Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi 2023/2200 E. 2023/1833 K. 09.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
SAKARYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
7. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2023/2200
KARAR NO : 2023/1833

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN :… (…)
ÜYE :… (…)
ÜYE :… (…)
KATİP :… (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :KOCAELİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ :11/09/2023 tarihli ara karar
NUMARASI :2023/430 Esas (derdest dosya)

DAVACI :… (T.C.No: …) – …
VEKİLİ :Av. … – …
DAVALI : … – …
VEKİLİ :Av. … – …
DAVA :Kayyımlık (Ticari Şirkete Kayyım Atanması)
DAVA TARİHİ :08/09/2023
TALEP :Kayyım Atanması
TALEP TARİHİ :08/09/2023

KARAR TARİHİ :09/11/2023
KR. YAZIM TARİHİ :13/11/2023
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Livera Elektrik Mühendislik İnşaat Sanayi ve Ticaret A.Ş, Kocaeli Ticaret Sicil Müdürlüğü’ne… Sicil No ile kayıtlı olup merkezi Kocaeli olduğunu, davacının, Livera Elektrik’te her biri 2.000,00-TL itibari değerde toplam 6.200.000,00-TL’ye tekabül eden 3.100 adet pay ile %40 ortak konumunda olduğunu, davacının şirkette münferiden yetkili olduğunu, Livera Elektrik’te 9.300.000,00 TL’ye tekabül eden 4.650 adet pay ile %60 hisse ile münferiden yetkili diğer ortak … olduğunu, …’un eylemleri nedeniyle davacı ve Livera Elektrik zarara uğradığını, hala uğramaya devam ettiğini, Anonim ortaklığın feshi davası Kocaeli 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/402 E. ile derdest olduğunu, …’un davacı tarafından defaatle yazılı ve sözlü olarak uyarılmasına rağmen herhangi bir netice alınamadığını, şirketteki usulsüzlükler ve eksik cevap ihtarı nazarında, hem yönetim kurulu hem pay sahibi olan davacının, özel denetçi isteme hakkına haiz olduğunu, Livera Elektrik’ten, davacının bilgisi dışında davalı … tarafından davacının imzası taklit edilerek genel kurul kararı alındığını ve ilgili kararın noter onaylı nüshası İş Bankası’na verilerek davacının ortaklığı bulunmayan ve …’un sahip olduğu Livera Metal Demir Çelik İnş. San. ve Tic. A.Ş.’ye 30.000.000,00 (Otuzmilyontürklirası) tutarında davacının müteselsil kefil olması sağlandığını, başkaca düzenlenmiş sahte evraklar ihtimali göz önüne alınarak, davacı tarafından bankalara kredi çatı sözleşmesinden çıkıldığına dair ihtarname çekildiğini, davalı … tarafından davacı bilgisi dışında kurulan ve ortaklığı bulunmayan Livera Metal Demir Çelik İnş. San. ve Tic. A.Ş.’ye ve diğer şirketlere Livera’dan sürekli olarak para gönderilmekte, ticaret adı altında alenen ve örtülü olarak kaçırılan hak edişler, nakitlerle dava dışı işbu şirketlere taşınır, taşınmaz ve demirbaş alındığını, ortaklığın feshi sürecini öngören … Livera’yı boşaltarak, davacı ve firmayı zarar ettirme, harici şirketleri üzerinden piyasada yer alma gayesinde olduğunu, kötü niyetli tutumun davacının Uşak Şantiyesine yapılacak olağan harcamaları karşılamak üzere bankaya gitmesine müteakip, …’un Vakıfbank Derince şubesine verdiği talimat sonucu engellenmesiyle ortaya çıktığını, başkaca hesaplardan da aynı minvalde bedeller gönderilmiş olup, gönderilmeye devam olunduğunu, Livera Metal adına dört adet taşınmazın tescil edildiği açığa çıktığını, Livera Elektrik’ in olağan genel kurul toplantıları yapılmayarak müvekkilinin kar payından yoksun bırakıldığını, Livera Elektrik banka hesaplarının bulunduğu bankalara şirketin diğer ortağı ve yönetim kurulu üyesi … tarafından yazı gönderilerek şirket banka hesaplarından davacının para çekmesi engellendiğini, şirket çalışanlarına baskı yapılarak davacının muhasebe bilgilerine ulaşması engellendiğini, halihazırda davacı tarafından yapılan toplantı, bilgi ve belge taleplerine riayet edilmediğini, Livera Elektrik’ten, davacının bilgi ve onayı dışında Ataman Global Yapı Nakliye San. ve Tic. Ltd. Şti. ve sair firmalar ile hiçbir ticari işlemi olmamasına rağmen karşı tarafın piyasada kullanabilmesi adına hatır çekleri yazıldığını, …t tarafından Livera Elektrik kötü bir şekilde yönetilmekte, Livera Elektrik ve davacının sürekli olarak zarara uğratılmakta, Livera Elektrik’in menfaatleri yerine şahsi menfaatler nazara alındığını, …’ un Livera Elektrik Mühendislik İnşaat Sanayi ve Ticaret A.Ş (…) ve davacıya yönelik zarar verici iş ve eylemlerinin önlenmesi, mali ve hukuki menfaatlerin korunması amacıyla bakımından şirket yönetimine kayyım atanmasına, anılan mal kaçırma ve usulsüzlüklerin bir onay safhasına tabi tutulması gerektiği aşikar olduğundan tedbiren denetim-onay kayyım veya kayyım heyeti atanmasına, anonim şirket feshi ve açılacak yönetim kurulunun sorumluluğu ve sair davalar süresince; davalı şirketi temsil etmek üzere temsil kayyım ve kayyım heyeti atanmasına, neticeten şirketteki uzun süreli kilitlenmenin organ eksikliği halini almasından ötürü sayın mahkemece seçilecek bir yönetim kayyım veya kayyım heyeti atanmasına, Kocaeli 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/402E sayılı şirket feshi ve dava dilekçemiz maddi olgular altında bahsedilen usulsüzlüklerin tespiti ile cevap ihtarnamesi 14. madde nazarında eksik gönderilen bilgi ve belgelerin temini adına özel denetçi atanmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ:
İlk derece mahkemesince; “… Davacı vekilinin davalı şirkete kayyım atanması talebinin Reddine …” şeklinde hüküm kurulmuştur.
İlk derece mahkemesince verilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; yaklaşık ispat koşulunun sağlandığını, davacının ve Livera Elektrik’in daha fazla zarar görmelerinin engellenmesi açısından yönetim kayyımı, fesih, sorumluluk vb davalar boyunca Livera Elektrik-… menfaat yasağına mahal vermemek adına tedbiren temsil kayyımı, yine anılan mal kaçırma ve usulsüzlüklerin bir onay safhasına tabi tutulması gerektiğini belirterek; istinaf taleplerinin kabulüne, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesi talebiyle istinaf yoluna başvurmuştur.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının iddia ve taleplerinin TMK’nın 2. maddesine göre değerlendirilerek reddedilmesi gerektiğini, yerel mahkemenin ara kararının yasa ve hukuka uygun olup davacı tarafça ileri sürülen istinaf itirazları haksız ve hukuka aykırı mahiyette olduğunu belirterek; haksız istinaf başvurusunun reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:Kocaeli 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 11/09/2023 tarih, 2023/430 Esas sayılı ara kararı ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; ticari şirkete kayyım atanması istemine ilişkindir.
Talep; kayyım atanması istemine ilişkindir.
İlk derece mahkemesince, davacı, davalı şirkete kayyım atanması talebinde bulunmuş ise de davanın konusu özel denetçi atanmasına ilişkin olup şirketin organsızlığı söz konusu olmadığı gibi şirkete, gerek tedbir amaçlı gerekse esas yönünden kayyım atanmasını gerektirecek bir olgu bulunmadığından (İstanbul BAM 14 HD nın E: 2018/1238 K: 2019/1249 sayılı ilamı) HMK’nın 389. maddesi gereğince uyuşmazlık konusu dışında kalan kayyım atanması isteminin reddine karar verilmiş karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İnceleme; 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Talep, özel denetçi tayini talebi ile açılan davada, davalı şirkete denetim ve onay kayyımı atanması, şirket yönetim kurulunun yetkisinin sınırlandırılması, şirketin malvarlığı değerleri üzerine üçüncü kişilere devrinin önlenmesi için tedbir konulması, tedbiren şirketin bağış yapmasının engellemesi ve şirket yönetim kurulu üyelerine yapılacak ödemelerin durdurulmasına ilişkindir. Mahkemece yukarıda açıklanan gerekçe ile talebin reddine karar verilmiş, karara karşı talep eden davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
6100 Sayılı HMK’nın 389. maddesinde, ihtiyati tedbirin şartları düzenlenmiş olup, 1. fıkrasında; “Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir.” hükmü düzenlenmiştir. Buna göre şartların mevcut olması durumunda ancak uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilecektir.
6100 Sayılı HMK’nın 390/3. maddesine göre, tedbir talep eden, öncelikle tedbir istemine ilişkin dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır.
Somut dosyada; davacının …’nde %40 payla ortak ve münferiden temsile yetkili olduğu ve görev sürelerinin devam ettiği, şirkette herhangi bir organ boşluğunun olmadığı, davanın davalı şirkete/ yönetim kurulu üyelerine karşı açılmış bir sorumluluk/tazminat/alacak davası olmadığı, davalı şirketin malvarlığı değerlerinin dava konusu edilmediği, davacı tarafından dosya kapsamında ileri sürülen vakıalar yargılamaya ve ispata muhtaç olmakla birlikte ancak açıklanan şekilde açılmış davalarda ihtiyati tedbir sebebi olarak ileri sürülebilecekleri, bu minvalde HMK’nın 389. maddesinde düzenlenen ihtiyati tedbirin koşulları oluşmadığından Mahkemece talebin reddine karar verilmesinin usul ve yasaya uygun olduğu anlaşılmıştır.
Mahkemece, ara karar başlığında; davacının T.C. kimlik numarası ve davacı vekilinin adresinin yazılmamış olması, 6100 sayılı HMK’nın 391/2-a maddesine aykırı olmakla birlikte sonuca etkili olmadığından, kaldırma nedeni yapılmamış ve bu hususa eleştiri getirilmekle yetinilmiştir.
Tüm bu açıklamalara, dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle, yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında; mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmamasına, HMK’nın 355. maddesi uyarınca; kamu düzenine ilişkin konularda da kararın esasına etkili bir aykırılık bulunmaması nazara alınarak, davacının istinaf sebepleri yerinde görülmediğinden istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-HMK’nın 353/1-b.1 maddesi uyarınca; davacının istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına,
3-Alınması gereken harç peşin alındığından, yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
4-İstinaf eden tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,
5-İstinaf eden tarafından yatırılan istinaf avansından kullanılmayan kısmının HMK’nın 333. maddesi uyarınca; karar kesinleştikten sonra ilk derece mahkemesince istinaf edene iadesine,
6-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
7-6100 sayılı HMK’nın 359/4 maddesi uyarınca; kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
8-Dosyanın mahkemesine gönderilmesine,
İlişkin; 6100 sayılı HMK’nın 362. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda KESİN olmak üzere oy birliği ile karar verildi.09/11/2023


Başkan …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Katip …
¸e-imzalıdır

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.*