. 2022/332 K. 22.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. SAMSUN ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2014/945 Esas – 2022/332
T.C.
SAMSUN
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2014/945
KARAR NO : 2022/332

HAKİM :
KATİP :

DAVACILAR : 1-
2- …
VEKİLLERİ :

DAVALILAR : 1- … –
2- … –
3- … –
4- …. –
5- … –
6- … –
7- … –
8- … –
9- … –
10- …
11-…
12- …
13-
14-
15-
16-
17-
18-
19-
20-
21-
22-
VEKİLİ : Av.
DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 15/09/2014
KARAR TARİHİ : 22/03/2022
KARARIN YAZ. TARİH : 20/04/2022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İddia ve savunmaların özeti;
Davacı vekili mahkememize sunduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinin davalı kooperatifin yönetim kurulu üyeleri olduklarını, 18.01.1998 tarihli genel kurulda satılmasına karar verilen 3 ve 4 nolu bağımsız bölümleri satın aldıklarını, dava dışı arsa sahiplerinin zamanında inşaatın bitirilmemesi nedenine dayalı olarak açtıkları kira tazminatı davası sırasında teminat olarak arsa sahiplerine 4 nolu dairenin tapusunun verildiğini, bu devrin 03.05.2003 tarihli genel kurul kararına dayalı olduğunu, bu genel kurul kararı ile ferdileşmeye karşı çıkmamaları için arsa sahiplerine teminat olarak verilen daire tapusunun dava sonunda tahakkuk edecek borcun ödenmesi halinde davacılara verilmesi, borcun kooperatif üyelerince ödenmesi yönünde ve ödeme sonunda 4 nolu dairenin davacılara devredilmesi yönünde karar alındığını, arsa sahiplerinin açtığı Samsun 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2002/74 Esas sayılı dosyasında dava sonunda verilen kararın infaz edilmesi amacıyla başlatılan Samsun 3. İcra Müdürlüğü’nün 2005/1580 sayılı dosya ile yürütülen takip sırasında, davacıların ödeme yapmak amacıyla 18.01.1998 tarihli genel kurul kararına istinaden satın aldıkları ve teminat olarak arsa sahibine tapusu devredilen 4 nolu dairenin tapusunun davacılara devredildiğini, bu devir sonrasında 3 ve 4 nolu dairelerin dava dışı …’ye satılarak alınan paranın arsa sahiplerine başlattıkları icra takibine istinaden ödendiğini, bu ödemelere ilişkin olarak makbuz alındığını ileri sürerek, 18.01.1998- 03.05.2003 tarihli genel kurul kararları ve makbuzlarla sabit olan davacılar alacağı olan 106.733,00 TL’nın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemiştir.

Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; kooperatif tüzel kişiliğinin devam etmesi nedeniyle üyeler aleyhine açılan davanın husumetten reddinin gerektiğini, davacıların üyeliklerini devrettiklerini, davacıların kooperatif adına ödedikleri bedeli isteyebilmeleri için bağımsız bölümün kooperatife iade edilmesinin icap ettiğini oysa ki dairelerin davacıların uhdesine geçirildiğini, davalı kooperatifin borcunun bulunmadığını, davacıların kooperatif adına para ödemesinin söz konusu olmadığını, bu konuda müvekkiline bilgi dahi verilmediğini savunarak, davanın usul ve esastan reddini istemiştir.
Mahkememizin 13.05.2009 tarih 2007/97 E. -2009/113 K. sayılı ilamıyla davanın reddine dair verilen karar davacıların temyiz talebi üzerine Yargıtay 23.Hukuk Dairesinin 24.10.2011 tarih 2011/864 E. 2011/1231 K. Sayılı ilamıyla “Dosya içerisindeki 18.01.1998 ve 03.05.2003 tarihli genel kurul kararları ve makbuzlardan, davalı kooperatif yönetim kurulu üyeleri olan davacıların, davalı kooperatiften peşin bedelle bağımsız bölüm aldıkları, bu bağımsız bölümlerin üçüncü kişiye satışından elde edilen gelirle dava dışı arsa sahiplerine makbuz karşılığı ödeme yaptıkları, yine davacılar aleyhine ceza davası açıldığı anlaşılmaktadır. Mahkemece, yeniden bilirkişi heyeti oluşturularak, anılan genel kurul tutanakları, makbuzlar ve ceza dosyası çerçevesinde inceleme yaptırılıp, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve Yargıtay denetimine elverişli olmayan bilirkişi raporuna itibar edilmek suretiyle yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır. ” denilerek bozulmuş davalılar vekilinin karar düzeltme talebi üzerine Yargıtay 23.Hukuk Dairesinin 22.03.2012 tarih ve 2012/704 E. 2012/2258 K. Sayılı ilamıyla karar düzeltme isteğinin kabulüne karar verilerek bozma kararının gerekçesini “Davacılar, 3 ve 4 numaralı bağımsız bölümlerin kendilerine ait olduğunu, söz konusu bağımsız bölümlerin satışından elde edilen gelirle kooperatifin, arsa sahiplerine olan borcunun ödendiğini iddia etmelerine rağmen mahkemece, 3 ve 4 numaralı bölümlerin davacılara ait olup olmadığı, ait ise ne şekilde mülkiyetlerine geçtiği araştırılarak açıkça belirlenmemiştir. Bu durumda, kooperatif kayıtları, banka hesapları, genel kurul kararları üzerinde inceleme yapılması, 3 ve 4 numaralı bağımsız bölümlerin tapu kayıtlarının tüm tedavülleri ile celbedilmesi, davacılar hakkında açıldığı belirtilen sorumluluk ve ceza davası dosyalarının getirtilerek tetkik edilmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik araştırma ve incelemeyle Yargıtay denetimine elverişli olmayan bilirkişi raporuna itibar edilerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır.” şeklinde düzeltmiştir.
Bozma ilamı sonrasında mahkememizce 2012/131 E. Sayısı üzerinden yargılamaya devam olunmuş, mahkememizin 08.06.2012 tarihli direnme kararı ile davanın reddine karar verilmiştir. Davacılar vekili direnme kararına karşı Yargıtay Hukuk Genel Kuruluna başvurmuş, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 15.05.2013 tarih ve 2012/23-1332 Esas 2013/710 sayılı kararı ile hükmün karar düzeltme ilamındaki gibi bozulmasına karar verilmiştir. Davalılar vekilinin karar düzeltme isteğinin 19.02.2014 tarihinde reddine karar verilmiş, mahkememizin 2014/945 E. Sayılı dosyası üzerinden yargılamaya devam edilmiştir.
Toplanan Deliller,
Kooperatife ait defter ve belgeler, Samsun 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2002/74 Esas sayılı dava dosyası, Samsun 3. İcra Müdürlüğünün 2005/1580 sayılı takip dosyası, bilirkişi incelemesi, genel kurul tutanakları, şirket ana sözleşmesi. Davalı kooperatif üyelerine çıkartılan ihtarname ve tebligat parçaları
Bozma sonrası İlkadım Tapu Müdürlüğünden tapu kayıtları celp edilmiş, Samsun 3.Asliye Ceza Mahkemesinin 2014/440 Esas 2016/159 Karar sayılı dosyası uyap sisteminden dosyamıza eklenmiş, mahkememizin 2007/128 E. Sayılı dosyası, Bağımsız denetçi bilirkişi A….’ın 20.06.2017 tarihli bilirkişi raporu, Ankara 10. Asliye Ticaret Mahkemesi aracılığıyla Mali Müşavirler ve Nitelikli Hesap Bilirkişinden alınan 11.04.2019 tarihli bilirkişi raporu, Mahkememize Mali Müşavir ve Hukukçu Bilirkişiden alınan 09.03.2020 tarihli rapor ve 07.12.2020 tarihli ek rapor.
Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe;
Dava, davacıların davalı kooperatife borç verdiği iddiasına dayalı alacak istemine ilişkindir.
Davacı arsa sahipleri tarafından mahkeme ilamına dayalı olarak kooperatif aleyhine takip başlatılması neticesinde söz konusu bedelin kooperatif tarafından ödenmemesi üzerine bizzat kendileri tarafından ödendiğini belirterek bunun tahsilini talep etmekte, davalılar ise bunun reddini talep etmektedirler.
Davalı Kooperatif yönünden yapılan değerlendirmede;
Samsun 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2002/74 Esas 2005/152 Karar sayılı ilamı ile davacı arsa sahipleri … ve … … tarafından davalı kooperatif aleyhine açılan tazminat davası nedeniyle yapılan yargılama sonucunda davalı kooperatifin davacı arsa sahiplerine 34.439,00 YTL’yi 08/02/2002 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte ödemesinin hükme bağlandığı ve kararın kesinleştiği anlaşılmıştır.
Davacılar tarafından söz konusu ilama dayanılarak ilamın infazı için Samsun 3. İcra Müdürlüğü’nün 2005/1850 esas sayılı takip dosyası ile davalı kooperatif aleyhine 34.439,00 YTL asıl alacak, 47.810,76 YTL işlemiş faiz, 3.195,12 YTL vekalet ücreti, 1.859,71 YTL, 608,59 YTL yargılama gideri olmak üzere toplam 87.913,18 YTL alacak için icra takibi başlatıldığı, 11/08/2006 tarihi itibari ile kapak hesabının 20.923,84 TL olduğu, 16/10/2006 tarihinde alacaklı vekilinin tüm hacizleri kaldırılmasını talep ettiği ve dosyanın işlemden kaldırıldığı anlaşılmıştır.
Samsun 3.Asliye Ceza Mahkemesinin 2014/440 Esas 2016/159 Karar sayılı dosyasının incelenmesinde; kooperatif adına kayıtlı 3 ve 4 numaralı bölümlerin satılmasına yönelik yapılan incelemede, 3 Numaralı Bölüm; S.S. … Kooperatifi adına kayıtlı bulunan 7198 ada 7 parseldeki 12/620 arsa paylı (3) numaralı pide fırını, 09.05.2005 tarih ve … numaralı Tapu Sicil Müdürlüğünce düzenlenen Resmi Senetle Tasfiye Halinde Sınırlı Sorumlu … Kooperatifini temsile yetkili … … ve … tarafından %50 hisse oranları ile 12.000,-TL bedelle … … ve … … … satıldığı, satışı yapan …’ın Tasfiye Halinde Sınırlı Sorumlu … Kooperatifinin yönetim kurulu başkanı, …’ın da yönetim kurulu üyesi oldukları, alıcılardan … …’ın …’ın eşi, … … …’ın da …’ın oğlu olduklarının belirlendiği, kooperatiften alacakları olan … … ve … … “09.05.2005 tarihinde satışın 12.000,-TL bedelle Sanık …’ın eşi … … ve Sanık …’ın oğlu … … …’a satıldığını, satış bedeli ve satış yapılan kişiler nedeniyle, bu işlemin gerçeği yansıtmadığı, işlemin iptali istemiyle.” 01.07.2005 tarihinde dava açmışlardır. Yaptırılan bilirkişi incelemesinde satışı yapılan (3) nolu bağımsız bölümün rayiç bedelinin 09.05.2005 satış tarihinde 59.000,-TL, 01.07.2005 dava tarihinde 60.000,-TL olduğu tespit edildiği ve Mahkemece de bu tespitlerin uygun bulunduğu, Ticaret Mahkemesi satış bedelinin düşük olması ve satışı yapan kooperatif yetkilileri ile alıcılar arasında yakın akrabalık olması nedeniyle satış işlemini davacılar lehine iptal ettiği, kararın Yargıtay’ca da onanmış ve kesinleştiği, sanıklar … ve … rayiç bedeli 59.000,-TL olan (3) nolu bağımsız bölümü 12.000,-TL bedelle yakınlarına satmak suretiyle kooperatifi 09.05.2005 tarihinde (59.000-12.000) 47.000,-TL zarara uğrattıkları, sanıklar … ve …’ın yapmış oldukları satış işlemi iptal edilmiş olmakla kooperatifin zararı kalmadığı, 4 Numaralı Bağımsız Bölüm; Sanıklar … ve … 4 numaralı bağımsız bölümün kendilerinin olduğunu, kooperatifin borcuna karşılık teminat olarak … … adına tescil ettirdiklerini, kesinleşen kooperatif borcunu ödeyerek 11.10.2006 tarihinde 4 numaralı bağımsız bölümü kendi üzerlerine aldıklarını ifade ettikleri, sanıklar … ve … 03.11.2006 tarihinde yakınları adına olan 3 numaralı ve kendi adlarına olan 4 numaralı bağımsız bölümleri sattıkları, sonuç olarak; Kooperatifin borcunun 22.06.2005 tarih ve 2005/1850 E. sayılı borç ödemeden aciz belgesinde 95.408,10TL olarak belirlendiği, kooperatiften alacaklı olan … … ve … …’in 3 numaralı bağımsız bölümün sanıklar tarafından yakınlarına ve düşük bedelle 09.05.2005 tarihinde satılmasının gerçeği yansıtmadığı yönünde açtıkları dava sonunda rayiç bedelinin 69.000,-TL olduğu ve satış işleminin iptaline karar verildiği, satış işleminin iptali nedeniyle 3 numaralı bağımsız bölümün kooperatifin olduğuna karar verildiği, Sanıklar … ve …’ın kooperatife olan borcu kendilerinin ödediğini bu nedenle 3 ve 4 numaralı bağımsız bölümlerin kendilerine ait olduğunu bildirdikleri, Sanıklar … ve …’ın kooperatif borcu için 106.733,-TL ödediklerinden bahisle müştekiler adına açtıkları alacak davasının devam ettiği, Kooperatifin 2001 ve takip eden yıllar hesaplarının incelenmemiş olması nedeniyle tüm bu işlemlerin kanuni defterlere yansıtılıp yansıtılmadığının, yansıtılmışsa nasıl yansıtıldığının tespit edilemediği, Sanıklar … ve …’ın Kooperatifteki hisselerini (… 31.01.2000 – … 30.05.2000 tarihinde) sattıkları halde yönetim kurulundaki görevlendirmeyi sonlandırmayıp devam ettikleri, Kooperatife ait 3 numaralı bağımsız bölümü düşük bedelle ve yakınlarına satmak (09.05.2005 tarihi) suretiyle kooperatifi zarara uğrattıkları, yaptıkları bu işlemler nedeniyle mevzuata uygun davranmadıkları ve kooperatifi zarara uğratmak suretiyle (69.000-12.000=47.000) görevlerini kötüye kullandıkları, sanıklar … ve …’ın kooperatife ait olan 3 ve 4 nolu bağımsız bölümlerini %50 hissedarı imiş gibi sanık …’ın eşine, sanık …’ın ise oğulları … ve … …’a satışlarını yaparak birinci dereceden yakınları olan kişiler ile ticari faaliyette bulundukları ve böylece 1163 Sayılı Yasanın 59. Maddesinde belirtilen yönetim kurulu üyeleri ile kooperatif personeli ortaklık işlemleri dışında kendisi ve başkasına ait bizzat ve dolaylı olarak kooperatif ile kooperatif konusuna giren bir ticari muamele yapamaz maddesini ihlal ettikleri ve böylece sanıkların sübut bulan 1163 Sayılı Yasa’nın ek 2. maddesinin 1. fıkrası kapsamındaki suçlarını işledikleri anlaşıldığı ve 1163 Sayılı Yasa’nın ” Madde 62 – Yönetim Kurulu, kooperatif işlerinin yönetim için gereken titizliği gösterir ve kooperatifin başarısı ve gelişmesi yolunda bütün gayretini sarf eder. Yönetim Kurulu, kendi tutanakları ile Genel Kurul tutanaklarının, gerekli defterlerin ve ortak listelerinin muntazam hazırlanıp, tutulup, saklanmasından ve işletme hesabiyle, yıllık bilançonun kanuni hükümlere uygun olarak hazırlanıp tetkik olunmak üzere denetleme kuruluna verilmesinden sorumludur. Yönetim Kurulu üyeleri ve kooperatif memurları, kendi kusurlarından ileri gelen zararlardan sorumludurlar. Bunların suç teşkil eden fiil ve hareketlerinden ve özellikle kooperatifin para ve malları bilanço, tutanak, rapor ve başka evrak, defter ve belgeleri üzerinde işledikleri suçlardan dolayı kamu görevlisi gibi cezalandırılır.” Hükmü yer aldığı, sanıklar hakkında kurulan hükümlerde, sanıkların daha önceden kasıtlı bir suçtan mahkum olmaları, suçun işlenmesindeki özellikler ve verilen zararın ödenmemesi nedenleriyle 5728 Sayılı Yasa ile değişik 5271 Sayılı CMK’nun 231. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına takdiren yer olmadığına karar vermek gerektiği ve sanıkların daha önce kasıtlı bir suçtan dolayı üç aydan fazla hapis cezasına mahkûm edilmemiş olmaları, suçu işledikten sonra yargılama sürecinde gösterdikleri pişmanlık dolayısıyla tekrar suç işlemeyecekleri konusunda yeterli vicdani kanaatin oluşması nedeniyle verilen hapis cezalarının 5237 Sayılı TCK’nun 51/1. maddesi gereğince ayrı ayrı ertelenmesine karar verildiği, dosyanın temyiz incelemesinde olması sebebiyle kesinleşme işlemlerinin yapılamadığı anlaşılmıştır.
Bağımsız Denetçi Mali Müşavir bilirkişi A…. 20.06.2017 tarihli raporunda özetle, davacıların davalı kooperatifin uzun yıllar yönetim kurulu ve tasfiye kurulu üyeliği görevinde bulunduğu, davacıların arsa sahiplerine yaptığı ödemelerin 3 ve 4 nolu bağımsız bölümlerin gelir satışlarının dava konusunda belirtilen kooperatifin muhasebe kayıtlarından ödemelerin yapıldığı yıla ait 3 ve 4 nolu bölümlerin satışı yapılmış ise kooperatif kayıtlarından ve banka hesaplarından tetkik edilerek tespit edilmesi gerektiği, 2001 yılından 2009 yılına kadar kooperatifin defterlerinden bu kayıtların ve dava konusuna ait iddiaların resmi defter kayıtlarına kayıt edilip edilmediğinin tespit edilmesi gerektiği, talimat dosyası aracılığıyla alınan bilirkişi raporunda … … ve … …’in kooperatif aleyhine 34.439,00 TL asıl alacak, 47.800,76 işlemiş faiz ve diğer feri olmak üzere toplam 87.913,18 TL takibin bulunduğu, kooperatifin borcuna karşılık tasfiye kurulunda bulanan davacıların ödediği iddia ettiği paranın, kooperatif defter kayıtlarında ilgili yıllarda arsa sahiplerine borcuna karşılık tasfiye kurulunun ödeme yaptığını ispat edebilmesi için, kooperatif üyeleri adına yapılan ödemenin kooperatifin kanunen tutulması zorunlu defter kayıtlarında kooperatif borçlandıracak ve tasfiye kurulundaki davacıları alacaklandıracak muhasebe kaydı düşülmesi gerektiğini, bu kayıtların davacıların bu ödemeleri yaptığını ispatlayıcı belge olacağını, davacıların arsa sahiplerine kooperatif kasasında para olmadığından borç ödemek için 3 ve 4 nolu bağımsız bölümlerin satıldığını iddia ettikleri, bu 3 ve 4 nolu bağımsız bölümlerin satışlarının ilgili yıllarda defter kayıtlarına kayıtları yapılarak satıştan doğan paranın kooperatif banka hesaplarına yatırılması ve banka hesaplarından arsa sahiplerine ödemelerin yapıldığını ispatlayacak defter kayıtlarına gerek bulunduğunu, kooperatife ait bir borcun doğması ve ödenmesi aşamasının kanunen tutulması zorunlu resmi defter kayıtlarında bulunması ve delil teşkil etmesi açısından mutlaka tarafların tutmak zorunda olduğu resmi defter ve belgelerde kayıtlı olduğunun tespit edilmesi gerektiği, defterler bulunmadığından değerlendirme yapılamadığı bildirilmiştir.
Mahkememiz dosyası Mali Müşavirler ve Nitelikli Hesap Bilirkişi tarafından rapor düzenlenmek üzere Ankara 10. Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmiş, bilirkişiler sunmuş oldukları 11.04.2019 tarihli raporunda özetle, Yargıtay karar düzeltme ilamındaki belirlemeler kapsamında, 3 nolu taşınmazın 25.12.2002 tarihinde davalı kooperatif adına, 4 nolu taşınmazın ise aynı tarihte arsa sahibi … … adına tescil edildiği, tescil talebinin davacılar tarafından verilen dilekçe ile gerçekleştirildiği, 3 nolu taşınmazın davacılar tarafından kooperatif adına hareketle 09.05.2005 tarihinde … … … ve … … adına 1/2 oranında tescil edildiği, tescil gerçekleştirilen malikler tarafından taşınmazın 03.11.2006 tarihinde … satıldığı, 4 nolu taşınmazın 11.10.2006 tarihinde … … tarafından 1/2 oranında tescil edildiği, davacılar tarafından taşınmazın 03.11.2006 tarihinde … satıldığı, davacılar hakkında açılmış ve cezalandırılmalarına karar verilen ilamda taşınmazların davacıların akrabalarına muvazaalı şekilde satışının yapıldığı, davacıların 2000 yılında hisselerini devretmelerine rağmen yönetim kurulu üyesi olarak görev yapmaya devam ettiklerinin belirtildiği, yapılan işlemler nedeniyle görevi kötüye kullanmaları nedeniyle cezalandırılmalarına karar verildiği, 01.05.1998 tarihli yönetim kurulu kararında satış kararına ilişkin genel kurul kararına herhangi bir atıf bulunmadığı, 3 nolu taşınmazın davacılar adına 1/2 oranında satılmasına karar verildiği, kararın davacılar ile muhasip üye … imzasının bulunduğu, davacıların yaptıkları ödemeye ilişin sunmuş oldukları belgede kooperatif adına ödeme yapıldığına ilişkin bir atfa rastlanmadığı, dosya kapsamında bulunan genel kurul kararları, yönetim kurulu kararları, tapu kayıtları, ödeme belgeleri ve davacıların cezalandırılmasına ilişkin kayıtlar birlikte değerlendirildiğinde davacıların alacak talebinin yerinde olup olmadığı yönündeki takdirin mahkemede olduğu kanaatinde bulunduğu bildirilmiştir.
Mahkememiz dosyası uzman bilirkişiler Y.M.M … ve Av…’a tevdii edilmiş, bilirkişilerden alınan 24.01.2020 tarihli ana raporda özetle; davacılardan …’ın iki üye kaydının bulunduğu, ticaret sicil kayıtlarının tescile dayılı oluşu itibariyle 11.08.1994 tarihinin üye başlangıç tarihi olarak kabul edildiğini, davacı …’ın ticaret sicil kayıtlarına göre 05.05.1992 tarihinde üye olduğu 07.12.2006 tarihinde üyelikten ayrıldığı, her davacının iki üyeliğinin bulunduğu, davacıların 3 ve 4 nolu bağımsız iki bölüm için kooperatife ödeme yapmadıkları, kooperatif tarafından genel kurul kararları ile bedelsiz verildiği kanaatine varıldığı, davacıların Samsun 3.İcra Dairesinin 2015/850 E. Sayılı dosyaya yaptıklarını iddia ettikleri 106.733,00 TL ödeme ile alacaklı arsa sahiplerinin kooperatif aleyhine açtıkları icra takiplerinin takipten düştüğünü, davacıların rücuen tazmin talebi 106.733,00 TL bu talebi müşterek ve müteselsilen tasfiye halinde S.S … Kooperatifi ve davalı hissedarlarından talep olduğu, 4.269,32 TL nin her bir hisseye isabet eden sorumlu olacağı ödeme miktarının saptandığı, ancak davalı …….1/50, ……. 1/50,… 1/50, … 1/50 hisse olmaları dikkate sunularak bireysel olarak 2.134,66 TL olarak sorumluluklarının hesaplandığı, davalı tasfiye halinde S.S. … Kooperatifinin ise tamamından sorumlu olabileceğini, kooperatif üye sayısının bağımsız bölüm esas alınarak 25 olduğu, talep edilmeyen üyelerden yapılan ödemeden kaynaklanan hisse payının istenmemesinin hesaplama şekline göre sonuca etkisi olmayacağı kanaatinde oldukları tespit edilmiştir.
Mahkememizce bilirkişilerden 09.03.2020 ve 07.12.2020 tarihli ek raporlar alınmış, bilirkişiler raporlarında özetle, 3 ve 4 nolu bağımsız bölümlerin tapu kayıtlarındaki tedavüllerinde tahsis olmayıp davacıların 4 nolu bölümü … …’den 1/2 payla devir aldıkları, 3 nolu bölümün kooperatif adına kayıtlı iken kooperatifi temsilen davacıların 1/2 payları ile M.K…. ve … …’a satışını yaptıkları, Lale Kooperatifinin 25 ortağı bulunduğu, ortaklardan 4’ü hakkında dava açılmadığı, 21 ortak için dava açıldığı, davacının alacak iddia ettiği rakamın 106.733 TL olduğu, davalılardan müşterek ve müteselsilen S.S Lale Kooperatifi ve kooperatif ortaklarından şahsen ödeme tarihindeki ticari faizi ile talep ve dava edildiği, kooperatif ortaklarından …, Selma Dede 8 nolu bağımsız bölüme 1/2 pay ile ortak oldukları, 12 nolu bağımsız bölümde …, … 1/2 pay ile ortak oldukları gözetilerek hesaplamanın her bağımsız bölüm için 25/25 pay ve paydan oranı ile yerine 50/50 olarak hesaplandığı, buna göre 8 ve 12 nolu bağımsız bölümler için 1/50 şer pay üzerinden diğer bağımsız bölümler için 2/50 pay üzerinden hesaplama yapıldığı, 8 ve 12 nolu bağımsız bölüm malikler dışındaki davalıların her birisine bir tam payı için 4.269,32 TL sorumlu olabileceği ödeme miktarları tespit edilmiştir.
Kooperatif üye kayıt defterinden davacı …’ın 17/04/1992 tarihinde ortak olduğu, 29/08/1996 da talebi ile kooperatife taahhüdününü ödeyerek 2. Kere kayıt edildiği, Samsun Ticaret Sicil odası kayıtlarına göre 11/08/1994 tarihinde kayıt edildiği, 07/12/2006 tarihinde ayrıldığı, hüküm kurmaya ve denetime elverişli görülen 24/01/2020 tarihli bilirkişi raporu da dikkate alındığında davacı …’nın üyelik başlangıcının 11/08/1994 olduğu, kooperatif alacağını 07/12/2006 tarihinde Fethi Yılmaz’a devrettiği, (11/08/1994 tarihli ortaklığın devri) sonuç olarak devirden önce davacının iki pay sahibi olduğu, bir payını devrettiği ,uhdesinde diğer paya dayalı üyeliğinin halen açık olduğu, üyeliğinin devam ettiği, davacı …’ın ise kooperatif üye kayıt defterine göre kooperatife 26/09/1996 tarihinde üye olduğu, 18/07/1995 tarihinde ortaklığını devrettiği, oda kaydına göre ise 05.05.1992 tarihinde üye olduğu, 18/07/1995 tarihinde ayrıldığı üyeliğe 20/01/1998 tarihinde yeniden kaydedildiği ve 07/12/2006 tarihinde üye kaydının son bulduğu anlaşılmıştır.
Toplanan kanıtlara ve dosyadan oluşan kanaate göre; Samsun 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2002/74 Esas 2005/152 Karar sayılı ilamı ile kooperatif aleyhine tazminata hükmedildiği, bu ilamın infazı için Samsun 3. İcra Müdürlüğü’nün 2005/1850 esas sayılı takip dosyası ile kooperatif aleyhine takip başlatıldığı, davacıların 3 ve 4 numaralı bağımsız bölümlerin kendilerine ait olduğunu, söz konusu bağımsız bölümlerin satışından elde edilen gelirle kooperatifin, arsa sahiplerine olan borcunun ödendiğini iddia ettikleri davanın da davacıların davalı kooperatife borç verdiği iddiasına dayalı ödünç sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkin olduğu anlaşılmıştır.
18/01/1998 tarihli genel kurul kararının 5. Maddesi ile kooperatifte bulunan ve kura dışı olan iki adet dairenin üye kaydetmek kaydıyla satışına karar verildiği, 01/05/1998 tarihli yönetim kurulu kararı ile 3 nolu bağımsız bölümün ve altındaki bodrum katın %50’şer hisse ile … ve …’a satılmasına karar verildiği görülmüştür.
Samsun İli İlkadım İlçesi 7198 ada 7 parsel 3 nolu bağımsız bölümün takyidatlı tapu kaydının incelemesinde taşınmazın ilk S.S Lale Kooperatifi adına kayıtlı olduğu, 09/05/2005 tarihli resmi senette tasfiye halinde S.S … Kooperatifi Temsilen … ve … bu taşınmazı … … …’a 1/2 pay, … …’a 1/2 pay olacak şekilde satışının yapıldığı, 03/11/2006 tarih ile …’ye satışının yapıldığı anlaşılmıştır.
Samsun İli İlkadım İlçesi 7198 ada 7 parsel 4 nolu bağımsız bölümün takyidatlı tapu kaydının incelemesinde taşınmazın ilk S.S Lale Kooperatifi adına kayıtlı olduğu, 11/10/2006 tarihinde taşınmazın … …’e (kooperatif aleyhine açılan Samsun 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2002/74 Esas dosyasının davacısı) devredildiği, 03/11/2006 tarihinde … … tarafından 1/2 payının …’a, 1/2 payının …’a satıldığı yine aynı tarihte … adına satışının yapıldığı anlaşılmıştır.
Mahkememizin 01/02/2006 tarih ve 2005/491 esas ve 2006/6 karar sayılı ilamının incelenmesinde davacıların … … ve … …, davalıların … …, … … … ve SS … Kooperatifi oldukları, davanın tasarrufun iptali davası olup 3 nolu bağımsız bölümün 09/05/2005 tarih ve … yevmiye numara ile davalılar … ve … …’e yapılan satışlarına ilişkin tasarrufun davacı alacağına yeter kısmının iptaline karar verildiği, verilen kararın 06/02/2007 tarihinde onama kararı ile kesinleştiği anlaşılmıştır.
Mahkememizin 2007/128 E.sayılı dosyasının incelenmesinde, kooperatif tarafından davalılar … ve … aleyhine açılan sorumluluk davası olduğu, yargılamanın devam ettiği anlaşılmıştır.
Tedavüllü tapu kayıtları, iptal edilmeyen yönetim kurulu kararı, genel kurul tutanakları, kooperatif üye defteri ve tüm dosya kapsamı dikkate alındığında davacıların kooperatif üyesi oldukları, 3 ve 4 nolu bağımsız bölümlerin davacılar ve bizzat davacıların resmi senetle devrettiği birinci derece yakınları adına kaydının olduğu, taşınmazların 03/11/2006 tarihinde …’ye satıldığı, 03/05/2003 tarihli genel kurul kararının 4. Maddesinde davacıların şahsen ödedikleri borcun kooperatif üyelerine rücu edilmesine ilişkin karar alındığı, bu kararın iptal edilmediği, bu karardan da anlaşılacağı üzere davacıların takip alacaklılarına dava dilekçesi ekinde ve deliller ile sunulan makbuzlar toplamı kadar 106.233,00 TL’lik ödemeyi davalı kooperatif adına yaptıkları, kaldı ki ödeme yapıldığı tarihte kooperatifin mal varlığının borcu ödemeye yetmediğinin ceza dosyasında ve mahkememizce alınan bilirkişi raporları ile sabit olduğu, kooperatifin icra takip dosyasına ödeme yaptığına ilişkin herhangi bir savunması olmadığı anlaşıldığından davacılar talebinde haklı görülmüş kooperatifi temsile yetkili davacıların kooperatif borcunun tasfiyesine yönelik yapmış olduğu ödemelerin TBK’nun 386. ve devamı maddeleri Maddesi gereğince davalı kooperatiften tahsiline ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Her ne kadar davalılar vekili taşınmazların kooperatife ait olduğu, taşınmazların davacılara devri karşılığında kooperatif hesabına herhangi bir para girmediğini belirtmiş ise de taşınmazların devri karşılığında bedelin ödenip ödenmediğinin tespitinin ayrı bir sorumluluk davasının konusunu teşkil ettiği, iş bu dava ile ilgisinin olmadığı anlaşıldığından bu savunma üzerinde durulmamıştır.
TBK’nun 74. maddesine göre hukuk hakimi ceza hukukunu sorumlulukla ilgili hükümleriyle bağlı olmadığı gibi beraat kararıylada bağlı değildir. Aynı şekilde ceza hakiminin kusurun değerlendirilmesine ve zararın belirlenmesine ilişkin kararı da hukuk hakimini bağlamaz, ancak ceza hakiminin tespit ettiği maddi vakıalar hukuk hakimi yönünden de bağlayıcı niteliktedir.
Her ne kadar mahkememizce yukarıda belirtilen ceza dosyasının kesinleşmesi beklenilmekte ise de ceza dosyasının maddi vakıaya ilişkin tespitlerinin tapu ve kooperatif kayıtlara dayalı olması nedeni ile mahkememizce de yapıldığı, ayrıca ceza dosyasının davacıların 1163 Sayılı Yasanın 59. ve 62. maddesinde belirtilen fiillerden yargılandığı, davacıların bu maddelere aykırı olan fiillerin zarara sebep olup olmadığının tespitinin iş bu davanın konusu olmadığı, kusur tespitinin mahkememizi bağlamadığı anlaşılmakla mahkememizce verilen bu ara karardan dönülmüştür.
Davalı kooperatif dışındaki diğer davalılar yönünden yapılan değerlendirmede;
Kooperatif borçlarından dolayı ortağın sorumluluğu Ana Sözleşme ve Kooperatifler Kanunu ile sınırlıdır. Nitekim, 1163 Sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 28. maddesinde, “Ana Sözleşmede aksine hüküm olmadıkça kooperatif, alacaklılarına karşı yalnız mameleki ile sorumludur” hükmüne yer verilmiştir. Bu düzenleme, kooperatiften alacaklı olan kişilerin kooperatif ortaklarının kişisel malvarlığına başvurma imkanını ortadan kaldırmıştır.
Zira, kooperatifin borcundan dolayı ortak, ancak kooperatifin iflası veya diğer sebeplerle dağılması hallerine ilişkin ana sözleşmede belirtilen kurallar dahilinde sorumlu tutulabilir. Anılan 28. maddede yer alan kuralın aksine bir düzenleme, 1163 sayılı Kanun’un 29, 30, ve 31. madde hükümleri uyarınca ana sözleşme ile getirilebilir. Aynı Kanun’un 33, 35, 36. maddelerinde özellikle kooperatifin iflası veya diğer sebeplerle dağılması hallerine ilişkin anılan kuralın istisnalarına yer verilmiştir.
Kooperatif ana sözleşmesinin 20. maddesi “Her ortak, kooperatifin borçlarına karşı, taahhüt ettiği pay tutarı kadar sorumludur. Kooperatiften ilişkisi kesilen ortağın sorumluluğu, ayrıldığı tarihten itibaren iki yıl devam eder. Kooperatife giren her ortak, girişinden önce doğmuş olan kooperatif borçlarından dolayı diğer ortaklar gibi sorumlu olur. Yönetim kurulu üyeleri ile denetçilerin sorumlulukları hakkındaki hükümler saklıdır” hükmünü, 21. maddesi “Ortaklar, taahhüt ve tediye ettikleri ortaklık payı bedelleri dışında, kooperatif amaçlarının gerçekleşmesini sağlamak üzere genel kurulca kararlaştırılacak miktarlardaki, arsa, altyapı, inşaat ve benzeri gider taksitlerini ödemek zorundadırlar. Bu kararlarda ana sözleşmenin 33’üncü maddesinin 2’nci fıkrasında gösterilen nisap aranır” hükmünü içermektedir.
Tüm dosya kapsamından kooperatif ana sözleşmesinde ortakların şahsi sorumluluğuna gidilebileceğine ilişkin açık hüküm bulunmadığı, kooperatifin ticaret sicil kaydının devam ettiği henüz tasfiye edilmediği, 1163 sayılı Kooperatifler Kanununun 28. maddesi dikkate alındığında kooperatifin alacaklılarına karşı sadece mameliki ile sorumlu olduğu hususu düzenleme konusu yapılmış olduğundan kooperatif üyeleri hakkında açılan davanın husumet nedeni ile reddine karar vermek gerekmiş olup, mahkememizce aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı Tasfiye Halinde Sınırlı Sorumlu … Kooperatifi yönünden açılan davanın kısmen kabulü ile 106.233,00 TL’nin 6.000,00 TL’sinin 18/04/2006 tarihinden, 30.000,00 TL’sinin 25/09/2006 tarihinden, 32.733,00 TL’sinin 11/10/2006 tarihinden, 37.500,00 TL’sinin 13/09/2006 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte Davalı Tasfiye Halinde Sınırlı Sorumlu … Kooperatifi’nden alınarak davacılara verilmesine,
2-Diğer davalılar yönünden açılan davanın reddine,
3-Alınması gereken 7.256,78 TL harçtan peşin alınan 1.440,90 TL harcın mahsubu ile bakiye; 5.815,88 TL harcın davalı Sınırlı Sorumlu … Kooperatifinden alınarak Hazineye gelir olarak kaydına,
4-Davacı tarafça başlangıçta yatırılan 13,10 TL başvuru harcı ve 1.440,90 TL peşin harcın davalı Sınırlı Sorumlu … Kooperatifinden alınarak davacı tarafa verilmesine,
5-Davacı tarafça yapılan 4.300 TL bilirkişi ücreti, 439,00 TL posta ve tebligat gideri olmak üzere toplam 4.739,00 TL den kabul-red oranına göre 4.716,80 ‘den davalının yapmış olduğu 165,00 TL nin mahsubu ile bakiye 4.551,80 TL nin davalı Sınırlı Sorumlu … Kooperatifinden alınarak davacı tarafa verilmesine.

6-Davacılar kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesince hesaplanan 14.042,14 TL vekalet ücretinin davalı Sınırlı Sorumlu … Kooperatifinden alınarak davacı tarafa verilmesine,
7-Davalı Sınırlı Sorumlu … Kooperatifi haricindeki davalılar kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesince hesaplanan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı Sınırlı Sorumlu … Kooperatifi haricindeki Davalılara verilmesine.
8-Davalı Sınırlı Sorumlu … Kooperatifi kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesince hesaplanan 500 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı Sınırlı Sorumlu … Kooperatifi’ne verilmesine,
8-Karar kesinleştiğinde icra dosyası aslının mahalline iadesine,
9-Kararın talep halinde Yazı İşleri Müdürü tarafından taraflara tebliğine.
10-Kullanılmayan gider avansın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine.
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliği tarihinden itibaren 15 gün içerisinde Yargıtay yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı 22/03/2022

Katip
¸e-imza

Hakim
¸e-imza