Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi 2023/2118 E. 2023/1809 K. 08.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. SAKARYA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 7. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2023/2118 – 2023/1809
T.C.
SAKARYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
7. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2023/2118
KARAR NO : 2023/1809

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : …(…)
ÜYE : …(…)
KATİP : …(…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : SAKARYA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 17/08/2023
NUMARASI : 2023/129 D.İş Esas – 2023/129 Karar

İHTİYATİ TEDBİR
TALEP EDENLER : 1- … (VKN:…) – …
2- …(VKN: …) – …
VEKİLİ : Av. …- …
KARŞI TARAF : TAYBA MÜHENDİSLİK İNŞAAT TİCARET VE SANAYİ LİMİTED ŞİRKETİ – …
TALEP TÜRÜ : İhtiyati Tedbir
TALEP TARİHİ : 16/08/2023
KARAR TARİHİ : 08/11/2023
KR. YAZIM TARİHİ : 13/11/2023

İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Talep edenler vekilinin dava dilekçesinde özetle; talep eden majid ile dava dışı … tarafından taşınmaz satım ve çek,vs. birçok yetkiyi içeren vekaletname tanzim edilerek karşı taraf olan şirkete ait yetkilerin verildiğini, dava dışı kişinin karşı taraf olan şirkete ait taşınmazlarını satarken talep edenlere bilgi vermediğini, güven ilişkisinin zedelendiğini, çift imza yetkisi sebebiyle vekaletnamedeki vekillerin azledilemediğini, karşı taraf olan şirketin zarara uğramaması önlemek amacıyla olağanüstü ortaklar kurulu toplantısı yapılması için dava dışı …’na ihtarname keşide edildiğini, Sapanca Noterliğinin 03/08/2022 tarih, 09509 yevmiye numaralı vekaletnamesinde mevcut
yetkiler, davalı şirkete ait … Parselde bulunan
tapular, banka hesapları, banka ve kredi kartları, tanzim edilmiş çekler üzerinde öncelikle teminatsız,
mahkemenizin uygun görmemesi halinde teminatla ihtiyaten tedbirini, tedbir kararının verilemeyeceği düşünülürse karşı taraf olan şirketin zararının en aza
indirilmesi amacıyla öncelikle karşı taraf olan şirkete ait tapu ve banka hesapları üzerinde öncelikle
teminatsız, mahkemenizin uygun görmemesi halinde teminatla ihtiyaten tedbirini, uygun görülmemesi halinde yalnızca tapular üzerinde öncelikle teminatsız, mahkemenin uygun görmemesi halinde teminatla ihtiyaten tedbirini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ:
İlk derece mahkemesince yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; ” … İhtiyati tedbir talebinin reddine … ” karar verilmiştir.
Bu karara karşı ihtiyati tedbir talep edenler vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
İhtiyati tedbir talep edenler vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk derece mahkemesi davalı şirketin zarara uğradığının yaklaşık şekilde ispat edilemediğine karar vermişse de tedbiri talep edenin haksız olma ihtimaline karşılık koruma mekanizmaları bulunduğunu; bu mekanizmalara başvurulmadan, terditli talep göz önünde bulundurulmadan tüm taleplerin reddedilmesinin kabulünün mümkün olmadığını; davalı şirketin uğradığı zararın tazmini için esas dava da açılacağını fakat bugün, davalı şirketin daha fazla zarara uğramaması, tüm tapuların satılarak kasanın boşaltılmaması, davalı şirketin borçlandırılmaması amacıyla ihtiyati tedbir talebi son çare olduğunu beyan ile; yerel mahkeme kararının kaldırılmasına, karar verilmesini talep ederek, istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Karşı tarafça, istinaf dilekçesine karşı cevap dilekçesi verilmemiştir.
DELİLLER: Sakarya Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 17/08/2023 Tarih – 2023/129 D.İş Esas – 2023/129 Karar sayılı kararı ve tüm dosya kapsamı.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Talep; ihtiyati tedbir istemine ilişkindir.
İstinaf incelemesi HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve kamu düzeni yönünden yapılmıştır.
Dosyanın incelemesinde; davacıların, davalı şirketin ortağı olduklarını, davalı şirketin diğer ortağı dava dışı …’nun akrabaları olan … ve …’na şirketin yönetimi konusunda vekaletname verdiği, bu vekillerin şirkete ait taşınmazları satıp gelir elde etmesine rağmen taşınmaz bedellerini şirket hesaplarına yatırmadığı, şirketi ve kendilerini zarara uğrattıklarını, dava dışı …’nun çift imza ile şirketi temsil ve ilzama yetkili olması ve vekaletnamenin çift imza ile düzenlenmesi nedeniyle vekillerin azlinin de çift imza ile yapılması gerektiği, dava dışı …’nun buna yanaşmaması nedeniyle vekilleri azledemediklerini, şirketin daha fazla zarara uğramaması için şirket adına kayıtlı taşınmazlara, banka hesaplarına, banka ve kredi kartlarına ve çek karnelerine tedbir konulmasını talep ettiği, ilk derece mahkemesince talebin reddine karar verildiği, karara karşı İhtiyati tedbir talep edenler vekilinin istinaf kanun yoluna başvurduğu anlaşılmıştır.
Talep eden şirket ortaklarının, ticari vekillerin yetkilerinin sınırlandırılmasını ve şirketin tüm mal varlığına tedbir konulmasını talep ettikleri anlaşılmaktadır.
6102 sayılı TTK’nın 547. maddesinde Ticari Temsilci “Ticari temsilci, işletme sahibinin, ticari işletmeyi yönetmek ve işletmeye ilişkin işlemlerde ticaret unvanı altında, ticari temsil yetkisi ile kendisini temsil etmek üzere, açıkça ya da örtülü olarak yetki verdiği kişidir.
İşletme sahibi, ticari temsilcilik yetkisi verildiğini ticaret siciline tescil ettirmek zorundadır; ancak ticari işletme sahibinin ticari temsilcinin fiillerinden sorumluluğu, tescilin yapılmış olmasına bağlı değildir” şeklinde, Ticari vekil ise 551. maddesinde ” Ticari vekil, bir ticari işletme sahibinin, kendisine ticari temsilcilik yetkisi vermeksizin, işletmesini yönetmek veya işletmesinin bazı işlerini yürütmek için yetkilendirdiği kişidir.
Bu yetki, işletmenin alışılmış bütün işlemlerini kapsar. Ancak, ticari vekil açıkça yetkili kılınmadıkça, ödünç olarak para veya benzerlerini alamaz, kambiyo taahhüdünde bulunamaz, dava açamaz ve açılmış davayı takip edemez.” şeklinde düzenlenmiştir.
Eldeki uyuşmazlıkta; … ve …’nun vekaletname ile ticari vekil olarak yetkilendirildikleri anlaşılmaktadır.
İhtiyati tedbir, 6100 sayılı HMK’nın 389. vd. maddelerinde düzenlenmiştir.
HMK’nın 389. maddesinde; ”Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir.
6100 Sayılı HMK’nın 390-(39 maddesinde; “Tedbir talep eden taraf, dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek” zorunda olduğu hüküm altına alınmıştır.
Geçiçi hukuki koruma yargılamasını, asıl hukuki koruma yargılamasından ayıran özelliklerden biri ispat ölçüsü noktasındadır. HMK’nın ihtiyati tedbirle ilgili 390. maddesinin gerekçesinde, geçici hukuki korumalarda ispat hususu üzerinde durulmuştur. Kanunda açıkça öngörülmemişse ya da işin niteliği gerekli kılmıyorsa, bir davada, normal bir yargılamada yaklaşık ispat değil, tam ispat aranır. Çünkü, hakim, mevcut ispat ve delil kuralları çerçevesinde, tarafların iddia ettiği bir vakıa konusunda tam bir kanaate varmadan o vakıayı doğru kabul edemez.
Eldeki uyuşmazlıkta, talep eden dava dışı ticari vekillerin şirket mallarını satmalarına hesap verme borcunu yerine getirmediklerini ileri sürdükleri görülmektedir. Ancak talep dilekçesi ekinde bu iddialarını yaklaşık olarak ispata yarar delil sunmadıkları, bir kısım belge ve hesap hareketlerini ilk kez istinaf dilekçesi ekinde sundukları anlaşılmıştır. İlk derece mahkemesinde dayanılmayan delillerin istinaf aşamasında delil olarak sunulması doğru değilse de, sunulan delillerin de bir kısım hesap hareketlerini içermesine rağmen şirket mal varlığının kaçırıldığı, hesap verme borcunun yerine getirilmediği iddialarını yaklaşık olarak ispata elverişli olmadıkları anlaşılmaktadır. Talep edenlerin ticari vekillerin yetkilerinin tedbiren kaldırılması isteminin bu nedenle yerinde olmadığı anlaşıldığı gibi, şirket mal varlığının tamamına tedbir konulması durumunda da şirketin ticari hayatının tamamen durdurulması sonucunu doğuracağından bu talebin de yerinde olmadığı anlaşılmıştır. Bu nedenle ilk derece mahkemesi kararı usul ve yasaya uygun olduğundan istinaf isteminin reddi gerekmiştir.
Karar başlığında; talep eden vekili ile karşı tarafın adreslerinin yazılmaması İİK’nın 260. ve kıyasen uygulanması gereken HMK’nın 391-(2) maddesine aykırı ise de, bu eksiklik mahallinde her zaman düzeltilebileceğinden eleştirilmekle yetinilmiştir.
Açıklanan nedenlerle; dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle, yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında; mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde; usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmamasına, HMK’nın 355. maddesi uyarınca; kamu düzenine ilişkin konularda da kararın esasına etkili bir aykırılık bulunmaması nazara alınarak; İhtiyati haciz talep edenler vekilinin istinaf sebepleri yerinde görülmediğinden; istinaf başvurusunun esastan reddine, karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-HMK’nın 353-(1)-b)-1) maddesi uyarınca; İhtiyati haciz talep edenlerin İSTİNAF BAŞVURUSUNUN ESASTAN REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gereken harç peşin alındığından, yeniden alınmasına yer olmadığına,
3-İstinaf Kanun Yoluna Başvurma Harcının hazineye gelir kaydına,
4-İstinaf kanun yoluna başvuru için yaptığı masrafların, istinaf eden taraf üzerinde bırakılmasına,
5-İstinaf eden tarafından yatırılan, istinaf avansından kullanılmayan kısmın HMK’nın 333. maddesi uyarınca; ilk derece mahkemesince istinaf edene iadesine,
6-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
7-Gerekçeli kararın tebliği işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
8-Dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
İlişkin; Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362. maddesi uyarınca KESİN olmak üzere oy birliği ile karar verildi.08/11/2023


Başkan…
¸e-imzalıdır.

Üye …
¸e-imzalıdır.

Üye …
¸e-imzalıdır.

Katip …
¸e-imzalıdır.

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.*