Emsal Mahkeme Kararı Samsun Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/551 E. 2019/268 K. 19.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. SAMSUN ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2014/551 Esas – 2019/268
T.C.
SAMSUN
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2014/551 Esas
KARAR NO : 2019/268

HAKİM :
KATİP :

=MAHKEMEMİZİN İŞ BU DAVA DOSYASI=

DAVACI : … –
VEKİLİ :
DAVALI : ….
VEKİLLERİ :

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 11/07/2011
KARAR TARİHİ : 19/03/2019
KARARIN YAZILDIĞI TARİH: 15/04/2019

=BİRLEŞEN MAHKEMEMİZİN 2012/542 ESAS 2012/434 KARAR SAYILI DOSYASI=

DAVACI : ….
VEKİLLERİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 20/11/2012
KARAR TARİHİ : 19/03/2019
KARARIN YAZILDIĞI TARİH: 15/04/2019
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İSTEM : Mahkememizin asıl davasında davacı vekili mahkememize sunmuş olduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı şirkete 2004 yılından 2010 yılının Nisan ayına kadar muhasebe hizmeti verdiğini, davalı tarafın muhasebe hizmetlerinden kaynaklanan ücretin müvekkiline ödenmemesi üzerine Samsun 5.Noterliğinin 06/05/2010 tarih ve 11077 yevmiye numarası ile ihtarname gönderdiklerini, bu rağmen borcun ödenmemesi üzerine Samsun 8.İcra Müdürlüğünün 2011/3721 E.sayılı dosyası ile icra takibi başlattıklarını, davalı tarafın kötü niyetli olarak borca itiraz ettiğini, takibin durduğunu belirterek, itirazın iptali ile takibin devamına, karşı tarafın %40 icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkememiz dosyası ile birleşen yine mahkememizin 2012/542 esas 2012/434 karar sayılı davada davacı vekili mahkememize sunmuş olduğu dava dilekçesinde özetle; Davacı vekili mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; davalı şahsın 2004-2010 yılları arası şirketin muhasebeciliğini üstlendiğini, 02/01/2006 tarihli, davalının da imzasını taşıyan belge ile davalıya iş yerini vergi dairesinde gayri faal olarak gösterilmesi için yazılı talimata verilmiş olmasına rağmen vergi dairesinde herhangi bir bildirim yapılmamasından dolayı gayrifaal işyeri için 7.000,00 TL verginin fazladan ödendiğini, davalının beyannameleri süresinde vermediği için 1990,00 TL ve en son 426,24 TL olmak üzere değişik tarihlerde muhtelif cezalar geldiğini, ve bu cezaların taraflarından ödendiğini, yine davalının ihmali sonucu vergi levhasının yenilenmemiş olmasından 740,00 TL ceza ödediklerini, davalıya imza karşılığı SSK primlerinin ödenmesi için bırakılan muhtelif tarihlere ait toplamda 2000,00 TL SSK ya ödenmediğini, noter tasdik ücretlerinden artan 1.718,99 TLnin de kendilerine ödenmediğini belirterek, toplam 13.875,23 TL’nin yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile iş bu dosyanın Samsun Asl.Ticaret Mahkemesinin 2012/419 E.sayılı dosyası ile birleştirilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA : Asıl davada davalı tarafından dosyaya cevap dilekçesi ibraz edilmemiş, 26/10/2011 tarihli duruşmada, icra dosyasındaki itirazlarını tekrar ettiklerini, davanın zaman aşımı ve hak düşürücü süre yönünden süresinin geçtiğini ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememiz dosyası ile birleşen yine mahkememizin 2012/542 esas 2012/434 karar sayılı davada birleştirme kararı nedeniyle davalıya tebligat yapılmamıştır.
DELİLLER :
1-Samsun 8. İcra Müdürlüğünün 2011/3721 esas sayılı icra dosyası incelendiğinde; alacaklısının …, borçluların …, … ve … olduğu, 2004-2010 yılları arasını kapsar şekilde muhasebe ücreti alacağı dayanak gösterilerek toplam 10.370,10 TL üzerinden takip başlatıldığı, borçlular tarafından 23/03/2011 tarihli dilekçe ile borca itiraz etmiş olup, icra takibinin 06/04/2011 tarihinde durduğu anlaşılmıştır.
2-Adli Tıp Kurumu Başkanlığının 27/03/2017 tarihli bilirkişi raporu incelendiğinde; İnceleme konusu 06/01/2006 ve 12/01/2009 tarihli “Tahsilat” başlıklı belgelerde yer alan isim yazıları ile … ve …’nın mevcut mukayese yazıları arasında; tersim biçimi, işleklik derecesi, alışkanlıklar, istif, eğim, doğrultu, seyir, hız ve baskı derecesi bakımından farklılıklar saptandığından, söz konusu yazıların mevcut mukayese yazılarına kıyasla … ve …’nın eli ürünü olmadığı, İnceleme konusu 06/01/2006 ve 12/01/2009 tarihli “Tahsilat” başlıklı belgelerde …’e atfen atılı basit tersimli imzalar ile …’in mevcut mukayese imzaları arasında; tersim biçimi, işleklik derecesi, alışkanlıklar, istif, eğim, doğrultu, seyir, hız ve baskı derecesi bakımından farklılıklar saptandığından söz konusu imzaların mevcut mukayese imzalarına kıyasla kuvvetle muhtemel …’in eli ürünü olmadığı, İnceleme konusu 06/01/2006 ve 12/01/2009 tarihli “Tahsilat” başlıklı belgelerde …’e atfen atılı imzalar atan şahsın tanı unsurlarını … açısından teşhise yeter oranda yansıtmadığından …’nın eli ürünü olup olmadığının tespit edilemediği, İnceleme konusu 06/01/2006 ve 12/01/2009 tarihli “……..” ibaresi ile başlayan belgelerde yer alan sınırlı sayıda karakterden oluşan kursiv tarzda yazılmış isim yazıları ile …’in mukayese yazıları arasında; tersim biçimi, işleklik derecesi, alışkanlıklar, istif, eğim, doğrultu, seyir, hız ve baskı derecesi bakımından uygunluk ve benzerlikler saptandığından söz konusu yazıların kuvvetle muhtemel …’in eli ürünü olduğu, İnceleme konusu 06/01/2006 ve 12/01/2009 tarihli “……..” ibaresi ile başlayan belgelerde …’e atfen atılı basit tersimli imzalar ile …’in mukayese imzaları arasında; tersim biçimi, işleklik derecesi, alışkanlıklar, istif, eğim, doğrultu, seyir, hız ve baskı derecesi bakımından uygunluk ve benzerlikler saptandığından söz konusu imzalar isim yazıları ile birlikte değerlendirildiğinde kuvvetle muhtemel …’in eli ürünü olduğu, 23/12/2005 ve 25/12/2004 tarihli belgelerde imza bulunmadığı, 23/12/2005 ve 25/12/2004 tarihli belgelerde yer alan içerik yazıları ile incelenmesi istenen şahıslara yazdırılmamış olması sebebiyle bu belgelerde yazı aidiyeti açısından değerlendirme yapılamadığının belirtildiği görülmüştür.
3-Mali Müşavir bilirkişi heyetin tarafından hazırlanan 01/09/2014 tarihli bilirkişi raporu incelendiğinde; taraflar arasındaki davada temerrütün 06/05/2010 tarihli noter ihtarı ile oluşması nedeniyle temerrüt tarihinin 10/05/2010 tarihi olduğunu, dosya kapsımında yapılan inceleme ve araştırma neticesinde, davalı yönünden yapılan incelemede, davalının 05/03/2014 tarihli ve 2012/419 esas sayılı dosyadaki dilekçesi ile talep ettiği 7.000,00 TL nin bilgi ve belgesinin olmadığı, davalının aynı dilekçe ile talep ettiği 740,00 TL vergi levhasının süresinde olmadığı iddiasını destekleyecek bilgi ve belgeye ulaşılamadığından talebinin yersiz olduğunu, davalının talep ettiği sgk primleri için verildiği ve ilgili kurumlara yatırılmadığı iddia edilen 2.000,00 TL nin belgelerinin sahih olmadığının Adli Tıp Kurumunca doğrulandığından istemin yersiz olduğunu, davalının aynı dilekçe ile talep ettiği noter tasdik bedellerinden arta kalan 1.718,00 TL miktarın belgelerinin sahih olmadığının Adli Tıp Kurumunca düzenlenen raporlar ile sabit olduğunu, davalının ödediğini beyan ettiği ve delil olarak belgesini sunduğu ve Yargıtay tarafından bozma nedeni olarak gösterilen 2.100,00 TL ve 2.500,00 TL lik iki adet tahsilat makbuzunun sahih olmadığının Adli Tıp Kurumunca tanzim edilen raporlar ile sabit olduğu, davacı yönünden yapılan değerlendirmede davacının müşterisi ile iş ilişkisi kurulması aşamasında ve hatta yıllık olarak sözleşme yapmaması, varsa da bunu sunmaması nedeniyle verilen hizmet bedelinin hesabında düzenlenmiş serbest meslek makbuzunun dikkate alınmamasının gerektiğini, hesaplamanın serbest Muhasebeci Mali Müşavir odalarınca her yıl yayınlanan Asgari Ücret tarife cetveli ve eklerinde terk edilen gayrifaal işletmelere uygulanacak indirimlerin de dikkate alınarak hesaplama yapılması gerektiği, ve açıklamalar neticesinde davacının 06/05/2010 tarihi itibariyle davalıdan 7.311,40 TL alacaklı olduğunu, davalının ise 06/06/2010 tarihi itibariyle davacıdan 2.625,17 TL alacaklı olduğunu, itirazın iptali ile davaya 4.686,23 TL üzerinden devam edilmesi gerektiğinin belirtildiği görülmüştür.
4-Tarafların itirazları neticesinde bilirkişi heyeti tarafından tanzim edilen 28/12/2018 tarihli bilirkişi ek raporunda özetle; davalı tarafından sunulan 06/01/2006 tarihli 2100,00 TL ve 12/01/2009 tarihli 2.500,00 TL tutarlı 2 adet tahsilat makbuzlarının sahih olduğunun Adli Tıp Kurumu Başkanlığının 27/03/2017 tarihli raporu ile sabit olduğunu, davacının sigortalı çalışanı olan …’ in davalıdan 4.600,00 TL aldığının sabit olduğunun belirtildiği görülmüştür.
KANITLARIN DEĞERLENDİRİLMESİ GEREKÇE:
Mahkememiz önünde görülmekte olan asıl dava, itirazın iptali davası olup, mahkememiz dosyası ile birleşen mahkememizin 2012/542 esas 2012/434 karar sayılı dosyası üzerinden görülmekte olan dava ise alacak davasıdır.
Asıl davada davacı vekili mahkememize sunmuş olduğu dilekçe ile, müvekkilinin davalı şirkete 2004-2010 yılları arasında muhasebe hizmeti verdiğini, davalının bu ücretleri ödemediğini, bunun üzerine davalı hakkında icra takibi yapıldığını, davalının itirazı nedeniyle takibin durduğunu belirterek, takibin devamını sağlamak amacıyla iş bu davayı açtığı görülmüştür.
Mahkememiz dosyası ile birleşen yine mahkememizin 2012/542 esas 2012/434 karar sayılı dava dosyasında davacı vekili sunmuş olduğu dilekçe ile, davalının 2004-2010 yılları arasında şirketin muhasebe işlerini üstlendiğini, davalının imzasını da taşıyan belge ile davalıya şirketi vergi dairesi kayıtlarında gayri faal duruma getirmesi için talimat verildiğini, vergi dairesinde herhangi bir bildirim yapılmamasından dolayı gayrifaal işyeri için 7.000,00 TL verginin fazladan ödendiğini, davalının beyannameleri süresinde vermediği için 1990,00 TL ve en son 426,24 TL olmak üzere değişik tarihlerde muhtelif cezalar geldiğini, ve bu cezaların taraflarından ödendiğini, yine davalının ihmali sonucu vergi levhasının yenilenmemiş olmasından 740,00 TL ceza ödediklerini, davalıya imza karşılığı SSK primlerinin ödenmesi için bırakılan muhtelif tarihlere ait toplamda 2000,00 TL SSK ya ödenmediğini, noter tasdik ücretlerinden artan 1.718,99 TLnin de kendilerine ödenmediğini belirterek, toplam 13.875,23 TL’nin yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile iş bu dosyanın Samsun Asliye Ticaret Mahkemesinin 2012/419 Esas sayılı dosyası ile birleştirilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkememizce 2011/244 esas sayılı dosya üzerinden yapılan yargılama neticesinde asıl davada, mahkememizce davacının davasının kısmen kabulüne karar verildiği, kararın davalı tarafından temyiz edildiği, Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin 28/06/2012 tarih 2012/12344 esas 2012/16872 karar sayılı ilamı ile davalının temyiz dilekçesine 06/01/2006 ve 12/01/2006 tarihli tahsilat makbuzlarını eklediğini, ödeme borcu söndüren sebeplerden olması nedeniyle, ödeme savunmasının yargılamanın her aşamasında ileri sürülebildiğini, mahkemece ödeme belgesi olarak ileri sürülen belgelerin değerlendirmesi ile karar verilmesi gerektiğinden, mahkememizce verilen kararın kaldırıldığı anlaşılmış olup, mahkememizce bozma ilamına uyulmasına karar verilmiştir.
Bozma ilamı ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilmek suretiyle, davalı tarafından yargılama aşamasında ve temyiz aşamasında dosyaya sunulan tahsilat makbuzları ve diğer sair belgeler üzerinde imza incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş ve davacıya ait mukayese imzalar ile birlikte dosyamız Adli Tıp Kurumu Başkanlığına gönderilmiş ve dosyaya sunulan 27/03/2017 tarihli bilirkişi raporunda özetle; İnceleme konusu 06/01/2006 ve 12/01/2009 tarihli “Tahsilat” başlıklı belgelerde yer alan isim yazıları ile … ve …’nın mevcut mukayese yazıları arasında; tersim biçimi, işleklik derecesi, alışkanlıklar, istif, eğim, doğrultu, seyir, hız ve baskı derecesi bakımından farklılıklar saptandığından, söz konusu yazıların mevcut mukayese yazılarına kıyasla … ve …’nın eli ürünü olmadığı, İnceleme konusu 06/01/2006 ve 12/01/2009 tarihli “Tahsilat” başlıklı belgelerde …’e atfen atılı basit tersimli imzalar ile …’in mevcut mukayese imzaları arasında; tersim biçimi, işleklik derecesi, alışkanlıklar, istif, eğim, doğrultu, seyir, hız ve baskı derecesi bakımından farklılıklar saptandığından söz konusu imzaların mevcut mukayese imzalarına kıyasla kuvvetle muhtemel …’in eli ürünü olmadığı, İnceleme konusu 06/01/2006 ve 12/01/2009 tarihli “Tahsilat” başlıklı belgelerde …’e atfen atılı imzalar atan şahsın tanı unsurlarını … açısından teşhise yeter oranda yansıtmadığından …’nın eli ürünü olup olmadığının tespit edilemediği, İnceleme konusu 06/01/2006 ve 12/01/2009 tarihli “……..” ibaresi ile başlayan belgelerde yer alan sınırlı sayıda karakterden oluşan kursiv tarzda yazılmış isim yazıları ile …’in mukayese yazıları arasında; tersim biçimi, işleklik derecesi, alışkanlıklar, istif, eğim, doğrultu, seyir, hız ve baskı derecesi bakımından uygunluk ve benzerlikler saptandığından söz konusu yazıların kuvvetle muhtemel …’in eli ürünü olduğu, İnceleme konusu 06/01/2006 ve 12/01/2009 tarihli “……..” ibaresi ile başlayan belgelerde …’e atfen atılı basit tersimli imzalar ile …’in mukayese imzaları arasında; tersim biçimi, işleklik derecesi, alışkanlıklar, istif, eğim, doğrultu, seyir, hız ve baskı derecesi bakımından uygunluk ve benzerlikler saptandığından söz konusu imzalar isim yazıları ile birlikte değerlendirildiğinde kuvvetle muhtemel …’in eli ürünü olduğu, 23/12/2005 ve 25/12/2004 tarihli belgelerde imza bulunmadığı, 23/12/2005 ve 25/12/2004 tarihli belgelerde yer alan içerik yazıları ile incelenmesi istenen şahıslara yazdırılmamış olması sebebiyle bu belgelerde yazı aidiyeti açısından değerlendirme yapılamadığının belirtildiği görülmüştür.
Mahkememizce dosyaya sunulan belgelerin sahihliğinin tespiti yapıldıktan sonra dava konusu edilen alacak ve borcun tespiti bakımından dosyamız 3 kişilik Mali Müşavir bilirkişiden oluşan heyete dosyamız tevdi edilerek rapor tanzimi istenilmiş ve sunulan 01/09/2014 tarihli bilirkişi raporunda özetle; taraflar arasındaki davada temerrütün 06/05/2010 tarihli noter ihtarı ile oluşması nedeniyle temerrüt tarihinin 10/05/2010 tarihi olduğunu, dosya kapsımında yapılan inceleme ve araştırma neticesinde, davalı yönünden yapılan incelemede, davalının 05/03/2014 tarihli ve 2012/419 esas sayılı dosyadaki dilekçesi ile talep ettiği 7.000,00 TL nin bilgi ve belgesinin olmadığı, davalının aynı dilekçe ile talep ettiği 740,00 TL vergi levhasının süresinde olmadığı iddiasını destekleyecek bilgi ve belgeye ulaşılamadığından talebinin yersiz olduğunu, davalının talep ettiği sgk primleri için verildiği ve ilgili kurumlara yatırılmadığı iddia edilen 2.000,00 TL nin belgelerinin sahih olmadığının Adli Tıp Kurumunca doğrulandığından istemin yersiz olduğunu, davalının aynı dilekçe ile talep ettiği noter tasdik bedellerinden arta kalan 1.718,00 TL miktarın belgelerinin sahih olmadığının Adli Tıp Kurumunca düzenlenen raporlar ile sabit olduğunu, davalının ödediğini beyan ettiği ve delil olarak belgesini sunduğu ve Yargıtay tarafından bozma nedeni olarak gösterilen 2.100,00 TL ve 2.500,00 TL lik iki adet tahsilat makbuzunun sahih olmadığının Adli Tıp Kurumunca tanzim edilen raporlar ile sabit olduğu, davacı yönünden yapılan değerlendirmede davacının müşterisi ile iş ilişkisi kurulması aşamasında ve hatta yıllık olarak sözleşme yapmaması, varsa da bunu sunmaması nedeniyle verilen hizmet bedelinin hesabında düzenlenmiş serbest meslek makbuzunun dikkate alınmamasının gerektiğini, hesaplamanın serbest Muhasebeci Mali Müşavir odalarınca her yıl yayınlanan Asgari Ücret tarife cetveli ve eklerinde terk edilen gayri faal işletmelere uygulanacak indirimlerin de dikkate alınarak hesaplama yapılması gerektiği, ve açıklamalar neticesinde davacının 06/05/2010 tarihi itibariyle davalıdan 7.311,40 TL alacaklı olduğunu, davalının ise 06/06/2010 tarihi itibariyle davacıdan 2.625,17 TL alacaklı olduğunu, itirazın iptali ile davaya 4.686,23 TL üzerinden devam edilmesi gerektiğinin belirtildiği görülmüştür.
Birleşen dava davalısı tarafından bilirkişi raporuna karşı itiraz edilmiş ise de yapılan incelemede, ek raporun davalı vekili …’ a 11/01/2019 tarihinde usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş olduğu itirazın süresinde olmadığı görülmekle itirazın reddine karar verilmiştir.
Ek raporun dosya kapsamına uygun olması husus dikkate alınarak yeniden bilirkişi raporu aldırılması uygun görülmediğinden davacı tarafın da bilirkişi ek raporuna karşı itirazlarının reddine karar verilmiştir.
Asıl davada tüm dosya kapsamı, dosyaya sunulan bilirkişi raporları bütün olarak değerlendirildiğinde, davacının davalı şirkete 2004-2010 yılları arasında muhasebe hizmeti verdiği sabit olup, uyuşmazlık davacının ücrete hak kazanıp kazanmadığı, kazanmış ise miktarı birleşen dava davalısının kusuru ile davacının maddi zararının oluşmasına neden olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
Davalı tarafından sunulan belgelerdeki imzaların ve yazıların davacı ve çalışanlarına ait olup olmadığı yönündeki Adli Tıp Kurumu raporları, Mali Müşavir Bilirkişi raporlarında yer alan teknik tespitler ve dosyada yer alan diğer bilgi ve belgeler dikkate alındığında; davacının davalı şirkete 2004-2010 yılları arasında muhasebe hizmeti verdiği verdiği bu hizmet karşılığı olarak davalıdan 7.311,40 TL ücret alacağının bulunduğu, davalı tarafından da davacıya 2100 TL ve 2500 TL olmak üzere toplam 4600 TL ödeme yapıldığı sabit olup bu doğrultuda davacının takip tarihi itibariyle davalıdan 2.711,40 TL asıl alacağının olduğu görülmüştür.
Davacı tarafından davalı şirkete alacağı ödenmesi için noter ihtarı gönderildiği, bu ihtarın davalıya 10.05.2010 tarihinde tebliğ edildiği ancak davalıdan tarafından davacıya ödeme yapılmadığı bunun üzerine davacı tarafından davalı şirket aleyhine 10.03.2011 tarihinde icra takibi başlatıldığı görülmekle temerrüt tarihi ile takip tarihi arası yıllık yüzde dokuz fazi oranı üzerinden 203,24 TL işlemiş faiz hesaplanmıştır.
Sonuç olarak davacının davalı şirket aleyhine Samsun 8. İcra Müdürlüğünün 2011/3121 esas sayılı dosyasında başlatığı ilamsız takibin takip tarihi itibariyle 2.711,40 TL asıl alacak, 203,24 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 2.914,64 TL üzerinden devamına fazlaya ilişkin talebin reddine karar vermek gerekmiştir.
Takibe konu alacak muhasebe hizmeti alacağı olup taraflar arasında imzalı yazılı ücret sözleşme bulunmadığından alacağın bu haliyle önceden belirlenebilir olmadığı başka bir deyişle likid olmadığı yine itiraz eden itirazında kısmen haklı olduğunundan koşulları oluşmadığından icra inkar tazminat talebinin de reddine karar vermek gerekmiştir.
Mahkememiz dosyası ile birleşen yine mahkememizin 2012/542 esas 2012/434 esas sayılı dosyası yönünden yapılan değerlendirmede, yapılan soruşturma sonucu toplanan delilerden, davalı tarafından davacıya 2004-2010 yılları arasında muhasebe hizmetinin verildiği, davalının davacıya ait vergi beyannamelerini süresinde vermeyerek davacı şirketin 2.625,17 TL vergi cezası almasına neden olduğu anlaşılmaktadır. Davalının kusuruyla davacının 2625,17 TL zararının oluşmasına neden olduğu kanaatine varılarak 2625,17 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar vermek gerekmiştir.
Davacı şirketin kamu cezasını ödediği tarihlere ilişkin belgeleri dosyamıza ibraz etmediği görülmekle faiz başlangıç tarihi olarak dava tarihi esas alınmıştır.
Mahkememizce benimsenen dosya kapsamına uygun mali müşavir bilirkişi raporlarında yer alan teknik tespitler ve dosyada yer alan diğer bilgi ve belgeler dikkate alındığında; davacı … şirketinin fazlaya ilişkin maddi zarar talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davacı … ‘ nın davasının KISMEN KABULÜ KISMEN REDDİ, ile
Samsun 8. İcra Müdürlüğünün 2011/3121 esas sayılı dosyasındaki takibin takip tarihi itibariyle 2.711,40 TL asıl alacak, 203,24 tl işlemiş faiz olmak üzere toplam 2.914,64 TL üzerinden devamına, davalının bu bedele yönelik itirazının iptaline,
Fazlaya ilişkin talebin reddine,
Koşulları oluşmadığından icra inkar tazminatı talebinin reddine,
2-Birleşen dosya davacısı …… Ltd Şti ‘ nin davasının KISMEN KABULÜNE KISMEN REDDİNE,
2.625,17 TL nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’ ndan alınarak davacıya verilmesine,
Fazlaya ilişkin talebin reddine,
Asıl Dava
Harçlar :
Alınması gerekli 199,10 TL harçtan peşin alınan 102,20 TL harcın mahsubu ile bakiye 96,90 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına.
Yargılama giderleri :
a)Davacı tarafça yapılan başlangıçta ödenen başvurma harcı 18,40 TL, tedbir talebi harcı 30,30 TL, posta ve tebligat gideri 252,00 TL ve bilirkişi ücreti 564,00 TL, Atk Rapor gideri 1.295,00 TL olmak üzere toplam 2.159,70 TL yargılama giderinden kabul red oranına göre hesaplanan 607,01 TL nin davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine, bakiye 1.552,69 TL yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
b)Davacı tarafça başlangıçta yatırılan 102,20 TL peşin harç giderinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
c)Davalı tarafça yapılan posta ve tebligat gideri 153,40 TL, bilirkişi ücreti 886,00 TL olmak üzere toplam 1.039,40 TL yargılama giderinden kabul red oranına göre hesaplanan 747,26 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine, bakiye 292,14 TL yargılama giderinin davalı üzerinde bırakılmasına,
Vekalet ücretleri :
a)Davacı kısmen kabul edilen davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesince hesaplanan 2.725,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine.
b)Davalı kısmen reddedilen davada kendisi vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesince hesaplanan 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine,
Birleşen mahkememizin 2012/542 esas 2012/434 karar sayılı
Harçlar :
Alınması gerekli 179,33 TL harçtan peşin alınan 206,05 TL harcın mahsubu ile bakiye artan 26,72 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Yargılama giderleri :
a)Davacı tarafça yapılan başlangıçta ödenen başvurma harcı 21,15 TL, posta ve tebligat gideri 14,00 TL olmak üzere toplam 35,15 TL yargılama giderinden kabul red oranına göre hesaplanan 6,60 TL nin davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine, bakiye 28,55 TL yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
b)Davacı tarafça başlangıçta yatırılan 206,05 TL peşin harç giderinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
c)Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
Vekalet ücretleri :
a)Davacı kısmen kabul edilen davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesince hesaplanan 2.625,17 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine.
b)Davalı kısmen reddedilen davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesince hesaplanan 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine,
Sair hususlar :
a)Kararın talep halinde Yazı İşleri Müdürü tarafından taraflara tebliğine.
b)Kullanılmayan gider avansın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine.
Dair, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde Yargıtay nezdinde temyiz yasa yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzünde verilen karar açıkça okunup usülen anlatıldı.19/03/2019

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır

Bu belge 5070 Sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında E-imza ile imzalanmıştır.