Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi 2023/792 E. 2023/718 K. 08.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
SAKARYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
7. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2023/792
KARAR NO : 2023/718

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN :… (…)
ÜYE :… (…)
ÜYE :… (…)
KATİP :… (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :SAKARYA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ :15/02/2023 tarihli ara karar
NUMARASI :2022/974 Esas (derdest dosya)

DAVACI : … (T.C.No: …) – …
VEKİLİ :Av. … -…
DAVALI :… – …
VEKİLİ :Av. … – …
DAVA :Kooperatif Yönetim Kurulu Kararının İptali
DAVA TARİHİ :28/11/2022
TALEP :İhtiyati tedbir kararına itiraz
TALEP TARİHİ :09/01/2023

KARAR TARİHİ :08/05/2023
KR. YAZIM TARİHİ :24/05/2023
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı kooperatifin 18/10/2022 tarih 70 sayılı yönetim kurulu kararıyla davacının ihtara rağmen araç bulundurma şartını yerine getirmediğinden bahisle ortaklıktan çıkarılarak kararın kesinleşmesi beklenmeksizin ortaklık kaydının silindiğini belirterek kararın iptalini talep etmiş ve davacının ortaklık kayıtlarının aktif hale getirilmesi yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir.
İlk derece mahkemesince 28/12/2022 tarihli ara karar ile; “… 1-Davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin KABULÜNE,
2-Davacı …’un davalı kooperatif üyeliğinin devam ettiğinin tespiti ile bu dava süresince … nezdindeki üyeliğinin aktif hale getirilmesi ile kooperatif kayıtlarına ve KOOPBİS sistemine üye olarak tekrar kaydedilmesine,
3-Talebin ve kararın mahiyetine ve dosya kapsamına nazaran taktiren teminat alınmasına yer olmadığına …” şeklinde hüküm kurulmuştur.
Davalı vekili itiraz dilekçesinde özetle; davacının Koopbis kaydının kooperatif tarafından silinmediğini, davacının Koopbis kooperatif kaydının zaten aktif olduğunu, yerel mahkemenin davacının koopbis kaydının aktif olup olmadığı ile ilgili hiçbir araştırma yapmadan tedbir kararı verdiğini, zaten var olan bir hususta tedbir kararı verilebilmesinin mümkün olmadığını, bu sebeple verilen tedbir kararının doğru olmadığını belirterek; tedbir kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ:
İlk derece mahkemesince; “… Davalı vekilinin Mahkememizin 28/12/2023 tarihli ara kararına yapmış olduğu itirazın REDDİNE …” şeklinde hüküm kurulmuştur.
İlk derece mahkemesince verilen karara karşı davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; yargılama aşamasında yerel mahkemenin Sakarya İl Ticaret Müdürlüğü’nden davacının koopbis kaydının bulunup bulunmadığı hususunda bilgi talep ettiğini, İl Müdülüğünün cevabi yazısında kooperatif üye listesini gönderdiğini, oysa ki gönderilen üye listesinin eksik olduğunu, zira kooperatifin 41 üyeden oluştuğunu, İl Ticaret Müdürlüğünün ise vermiş olduğu listede 23 üyenin adına yer verildiğini, bu hususta yapılan itirazın ise yerel mahkemece kabul edilmediğini, dolayısı ile verilen kararın eksik incelemeye dayalı bir karar olup, tüm üyeleri gösterir üye listesinin eksiksiz olarak dosyaya celbinden sonra tebdir hususunda yeni bir karar vermek gerekirken, eksik bilgi ile tedbir kararına yapılan itirazın reddine karar verilmesinin doğru olmadığını belirterek; istinaf taleplerinin kabulüne, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesi talebiyle istinaf yoluna başvurmuştur.
Davacı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının üyelik kayıtlarından düşürüldüğü hususunun, yerel mahkemenin Sakarya Valiliği İl Ticaret Müdürlüğü’ne yazdığı 10.01.2023 tarihli müzekkereye verilen cevabi yazı içeriği ve ekinde sunulan belgelerde davacının ortaklar listesinde kaydının olmadığı, ortaklıktan ayrılanlar listesinde yer aldığının açıkça belirtildiğini, davalı Kooperatif tarafından açıkça 1163 sayılı Yasa’nın 16/5 maddesine aykırı olarak işlem yapıldığı dosya kapsamı ile belli olduğu halde, kooperatif tarafından davacının üyelik kayıtlarının aktif halde olduğuna yönelik kooperatif bünyesinde tutulması ve bulunması zorunlu olan ortaklar defterindeki kaydını dahi sunmadığını belirterek; haksız istinaf başvurusunun reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:Sakarya Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 15/02/2023 tarih, 2022/974 Esas sayılı ara kararı ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; kooperatif yönetim kurulu kararının iptali istemine ilişkindir.
Talep; ihtiyati tedbirin kaldırılması istemine ilişkinir.
İlk derece mahkemesince 28/12/2022 tarihli ara kararı ile; “…Davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin kabulüne, davacı …’un davalı kooperatif üyeliğinin devam ettiğinin tespiti ile bu dava süresince … nezdindeki üyeliğinin aktif hale getirilmesi ile kooperatif kayıtlarına ve KOOPBİS sistemine üye olarak tekrar kaydedilmesine, talebin ve kararın mahiyetine ve dosya kapsamına nazaran taktiren teminat alınmasına yer olmadığına…” karar verilmiş, karara karşı davalı tarafın itirazı üzerine 15/02/2023 tarihli ara kararı ile; “… davacı taraf kooperatif yönetim kurulunun ihraca ilişkin kararına karşı mahkememizin 2022/974 esas sayılı bu dosyasında iptal talepli dava açmış olmakla ihraç kararı henüz kesinleşmemiştir.
Kooperatifler Kanunun 16/5 maddesine göre haklarındaki çıkarma kararı kesinleşmeyen ortakların yerine yeni ortak alınamaz ve bu kişilerin ortaklık hak ve yükümlülükleri, çıkarılma kararı kesinleşinceye kadar devam eder.

Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesinin 2022/2399 esas 2022/2168 Karar sayılı 08/12/2022 tarihli emsal kararında da belirtildiği üzere davacı hakkındaki ihraç kararının kesinleşmesine kadar 1163 sayılı KK’nın 16/5. maddesinde güvence altına alınan ortaklık hak ve yetkileri kullanılabilecek ve bu hakları sınırlandıran veya kullanımına engel teşkil eden kooperatif işlemleri yasaya ve hakkın kötüye kullanılması yasağına açıkça aykırılık teşkil edecektir. Davacı halen kooperatif üyesi olduğundan kooperatif kayıtlarından ve KOOPBİS sisteminden silinmemesi gereklidir. İtiraz dilekçesinde davacının kaydının silinmediği belirtilmiş isede Ticaret İl Müdürlüğünün cevabında davacının KOOPBİS de kooperatifin ortaklık kaydında yer almadığı aksine silinen ortaklar listesinde adının bulunduğu bildirilmiştir. Açıklanan gerekçelerle ihtiyati tedbir kararımızda bir isabetsizlik görülmemiş ve itirazın reddine …” karar verilmiş, karara karşı davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İnceleme; 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır
Uyuşmazlık, ihtiyati tedbir kararının kendiliğinden kalkıp kalkmadığı noktasındadır.
İhtiyati tedbir, 6100 sayılı HMK’nın 389. vd. maddelerinde düzenlenmiştir.
HMK’nın 389. maddesinde; ”Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir.
6100 sayılı HMK’nın 390/3 maddesinde; “Tedbir talep eden taraf, dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek” zorunda olduğu hüküm altına alınmıştır.
6100 sayılı HMK’nın 393/1 maddesinde; “İhtiyati tedbir kararının uygulanması, bu kararın, tedbir isteyen tarafa tefhim veya tebliğinden itibaren bir hafta içinde talep edilmek zorundadır. Aksi halde, kanuni süre içinde dava açılmış olsa dahi, tedbir kararı kendiliğinden kalkar.” hükmü bulunmaktadır.
Uyuşmazlığın çözümü için 1163 sayılı Kooperatifler Kanunun Ortaklıktan çıkarılma ve itiraz başlıklı 16. maddesinin de incelenmesi gerekmektedir. 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 16. maddesinin 5. fıkrasında “Haklarındaki çıkarma kararı kesinleşmeyen ortakların yerine yeni ortak alınamaz. Bu kişilerin ortaklık hak ve yükümlülükleri, çıkarılma kararı kesinleşinceye kadar devam eder.” hükmü bulunmaktadır.
Eldeki uyuşmazlıkta, ihtiyati tedbir kararı, davacıların kooperatiften ihraç kararının iptali istemli davada, ortaklık hak ve yetkilerinin kullanılabilmesi için D1 belgelerinin düzenlenmesi için verilmiştir. Bu durumda, esasen ihtiyati tedbir kararı 1163 sayılı Kooperatifler Kanunun’un 16/5. maddesinin uygulanması ile doğrudan ilintilidir.
İlk derece mahkemesinin 03/06/2022 tarihli ara kararında da belirtildiği üzere, davacılar hakkındaki ihraç kararının kesinleşmesine kadar 1163 sayılı KK’nın 16/5. maddesinde güvence altına alınan ortaklık hak ve yetkilerinin kullanılabilmesi için davacılara D1 yetki belgesinin verilmesi zorunludur. Esasen davalı koopertafin ihraç kararının kesinleşmesine kadar bu belgeyi iptal etmesi doğru değildir. Ayrıca, 4721 sayılı TMK’nın 2. maddesinde düzenlenen hakkın kötüye kullanılması yasağının gereği olarak, davalı kooperatifin ihraç kararının kesinleşmesine kadar, davacıların bu konuda bir ihtiyati tedbir kararı almasına gerek kalmaksızın davacılara ortaklık hak ve yetkilerini kullanma imkanı vermesi zorunludur. Bu nedenle, 1163 sayılı KK’nın 16/5. maddesinin emredici hükmü gereğince, davacıların ortaklık hak ve yetkilerinin kullanılması için D1 yetki belgesinin iptal edilmemesi gerekirken bu yetkinin iptali üzerin verilen ilk derece mahkemesinin 03/06/2022 tarihli ihtiyati tedbir kararının mahiyeti itibariyle 1163 sayılı KK’nın 16/5. maddesinin uygulanmasını öngören bir tespit kararı niteliğinde olduğu kabul edilmeli, uyuşmazlığın sadece 6100 sayılı HMK’nın 389. vd. maddeleri ile sınırlı incelenmesi ve süresinde tedbir kararının uygulanmasının istenmemesine dayanılarak ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına karar verilmesinin 1163 sayılı KK’nın 16/5. maddesini işlevsiz kılınması ve davacıların mülkiyet hakkının ihlali sonucunu doğuracağı dikkate alınarak, şekilci bir yaklaşımla, davacıların süresi içerisinde tedbir kararının uygulanmasının istememesine dayanılarak ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına karar verilmesinin davalı kooperatifin anılan hükme (m.16/5) açıkça aykırı olan uygulamasının devamına neden olacağı ve bu durumun da kanunun açık hükmüne ve dürüstlük kuralına aykırı olacağı gözetilerek davalının itirazının reddine karar verilmelidir. Kaldı ki, ilk derece mahkemesince taraflara yüklenen hak ve borçlar açıkça belirlendikten sonra, farklı uygulama yapılmasının da hukuki güvenliği zedeleyeceği göz önünde bulundurulmalıdır.
Mahkemece, ara karar başlığında; davacının T.C. kimlik numarası ile davalı vekilinin adresinin yazılmamış olması, 6100 sayılı HMK’nın 391/2-a maddesine aykırı olmakla birlikte sonuca etkili olmadığından, kaldırma nedeni yapılmamış ve bu hususa eleştiri getirilmekle yetinilmiştir.
Açıklanan bu nedenlerle ihtiyati tedbire itirazın reddine dair verilen 15/02/2023 tarihli ara kararı isabetli olup, davalı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK.’nun 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-HMK’nın 353/1-b.1 maddesi uyarınca; davalının istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına,
3-Alınması gereken harç peşin alındığından, yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
4-İstinaf eden tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,
5-İstinaf eden tarafından yatırılan istinaf avansından kullanılmayan kısmının HMK’nın 333. maddesi uyarınca; karar kesinleştikten sonra ilk derece mahkemesince istinaf edene iadesine,
6-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
7-6100 sayılı HMK’nın 359/4 maddesi uyarınca; kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
8-Dosyanın mahkemesine gönderilmesine,
İlişkin; 6100 sayılı HMK’nın 362. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda KESİN olmak üzere oy birliği ile karar verildi.08/05/2023


Başkan …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Katip …
¸e-imzalıdır

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.*