Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi 2023/80 E. 2023/568 K. 03.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
SAKARYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
7. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2023/80
KARAR NO : 2023/568

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN :… (…)
ÜYE :… (…)
ÜYE :… (…)
KATİP :… (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :SAKARYA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ :09/11/2022 tarihli ara karar
NUMARASI :2022/761 Esas (derdest dosya)

DAVACILAR :1-… (T.C.No:…) – …
:2-… (T.C.No : …) – …
:3-… (T.C.No:…) – …
:4-… (T.C.No: …) – …
:5-… (T.C.No: …) – …
:6-… (T.C.No: …) – …
:7-… (T.C.No:…) -…
:8-… (T.C.No:…) – …
:9-İBRAHİM ÇAMOĞLU TURİZM NAKLİYAT VE TAŞIMACILIK TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ – …
:10-KARADAYI TESİSLERİ PETROL ÜRÜNLERİ SANAYİ VE TİCARET LTD ŞTİ – …
:11-SINIRLI SORUMLU 19 NOLU KOCAALİ KARASU STAR MOTORLU TAŞIYICILAR KOOPERATİFİ – …
:12-SINIRLI SORUMLU 26 NUMARALI ÖZ KARASU MİDİBÜSÇÜLER MOTORLU TAŞIYICILAR KOOPERATİFİ – …
VEKİLİ :Av. … – …

DAVALI :SINIRLI SORUMLU 37 NOLU SAKARYA VİB OTOBÜSÇÜLER MOTORLU TAŞIYICILAR KOOPERATİFİ – …
VEKİLİ :Av. … – …
DAVA :Genel Kurul Kararının İptali (Kooperatif Genel Kurul Kararının İptali)
DAVA TARİHİ :29/08/2022
TALEP :İhtiyati Tedbirin Kaldırılması
TALEP TARİHİ :02/11/2022

KARAR TARİHİ :03/04/2023
KR. YAZIM TARİHİ :03/04/2023
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davalı vekili ihtiyati tedbir kararına itiraz dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesinin 07/10/2022 tarihli ara kararı ile genel kurulun 14. numaralı kararı hakkında yürütmenin tedbiren durdurulması kararı verildiğini, tedbir talep edenler tarafından yasal süre içerisinde başvuru bulunmadığından tedbir kararının kanun gereğince kalktığını, davanın esasına yönelik tedbir kararı verilmesinin mümkün olmadığını, genel kurulda alınan kararın iptali ya da butlanının gerekip gerekmeyeceğinin yapılan yargılama sonucunda belli olacağını, tedbir kararı için yaklaşık ispatın bulunmadığını, tedbir kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ:
İlk derece mahkemesince; “… Davalı kooperatif vekilinin mahkememizin 07/10/2022 tarihli ara kararı ile verilen ihtiyati tedbir kararına yapmış olduğu itirazın REDDİNE …” şeklinde hüküm kurulmuştur.
İlk derece mahkemesince verilen karara karşı davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; red kararının gerekçesinin açık olmadığını, davaya konu edilen genel kurul kararının etkisinin yanlış yorumlandığını, ilk derece mahkemesinin ihtiyati tedbir bakımından yaklaşık ispat şartına ilişkin değerlendirmesinin, ispat yükünün tarafını değiştirir nitelikte olduğunu, tedbir kararının uygulanmasını talep etme zorunluluğuna uyulmadığını ve ihtiyati tedbirin kendiliğinden kalktığını belirterek; istinaf taleplerinin kabulüne, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesi talebiyle istinaf yoluna başvurmuştur.
Davacılar vekili cevap dilekçesinde özetle; ihtiyati tedbir kararına süresi içerisinde itiraz edilmediğini, 2+1 koltuk düzenine geçiş şartı getiren yönetim kurulu kararlarının, eşitlik ilkesine aykırı uygulamalar sebebiyle mahkeme tarafından iptal edildiğini, tedbir kararının uygulamasının talep edilmediği ve bu sebeple ihtiyati tedbirin kendiliğinden kalktığı iddasının doğru olmadığını belirterek; haksız istinaf başvurusunun reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:Sakarya Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 09/11/2022 tarih, 2022/761 Esas sayılı ara kararı ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; genel kurul ve yönetim kurulu kararlarının iptali istemine ilişkindir.
Davacı vekilinin, genel kurul ve yönetim kurulu kararlarının yürütmesinin durdurulması talebi üzerine ilk derece mahkemesince talebin kabulüne karar verilmiş, davalı vekilinin itirazı üzerine itiraz reddedilmiş, itirazın reddi kararına karşı davalı vekili istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
İnceleme; 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.

Dosyanın incelemesinde; davalı kooperatifin 29/07/2022 tarihli Genel Kurulunun 14. gündem maddesinde, kooperatif bünyesinde çalışan , yolcu taşımacılığı yapan araçların firmalar arası rekabet edebilmesi için üyelerin araçlarının 2+1 koltuk olarak düzenlenmesine ve yönetim kuruluna yetki verilmesine oy çokluğuyla karar verildiği, toplantı sırasında Bakanlık Temsilcilerince koltuklarını yenilemeyenlere Koop.Kanununun 23. maddesindeki eşitlik ilkesine aykırı hareket edilemeyeceği yönünde genel kurula ve yönetim kuruluna bilgi verildiği, kooperatif yönetim kurulunun 24/08/2022 tarih ve 66 sayılı kararıyla araçların 2+1 koltuk düzenine geçmesi hususunda karar alındığı, eldeki davada anılan kararların iptalinin talep edildiği anlaşılmaktadır.
1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 53. maddesi uyarınca; genel kurulda alınan kararların, oyunu kullanmasına haksız yere izin verilmemesi, çağrılmama, çağrının usulsüzlüğü, gündemin gereği gibi ilan veya tebliğ edilmemesi veya toplantıya ve karara yetkili olmayan kimselerin iştirak etmesi iddiaları dışında; yasa, anasözleşme ve afaki iyiniyet kurallarına aykırılık halleri ileri sürülerek, iptalleri isteminde bulunabilmek için toplantıya katılan üyenin ret oyu vermesi ve karara muhalif kalarak keyfiyeti zapta geçirmesi ve davanın bu iddiaların tümü bakımından toplantıyı izleyen bir ayın içinde açılması gerekmektedir.
Diğer yandan, anılan 53. madde hükmü uyarınca; genel kurul toplantısına katılmaya yetkili olmayan kimselerin toplantıya ve karara katılmış bulunmaları halinde alınan kararların yasaya, anasözleşmeye ve iyiniyet kurallarına aykırı oldukları ileri sürülerek iptalleri için açılacak davada genel kurulda ret oyu ve muhalefette bulunmuş olma şartı aranmaz ise de; bir aylık hak düşürücü süre içinde davanın açılması zorunludur.
Genel Kurul kararlarının iptalinin istenebilmesi için üyenin genel kurula katılması, ret oyu kullanarak muhalefet şerhini tutanağa geçirmesi gereklidir. Ancak üyenin şahsını ilgilendiren kararlar konusunda üyenin muhalefet şerhi koymadan iptal davası açması mümkündür. Ayrıca bu tür kararların üyeye tebliği şart olduğundan dava açma süreside tebliğden itibaren başlar.
1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nda, mahkemeden yönetim kurulu kararlarının iptalinin istenebileceğine ilişkin bir hüküm bulunmamaktadır. Ancak yerleşik Yargıtay içtihatlarında, yönetim kurulu kararının batıl olduğunun tespitinin (Yargıtay 11. HD. 18/11/1986 tarih, 521/6053 E-K), yönetim kurulunun mülkiyet hakkına ilişkin kararlarının iptalinin (Yargıtay 11. HD. 24/01/1994 tarih, 3085/372 E-K) dava edilebileceğine karar verilmiştir. Bu nedenle eldeki davanın ve talebin bu kapsamda esastan incelenmesi gerekmektedir.
İhtiyati tedbir, 6100 sayılı HMK’nın 389. vd. maddelerinde düzenlenmiştir.
HMK’nın 389. maddesinde; ”Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir.
6100 Sayılı HMK’nın 390/3 maddesinde; “Tedbir talep eden taraf, dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek” zorunda olduğu hüküm altına alınmıştır.
Geçici hukuki koruma yargılamasını, asıl hukuki koruma yargılamasından ayıran özelliklerden biri ispat ölçüsü noktasındadır. HMK’nın ihtiyati tedbirle ilgili 390. maddesinin gerekçesinde, geçici hukuki korumalarda ispat hususu üzerinde durulmuştur. Kanunda açıkça öngörülmemişse ya da işin niteliği gerekli kılmıyorsa, bir davada, normal bir yargılamada yaklaşık ispat değil, tam ispat aranır. Çünkü, hakim, mevcut ispat ve delil kuralları çerçevesinde, tarafların iddia ettiği bir vakıa konusunda tam bir kanaate varmadan o vakıayı doğru kabul edemez.
Bu hükümler kapsamında eldeki talep incelendiğinde; Kooperatifler Kanunu’nun 23. maddesinde üyeler arasında eşitlik ilkesinin geçerli olduğu hüküm altına alınmıştır. Davacı tarafça, alınan kararların 1163 sayılı Kanun ve Kooperatif Ana Sözleşmesi’ne aykırı olduğu iddia edilmektedir. Dosya kapsamına göre, davalı kooperatif ile bir kısım davacılar arasında başkaca ihtilaflar ve davalar bulunmaktadır. Otobüs firmaları arasındaki rekabet gereğince tüm araçların 2+1 koltuk düzenine sahip olmaları zorunluluğunun bulunup bulunmadığı bu aşamada belirsizdir. Bu husus ayrıntılı inceleme, istatistiki bilgiler ve bilirkişi incelemesine muhtaçtır. Diğer yandan; Kooperatif ana sözleşmesinin 10. Maddesine göre kooperatife ortak olabilmek için kooperatifin amacına uygun bir motorlu araca sahip olmak şart olarak öngörülmüştür. Davacıların 2+2 koltuk düzenine sahip araçlarının D1 Yetki Belgesine ve taşıt kartlarına sahip olduğu anlaşılmaktadır. Sözleşmede üyelerin araçlarının 2+1 olması zorunluluğuna dair bir düzenleme bulunmamaktadır. Bu durumda yürütmesinin durdurulması istenen kararların uygulanması halinde davacıların ekonomik mahvına sebep olunabileceğine, mülkiyet haklarının kısıtlanacağına ve eşitlik ilkesinin bozulacağına dair yaklaşık ispat koşulu gerçekleştiğinden ihtiyati tedbir talebinin kabulüne ve itiraz üzerine itirazın reddine karar verilmesinin doğru olduğu değerlendirilmiştir.
Karar başlığında; davacıların T.C. kimlik numaraları ile bir kısım davacıların ve taraf vekillerinin adreslerinin yazılmaması İİK’nın 260. ve kıyasen uygulanması gereken HMK’nın 391-(2) maddesine aykırı ise de, bu eksiklik mahallinde her zaman düzeltilebileceğinden eleştirilmekle yetinilmiştir.
Tüm bu açıklamalara, dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle, yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında; mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmamasına, HMK’nın 355. maddesi uyarınca; kamu düzenine ilişkin konularda da kararın esasına etkili bir aykırılık bulunmaması nazara alınarak, ihtiyati tedbire itiraz eden davalının istinaf sebepleri yerinde görülmediğinden istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-HMK’nın 353/1-b.1 maddesi uyarınca; ihtiyati tedbire itiraz eden davalının istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gereken harç peşin alındığından, yeniden alınmasına yer olmadığına,
3-İstinaf Kanun Yoluna Başvurma Harcının hazineye gelir kaydına,
4-İstinaf kanun yoluna başvuru için yaptığı masrafların, istinaf eden taraf üzerinde bırakılmasına,
5-İstinaf eden tarafından yatırılan, istinaf avansından kullanılmayan kısmın HMK’nın 333. maddesi uyarınca; ilk derece mahkemesince istinaf edene iadesine,
6-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
7-Gerekçeli kararın tebliği işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
8-Dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
İlişkin; Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362. maddesi uyarınca KESİN olmak üzere oy birliği ile karar verildi.03/04/2023


Başkan …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Katip …
¸e-imzalıdır

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.*