Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi 2023/477 E. 2023/773 K. 11.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
SAKARYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
7. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2023/477
KARAR NO : 2023/773

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : GEBZE ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 12/12/2022
NUMARASI : 2022/391 Esas – 2022/979 Karar

DAVACI : … (T.C. NO: …) – …
VEKİLİ : Av. …- …
DAVALI : SAĞLAM ENDÜSTRİ İNŞAAT NAKLİYE TİC. LTD. ŞTİ. – …
VEKİLLERİ :Av. … – Av. … – …
DAVA :İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :18/05/2022

KARAR TARİHİ :11/05/2023
KR. YAZIM TARİHİ :05/06/2023

İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı alacaklının inşaat işi ile uğraştığını, davacının yeğeni … davacı adına inşaat ve yapı malzemeleri almak amacıyla davalı borçlu şirket yetkilileriyle iletişime geçtiğini, taraflar inşaat demiri alımına ilişkin anlaştığını, davacı yeğeni …, davacı adına davalı/borçlunun … numaralı Halkbank hesabına, 11.01.2022 tarihinde … Ziraat Bankası hesabından açıklama kısmına … inşaat demiri parası şeklinde belirtererek EFT yolu ile gönderdiğini, davacı anlaşma neticesinde davalının 66.030,00-TL bedelindeki inşaat demirini davacıya teslim etmediğini, anlaşmanın gereğini yerine getirmediğini, davacı anlaşmanın gereğini yerine getirmeyen davalı taraf aleyhine Gebze İcra Müdürlüğü 2022/3164 E. Sayılı ilamsız icra takibi başlattığını, işbu icra takibindeki ödeme emri davalı borçluya 16.02.2022 tarihinde tebliğ edildiğini, davalı borçlu, haksız ve kötü niyetli bir şekilde işbu icra takibine 16.02.2022 tarihinde itiraz ettiğini, bu nedenlerle; davanın kabulüne, itirazın iptaline ve takibin devamına, asıl alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere, davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının Gebze İcra Dairesi’nde 10/02/2022 tarihinde başlattığı 2022/3164 Esas sayılı ilamsız takibin konusu, sözleşilen şekilde bedeli ödenen, sevkiyatı yapılan ve kararlaştırılan adrese götürülerek teslimi gerçekleştirilen demir malzemenin hiç teslim edilmediği yönündeki gerçeğe aykırı iddiayla satış bedelinin iadesi istemi olduğunu, yani davacı, parasını ödeyerek satın aldığı ve kendisine teslim edilmiş malı teslim almadığını iddia etmiş, uydurma bir alacak için takibe geçtiğini, davacı haksız kazanç elde etmek için gerçeğe aykırı itham ve iddialarla, resmi işlem ve kurumları da maksadına alet edip kasıtlı olarak davalıyı dolandırma çabasında olduğunu, buna rağmen yapılan soruşturma sonucunda davacının atılı suçu işlediğini gösterir somut delillerin bulunmadığı gerekçesiyle Gebze Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 28/03/2022 tarihli 2022/8525 soruşturma ve 2022/6015 K. sayılı kararı ile kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiğini, haksız ve hukuki dayanaktan yoksun işbu davanın reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ:
İlk derece mahkemesince; “…1-Davaya bakma görevi Asliye Hukuk Mahkemesi’ne ait olduğundan, Mahkememizin görevsizliğine, davanın HMK’nın 114/1-c ve 115/2 maddeleri gereğince usulden reddine, 2-Karar kesinleştiğinde ve süresi içerisinde talep edilmesi halinde dosyanın yetkili ve görevli Gebze Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine …” şeklinde hüküm kurulmuştur.
İlk derece mahkemesince verilen karara karşı davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; somut olayda yerel mahkemede görülen davanın nispi ticari dava sayılabilecek türden bir dava olduğunu, zira davalının duruşma esnasında inşaat işi yaptığını beyan ettiğini, davalı arasında görülmekte olan dava her iki taraf açısından da ticari nitelikte olmakla nispi ticari dava sıfatına haiz bir dava olduğunu, bu bakımdan yerel mahkemenin huzurdaki davanın ticari dava olmadığını belirtmekle görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğuna hükmetmesinin usule, yasaya ve teammüllere aykırı olarak verilmiş bir hüküm olduğunu belirterek; istinaf taleplerinin kabulüne, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesi talebiyle istinaf yoluna başvurmuştur.
DELİLLER:Gebze Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 12/12/2022 tarih, 2022/391 Esas – 2022/979 Karar sayılı kararı ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, satım sözleşmesinden kaynaklı alacak için başlatılan takibe yapılan itirazın iptali istemine yöneliktir.
İlk derece mahkemesince görevsizlik nedeniyle davanın usulden reddine, dosyanın yetkili ve görevli Gebze Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine karar verilmiş karara karşı davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İnceleme; 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosyanın incelemesinde; davacının inşaat işleri ile uğraştığı, davacının akrabası …’un davacı adına inşaat ve yapı malzemeleri almak amacıyla davalı borçlu şirket yetkilileriyle iletişime geçtiği, tarafların inşaat demiri alımına ilişkin anlaştığı, davacının akrabası …, tarafından davacı adına, davalının … numaralı Halkbank hesabına, 11.01.2022 tarihinde … Ziraat Bankası hesabından açıklama kısmına … inşaat demiri parası şeklindeki ibareyle EFT yolu ile gönderdiği, buna karşın davalının anlaşılan demiri davacıya göndermediği, bunun üzerine davacı tarafından davalı aleyhine Gebze İcra Müdürlüğü 2022/3164 E. sayılı icra takibinin başlatıldığı, başlatılan takibe davalı tarafından itiraz edildiği, itiraz üzerine duran takibin devamı için eldeki davanın açıldığı, ilk derece mahkemesince açılan davada davanın görevsiz mahkemede açıldığından bahisle usulden reddine karar verildiği , verilen karara karşı davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır.

Görevle ilgili düzenlemeler; kamu düzenine ilişkin olup, taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında resen gözetilir. Taraflar da, yargılama bitinceye kadar görev itirazında bulunabilirler. Görev itirazı yapılmamış olsa bile resen mahkeme, ilk önce görevli olup olmadığını inceleyip karara bağlamalıdır.
Dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesinde, her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın, bu kanunda öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işlerinin ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılacağı açıkça düzenlenmiştir. TTK’nın 5. maddesinde; “aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın asliye ticaret mahkemesi tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevlidir” hükmü yer almaktadır. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5-(3) maddesine göre de; Asliye Ticaret Mahkemesi ile Asliye Hukuk Mahkemesi ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisi olup, bu durumda göreve ilişkin usul hükümleri uygulanır.
İlk derece mahkemesince, davacının tacir sıfatına haiz olmadığı belirtilerek yazılı olduğu şekilde karar verilmiş ise de, bu kabul somut verilere dayalı değildir. İlk derece mahkemesince davacı hakkında etraflıca tacir araştırması yapılmadan dosya üzerinden eksik incelemeye dayalı olarak yazılı olduğu şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Yapılması gereken iş; davacı hakkında tacir araştırması yapılmalı, Esnaf ve Sanatkarlar Odasından, Ticaret Odasından ve Vergi dairesinden davacının kayıtları getirtilmeli, gerçek kişi tacir kaydı olup olmadığı belirlenmeli, gerçek kişi tacir kaydı yoksa vergi dairesine bildirilen yıllık gelirinin esnaf sınırını aşıp aşmadığı belirlenmeli, bu aşamadan sonra ve oluşacak duruma göre davanın ticari bir dava olup olmadığı belirlenmeli ile sonucuna göre işlem yapılmalıdır.
Gerekçeli karar başlığında; taraf vekillerinin adreslerinin yazılmaması 6100 sayılı HMK’nın 297. maddesine aykırı ise de, bu eksiklik mahallinde her zaman düzeltilebileceğinden eleştirilmekle yetinilmiştir.
Açıklanan tüm bu gerekçelerle; davalı vekilinin istinaf başvurusunun yukarıda açıklanan nedenlerle kabulüne, diğer istinaf nedenlerinin bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, kararın açıklanan gerekçeler doğrultusunda kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a.6 maddesi gereğince; dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalının ilk derece mahkemesinin kararına ilişkin istinaf başvurularının 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a.6 maddesi gereğince; yukarıda açılanan hususlara ilişkin olmak üzere ESASTAN KABULÜNE,
2-GEBZE ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin 12/12/2022 tarih, 2022/391 Esas ve 2022/979 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
3-Dosyanın açıklanan eksikliklerin giderilmesi için mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
4-İstinaf eden tarafından yatırılan istinaf karar harcının talebi halinde ve ilk derece mahkemesi tarafından istinaf edene iadesine,
5-İstinaf eden tarafından istinaf başvurusu için yapılan giderlerin, esas hükümle birlikte ilk derece mahkemesi tarafından yargılama giderleri içinde değerlendirilmesine,
6-Kararın 6100 sayılı HMK’nın 359/4 maddesi uyarınca; ilk derece mahkemesi tarafından taraflara tebliğine,
7-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
İlişkin; 6100 sayılı HMK’nın 362/1-g maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile KESİN olarak karar verildi. 11/05/2023

Başkan …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Katip …
¸e-imzalıdır

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.*