Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi 2023/789 E. 2023/732 K. 08.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
SAKARYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
7. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2023/789
KARAR NO : 2023/732

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN :… (…)
ÜYE :… (…)
ÜYE :… (…)
KATİP :… (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :GEBZE ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ :24/02/2023 tarihli ara karar
NUMARASI :2022/848 Esas (derdest dosya)

DAVACI :YAŞAR TEKNİK HIRDAVAT PAZARLAMA SANAYİ VE TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ – …
VEKİLİ :Av. … – …
DAVALI :… (T.C.No:…)- …
VEKİLİ :Av. … – …
DAVA :Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :31/10/2022
TALEP :İhtiyati Tedbirin Kaldırılması
TALEP TARİHİ :14/11/2022

KARAR TARİHİ :08/05/2023
KR. YAZIM TARİHİ :22/05/2023
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı şirkete karşı davalı tarafından Gebze İcra Dairesi’nin 2022/28098 Esas sayılı icra dosyası ile kambiyo takibi başlatıldığını, bu takibin dayanağı olarak davalı … tarafından keşide edilen 11/02/2019 düzenleme tarihli; 31/12/2019 vadeli 1.000.000,00-TL bedelli, 11/09/2019 düzenleme tarihli 30/03/2020 vadeli 1.000.000,00-TL bedelli, 11/09/2019 düzenleme tarihli 30/06/2020 vadeli 1.000.000,00-TL bedelli, 11/09/2019 düzenleme tarihli 30/09/2019 vadeli 1.000.000,00-TL bedelli, 11/09/2019 düzenleme tarihli 31/10/2019 vadeli 500.000,00-TL bedelli, 11/09/2019 düzenleme tarihli 31/01/2020 vadeli 500.000,00-TL bedelli, 11/09/2019 düzenleme tarihli 28/02/2020 vadeli 500.000,00-TL bedelli, 11/09/2019 düzenleme tarihli 30/05/2020 vadeli 500.000,00-TL bedelli, 11/09/2019 düzenleme tarihli 30/04/2020 vadeli 500.000,00-TL bedelli, 11/09/2019 düzenleme tarihli 30/11/2019 vadeli 500.000,00-TL bedelli senetlerin gösterildiğini, söz konusu senetlerin tamamında davacı şirketin kefil bölümünde kaşe ve kaşe üzerine imza ile aval olarak yer aldığını, davalının bu kaşe ve imza ile davacı şirketten senet bedellerini talep ettiğini, ancak ortada davalının, senetleri keşide eden …’in ve senetlerde ciranta olarak yer alan …’nun eylem birliği içerisinde gerçek olmayan bir alacağı tahsil etmek ve haksız kazanç elde etmek çabası bulunduğunu, senetleri keşide eden …’in, davacı şirketin eski ortağı ve yetkilisi olduğunu, bu kişinin 12/11/2010 tarih, 2010/1 nolu karar ile 10 yıllığına şirket müdürü olarak seçildiğini bu kararın 29/11/2010 tarihli sicil gazetesinde ilan edildiğini, bu kişinin şirketteki yetkilerinin istifası üzerine Bakırköy 39. Noterliği’nin 25/07/2019 tarih, 28746 sayı ile tasdikli 2019/2 sayılı genel kurul kararı ile sona erdirildiğini, bu kararın 16/08/2019 sayı ve 9889 sayılı Türkiye Ticaret Sicil gazetesinde ilan edildiğini, …’in yerine …’ın müdür olarak atandığını, …’in daha sonra şirketteki hisselerini 03/09/2019 tarihinde devrettiğini, bu devir sonrasında da kendisi ile şirket arasında ihtiyari arabuluculuk belgesi imza edildiğini, …’in şirket ortaklığından ayrıldıktan sonra şirketten haksız kazanç elde etmek, şirketi batırmak adına kötü niyetli olarak bilerek kendi yetkili olduğu dönemde düzenlenmiş gibi davaya konu senetleri düzenlediğini; şirketi de bu senetlere aval yaptığını, senetlerin sonradan düzenlendiği ve davacı şirketin senetler vasıtası ile borçlandırıldığının aşikar olduğunu, …’in TTK 395. maddesi hükmüne aykırı davrandığını, kabul etmemekle birlikte bir an için senetlerin sahte olmadığı kabul edilse dahi TTK 395. maddesi gereğince davacı şirketin senetlerden sorumluluğunun bulunmadığını, …’in asıl borçlu olarak keşide ettiği senetlere şirketi aval yaptığını, böylece kendi lehine şirket ile hukuki işlem yaptığını, bu nedenle aval işleminin davacı şirket bakımından batıl olduğunu bu sebeple; ihtiyati tedbir istemlerinin kabulü ile; öncelikle teminatsız, mahkeme aksi kanaatte ise mahkemenin belirleyeceği müvekkili şirketin ödeyebileceği uygun bir miktar teminat karşılığında Gebze İcra Dairesi’nin 2022/28098 Esas sayılı icra dosyasının işbu davanın sonuna kadar durdurulmasına, Gebze İcra Dairesi’nin 2022/28098 Esas sayılı icra dosyasına konu senetlerden dolayı davacı şirketin davalıya borçlu olmadığının tespitine, 2022/28098 Esas sayılı icra dosyasına konu takibin iptaline; davalının takibe konu alacağın en az %20’si oranında kötü niyet tazminatına çarptırılmasına, bu tazminatın davalıdan alınarak müvekkiline verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İlk derece mahkemesince 31/10/2022 tarihli ara kararı ile; “…1-Davacı vekilinin takibin durdurulması talebinin REDDİNE, İİK’nın 72/3 maddesi gereğince %15 teminat karşılığında (nakdi teminat veya teminat mektubu) mukabilinde yalnızca icra veznesindeki paranın alacaklıya ödenmemesi için ihtiyati tedbir konulmasına, davacı tarafından teminat yatırıldığına dair makbuz mahkememize ibraz edildiği takdirde icra müdürlüğüne müzekkere yazılmasına…” şeklinde hüküm kurulmuştur.
Davalı vekili 14/11/2022 tarihli dilekçesi ile; dosyaya sunulan teminat mektubuna ve verilen ihtiyati tedbir kararına itiraz etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ:
İlk derece mahkemesince; “… İhtiyati tedbire itirazın REDDİNE …” şeklinde hüküm kurulmuştur.
İlk derece mahkemesince verilen karara karşı davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacı-firma tarafından, davacı-firma ortağı olan … ile işbirliği içinde şirket yetkilisinin şirketi ilzam döneminde atılmamış olduğunu sözde gösterebilmek maksadıyla, gerçekte 11.02.2019 olmasına rağmen, dava dilekçesinin ilk satırlarında yanıltıcı beyanla, bonoların 9 adedinin tanzim tarihinin 11.09.2019 olarak gösterilmesi suretiyle istenen tedbir talebinin muvazaa unsuru barındırmasından dolayı geçersizlik müeyyidesine tabi olduğunu, davacı tarafından bonolardan 9 adedinin tanzim tarihinin, firma yetkilisi …’in sözde yetkisiz olduğu iddia edilmeye çalışılan 11.09.2019 tarihinde düzenlendiğinin iddia edilerek ihtiyati tedbir kararı talep edildiğini, davacının haksız surette iddia etmeye çalıştığı şekilde, davalı-alacaklının 26 adet şirkette kesinlikle hiçbir ortaklığı bulunmamakta olup davacı tarafından haksız ve yersiz iddialarını ispat yönünde dava dosyasına hiçbir bilgi ve hukuken geçerli belge sunulamamasının da iddialarının yanıltıcı ve haksız olduğunu açıkça gösterdiğini, dava konusu illetten mücerret borcun itfa, imhal edildiğine dair hiçbir belgeyi dosyaya sunamadığını ve usulüne uygun şekilde ispat şartını sağlayamadığını, dava konusu Gebze İcra Dairesi’nin 2022/28098 E. sayılı dosyasının güncel kapak hesabı yapılmadan İİK’nın 72/3 maddesi gereğince münhasıran %15 teminat karşılığında (nakdi teminat veya teminat mektubu) yatırılması karşılığında tedbir kararı verilmesinin İİK.m.72/3.f. ve 4.f.sı hükmüyle ve Yüksek Mahkemenin kararlarıyla uyumlu olmadığını belirterek; istinaf taleplerinin kabulüne, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesi talebiyle istinaf yoluna başvurmuştur.
Davacı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacıya karşı gerçek olmayan bir alacağı tahsil etmek ve haksız kazanç elde etme çabası bulunduğunu, iş bu dava açıldıktan sonra senetleri geriye dönük keşide eden …’in 31.10.2022 tarihinde Gebze Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2022/31835 soruşturma nolu dosyasına itiraf beyanı sunduğunu, … beyanlarında; senetleri yetkisiz olduğu tarihte geriye dönük keşide ettiğini, senetler üzerindeki kaşenin lehdar … tarafından yaptırıldığını, açıkça ortada suç işleme kastı olduğunu ikrar ettiğini, bu durumda takibe konu senetlerin sahte olduğu herhangi bir ticari alış verişe dayanmadığının aşikar olduğunu, davalı vekilinin ihtiyati tedbirin reddine ilişkin karara karşı istinaf başvurusunun da usulden ve esastan reddi gerektiğini, somut dava bakımından davacının şikayeti ile davalı hakkında soruşturma devam ettiğinden, yerel mahkemece soruşturma dosyasının bekletici mesele yapıldığından ve tüm dosya kapsamı beraber değerlendirildiğinde yaklaşık ispatın yeterince sağlandığının nazara alınması gerektiğini belirterek; haksız istinaf başvurusunun reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:Gebze Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 24/02/2023 tarih, 2022/848 Esas sayılı ara kararı ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; menfi tespit istemine ilişkindir.
Talep; ihtiyati tedbirin kaldırılması istemine ilişkindir.
İlk derece mahkemesince 31/10/2022 tarihli ara kararı ile; “…Davacı vekilinin takibin durdurulması talebinin REDDİNE, İİK’nın 72/3 maddesi gereğince %15 teminat karşılığında (nakdi teminat veya teminat mektubu) mukabilinde yalnızca icra veznesindeki paranın alacaklıya ödenmemesi için ihtiyati tedbir konulmasına, davacı tarafından teminat yatırıldığına dair makbuz mahkememize ibraz edildiği takdirde icra müdürlüğüne müzekkere yazılmasına…” karar verilmiş, ara karara yönelik davalının istinaf başvurusu Dairemizin 2022/2641, 2022/22611 E/K sayılı ilamı ile reddedilmiştir.
Davalı vekilinin 14/11/2022 talep dilekçesi ile; davacı-firma tarafından dava dosyasına sunulmuş olan teminat mektubunun İİK 72. maddesinde düzenlenen ve Yüksek Yargıtayın istikrarlı uygulaması ile açıkça belirlenmiş olan kesin ve süresiz olma şartını taşımadığı, teminat mektubunda dava dosya numarasının hatalı olarak yazıldığı, icranın geri bırakılmasını teminen verildiğinin yazılı bulunduğu görülmekle usulsüz teminat mektubuna dayalı olarak verilmiş olan tedbir kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmesi üzerine yerel mahkeme, 16/12/2022 tarihli ara karar ile davalı vekilinin talebinin kabulü ile; davacı vekiline usulüne uygun teminat mektubunu sunmak üzere bir hafta kesin mehil verilmesine, kesin mehil içerisinde usulüne uygun teminat mektubu yatırılmadığı takdirde, ihtiyati tedbir kararının kaldırılacağının davacı vekiline ihtarına, davalı vekilinin aynı dilekçe ile yaptığı diğer itirazlarının 09/02/2023 tarih, saat 10:30’da yapılacak ön inceleme duruşma gününde değerlendirilmesine karar verilmiştir.
Mahkemece davalının itirazlarının duruşmalı incelemesi sonunda ise istinafa konu 24/02/2023 karar ile;”…Taraflar arasındaki ihtilaf ihtiyati tedbir kararına itiraz istemine dayanmaktadır.
HMK’nın ihtiyati tedbir kararına karşı itiraz başlıklı 394. Maddesi “Karşı taraf dinlenmeden verilmiş olan ihtiyati tedbir kararlarına itiraz edilebilir. Aksine karar verilmedikçe, itiraz icrayı durdurmaz. İhtiyati tedbirin uygulanması sırasında karşı taraf hazır bulunuyorsa, tedbirin uygulanmasından itibaren; hazır bulunmuyorsa tedbirin uygulanmasına ilişkin tutanağın tebliğinden itibaren bir hafta içinde, ihtiyati tedbirin şartlarına, mahkemenin yetkisine ve teminata ilişkin olarak, kararı veren mahkemeye itiraz edebilir.” hükmünü amir olup itiraz sebepleri tahdidi olarak sayılmıştır.

Mahkememizin 31/10/2022 tarihli ara kararı ile; “1-Davacı vekilinin takibin durdurulması talebinin REDDİNE, İİK’nın 72/3 maddesi gereğince %15 teminat karşılığında (nakdi teminat veya teminat mektubu) mukabilinde yalnızca icra veznesindeki paranın alacaklıya ödenmemesi için ihtiyati tedbir konulmasına, davacı tarafından teminat yatırıldığına dair makbuz mahkememize ibraz edildiği takdirde icra müdürlüğüne müzekkere yazılmasına,” karar verilmiştir.
Davalı vekili 14/11/2022 tarihli dilekçesi ile; dosyaya sunulan teminat mektubuna ve verilen ihtiyati tedbir kararına itiraz etmiştir.
Teminat mektubu konusunda 16/12/2022 tarihli ara karar ile davacı vekiline usulüne uygun teminat mektubunu Mahkemeye sunması için kesin süre verilmiş, kesin sürede usulüne uygun teminat mektubu sunulmuştur.
Dava takipten sonra açılan menfi tespit davasıdır. İcra İflas Kanunu’nun 72. maddesi; borçluya icra takibinden sonra takip sırasında borçlu bulunmadığının ispatı için menfi tespit davası açma hakkı vermektedir. İcra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında da, kural olarak ihtiyati tedbir yoluyla takibin durdurulmasına karar verilemez. Ancak borçlu, gecikmeden doğan zararı karşılamak ve alacağın yüzde on beşinden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyla icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini isteyebilir.
HMK’nın 389. maddesine göre, mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir.
HMK’nın 390/3 maddesine göre, tedbir talep eden, öncelikle tedbir istemine ilişkin dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır. Buradaki ispatın ölçüsü, “yaklaşık ispat” kuralına göre belirlenir.
Bir taraf iddiasını mahkeme önüne ne kadar inandırıcı şekilde getirirse getirsin, bu sadece bir iddiadan ibarettir. İddia edilen vakıanın sabit yani doğru kabul edilebilmesi için, ispat yükü üzerine düşen tarafın bunu kanundaki delil sistemi içinde yine kanunun aradığı ispat ölçüsü çerçevesinde ispat etmesi gerekir.
Tam ispatın arandığı durumlarda bu ölçü tereddütsüz ortaya konmalıdır. Yaklaşık ispat durumunda ise hakim o iddianın ağırlıklı ihtimal olarak doğru olduğunu kabul etmekle birlikte, zayıf bir ihtimal de olsa, aksinin mümkün olduğunu gözardı etmez. Bu sebepledir ki, genelde geçici hukuki korumalara, özel de ihtiyati tedbire ve ihtiyati hacze karar verilirken haksız olma ihtimalide dikkate alınarak talepte bulunandan teminat alınması öngörülmüştür.
Geçici hukuki korumalarda, bazen karşı tarafın dinlenmemesi, tüm delillerin ayrıntılı bir biçimde incelenmesine yeterli zamanın olmaması gibi sebeplerle yaklaşık ispat yeterli görülmüştür. Burada hem tam ispatın aranmadığı belirtilmiş, hem de basit bir iddianın yeterli olmadığı vurgulanmak istenmiştir.
Somut dava değerlendirildiğinde, davacının şikayeti ile davalı hakkında soruşturma devam ettiği, Mahkemece soruşturma dosyasının bekletici mesele yapıldığı, dava dilekçesindeki iddialar kapsamında yaklaşık ispatın ve ihtiyati tedbir koşullarının oluştuğu değerlendirilmekle, davalının ihtiyati tedbire itirazının reddine karar vermek gerekmiştir. ..” şeklindeki gerekçeyle, ihtiyati tedbire itirazın reddine karar verilmiş, karara karşı davalı taraf istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle, yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında; mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmamasına, HMK’nın 355. maddesi uyarınca; kamu düzenine ilişkin konularda da kararın esasına etkili bir aykırılık bulunmaması, ihtiyati tedbirin İİK’nun 72. Maddesi kapsamında talep edilmesi ve şartlarının oluşması, mahkemece verilen kesin sürede teminat mektubunun da sunulması nazara alınarak, davalının istinaf sebepleri yerinde görülmediğinden istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi uyarınca; esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.

H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-HMK’nın 353/1-b.1 maddesi uyarınca; davalının istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına,
3-Alınması gereken harç peşin alındığından, yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
4-İstinaf eden tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,
5-İstinaf eden tarafından yatırılan istinaf avansından kullanılmayan kısmının HMK’nın 333. maddesi uyarınca; karar kesinleştikten sonra ilk derece mahkemesince istinaf edene iadesine,
6-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
7-6100 sayılı HMK’nın 359/4 maddesi uyarınca; kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
8-Dosyanın mahkemesine gönderilmesine,
İlişkin; 6100 sayılı HMK’nın 362. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda KESİN olmak üzere oy birliği ile karar verildi.08/05/2023


Başkan …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Katip …
¸e-imzalıdır

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.*