Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2022/1525 E. 2022/2014 K. 21.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. SAKARYA BAM 8. HUKUK DAİRESİ
T.C.
SAKARYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/1525
KARAR NO : 2022/2014

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : …
ÜYE : …
ÜYE : …
KATİP : …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : SAKARYA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 23/02/2022
NUMARASI : 2022/244 Esas 2022/576 Karar
DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …

DAVALI (İstinaf eden) : 1 -…
VEKİLİ : Av. …

DAVALI : 2 -…

DAVANIN KONUSU : 3. Şahıs Tarafından Açılan Menfi Tespit
KARAR TARİHİ :21/12/2022
KARAR YAZIM TARİHİ :21/12/2022
Yukarıdaki esas ve karar numarası ayrıntılı olarak belirtilen İlk Derece Mahkeme’si kararının incelenmesi için istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dosya içeriğindeki tüm bilgi ve belgeler okunup, tetkik edilip heyetçe yapılan müzakerede, Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 355. maddesi gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı incelenerek aynı Kanun’un 353. maddesi gereğince duruşma yapılmaksızın yapılan inceleme sonunda gereği görüşülüp düşünüldü:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı alacaklı tarafından, davacı 3. şahıs …’e gönderilen 83/3. haciz ihbarnamesinin tebliği üzerine dava ön şartı olarak Sakarya Arabuluculuk Bürosu’na arabuluculuk başvuru formu ile 03/02/2022 tarihinde başvuru yapıldığını, tarafların anlaşamadıklarını, bu sebeple davacının icra takip borçlusu oğlu …’e borcu olmadığının tespiti için menfi tespit davasını açmak zorunda kaldığını, davalı alacaklı tarafından Sakarya 4. İcra Müdürlüğü’nün 2021/7382 esas sayılı icra takip dosyası ile borçlu … aleyhine başlatılan icra takibinde bulunulduğunu, icra takibinin kesinleştiğini, …’in menkul ve gayri menkul mallarının haczedildiğini, alacaklının bu kerre borçlunun 3. şahıslardaki hak ve alacaklarına haciz konulması için borçlunun babası …’in mernis adresine 89/1. haciz ihbarnamesi gönderilmesini talep ettiğini ve icra takibinin kesinleştiğini, ancak yapılan tebligatın hatalı yapıldığını yapılan tebligatın usulsüz olduğunu, bu sebeple Sakarya 3. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2022/24 esas sayılı dosyası ile dava açıldığını, davacının, borçlunun babası olmasının onun borçlu olduğu sonucu doğurmadığını, davacının 82 yaşında ve %86 oranında özürlü olduğunu, oğlunun yardımı ile hayatını sürdürdüğünü, davalının … sayılı taşınmazda hissesinin ve emekli maaşının bulunduğunu, davacı 3. şahsın vergi mükellefi olmadığını, ticari defterleri bulunmadığını belirterek İİK’ 89/3 maddesi uyarınca açmış oldukları menfi tespit davası ile davacı …’in oğlu …’e borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DOSYADA TOPLANAN DELİLLER:
Sakarya 4. İcra Müdürlüğü’nün 2021/7382 esas sayılı dosyası.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARAR ÖZETİ:
Mahkemece; 6102 sayılı TTK’da 6335 sayılı yasa ile yapılan değişiklik sonucu Asliye Ticaret Mahkemeleri ile Asliye Hukuk Mahkemeleri arasındaki ilişkinin görev ilişkisine dönüştürüldüğünü, bu sebeple Asliye Ticaret Mahkemesinin bakması gereken davalarda Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli sayılamayacağını, 6100 sayılı HMK’nın 1.maddesi uyarınca göreve ilişkin düzenleme kamu düzenine ilişkin olup mahkemelerce yargılamanın her aşamasında dikkate alınması gerektiğini, asıl olan bir davanın genel mahkemelerde görülmesi olduğunu, özel mahkemede bakılacağına dair özel bir kanun hükmü bulunmayan her davanın genel mahkemelerde görülmesi gerektiğini, somut dava bakımından yapılan incelemede ise, dava konusu takip dosyasında davalı takip alacaklısı tarafından, dava dışı borçlu ile ticari ilişki çerçevesinde ödenmeyen borçtan dolayı takip başlatıldığı, her iki tarafın da tacir konumunda olduğu ve davacıya takip dosyasından İİK’nın 89/1 ve 89/2 maddeleri uyarınca haciz ihbarnamelerinin gönderildiği, davacının borçlu olmadığı iddiasıyla İİK’nın 89/3. maddesi uyarınca eldeki davayı açtığını, davanın tarafları arasında doğrudan bir hukuki ilişki bulunmadığını, davalı alacaklı ile dava dışı takip borçlusu arasında bir ilişki bulunduğunun anlaşıldığını, İİK’nın 89/3 maddesi uyarınca açılan menfi tespit davasında davacı ile davalı takip alacaklısı arasında doğrudan ticari ilişki bulunmadığından TTK’nın 4. maddesinde belirtilen mutlak ya da nispi ticari davadan söz edilemeyeceğini, yine Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin 2016/3568 esas 2016/6425 karar sayılı ilamında da anlatıldığı üzere İİK’nın 89. maddesindeki haciz ihbarnamesi üzerine açılan menfi tespit davalarında görevli mahkemenin genel mahkemeler olduğu gerekçesiyle mahkeme görevsizliğine dair 6100 sayılı Yasa’nın 320/1. maddesi uyarınca karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davalı … vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkeme tarafından her ne kadar davanın görevsizlik ile usulden reddine karar verilmiş ise de takibe konu dayanak evrak kambiyo senedi olduğundan ötürü ve ayrıca davacı ile davalı taraflarının hepsinin ticaret ile uğraştığı ve söz konusu davanın ticari işleri sebebiyle olması nedeniyle ticari iş kabul edilerek davanın ticaret mahkemesinde görülmesi gerektiğini, görevli mahkemenin ticaret mahkemesi olduğunu, mahkeme tarafından verilen görevsizlik kararının hukuki dayanaktan yoksun olduğunu belirterek görevsizlik kararının kaldırılmasına ve yargılamanın ticaret mahkemesinde yapılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ SEBEPLER:
Dava, İİK’nın 89/3 maddesi kapsamında açılan menfi tespit davasıdır.
Sakarya Asliye Ticaret mahkemesince görevli mahkemenin Sakarya Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğundan bahisle görevsizlik kararı verilmiş, karara karşı davalı alacaklı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İİK’nın 89. maddesindeki haciz ihbarnamesi üzerine açılan menfi tespit davalarında görevli mahkeme genel mahkemelerdir. Mahkemece, bu husus gözetilerek, işin esasına girilmeden yazılı şekilde Asliye Hukuk Mahkemesi’ne görevsizlik kararı verilmesi yerinde olup (Aynı yönde Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin 2016/3568 esas 2016/6425 karar sayılı ilamı) davalının istinaf nedenleri yerinde görülmemiştir.
Bu itibarla; dosyadaki belgelere, kararın dayandığı delillerle, usul ve yasaya uygun gerektirici nedenlere göre; kanunun olaya uygulanmasında hata edilmediği, ihtilafın doğru olarak tanımlandığı, inceleme konusu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından, davalının yerinde bulunmayan istinaf kanun yolu başvurusunun HMK’nın 353/(1)-b-1. maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalının istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/(1)-b-1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
3-Dosyanın İstinaf Mahkemesine gönderilmesi amacıyla yapılan harç, posta masrafı ve tebligat giderlerinin istinaf kanun yoluna başvuran taraf üzerinde bırakılmasına,
4-İnceleme duruşmasız yapıldığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
5-HMK’nın 333. maddesi gereğince kalan gider avansının yatıran tarafa geri verilmesine,
6-Kararın İlk Derece Mahkemesi’nce taraflara tebliğ edilmesine,
Dair, İİK’nın 363/1, HMK’nın 346 ve 352. maddeleri uyarınca dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 353/1-a-3 maddesi gereğince KESİN olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 21/12/2022


Başkan

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Katip

¸e-imzalıdır