Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi 2023/2001 E. 2023/1818 K. 08.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. SAKARYA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 7. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2023/2001 – 2023/1818
T.C.
SAKARYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
7. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO :2023/2001
KARAR NO :2023/1818

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN :…(…)
ÜYE :…(…)
ÜYE :…(…)
KATİP :…()

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :GEBZE ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ :11/05/2023 tarihli ek karar
NUMARASI :2023/128 Esas – 2023/315 Karar

DAVACI :ALBARAKA TÜRK KATILIM BANKASI ANONİM ŞİRKETİ …
VEKİLİ :Av. … – …
DAVALI :ALTINELLER İNŞAAT YAPI MALZEMELERİ SANAYİ VE TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ – …
VEKİLİ :Av. … – …

DAVA :Konkordatonun Kısmen Feshi
DAVA TARİHİ :15/02/2023
KARAR TARİHİ :09/11/2023
KR. YAZIM TARİHİ :09/11/2023
İstinaf incelemesi için Dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı/borçlu Altıneller İnşaat Yapı Malzemeleri Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’nin teklif etmiş olduğu konkordato projesinin Mahkemenin 2019/45 Esas, 2020/470 karar sayılı ilamı ile 24/09/2020 tarihinde kabul edilerek, tasdik edildiğini, işbu konkordato projesine göre, borçlu Altıneller İnşaat Yapı Malzemeleri Sanayi Ve Ticaret Limited Şirketi’nin konkordatoya tabi borçlarını; “konkordato tasdik kararının verildiği tarih olan 24/09/2020 tarihinden itibaren 9 ay ödemesiz, ilk ödeme 24/06/2021 tarihinde yapılmak üzere 3 aylık dönemler halinde, 48 aylık dilim içinde 16 eşit taksit halinde ödenmesine” şeklinde karar verildiğini, ödeme projesine göre, borçlu/davalının 24/06/2021 tarihinde başlaması gereken 16 eşit taksitlerin ilk 6 aylık kısmı ödemediğini, 24/12/2022 tarihindeki 7. taksitin ödenmediğini ve bu hususun şirkete atanan denetim kayyumu … tarafından 28/12/2022 tarihli raporla mahkemeye bildirildiğini, davalının mahkemenin konkordatonun tasdik kararına uygun hareket etmediğinin açık olduğunu, davalı şirketin konkordato tasdik projesinde belirlenen taksit ödemelerine gereği gibi uymadığını, borçlunun konkordato şartlarına göre borçlarını belirlenen zaman ve oranlarda ödemek zorunda olduğunu bu sebeple; T.C. Gebze Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/45 Esas, 2020/470 Karar sayılı kararı ile tasdik edilmiş konkordatonun feshine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ:
İlk derece mahkemesince 11/05/2023 tarihli ek karar ile; “…Mahkememizce verilen karar kanuni süre geçtikten sonra istinaf ettiğinden davalı vekilinin İSTİNAF BAŞVURUSUNUN YAPILMAMIŞ SAYILMASINA,…” şeklinde hüküm kurulmuştur.
İlk derece mahkemesince verilen karara karşı davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; söz konusu davaya ait dava dilekçesinin davalı şirkete usulsüz bir şekilde tebliğ edilmiş olduğunu, bu durumu kabul etmediklerini, davalı şirketin davadan haberdar edilmeden, cevap ve savunması alınmadan, bunun için makul süre tanınmadan, yokluğunda davanın sonuçlandırıldığını, söz konusu dava dilekçesinin davalıya Tebligat Kanunu 35. maddeye göre 04.03.2023 tarihinde kapıya yapıştırılarak yapıldığının dosyaya bildirildiğini, aynı şekilde gerekçeli kararın da davalıya usulsüz bir şekilde tebliğ edildiğini, 20.04.2023 tarihinde kararın yine 35. maddeye göre kapıya yapıştırılarak tebliğ edildiğinin dosyaya bildirildiğini, her iki tebligatın da usulsüz olduğunu, davalının davadan haberdar olmadan iş bu davaya süresinde cevap veremediğini, belgelerini (dekontlarını) dosyaya sunamadığını, dosyada yapılan kesinleştirme işlemini bu nedenle kabul etmediklerini, davalı şirketin 30.03.2023 tarihli gerekçeli kararın 24.04.2023 tarihinde Gebze İcra Dairesince 2023/8606 nolu takibin UETS ile kendisine bildirimi üzerine iş bu dosyadan haberdar olduğunu, dosyada denetim kayyumunun raporları gerekçe gösterilerek, davalı şirketin savunması alınmadan aleyhine karar verildiğini, verilen 30.03.2023 tarihli karar hukuka aykırı olduğundan kararın süresinde istinaf edildiğini, ek kararın da hukuka aykırı olduğunu belirterek; istinaf taleplerinin kabulüne, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesi talebiyle istinaf yoluna başvurmuştur.
Davacı vekili tarafından istinaf başvurusuna karşı cevap dilekçesi verilmemiştir.
DELİLLER:Gebze Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 11/05/2023 tarihli ek karar
, 2023/128 Esas – 2023/315 Karar sayılı kararı ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava konkordatonun kısmen feshi istemine ilişkindir.
İlk derece mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
İlk derece mahkemesi kararına karşı davalı vekili tarafından istinaf başvurusu yapılmış, anılan başvuru ilk derece mahkemesince 11.05.2023 tarihli ek karar ile süresinde yapılmadığından talebin reddine karar verilmiş, anılan ek karara karşı davalı vekili istinaf yoluna başvurmuştur.
İnceleme; 6100 sayılı HMK.’nun 355. madde hükmü uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Tebligat Kanunu ve bu kanunun uygulanması için çıkarılan Yönetmelik hükümleri tamamen şeklidir ve titizlikle uygulanması gerekir. Dolayısı ile bir davada yapılan tebligatların usulüne uygun olarak yapılıp yapılmadığını hakim doğrudan, kendiliğinden denetlemelidir.
7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 12. maddesi; “Hükmi şahıslara ve ticarethanelere tebligat” başlığı altında tüzel kişiler adına tebligatı teslim alma yetkisine sahip kişileri düzenlemektedir. Madde metnine göre;
“(1) Hükmi şahıslara tebliğ, salahiyetli mümessillerine, bunlar birden ziyade ise yalnız birine yapılır.
(2) Bir ticarethanenin muamelelerinden doğan ihtilaflarda ticari mümessiline yapılan tebliğ muteberdir” şeklindedir.
Tebligat Kanunu’nun 13. maddesinde; “Hükmi şahısların memur ve müstahdemlerine tebligat” başlığı altına hüküm tesis edilmiştir. Madde metnine göre; “Hükmi şahıslar namına kendilerine tebliğ yapılacak kimseler herhangi bir sebeple mutat iş saatlerinde bulunmadıkları veya o sırada evrakı bizzat alamayacak bir halde oldukları takdirde tebliğ, orada hazır bulunan memur veya müstahdemlerinden birine yapılır” şeklindedir.
Tebligat Kanunu’nun 12. ve 13. maddelerinden açıkça anlaşıldığı üzere, tebligat yapılacak tüzel kişiler, ticaret şirketleri (anonim, limited, kolektif ve komandit şirketler, kooperatifler), dernekler, kamu idareleri (mahalli idareler, köy, belediye, il), kamu kurumları (üniversiteler, TRT ve diğerleri) gibi özel veya kamu tüzel kişileri olabilir. Adi şirketler gibi tüzel kişiliği bulunamayan şahıs veya mal toplulukları tebligat muhatabı olamayacağı için bunlar adına tebligat çıkarılıp yapılması da söz konusu olamaz. Bakanlıkların devletten ayrı bir tüzel kişiliği mevcut olmayıp, organı oldukları devlet adına faaliyette bulunurlar. Ancak; dava, icra takibi ve diğer işlerde tebligat muhatabı olurlar.
Tüzel kişilerin tebliği almaya yetkili memur veya müstahdemlerine tebliğ yapılabilmesi için tüzel kişilerin salahiyetli kişilerinin herhangi bir sebeple mutat iş saatlerin iş yerinde bulunmamaları ve tebliğ edilecek evrakı bizzat alamayacak bir halde olmaları gerekmektedir. Bu hususun tebliğ memuru tarafından bizzat araştırılıp, tebliğ tutanağına yazılması gerekir. Bu, tebliğin geçerli olabilmesi için zorunlu bir kaidedir. Aksi takdirde yapılan tebliğ usulsüz olur.
Tebligat Kanunu’nun 12. ve 13. maddeleri uyarınca, tüzel kişilere tebliğ yetkili temsilcilerine, bunlar birden fazla ise yalnız birine yapılır. Temsile yetkili kişinin herhangi bir nedenle tebliğ yapıldığı sırada iş yerinde bulunmaması veya bizzat alamayacak durumda olması halinde, kendisinden sonra gelen bir kimse veya evrak müdürüne, bu da olanaklı değilse, tüzel kişinin o yerdeki memur veya işçilerinden birine yapılmalıdır. Bu sıraya uyulması yasal zorunluluk olup, aksi takdirde tebligat usulsüz sayılacaktır. Tebligat tüzel kişinin yetkili temsilcisine yapılmamış ve anılan kişilere yapılmışsa, bunun nedenlerinin açıkça ve ayrıntılı olarak tebligat mazbatasına yazılması gerekir.
Tebligat Kanununun 7/a maddesinde, “Birinci fıkra kapsamı dışında kalan gerçek ve tüzel kişilere, talepleri hâlinde elektronik tebligat adresi verilir. Bu durumda bu kişilere tebligatın elektronik yolla yapılması zorunludur.”
Birinci ve ikinci fıkra hükümlerine göre elektronik yolla tebligatın zorunlu bir sebeple yapılamaması hâlinde bu Kanunda belirtilen diğer usullerle tebligat yapılır” denilmiş, elektronik ortamda yapılacak tebligatlara ilişkin usul ve esasları düzenleyen “Elektronik Tebligat Yönetmeliği” çıkarılmıştır (RG 19.1.2103 t. S. 28533).
Somut olayda; Yapılan UYAP kontrollerinde davalının elektronik tebligat adresinin bulunduğu, davacı tarafından davalı hakkında başlatılan Gebze İcra Müdürlüğünün 2023/8606 sayılı takibindeki ödeme emrinin de doğrudan davalı asilin elektronik adresine çıkartıldığı nazara alındığında, davalının dava dilekçesinin tebliği tarihinde elektronik tebligat adresinin olması halinde Tebligat Kanunun 7/a maddesine göre dava dilekçesi, duruşma günü ve gerekçeli kararın davalının elektronik posta adresine tebligat yapılarak yargılamaya bu şekilde devam edilmesi gerekir.
Mahkemece yapılacak iş; Anılan yasal düzenleme uyarınca davalının dava dilekçesinin tebliği tarihinde elektronik tebligat adresi olup olmadığının tespit edilerek, davalının anılan tarih itibariyle elektronik tebligat adresinin olması halinde Tebligat Kanunun 7/a maddesine göre dava dilekçesi, duruşma günü ve gerekçeli kararın davalının elektronik posta adresine tebligat yapılarak yargılamaya devam edilmesinden ibarettir. Anılan nedenlerle ilk derece mahkemesinin davacının istinaf talebinin reddine dair kararı ve davanın kabulüne dair asıl kararının kaldırılması gerekmiştir.
Açıklanan tüm bu gerekçelerle; davalı vekilinin istinaf başvurularının yukarıda açıklanan nedenlerle kabulüne, kararın açıklanan gerekçeler doğrultusunda kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için 6100 sayılı HMK’nın 353-(1)-a)-4) maddesi gereğince; dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalının; İlk derece mahkemesinin kararına ilişkin İstinaf Başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353-(1)-a)-4)-6) maddesi gereğince ESASTAN KABULÜNE,
a-Gebze Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 11/05/2023 tarihli ek kararının ve 30/03/2023 tarihli, 2023/128 Esas – 2023/315 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
b-Dosyanın açıklanan eksikliklerin giderilmesi için ilk derece mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
2-İstinaf Karar Harcının, talebi halinde ve ilk derece mahkemesince istinaf edene iadesine,
3-İstinaf eden tarafından yapılan İstinaf başvuru giderlerinin, esas hükümle birlikte ilk derece mahkemesi tarafından değerlendirilmesine,
4-Kararın, 6100 sayılı HMK’nın 359-(4) maddesi uyarınca; ilk derece mahkemesi tarafından taraflara tebliğine,
5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
İlişkin; Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362-(1)-g) maddesi uyarınca KESİN olmak üzere oy birliği ile karar verildi.
09/11/2023


Başkan …
¸e-imzalıdır.

Üye …
¸e-imzalıdır.

Üye …
¸e-imzalıdır.

Katip …
¸e-imzalıdır.

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.*