Emsal Mahkeme Kararı Samsun Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/1219 E. 2019/86 K. 24.01.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. SAMSUN ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2014/1219 Esas – 2019/86
T.C.
SAMSUN
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2014/1219
KARAR NO : 2019/86

HAKİM :
KATİP :

DAVACI : …
VEKİLİ :
DAVALI : …
VEKİLLERİ :
DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/10/2014
KARAR TARİHİ : 24/01/2019
KARARIN YAZ. TARİH : 08/02/2019
Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İddia ve savunmaların özeti;
Davacı vekili 29/09/2014 havale tarihli dava dilekçesinde özetle; davacının elektrik piyasasında elektrik üretim faaliyeti gösterdiğini ve perakende elektrik satış lisansı bulunduğunu, davalının davacı müşterilerinin sayaçlarını okumak suretiyle davacının müşterilerine sattığı elektriğin miktarını, dönem tahakkukuna esas endeksleri belirlediğini, bu hizmete perakende satış hizmeti adı verildiğini, davalı şirketin bu hizmet karşılığı alacağı bedeli taraflar arasındaki sistem kullanım anlaşması uyarınca vermiş olduğu diğer hizmetlerle birlikte fatura düzenleyerek tahsil ettiğini, ancak sayaç okuma bedelinin sayaç başına sabit bir ücret olması gerekirken davalı şirketçe tüketilen enerji miktarı üzerinden EPDK’nın 875 sayılı kurul kararı uyarınca nispi ücret olarak tahsil edildiğini, Danıştay 13. Hukuk Dairesi’nin 06.04.2011 tarih ve 2011/1368 Karar sayılı ilamı ile EPDK’nın 875 sayılı kararını iptal ettiğini, iptal kararının Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca onaylandığını, iptal kararının ardından 28.12.2011 tarihli kurul kararı ile 01.01.2012 tarihinden itibaren uygulanmak üzere fonsuz tarife belirlenerek orta gerilim ve alçak gerilim aboneleri için maktu ücret belirlendiğini, davalının iptal edilen EPDK kararını uyguladığı Temmuz 2008 – Aralık 2010 dönemleri arasında fazladan perakende satış hizmet bedeli tahsil ettiğini, ödeme tarihinde 3612 sayılı EPDK kurul kararında belirlenen sabit bedellerin düşümü ile davalının 2008 Temmuz – 2010 Aralık dönemleri arasında fazladan tahsil ettiği 32.760,99 TL’nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek gecikme zammı ve gecikem zammının KDS’si ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili 12/11/2014 tarihli cevap dilekçesinde özetle; davacıdan fazladan alınan perakende satış hizmet bedeli olmadığından davacıya iadesi gereken herhangi bir bedelin uhdelerinde bulunmadığını, talebin zamanaşımına uğradığını, ihtirazi kayıt içeren herhangi bir şerh olmaksızın ödeme yapıldığını, Danıştay kararının geçmişe yürümeyeceğini ve iptal kararının 875 sayılı EPDK kararının ekinde yer alan PSH’nin tüketim üzerinden alınmasına dair olup bu uyuşmazlığa uygulanmasının olanaksız olduğunu, düzenleyici işlemin çeyrek dönemli fonsuz tarifeleri belirleyen kurul kararının iptalini içermediğinden PSH bedelinin tüketicilerden alınmasının hukuki ve yasal dayanağının ortadan kaldırılmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Deliller, dellilerin değerlendirilmesi ve gerekçe;
Davalı 15/6/2015 havale tarihli dilekçesi ile davanın EPDK’ya ihbarını talep etmiştir.
…A.Ş 26/06/2015 tarihli cevabi yazı ekinde davacı ile davalı şirketin Çorum İl Koordinatörlüğü arasında imzalanan dağıtım sistem anlaşmasının bir örneği gönderilmiştir.
Davacı vekili 2/2/2014 havale tarihli dilekçesi ekinde Danıştay kararı, taraflar arasındaki sistem kullanım anlaşması, 2008-2010 yıllarına ait faturalar, ödemelere ilişkin dekontlar, emsal Yargıtay Kararları, ilk derece mahkemeleri kararları ile EPDK kararlarını sunmuştur.
Ankara Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2015/239 Talimat sayılı dosyası üzerinden bilirkişi raporu aldırılmıştır.
Ankara Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2016/20 Talimat sayılı dosyası üzerinden bilirkişi raporu aldırılmıştır.
Ankara Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2017/220 Talimat sayılı dosyası üzerinden bilirkişi raporu aldırılmıştır.
…A.Ş 05/06/2018 tarihli cevabi yazısı ile Çorum, Amasya ve Sinop illerine fatura edilen PSH bedeli bulunmadığını, Samsun ve Ordu illerine ilişkin davacıya fatura edilen PSH bedellerine ilişkin belgelerin gönderildiği bildirilmiş, ekinde belgeler gönderilmiştir.
Elektrik Mühendisi bilirkişilerden oluşan heyetten yeniden rapor aldırılmış, 15/10/2018 havale tarihli rapor sunulmuştur.
Dava, Perakende Satış Hizmeti Sayaç Okuma bedelinden kaynaklanan alacak talebine ilişkindir.
Tüm dosya kapsamından; taraflar arasında dağıtım sistem anlaşması bulunduğu, davalının davacı müşterilerinin sayaçlarını okuduğu, davalı şirketin hizmet karşılığı alacağı bedeli taraflar arasındaki sistem kullanım anlaşması uyarınca vermiş olduğu diğer hizmetlerle birlikte davacıya fatura ettiği, davalı tarafından davacı şirketten 2008 Temmuz – 2010 Aralık dönemleri arasında tahsil edilen elektrik faturalarında yer alan perakende satış hizmeti sayaç okuma bedelinin gecikme cezası ve KDV’siyle birlikte davalıdan tahsili talebiyle eldeki davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Danıştay 13. Dairesinin 06/04/2011 günlü ve 2008/2695 Esas 2011/1368 Karar sayılı kararı ile EPDK’nın 875 Sayılı Kurul kararının ekinde yer alan 20 dağıtım şirketi için gelir gereksinimi hesaplanması ve tarife metadolojisinin perakende satış tarifesinin geçiş döneminde uygulanmasına ilişkin 2.Bölümün B bendi ”…sayaç okuma ve faturalandırma hizmetlerine ilişkin maliyetlerin abone gurubuna ve tüketilen enerji miktarına göre değişiklik gösterecek maliyetler olmadığı, bu nedenle abone başına sabit bir ücret uygulanması gerektiğinin ortada olduğu, kaldı ki buna ilişkin maliyetlerin metadolojisinin 1.bölümünde abone başına sabit bir ücret olarak belirlendiğinin açık bir şekilde belirtildiği…” gerekçesiyle iptal edilmiştir. Anılan iş bu karar Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 24/05/2012 tarih ve 2011/1901 Esas 2012/798 Karar sayılı ilamı ile ”…davacı şirketin ürettiği elektriği serbest tüketicilere sattığı ve perakende satış hizmet tarifesinin kWh üzerinden alınmasına ilişkin kuralın serbest tüketiciler yönünden hukuka aykırı olduğu iddiasında bulunulduğunun anlaşıldığını, bu durumda davacının dava konusu işlemlerin iptali isteminin serbest tüketicilere yönelik olduğu dikkate alındığında Daire kararının da ”serbest tüketicilerle” sınırlı olarak uygulanacağı…” gerekçesiyle düzeltilerek onanmıştır.
Bilindiği üzere iptal kararları, iptali istenen tasarrufu ve ona bağlı işlemleri yapıldıkları tarihten itibaren ortadan kaldırmakta, yani geçmişe etkili olmaktadır. İşlem hiç yapılmamış gibi hüküm ve sonuç doğurur, işlemden önceki hukuki duruma dönülür ve genele etkilidir.
Bu durumda öncelikle davacının serbest tüketici olup olmadığının tespiti gerekmektedir. Davacının serbest tüketici olduğunun tespiti halinde ise iptal kararı ile işlem öncesi hukuki duruma geri dönüleceğinden davacının fazladan ödediği miktarın hesaplanarak iadesine karar vermek gerekecektir. Talep edilen dönemde ve dava tarihinde yürürlükte bulunup uygulanması gereken Elektrik Piyasası Serbest Tüketici Yönetmeliğinin kapsam başlıklı 2.maddesine göre bu yönetmelik gerçek ve tüzel kişilerin hangi koşullarda serbest tüketici olabileceklerini, serbest tüketiciler ile elektrik enerjisi ve/veya kapasite satın aldıkları lisans sahibi tüzel kişilerin hak ve yükümlülüklerini ve uygulamaya ilişkin kuralları kapsamaktadır. Yönetmeliğin 4/13.maddesinde serbest tüketici tanımlanmış olup, buna göre Kurul tarafından belirlenen elektrik enerjisi miktarından daha fazla tüketimde bulunması veya iletim sistemine doğrudan bağlı olması nedeniyle tedarikçisini seçme serbestliğine sahip gerçek veya tüzel kişi serbest tüketici olarak tanımlanmıştır. 4/14. Maddede ise limitler belirlenmiş olup, her yılın 31 Ocak tarihine kadar Kurul tarafından belirlenerek yayınlanan elektrik enerjisi miktarının tüketilmesi halinde serbest tüketici sıfatının kazanılacağı anlaşılmaktadır.
Ankara Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2015/239 Talimat sayılı dosyası üzerinden aldırılan 24/11/2015 havale tarihli bilirkişi heyet raporunda davacının serbest tüketici olmasına bağlı olarak fazladan ödediği PSH bedelini talep edebileceği, davaya konu PSH bedelinin EPDK’nın 875 sayılı kurul kararı doğrultusunda davacı tarafından enerji satışı yapılan abonelerden tahsil edilerek davalıya ödenen bedel olduğu, davacının ise tedarik şirketi olduğu, davacının PSH bedelini ödeyen tüketicilere iade yapmadan bu bedeli talep edemeyeceği belirtilmiştir. Rapora karşı davacı vekili tarafından itiraz edilmesi üzerine yeni bir bilirkişi heyetinden rapor aldırılmıştır.
Ankara Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2016/20 Talimat sayılı dosyası üzerinden aldırılan 10/05/2016 havale tarihli bilirkişi heyet raporunda Danıştay Kararı ile EPDK kurul kararının iptali sebebiyle tüketici olan kullanıcıların maktu ücretle, tüketim üzerinden hesaplanan arasındaki farkı geri alma hakkı bulunduğu, 2006-2010 dönemleri arasında maktu PSHB tespiti yapılması gerektiği ancak davacının serbest tüketici veya serbest olmayan tüketici olmaması sebebiyle talep hakkı bulunmadığı, tüketicilerin davacıdan böyle bir tahsilat yapması halinde tüketiciye ödediği bedeli talep edebileceği belirtilmiştir. Bilirkişi raporuna karşı davacı vekili tarafından itiraz edilmiş, Yargıtay içtihatları ile ilk derece mahkemelerine sunulan bilirkişi rapor örnekleri, ilk derece mahkemeleri kararları sunulmuştur.
Ankara Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2017/220 Talimat sayılı dosyası üzerinden aldırılan 09/02/2018 havale tarihli bilirkişi heyet raporunda davacının elektrik üretim otoprodüktörü olduğu, serbest tüketici sıfatını haiz olduğu, Danıştay’ın iptal kararı ile PSH bedelinin dayanağının ortadan kalmış olduğu ve 2008/7-2010/12 dönemleri arasında davacının talep edebileceği PSH bedelinin 17.172,39-TL olarak hesaplandığı belirtilmiştir. Bu bilirkişi raporuna karşı davacı vekili tarafından eksik hesaplama yapıldığından bahisle itiraz edilmesi ve davacı vekilini talebi üzerinde davalıdan davalı şirket bünyesinde bulunan illerde davacı şirkete fatura edilen PSH bedelleri celbedilmiştir.
Gerek davacı vekilin talebi gerek önceki iki rapor ile 3. Rapor arasında çelişki bulunması sebebiyle dosya yeni bir bilirkişi heyetine tevdi edilmiş, 15/10/2018 havale tarihli raporda davaya konu PSH bedelinin taraflar arasında elektrik aboneliği için yapılan ikili anlaşmadan kaynaklanan bedel olmadığı, PSH bedelinin davacının serbest tüketici niteliğindeki abonelere sattığı elektrik enerjisinden kaynaklanan bedel olduğu, taraflar arasında dağıtım sistem anlaşması imzalandığı, davacının serbest tüketici vasfını sağlamadığı, takdiri Mahkemeye ait olmak üzere davacı abonelerinden kaynaklanan PSH bedelinin 22.706,18-TL olarak hesaplandığı belirtilmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama, toplanan deliller, alınan bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamına göre; 4628 sayılı EPK’nın geçici 9. Maddesine göre EPDK’nın 875 sayılı Kurul kararıyla onaylanan 2/B maddesine göre perakende satış hizmet tarifesinin kWh bazında belirlendiği, EPDK’nın 875 Sayılı Kurul kararının ekinde yer alan 21 dağıtım şirketi için gelir gereksinimi hesaplanması ve tarife metadolojisinin perakende satış tarifesinin geçiş döneminde uygulanmasına ilişkin 2.Bölümün B bendinin iptali için açılan dava sonunda Danıştay 13. Dairesinin 06/04/2011 günlü ve 2008/2695 Esas 2011/1368 Karar sayılı kararı ile bu madde hükmünün iptal edildiği, Danıştay Dava Daireleri Kurulu’nun 24/5/2012 tarih 2011/1901 Esas 2012/798 Karar sayılı kararı ile Danıştay Kararının Serbest Tüketicilerle sınırlı olarak uygulanacağı belirtilmek suretiyle onandığı, iptal kararı ile PSH bedeli tahsilinin serbest tüketiciler açısında yasal dayanağının ortadan kalktığı, iptal kararı üzerine EPDK’nın 3002 sayılı ve 3612 sayılı Kurul kararları ile abone grupları ve gerilim seviyelerine göre maktu belirlemeler yapıldığı, davacının elektrik enerjisi üretimi yapan ve perakende elektrik satış lisansına sahip tedarik şirketi, davalının ise dağıtım şirketi olduğu, taraflar arasında imzalanmış dağıtım sistem kullanım anlaşması gereği davacının müşterilerine sattığı elektriğe dair sayaçların okunması ile tahakkuka esas endeksleri belirleme işinin davalı tarafından gerçekleştirildiği, davacının Elketrik Piyasası Serbest Tüketici Yönetmeliği’nin 4. V 5. Maddelerdeki serbest tüketici tanımına girmediğinin dosyada alınan 3 ayrı bilirkişi heyet raporları ile tespit edildiği, PSHB bedelinin davacının perakende satış anlaşması yaptığı abonelerin tüketiminden kaynaklanan bedel olup taraflar arasındaki ikili sözleşmeden kaynaklı bedel olmadığı, davacının elektrik sattığı ve PSH bedelini ödeyen serbest tüketici sıfatını haiz abonelere iade yapmadan talepte bulunmayacağı kanaatine varılmakla davanın reddine karar verilmiş, davacının taraflar arasındaki sözleşmeye dayalı talepte bulunması sebebiyle dava tarihine göre 10 yıllık sözleşme zamanaşımı süresi dolmadığından davalının zamanaşımı itirazı yerinde görülmemiş, aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-DAVANIN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 44,40-TL red harcının peşin alınan 559,50-TL karar ilam harcından mahsubu ile bakiye 515,10-TL harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan 457,30-TL tebligat ve posta gideri, 4.500TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 4.957,30-TL yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4- Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesince hesaplanan 3.931,32-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davalı tarafından yapılan 1.200,00 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
6-Kararın talep halinde Yazı İşleri Müdürü tarafından taraflara tebliğine,
7-Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde, müracaat etmeleri halinde kalemde, müracaat etmemeleri halinde dosyaya hesap numarası bildirmiş ise hesaba aktarmak sureti ile, hesap numarası da bildirilmemiş ise masrafı gider avansından karşılanmak sureti ile PTT vasıtasıyla adreste ödemeli olarak taraflara iadesine,
Dair, davacı vekili ile davalı vekilini yüzüne karşı davacı yönünden kesin davalı yönünden kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Samsun Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usülen anlatıldı.24/01/2019

Katip
¸e-imza

Hakim
¸e-imza
Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında E-İMZA ile imzalanmıştır.