Emsal Mahkeme Kararı Samsun Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/493 E. 2020/817 K. 23.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. SAMSUN ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2014/493 Esas – 2020/817
T.C.
SAMSUN
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2014/493
KARAR NO : 2020/817

BAŞKAN : …
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

DAVACI : … YEMEK TEMİZLİK TARIM ÜRÜNLERİ AKARYAKIT İNŞAAT TAAH. MOB.BİLGİ İŞLEM OTOMASYON HAYVANCILIK PAZ. İHT. İHR.SAN.VE TİC.LİMİTED ŞİRKETİ
VEKİLİ : Av. SÜLEYMAN SERKAN GÜLER
DAVALI : … A.Ş GENEL MÜDÜRLÜĞÜNE İZAFETEN … A.Ş SAMSUN ŞUBESİ
VEKİLLERİ : Av. ADEM AKSOY
Av.HAKAN KARADUMAN
DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 15/09/2014
KARAR TARİHİ : 23/12/2020
MAHKEMEMİZİN BİRLEŞEN 2011/218 E. 2011/346 K. SAYILI DOSYASI
DAVACI : …- İNŞAAT-İNŞAAT MALZEMELERİ MEDİKAL SİSTEMLERİ TEKSTİL, TAŞIMACILIK, GIDA, TARIM ÜRÜNLERİ, KÖMÜR, AKARYAKIT PAZARLAMA TİCARET VE SANAYİ LİMİTED ŞİRKETİ
VEKİLİ : Av. SÜLEYMAN SERKAN GÜLER
DAVALI : … A.Ş GENEL MÜDÜRLÜĞÜNE İZAFETEN … A.Ş SAMSUN ŞUBESİ –
VEKİLLERİ : Av. ADEM AKSOY
Av.HAKAN KARADUMAN
DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 28/06/2011
KARAR TARİHİ : 23/12/2020
MAHKEMEMİZİN BİRLEŞEN 2017/72 E. 2017/682 K. SAYILI DOSYASI
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI : …
VEKİLLERİ :

DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 30/01/2017
KARAR TARİHİ : 23/12/2020
MAHKEMEMİZİN BİRLEŞEN 2017/76 E. 2017/735 K. SAYILI DOSYASI
DAVACI : …
VEKİLİ :
DAVALI : …
VEKİLLERİ

DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 30/01/2017
KARAR TARİHİ : 23/12/2020
KARAR YAZ. TAR. : 30/12/2020
Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İddia ve savunmaların özeti;
Davacı vekili mahkememize sunmuş olduğu 18.02.2011 tarihli dava dilekçesinde özetle, 01.07.2019 tarihli yazı ile davalıdan hesaplarının açıldığı tarihten dilekçe tarihine kadar geçen sürece ilişin hesap hareketlerini içerir dekont örneklerinden bir suretin verilmesi talebinde bulunduğu, 24.08.2009 tarihli dilekçe ile geçen 55 günlük sürece rağmen yazıya cevap verilmemesi üzerine talebini yinelediği, bu zaman diliminde bankaya yapılan sözlü müracaata yanıt vermediği, davalı bankanın 31.08.2009 tarihinde müvekkil şirketin yazısına cevap vererek bir kısım dekont örneklerini sunduğunu ancak yapılan araştırmada yüze yakın dekontun banka tarafından verilmediği gibi bu dekontların listede olmadığının tespit edildiği, 10.09.2009 tarihli dilekçe ile … ait verilmeyen ve banka tarafından listeye alınmayan dekontlardaki eksikliklerinde tamamlanarak birer suretin taraflarına verilmesini, dekontlar kayıp, zayi olduysa veya tanzim edilmesiyle olumlu yada olumsuz cevap verilmesi talebin de bulunulduğu bankanın dekontların arşivde olduğunu, araştırılmasının uzunca bir zaman alacağını ifade ederek soyut bir cevap vererek kusurunu örtmeye çalıştığı, daha sonra dekontların hiç düzenlenmediğinin taraflarına bildirildiği, davalı bankanın müvekkili şirketin rızasına hilafına, hesaplarına girerek tespit edebildikleri kadarıyla hiç dekont düzenlemeden ekli olarak sundukları ve imzasız dekontlarla ve tespit edemedikleri sair işlemlerle para aktarımı yaptıklarının ortaya çıktığını beyanla 425.000,00 TL alacağın, her bir usulsüz işlemin (para aktarımının) yapıldığı günden itibaren işleyecek ticari (avans) faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini dava ve talep etmiştir.

Davalı … A.Ş vekili tarafından dosyamıza sunulan 05.04.2011 tarihli cevap dilekçesinde özetle, davacının müvekkili bankanın Samsun Şubesinin müşterisi olduğunu, davacının bankaya müracaat ederek 28.06.2006 tarihinde cari hesap açıldığını, ayrıca davacının müvekkil banka ile Genel Kredi Sözleşmesi imzaladığını ve davacıya krediler kullandırıldığını, ayrıca banka tarafından davacı grup firmalarına da krediler kullandırıldığını, davacının bu kredilerin kefili olduğunu, davacının bankaya olan borçları nedeni ile … . nolu ihtarnamesinin keşide edildiğini, davacının ihtarnameye rağmen borçlarını ödemediğini, bankanın eski personeli …’ün banka zimmeti nedeniyle hakkında yapılan soruşturma neticesinde … firmalarına ve ortaklarının şahıs hesaplarına son 2-3 yıldır aktarılan toplam miktarın 650.000 TL civarında olduğu, bu tutarın bir kısmının yukarıda yazılı firma ve şahıslar tarafından zaman zaman geri ödendiği, ancak büyük bir kısmının geri ödenmediğinin Teftiş Kurulu Başkanlığı’nın soruşturma raporu ile tespit edildiğini, davaya konu hesapta, davaya konu işlemlerin yapıldığı tarihten sonra da işlemler yapılmış ve bu şekilde davacının daha önce yapılan işlemlerden haberdar olduğunu, davacının bu şekilde yapılan işlemlerden haberdar olduğu halde itirazda bulunmadığını, bu suretle yapılan işlemlere muvafakat ettiğini, hesap hareketlerinden anlaşılacağı üzere davacı davaya konu işlemlerden sonra hesaptan işlemler yaptığı ve çek ödemelerini gerçekleştirdiği, bu çek ödemelerine dikkat edildiğinde, hesapta bakiye olmadığı veya yetersiz bakiye olduğun ve çek ödemesi için hesaba para yatırıldığının anlaşıldığı, dolayısıyla tacir olan davacının hesabındaki bakiyeden, hesabındaki hareketlerden, hesabından ödenecek çeklerden ve bu çeklere ilişkin yeterli bakiye olmadığından haberdar olduğu, davacının haksız kazanç elde etmeye yönelik olarak davayı ikamet ettiğini, davacının açmış olduğu usul ve yasaya aykırı, haksız ve kötü niyetli müvekkil bankadan haksız kazanç elde etmeye yönelik davanın esas yönünden reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizin birleşen 2011/2018 E.-2011/346 K. Sayılı dosyasında davacı vekili mahkememize sunduğu 28.06.2011 tarihli dava dilekçesinde özetle, davalı ile müvekkili arasında uzun yıllar ilişki içinde olduklarını, davalı bankanın haksız ve hukuka aykırı işlemleri ile müvekkilini zarara uğrattığını, müvekkili şirketin ve yetkililerinin bilgisi ve rızası dışında kasa kapatma ve bankanın başka müşterilerinin hesabında oluşan açıkları gidermek için para aktarımı yaptıklarını, dekontlarda şirketin temsilcisinin imza ve rızasının bulunmadığını, yine 12/10/2006 tarih ve 31/12/2009 tarihleri arasında davacıya ait hesaplarda rıza hilafına para aktarıldığı, bu eylemlerden davacı şirketin iflas edecek duruma düştüğü, bu nedenle şimdilik 10.000,00 TL’nin her bir usulsüz işlemin yapıldığı tarihten itibaren işleyecek ticari avans faziyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkememizin birleşen 2011/218 E.-2011/346 K. Sayılı dosyasında davalı vekili mahkememize sunduğu 07/09/2011 tarihli cevap dilekçesinde özetle, davacı vekilinin müvekkili bankanın müşterisi olduğunu, davacı tarafın müvekkili bankaya müracaat edilerek 28/06/2006 tarihinde cari hesap açıldığını, kendisine kredi kullandırıldığını, ayrıca davacı grup firmalarınada kredi kullandırıldığını, bu kredilerin kefili olduğunu, davacının bankaya olan borçları nedeniyle ihtarname keşide edildiğini, bankanın eski personeli …’ün müşteri hesaplarından çekilen paraları kendi lehine ve davacı firma ile … … ve ismen belirttiği diğer şirketler lehine zimmetine geçirdiğini, …’ün davacı şirket firmalarına ve ortaklarını şahıs hesaplarına son 2-3 yılda toplam 650.000,00 TL geçirildiğini, bu tutarın bir kısmının zaman zaman geri ödendiği, ancak büyük bir kısmının ödenmediği teftiş kurulu soruşturma raporunda anlaşıldığını, bu nedenle davacı ve diğer firma yetkilileri hakkında banka zimmet suçu nedeniyle Samsun 2.Ağır Ceza Mahkemesinin 2010/134 E.sayılı dosyası ile dava açıldığını, bu nedenle davacının iddiasında belirttiği paraların davacıya ait olup olmadığının belli olmadığının, bu paraların … tarafından yatırılmış, fiktif ve usulsüz açıktan yatan paralar olduğundan iade alınamayacağı, ve ayrıca davacının hesap hareketleri incelendiğinde, hesaptan ödenen tutarlara ilişkin bilgisi ve onayının bulunduğunu davacının basiretli bir tacir gibi hareket etmediğini, haksız kazanç elde etmeye yönelik olduğundan davanın reddi ile mahkememizin 2011/41 Es. Sayılı dosyası ile birleştirilmesini talep etmiştir.
Mahkememizin birleşen 2017/72 E.-2017/682 K. Sayılı dosyasında davacı vekili mahkememize sunduğu 30.01.2017 tarihli dava dilekçesinde özetle, müvekkili şirketin davalı bankanın uzun yıllardır müşterisi olduğunu, haksız ve hukuka aykırı işlemlerden dolayı müvekkilinin büyük zarara uğradığını, müvekkillerinin bilgisi ve rızası alınmadan kasa kapatma, başka müşterilerin hesaplarında oluşan açıkları giderme amaçlı para aktarma gibi işlemlerin yapıldığını, yapılan bu işlemleri gösterir tüm bilgi ve belgelerin birleştirme talep ettikleri mahkememiz 2014/493 Esas sayılı dosyası içinde bulunduğunu, ana davanın da mahkememiz 2014/493 Esas sayılı dosyası olduğunu, bu dosya ile birleştirme taleplerinin kabulüne, şimdilik 1.874.495,25 TL alacağın, para aktarımının yapıldığı tarihten itibaren hesaplanacak ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsili talep ve dava etmiştir.
Mahkememizin birleşen 2017/72 E.-2017/682 K. Sayılı dosyasında davalı vekili 18/04/2017 tarihli cevap dilekçesinde, mahkememizin 2014/493 E. Sayılı dosya ile aynı nitelikte açıldığını beyanda derdestlik itirazında ve zaman aşımı definde bulunduğu, davanın esasına ilişkin olarak reddini talep ettiği anlaşılmıştır.
Mahkememizin birleşen 2017/76 E.-2017/735 K. Sayılı dosyasında davacı vekili mahkememize sunduğu 30.01.2017 tarihli dava dilekçesinde özetle, 01/07/2009 tarihli yazı ile müvekkili şirketin hesaplarının açıldığı tarihten dilekçe tarihine kadar geçen sürece ilişkin hesap hareketlerini içerir dekont örneklerinden bir suretin verilmesi talebinde bulunduğunu, 24/08/2009 tarihli dilekçe ile geçen 55 günlük sürece rağmen yazıya cevap verilmemesi üzerine talebin yinelendiğini, bu zaman diliminde bankaya yapılan sayısız sözlü müracaata da yanıt verilmediğini, davalı bankanın 31/08/2009 tarihinde müvekkili şirketin yazısına cevap vererek bir kısım dekont örneklerini liste halinde sunduğunu, ancak yüze yakın dekontun banka tarafından verilmediği bu dekontların listede olmadığının tespit edildiğini, müvekkili şirketin davalı bankanın haksız işlem ve eylemleri nedeniyle ekonomik olarak çöktüğünü, çeklerini ve ödemelerini yapamadığından büyük zarar gördüğünü belirterek davacılar tarafından davalılara karşı açılan olan ana dava Samsun Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/493 esasa kayıtlı ve derdest olduğunu, ana davalarının 2006/2007/2008 yılı dekontlarına ilişkin olarak 425.000,00 TL olarak açıldığını, huzurdaki ek davalarında 2008-2009 yıllarındaki bakiye 136.947,45 TL lik dekontlar için açıldığını, bu dava ile birleştirmesini, şimdilik 136.947,45 TL alacağın, her bir usulsüz işlemin yapıldığı günden itibaren işleyecek ticari faizi ile davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı tarafa usulüne uygun dava dilekçesinin tebliğine rağmen cevap dilekçesi sunmadığı anlaşılmıştır.
Toplanan deliller;
Davacı vekili tarafından dava dilekçesi ekinde, davacı tarafından davalı bankaya dekont suretlerin verilmesi talebine ilişkin dilekçe örneği, bankanın 31.08.2009 tarihli cevabi yazısı, dekont fotokopi talebine ilişkin dilekçe ve 02.10.2009 tarihli yazı cevabının örneğini dosyamıza sunmuştur.
Davalı bankanın 17.05.2011 tarihli yazı cevabı ile hesap ekstreleri, dekontlar ve hesap açılış evrakları, 26.10.2011 tarihli yazısı ile davacıya ait tüm hesap hareketleri ile davacıya ait bankacılık işlemleri sözleşmesi örneği dosyamıza ibraz etmiştir.
Davacı şirketlerin ortaklarını ve hisse durumlarını hisselerin devrine ilişkin ticaret sicil kayıtları Samsun Ticaret Sicil Müdürlüğü ve Bafra Ticaret Sicil Müdürlüğünden celp edilmiştir.
Davalı banka müfettişi tarafından düzenlenen 05.11.2012 tarihli inceleme raporu ile ekleri dosyamıza ibraz edilmiştir.
Samsun 2.Ağır Ceza Mahkemesinin 2010/134 E. 2013/40 Karar sayılı kesinleşen dosyası celp edilip incelenmiştir.
Davalı banka tediye fişlerindeki imzalar ile davacı şirket yetkililerinin imza örnekleri karşılaştırılmak sureti İstanbul Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesi’nden 18.06.2014 ve 08.04.2019 tarihli raporlar alınmıştır.
2 Bankacı ve 1 Hukukçudan oluşan 3 kişilik bilirkişi heyetinden 19.01.2012 tarihli rapor, bankacı, Mali Müşavir ve Hukukçudan oluşan 5 kişilik heyetten 07.09.2012 tarihli bilirkişi raporu ile 29.06.2020 tarihli ek rapor alınmıştır.
Davacı şirketlerin yetkili temsilcilerinden alınmış vekaletname örnekleri dosya arasına sunulmuş, davacı vekili 14.10.2020 tarihli dilekçesi ile her bir dosya yönünden talebini ayrı ayrı göstermiştir.
Delillerin tartışılması, değerlendirilmesi ve gerekçe;
Dava, davalı banka görevlileri tarafından davacı şirketlerin hesaplarında yapılan usulsüz işlemler sebebi ile alacak talebine ilişkindir. Dosya kapsamından davacı şirketler ile davalı banka arasında ticari ilişkinin bulunduğu, bu ilişki kapsamında uzun zamandır davalı banka tarafından davacı şirketlere bankacılık hizmetinin verildiği, bu hizmetin ifası sırasında davacı şirket hesaplarından yapılan bir kısım ödemelerin şirket yetkililerine yapılmadığı, bir kısım ödemelere ilişkin tediye fişlerinde/dekontlarda imza bulunmadığından kime yapıldığının tespit edilemediği, bir kısım ödemelere ilişkin şirket yetkililerinin talimatının tespit edilemediği, bir kısım ödemelerin de akıbetinin belli olmadığı bu şekilde bankanın davacı şirketler zararına işlemler yapıldığı iddiası ile iş bu dava ile birleşen davaların açıldığı görülmektedir.
Öncelikle tespit edelim ki davacı taraf 12.10.2006-31.12.2009 tarihi arasındaki işlemlerle ilgili talepte bulunmuştur. Ticaret Sicil kayıtlarından davacı Tasfiye Halinde …… Limited Şirketinin Bafra Ticaret Sicil Müdürlüğünün 3593 sicil numarasında kayıtlı olduğu, 06.01.2005 tarihinde tescil edilen ana sözleşmeye göre ilk 10 yıl için …’nın şirket müdürü olarak seçildiği ve münferiden şirketi temsil ve ilzama yetkili kılındığı, 25.04.2006 tarihinde Ticaret Sicil Gazetesine tescil edilen 31.03.2006 tarihli ve 2 sayılı ortaklar kurulu kararı ile hisselerinin tamamını devrederek ortaklıktan ayrıldığı, şirket ortaklığına … …’nın 20 yıl için atandığı ve münferiden şirketi temsile yetkili kılındığı, tescil edilen iş bu kararda …’nın temsil yetkisinin kalktığına dair herhangi bir açıklamanın bulunmadığı tespit edilmiştir. … ticari mümessil/temsilci olup, azledildiği, istifa ettiği yada yetkilerinin sınırlandırıldığı hususunun mutlaka ticaret sicil gazetesinde tescil ve ilanı gerekmektedir. Bu husus tescil edilmez veya tescil edilir ilan edilmez ise aksi halde iyi niyetli 3. kişilere karşı temsilci olmadığı hususu ileri sürülemez yani yetkisiz temsilci ile işlem yapan 3. kişiler korunur. Yetkisiz temsilcinin yaptığı hukuki işlemlerden dolayı temsil olunan tacir sorumlu olmaya devam eder. Ayrıca gerektiği halde tescil ve ilan edilmeyen konularda 3. kişinin iyi niyetli olmadığının ispatı gerekir. Tacir sürekli ilişkide olduğu kişilere azli yahut istifayı yazılı olarak bildirmemişse onların durumu bilmediği kabul edilir.
Dosya kapsamından …’nın davacı şirket kuruluşunda ortak ve münferiden temsil yetkisine sahip olduğu sabit ise de 31.03.2006 tarih ve 2 sayılı Ticaret Sicil Müdürlüğü tarafından 25.04.2006 tarihinde tescil edilen karar ile ortaklıktan ayrıldığı ancak ilişkin kararda ve ilanda temsil yetkisinin kaldırıldığı, sınırlandırıldığı yönünde bir ibare bulunmadığı, temsil yetkisinin kaldırıldığına ilişkin bir kararın davalı bankaya tebliğ edildiğine dair ve davalı bankanın ise bu durumu bildiği ve iyi niyetli olmadığı hususunda dosyaya yansımış bilgi ve belge mevcut değildir. Bu durumda …’nın temsil yetkisinin kaldırılmasına ilişkin ortaklar kurulu kararının davalı bankaya karşı ileri sürülemeyeceği ve bu kişiye yapılan ödemelerin davacı şirkete yapılmış ödemeler olduğu kabul edilmiştir.

Tasfiye Halinde Işıl … Limited Şirketinin 10.06.1996 tarihinde kurulduğu, Samsun Ticaret Sicil Müdürlüğünün 16952 sicil numarasında kayıtlı olduğu, en son ortaklarının Bilal … ve … … olup, 28.02.2014 tarihinde kaydının resen silindiği ancak mahkememizin 2017/541 E. 2017/1104 K. sayılı ilamı ile ihyasına karar verildiği, kararın tescil ve ilan edildiği, davacı vekili tarafından en son yetkili temsilcisinden alınan vekaletnamelerin dosyaya sunulduğu ayrıca şirketin Bafra Ticaret Sicil Müdürlüğünün 3843 sicil numarasına kayıtlı 22.10.2006 tarihinde tescili yapılan Bafra şubesinin bulunduğu, açılıştan itibaren 10 yıl süre ile olmak üzere … …’nın şube müdürü olarak münferiden temsile yetkili kılındığı görülmüştür.
Öte yandan davada taraf olmamakla birlikte bir kısım ödemelerin yapıldığı … … …evrak içeriğinden 03.02.2006 tarih ve 1 sayılı şirket ortaklar kurulu kararına göre şirket müdürü olan … ve … …’nın görevinin 5 yıl süre ile uzatıldığı ve dava konusu edilen dönemi kapsadığı anlaşılmaktadır.
Davacı taraf tediye fişlerindeki imzaların şirket yetkililerine ait olmadığını ileri sürdüğünden imza incelemesi yapılması gerekmiş bu amaçla davacı şirket Tasfiye halinde … … Ltd.Şti. yetkilisi … … ile birleşen dosya davacısı … ..Ltd.Şti. yetkilisi … …’ya ve yetkisi sona erdiği halde ödeme yapıldığı iddia edilen …’ya ait imza örnekleri celp edilmiş, Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesinin 18.06.2014 tarihli raporunda 1-29 arası numaralandırılmış tediye fişlerinde …. … İnş. Ltd.Şti. adına atılan imzaların … … ve … … eli olup olmadığının tespit edilemediği, 30 ve 31 numara ile numaralandırılmış tediye fişlerindeki imzaların ise adı geçenlerin eli ürünü olduğunu gösterir nitelikte ve yeterlilikte bulgunun saptanmadığı tespiti yapılmış, Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesinin 08.10.2019 tarihli raporunda ise bu rapora konu tediye fişleri/dekontlardaki imzalardan 27.10.2008 tarihli 600 TL lik dekonttaki imzanın …, … ve …’nın mevcut imzaları ile mukayesesinde ilgi ve irtibat tespit edilemediği, diğer dekontlardaki imzaların …, … ve … eli ürünü olup olmadığının tespit edilemediği bilgisi verilmiştir. Adı geçen raporlara karşı davalı taraf yeni rapor talebinde bulunmamıştır. Davacı şirket yetkilileri tarafından kendilerine ait olmadığı gerekçesi ile inkar edilen dekont/ tediye fişlerindeki imzaların bu kişilere ait olduğunu ispat yükü davalı bankaya ait olup Adli Tıp Kurumu raporlarının kapsamı ve davalı tarafça yeni rapor talebinde bulunulmaması sebebi ile dekont ve tediye fişlerindeki imzaların davacı ve birleşen davacı şirket yetkililerine ait olmadığı, yapılan ödemelerin davacı/birleşen davacı şirketlere yapılmış sayılamayacağı sonucuna varılmıştır.
Davalı banka tarafından bir kısım ödemelerin …… Ltd.Şti., … … Ltd. Şti. ve … … Ltd. Şti. ne yapıldığı yahut aktarıldığı görülmektedir. Yukarıda izah edildiği üzere talep edilen dönemde …… Ltd. Şti.nin temsilcileri … ve … … olup … … Ltd. Şti.nin kuruluşunda … ortak ve yetkili temsilcidir sonrasında hisselerini devretmiş yeni temsilci tespit edilmiş ise de bu kişinin temsil yetkisinin sona erdiğine ilişkin bir karar bulunmadığı gibi davalı bankaya ulaştırılan b yöne ilişkin bir kararda sunulmamış, davalı bankanın durumu bildiği hakkında delil ibraz edilmemiştir. … … Ltd. şirketinde ise …’nın temsil sıfatı yahut ortaklığı tespit edilememiştir. Ancak nüfus kayıtları incelendiğinde her 3 şirketin ortak ve temsilcilerinin kardeş oldukları, şirketlerin niteliği ve tescil yeri nazara alındığında grup şirketi niteliğinde oldukları kanaatine varılarak gerek bu şirketlere yapılan ödemeler gerek ödeme sonrası aktarmalar ile …’ya, … …’ya ve şirketin diğer yetkililerine yapılan ödemelerden davalı bankanın sorumlu tutulmaması gerektiği sonucuna varılmıştır.

Davalı banka tarafından protokol örneği sunularak ibra edildiği ileri sürülmüş olup incelenmesinde, matbu şekilde hazırlanmış tarih kısmı sonradan el ile doldurulmuş …’nın adı soyadı ile imzasının ve … .. Ltd. Şti.nin kaşe ve imzanın bulunduğu, dava dosyasını ilgilendiren …nolu hesaplar yönünden mutabakatsızlığın bulunmadığı ibaresinin bulunduğu görülmektedir. Mutabakat üzerinde 20.06.2008 tarihi olup bu tarih itibari ile …’nın … … Ltd.Şti.’de yetkisi bulunmadığı gibi mutabakat konusu hesaplarda belli bir miktarın olmaması, davalı bankanın imzasının bulunmaması ve matbu olması sebebi ile geçerli olmayacağı kanaatine varılmıştır.
Dava dilekçesi ve dosya kapsamından davacı tarafın davasını ve talebini 12.10.2006 ve 31.12.2009 tarihleri arasına hasrettiğinden bu tarih öncesi işlemlerin dava kapsamı dışında kaldığı tespit edilmiştir.
Davacı vekili 14.10.2020 tarihli dilekçesi ile her bir dava yönünden talep ettiği ödeme miktar ve tarihlerini ayrı ayrı göstermiş, bir kısmının dava konusu yapılan dönem öncesine ait olduğu, bir kısmının da yasal 10 yıllık talep edilme süresinin dolduğu anlaşılmıştır.
Böylece davacı/birleşen davacı şirketlere, şirket yetkililerine, davacı tasfiye halinde …… Ltd.Şti. de ortaklığı sona ermekle birlikte temsil yetkisi devam ettiği kanaatine varılan …’ya yapılan ödemeler, 12.10.2006 tarih öncesine ait ödemeler ve yasal 10 yıllık süre kapsamında kalan ödemeler yönünden davacı/birleşen dosya davacılarının taleplerinin yerinde olmadığı, şirket yetkililerinin herhangi bir talimatı ve imzası tespit edilemeyen ve banka müfettişleri tarafından yapılan incelemede de akıbeti belli olmayan, dosyaya ibraz edilmeyen, imzası davacı şirket yetkililerine ait olmadığı tespit edilen dekont/tediye fişlerindeki ödemeler yönünden ise davalı bankanın adam çalıştıran olarak kusursuz sorumluluğu bulunup kusursuzluğunun ispatlanamadığı kanaatine varılarak talebin yerinde olduğu sonucuna varılmıştır.
Yukarıdaki genel değerlendirmeye, hükme esas alınan 29.06.2020 tarihli bilirkişi raporu içeriğine ve davacı vekilinin her bir dosya yönünden talebine ilişkin 14.10.2020 tarihli dilekçe içeriğine göre her bir dava yönünden ayrı ayrı hesaplama yapılmıştır. Buna göre asıl davada davacı vekili 23.08.2006 tarih 2 sıra nolu dekonttan başlamak üzere 14.10.2008 ve 104 sıra nolu dekont aralığında toplam 425.000 TL ödeme talebinde bulunmuştur. Bilirkişi raporuna göre 2,5,15,48,85,87,3,12,26,29,103 ve 104 sırasındaki ödemeler grup şirketlerine, şirket yetkililerine yapıldığı gibi, 23.08.2006 tarihli ödeme dönem dışı olmakla bu kısımların reddi gerekmiş, kalan 242.140 TL yönünden dava kabul edilmiştir.
Birleşen 2011/218 E. Sayılı dosyadaki talebin konusunun 19.04.2007 tarih 32 sıra nolu 10.000 TL bedelli dekont olduğu, bilirkişi raporuna göre dekontta imzanın bulunmadığı ve banka müfettişi tarafından da ödemenin akıbeti tespit edilemediğinden birleşen bu davanın kabulü gerekmiştir.
Birleşen 2017/76 E. Sayılı dosyadaki talebe konu dekontlardan 105,106, 107,83 73,55,6,19,20,21,43,49,80,109 sıra nolu dekontlardaki ödemelerin şirket yetkililerine ve şirketlere yapıldığı bilirkişi raporu ve banka müfettişi tarafından hazırlanan raporla tespit edilmekle, 4. sıradaki 06.10.2006 tarihli 30.000 TL ödeme ile 6. sıradaki 11.10.2006 tarih 1.500 TL bedelli ödeme ise dönem dışı olmakla bu kısım yönünden talep reddedilmiş, 14.10.2020 tarihli dilekçede talep edilen diğer ödemelerin akıbeti bilirkişi raporu ve banka müfettişinden alınan raporda tespit edilemediği anlaşılmakla, toplamı olan 66.980,92 TL yönünden davanın kabulü gerekmiştir.
Birleşen 2017/72 E. Sayılı dosyadaki talebe konu dekontlar 14.10.2020 tarihli davacı vekili tarafından verilen dilekçede ayrı ayrı gösterilmiş olup, dilekçenin …..sırasındaki dekontlarla ilgili ödemelerin grup şirketlerine yapıldığı, bilirkişi raporu ve banka müfettişi tarafından hazırlanan raporla tespit edilmekle ayrıca 1. sıradaki 18.09.2006 tarih 2.000 TL ödemenin dönem dışı olduğu, 3. sıradaki 11.12.2006 tarih 30 TL ile 14.10.2020 tarihli davacı vekilinin dilekçesindeki 1-11 sırasındaki 13.12.2006-12.01.2007 tarihleri arasındaki çeşitli miktarlardaki ödemenin üzerinden 10 yıllık sürenin geçmiş olması sebebi ile kabulü mümkün görülmemiş, bunlar dışında kalan ödemelerin kime yapıldığı belli olmadığı gibi şirket yetkilisi olmayan kişilere yapıldığı yahut dekontlardaki imzaların şirket yetkililerine ait olmadığı anlaşılmakla, bu ödemeler yönünden toplam 1.748.638,00 TL hakkındaki davanın kabulü gerekmiştir.
Davacı vekilinin 14.10.2020 tarihli dilekçesinin 3. sayfasındaki 1-11 arası ve 17.09.2007 tarihinden başlayıp 31.10.2007 tarihinde biten dekontlar ile yapılan ödemelerin bilirkişi raporuna göre USD cinsinden olmasına rağmen davacı tarafından TL olarak talep edilmiş olmakla, taleple bağlılık nazara alınarak karar vermek gerekmiştir.
Davacı/birleşen davacıların dava konusu yaptıkları ödemeler hakkında davalı tarafın usulüne uygun olarak temerrüte düşürülmediği, taraflar arasında sözleşmesel ilişkinin bulunduğu, dava tarihi öncesi temerrüt gerçekleşmediğinden yapılan ödemelerin dava tarihinden işleyecek tarafların ve dava niteliğine göre avans faiz ile birlikte tahsiline karar vermek gerekmiş aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
I-Asıl dava yönünden DAVANIN KISMEN KABUL,KISMEN REDDİ ile
242.140,00 TL nin dava tarihinden işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya dair talebin reddine,
2-Asıl davada alınması gerekli 16.540,58 TL harçtan peşin alınan 6.311,25 TL harcın mahsubu ile bakiye 10.229,33 TL nin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Davacı asıl davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesince hesaplanan 25.399,80 TL vekalet ücretinin davalı alınarak davacı tarafa verilmesine,
4-Davalı asıl davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden red olunan kısım yönünden yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesince hesaplanan 21.250,20 TL vekalet ücretinin davacı alınarak davalı tarafa verilmesine,
5-Asıl davada davacı tarafça başlangıçta yatırılan peşin harç, başvuru harcı ve vekalet harcı olmak üzere toplam 6.332,55 TL’nin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
II-Birleşen mahkememizin 2017/76 E.-2017/735 K. Sayılı dosyası yönünden davanın KISMEN KABUL, KISMEN REDDİ ile
66.980,92 TL nin dava tarihinden işleyecek avans faizi ile davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Mahkememizin birleşen 2017/76 E.-735 K. Sayılı dosyasında alınması gerekli 4.575,47 TL harçtan peşin alınan 2.338,73 TL harcın mahsubu ile bakiye 2.236,74 TL nin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
7-Davacı birleşen 2017/76 E.sayılı dosyada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesince hesaplanan 9.507,52 TL vekalet ücretinin davalı alınarak davacı tarafa verilmesine,
8-Davalı birleşen 2017/76 E. davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden red olunan kısım yönünden yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesince hesaplanan 9.895,65 TL vekalet ücretinin davacı alınarak davalı tarafa verilmesine,
9-Birleşen 2017/76 E. sayılı davada davacı tarafça başlangıçta yatırılan peşin harç, başvuru harcı ve vekalet harcı olmak üzere toplam 2.374,73 TL’nin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
III-Birleşen mahkememizin 2011/218 E.-2011/346 K. Sayılı dosyası yönünden davanın KABULÜ ile
10.000 TL nin dava tarihinden işleyecek avans faizi ile davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
10-Mahkememizin birleşen 2011/218 E.-346 K. Sayılı dosyasında alınması gerekli 683,10 TL harçtan peşin alınan 148,50 TL harcın mahsubu ile bakiye 534,60 TL nin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
11-Davacı birleşen 2011/218 E.sayılı dosyada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesince hesaplanan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalı alınarak davacı tarafa verilmesine,
12-Birleşen 2011/218 E. sayılı davada davacı tarafça başlangıçta yatırılan peşin harç, başvuru harcı ve vekalet harcı olmak üzere toplam 169,80 TL’nin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
IV-Birleşen mahkememizin 2017/72 E.-2017/682 K. Sayılı dosyası yönünden davanın KISMEN KABUL, KISMEN REDDİ ile
1.768.638,00 TL nin dava tarihinden işleyecek avans faizi ile davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya dair talebin reddine,
13-Mahkememizin birleşen 2017/72 E.-682 K. Sayılı dosyasında alınması gerekli 120.815,66 TL harçtan peşin alınan 32.011,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 88.803,96 TL nin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
14-Davacı birleşen 2017/72 E.sayılı dosyada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesince hesaplanan 94.702,33 TL vekalet ücretinin davalı alınarak davacı tarafa verilmesine,
15-Davalı birleşen 2017/72 E. davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden red olunan kısım yönünden yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesince hesaplanan 14.006,44 TL vekalet ücretinin davacı alınarak davalı tarafa verilmesine,
16-Birleşen 2017/72 E. sayılı davada davacı tarafça başlangıçta yatırılan peşin harç, başvuru harcı ve vekalet harcı olmak üzere toplam 32.047,70 TL’nin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
17-Davacı tarafça karşılanan 1.510,00 TL ATK masrafı, 1.500 TL bilirkişi, 2.360,00 TL talimat posta ve bilirkişi ücreti, 412 TL posta ve tebligat gideri olmak üzere toplam 5.782,00 TL den kabul-red oranına göre 3.294,24 TL nin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
18-Davalı tarafça yapılan 2.500 TL bilirkişi ücreti ve 201 TL posta gideri olmak üzere toplam 2.701 TL den kabul-red oranına göre 1.162,13 TL nin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine,
19-Mahkememizin birleşen 2017/76 E. Sayılı dosyasında davacı tarafça yapılan 69,00 TL posta ve tebligat giderinden kabul-red oranına göre 33,75 TL sinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
20-Mahkememizin birleşen 2017/72 E. Sayılı dosyasında davacı tarafça yapılan 77,00 TL posta ve tebligat giderinden kabul-red oranına göre 72,65 TL sinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
21-Kararın talep halinde Yazı İşleri Müdürü tarafından taraflara tebliğine,
22-Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı mahkememiz gerekçeli kararının taraflara tebliği tarihinden itibaren iki hafta içinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.23.12.2020

Başkan
Üye
Üye
Katip