Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi 2023/64 E. 2023/460 K. 21.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
SAKARYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
7. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO :2023/64
KARAR NO :2023/460

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN :… (…)
ÜYE :… (…)
ÜYE :… (…)
KATİP :… (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :KOCAELİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ :17/10/2022 tarihli ara karar
NUMARASI :2022/514 Esas (derdest dosya)
İHTİYATİ TEDBİR
TALEP EDEN/DAVACI :… (T.C.No: …) – …
VEKİLİ :Av. … – …
DAVALI :… (T.C.No: …) – …

DAVA TÜRÜ :Ticari Şirket (Yöneticilerin Azline İlişkin)
DAVA TARİHİ :14/10/2022
TALEP :İhityati tedbir
TALEP TARİHİ :14/10/2022
KARAR TARİHİ :21/03/2023
KR. YAZIM TARİHİ :21/03/2023
İstinaf incelemesi için Dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının BG Yapım Prodüksiyon Menajerlik Ajans Turizm İnşaat San. Tic. Ltd. Şti’nin 30/12/2019 tarihli genel kurulda kendisine devredilen 215/500 payı devralarak ortak olduğunu, davacının 14/04/2020 tarihli genel kurulda ortaklardan …’na ait 75/500 hissiye de devralarak 290/500 paya eriştiğini, şirketin kalan 210/500 hissesinin davalıda kaldığını, toplantıda her iki ortağın müdür olarak seçildiğini, her biri diğeriyle birlikte müştereken yetkili kılındığını, davalının hak sahibi olduğu operasyon, savaş şehri, sniper, wanted-go-yakala, sale satisfaction, sana bir şans veriyoruz ve aksiyon yarışma programı formatları üzerindeki tüm haklarını 15/11/2019 tarih 27420 yevmiye numaralı sözleşme ile aynı zamanda ortağı olduğu BG Yapım Prodüksiyon Menajerlik Ajans Turizm İnşaat San. Tic. Ltd. Şti’ye devrettiğini, davalının hakları şirkete geçen yarışma formatlarını kendi adına ve aynı isimle pazarlamaya başladığını, Operasyon 41 isimli formatın Kanal D televizyonunda 16 bölüm olarak yayınlandığını, davalının Operasyon formatlı yayınlarının yayıncısı ve hak sahibi olarak kendisini tanıttığını, davalının yayın vs her türlü haklarının BG Yapım Prodüksiyon Menajerlik Ajans Turizm İnşaat San. Tic. Ltd. Şti’ye ait yayın ve yayın formatlarını “bengimedya” markası üzerinden pazarladığını, davalının tüm haklarını devrettiği operasyon projesinin isimli “operasyon” olarak TPMK nezdinde 2022/038043 nolu başvuruya konu ettiğini, isim hakları şirkete ait “operasyon” ibaresini tendi adına tescil etmeye çalıştığını, davacının davalı ile iletişim kurmaya çalıştığını, sonuç vermediğini, yayın haklarının BG Yapım Prodüksiyon Menajerlik Ajans Turizm İnşaat San. Tic. Ltd. Şti’ye ait programı yayınlayan yayıncı kuruluşlara gönderilen ihtarnamede bir sonuç alınmadığını, davalının, davacının ortağı olduğu şirkete ait “savaş şehri” isim ve formatını kullanmak suretiyle yeni bir organizasyona girişmiş durumda olduğunu, Hatay’da yarışma platformunun inşası sürdüğünü, davalının kendisine ait olmayan bir hak üzerinden menfaat elde etme çabasının projeye çeşitli şekillerde dahi olan oyuncular, çalışanlar, yayıncı kuruluşlar vs zararına da sonuçlar doğuracağını belirterek davanın kabulüyle BG Yapım Prodüksiyon Menajerlik Ajans Turizm İnşaat San. Tic. Ltd. Şti. çıkarlarına aykırı hareket eden şirkete ait hakları üzerinden kişisel menfaat sağlayan rekabet yasağına aykırı hareket eden şirketin amacına zarar verici eylemlerini tüm uyarılara rağmen devam eden davalının yönetim yetkililerinin kaldırılmasına ve davacının münferit yetkili müdür olarak atanmasına, ihtiyati tedbir talebinin kabulüyle gerekli görülmesi halinde tedbir talebinin ilgili mürafaa yapılmak suretiyle davacının tedbiren şirket müdürü olarak atanmasını veya müvekkili şirketin tek başına temsil yetkisinin tanınmasını, davacının veya mahkemenin uygun görülecek diğer bir kişinin tedbiren şirkete temsil kayyımı olarak atanmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ:
İlk derece mahkemesince; “… Davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin reddine …” şeklinde hüküm kurulmuştur.
İlk derece mahkemesince verilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; şirketin fiilen ve gerçek anlamda yönetimden yoksun olduğunu, şirket haklarının hukuken korunması için ivedi şekilde şirketin yönetim ve temsil zaafiyetinin ortadan kaldırılması gerektiğini, ortağın yönetim yetkilerinin kaldırılması davasının sonuçlanmasının zaman alacağını, bu süreçte şirketin yönetim ve temsil yetkilerini kullanamamasının ticaret hukukunda şirketin ayakta tutulmasına yönelik amaca aykırı olduğu açık olduğundan, şirkete tedbiren müdür atanması veya temsil kayyımı atanması yönündeki taleplerinin kabulü gerektiğini belirterek; istinaf taleplerinin kabulüne, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesi talebiyle istinaf yoluna başvurmuştur.
Davalı tarafından istinaf başvurusuna karşı cevap dilekçesi verilmemiştir.
DELİLLER: Kocaeli 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 17/10/2022 tarih, 2022/514 Esas sayılı ara kararı ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; yöneticinin azli istemine ilişkindir.
Talep; ihtiyati tedbir ve temsil kayyımı atanması istemine ilişkindir.
İlk derece mahkemesince talebin reddine karar verilmiş karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İnceleme; 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosyanın incelemesinde; davacının dava dilekçesinde belirttiği nedenlerle şirket müdürünün azlini ve şirkete kayyım tayinini talep ettiği, davalının cevap dilekçesinde belirttiği nedenlerle davanın reddini istediği, ilk derece mahkemesince davacının tedbiren kayyım tayini talebinin reddine karar verildiği, karara karşı ihtiyati tedbir talep eden davacı vekilinin istinaf kanun yoluna başvurduğu anlaşılmıştır.
TTK’nın 630-(2) maddesi; “her ortak, haklı sebeplerin varlığında, yöneticilerin yönetim hakkının ve temsil yetkilerinin kaldırılmasını veya sınırlandırılmasını mahkemeden isteyebilir” hükmü düzenlenmiştir.
TTK’nın 625. ve 626. maddelerine göre; müdürler görevlerini tüm özeni göstererek yerine getirmek ve şirketin menfaatlerini dürüstlük kuralı çerçevesinde gözetmekle yükümlüdürler. Müdürler, kanunların ve şirket sözleşmesinin genel kurula görev ve yetki vermediği bütün konularda görevli ve yetkilidirler.
TTK’nın 630. maddesinde; geçici hukuki koruma konusunda özel bir hüküm bulunmadığından, genel hüküm olan HMK.’nun 389. vd. maddeleri uygulanmalıdır.
İhtiyati tedbir, 6100 sayılı HMK’nın 389. vd. maddelerinde düzenlenmiştir.
HMK’nın 389. maddesinde; ”Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir.
6100 Sayılı HMK’nın 390-(3) maddesinde; “Tedbir talep eden taraf, dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek” zorunda olduğu hüküm altına alınmıştır.
Geçiçi hukuki koruma yargılamasını, asıl hukuki koruma yargılamasından ayıran özelliklerden biri ispat ölçüsü noktasındadır. HMK’nın ihtiyati tedbirle ilgili 390. maddesinin gerekçesinde, geçici hukuki korumalarda ispat hususu üzerinde durulmuştur. Kanunda açıkça öngörülmemişse ya da işin niteliği gerekli kılmıyorsa, bir davada, normal bir yargılamada yaklaşık ispat değil, tam ispat aranır. Çünkü, hakim, mevcut ispat ve delil kuralları çerçevesinde, tarafların iddia ettiği bir vakıa konusunda tam bir kanaate varmadan o vakıayı doğru kabul edemez.
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 07/01/2013 tarih 2012/17605 Esas 2013/49 sayılı kararında belirtildiği üzere, şirketin fesih ve tasfiyesi ile şirket müdürünün azli davalarında verilecek tedbirlerin şirketin hayatini devam ettirebilmesinde sakınca doğuracak mahiyette olmaması gerektiği belirtilmiştir.
Yukarıda ayrıntılı bir şekilde açıklandığı üzere, geçici hukuki koruma yollarından olan ihtiyati tedbir kararı verilebilmesi için yaklaşık ispat yeterli olup, eldeki davada davacının iddiaları ile davalının savunmaları yargılama sonunda tespit edilecek ve şirket müdürünün azli için haklı neden olup olmadığına yargılamanın sonunda karar verilecektir. Eldeki uyuşmazlıkta ise, ancak mevcut deliller ile ve yukarıda açıklanan hüküm ve ilkeler doğrultusunda sadece davacının değil, davacı ile birlikte şirket ve diğer ortakların hak ve menfaatlerinin aynı derecede korunması için değerlendirme yapılabilecektir.
Bu kapsamda yapılan değerlendirmede; davacının davalı ile birlikte dava dışı BG Yapım Prodüksiyon Menajerlik Ajans Turizm İnşaat San. Tic. Ltd. Şti’nin ortakları olduğu , davacının davalının şirket menfaatlerine aykırı hareket ettiğini ve haksız rekabet ettiğini ileri sürerek, dava dilekçesindeki diğer iddialar da dikkate alınarak şirket müdürünün azlini ve dava devam ederken şirkete kayyım tayini talep etmiştir. Dosyada davacının bu aşamada sunduğu delillerin davalının şirketi kötü yönettiği ve haksız rekabet ettiği iddiası için yaklaşık ispat için yeterli olmadığı, iddiaların doğruluğunun ancak yargılama ile ortaya çıkabileceği, şirketin bu aşamada faal olduğu ve organ boşluğu bulunmadığı anlaşılmakla ihtiyati tedbir için yaklaşık ispat koşulunun gerçekleşmediği, kayyım atanması şartlarının da gerçekleşmediği sonucuna varılmıştır.
Karar başlığında; tarafların T.C. Numaralarının ve davacı vekilinin adresinin yazılmaması İİK’nın 260. ve kıyasen uygulanması gereken HMK’nın 391-(2) maddesine aykırı ise de, bu eksiklik mahallinde her zaman düzeltilebileceğinden eleştirilmekle yetinilmiştir.
Dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle, yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında; mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde; usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmamasına, HMK’nın 355. maddesi uyarınca; kamu düzenine ilişkin konularda da kararın esasına etkili bir aykırılık bulunmaması nazara alınarak; davacı vekilinin istinaf sebepleri yerinde görülmediğinden; istinaf başvurusunun esastan reddine, karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-HMK’nın 353-(1)-b)-1) maddesi uyarınca; Davacının İSTİNAF BAŞVURUSUNUN ESASTAN REDDİNE,
2-Bakiye 99,20-TL harcın davacıdan alınarak hazineye irat kaydına, harç tahsili ve harç tahsil müzekkeresi yazılması işlemlerinin HMK’nın 302-(5) maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
3-İstinaf Kanun Yoluna Başvurma Harcının hazineye gelir kaydına,
4-İstinaf yolu için yapılan giderlerin ilk derece mahkemesince esas hükümle birlikte yargılama giderleri içinde değerlendirilmesine,
5-İstinaf eden davacı tarafından yatırılan, istinaf avansından kullanılmayan kısmın HMK’nın 333. maddesi uyarınca; ilk derece mahkemesince istinaf eden davacıya iadesine,
6-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
7-Gerekçeli kararın tebliği işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
8-Dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
İlişkin; Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362. maddesi uyarınca KESİN olmak üzere oy birliği ile karar verildi.
21/03/2023


Başkan …
¸e-imzalıdır.

Üye …
¸e-imzalıdır.

Üye …
¸e-imzalıdır.

Katip …
¸e-imzalıdır.

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.*