Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi 2023/199 E. 2023/274 K. 06.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
SAKARYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
7. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2023/199
KARAR NO : 2023/274

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KOCAELİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 30/06/2022
NUMARASI : 2022/207 Esas – 2022/361 Karar

DAVACI : T.C. ZİRAAT BANKASI A.Ş. – …
VEKİLİ : Av. … – …
DAVALILAR : 1- … (T.C. NO: …) – …
2-… – …
DAVA TÜRÜ : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 06/07/2020

KARAR TARİHİ : 06/03/2023
KR. YAZIM TARİHİ : 29/03/2023
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; davalılar ile davacı banka arasında kredi sözleşmesi imzalandığını, kredi borcunun ödenmemesi üzerine Sakarya 2. İcra Müdürlüğü’nün 2020/326 Esas sayılı dosyası ile ilamsız takip başlatıldığını, davalıların yaptığı itiraz neticesinde icra takibinin durduğunu ve işlemlere devam edilemediğini, davalının yaptığı itirazın taraflarına tebliğ edilmediğini, yasal zorunluluk gereği 07/02/2020 tarihinde 2020/71 başvuru numarasıyla uyuşmazlığın arabuluculuk yoluyla çözümlenmesi amacıyla arabulucuya başvurulduğunu, davalılarla yapılan arabuluculuk faaliyeti anlaşamama ile sonuçlandığını belirterek davalıların Sakarya 2. İcra Müdürlüğü’nün 2020/326 Esas sayılı dosyasına yaptığı haksız ve yersiz itirazın iptaline ve takibin kaldığı yerden devamına, davalıların %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ:
İlk derece mahkemesince yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; ” … 1-Davanın KISMEN KABUL VE KISMEN REDDİNE,
2-Davalı … Dayanıklı Tüketim Malları Ev Tekstili İnş. Tur. Paz. San. Ve tic, Ltd. Şti. Sakarya 2. İcra Müdürlüğü’nün 2020/326 Esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin devamına,
3-Alacak likit olduğundan İİK67/2. Maddesine göre 15.734,33 TL üzerinden hesaplanacak %20 oranındaki icra inkar tazminatının davalı … Dayanıklı Tüketim Malları Ev Tekstili İnş. Tur. Paz. San. Ve Tic. Ltd. Şti.’nden tahsil edilerek davacıya verilmesine,
4-Davalı … aleyhine açılan davanın REDDİNE … ” karar verilmiştir.
Bu karara karşı taraflarca istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; karşılıksız çıkan çekler nedeni ile Bankanın ödemek zorunda olduğu tutar kredi borcundan azade bir alacak olarak nitelendirilemeyeceğini; Asıl borçlunun sözleşmeden kaynaklanan borçlarından kefillerinde sorumlu olduğunun kredi sözleşmesi ile hüküm altına alınmış olması, kefilin bu durumu bilerek ve kabul ederek sözleşmeyi imzalaması ve talep edilen tutarın kefalet limiti altında kaldığı hususları göz önünde bulundurulduğunda borçtan davalı …’nun da sorumlu olduğunu beyan ile; yerel mahkeme kararının … yönünden kaldırılmasına, karar verilmesini talep ederek, istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Davalı … yetkilisi istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkeme kararının kaldırılmasına, karar verilmesini talep ederek, istinaf başvurusunda bulunmuştur.
DELİLLER: Kocaeli 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 30/06/2022 Tarih – 2022/207 Esas – 2022/361 Karar sayılı kararı ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
DAVA; genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacak için yapılan icra takibine itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.

İstinaf incelemesi HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve kamu düzeni yönünden yapılmıştır.
Dosyanın incelemesinde; davacı ile davalı şirket arasında genel kredi sözleşmesi imzalandığı, davalı …’nun bu sözleşmeye müşterek borçlu müteselsil kefil olduğu, sözleşme kapsamında davalı şirkete çek karnesi verildiği, davacının çek sorumluluk bedelinden kaynaklanan alacağının tahsili için Sakarya 2. İcra Dairesi’nn 2020/3263 E. Sayılı ilamsız icra takibi başlattığı, davalıların ödeme emrine süresinde itiraz etmesi üzerine eldeki davayı açtığı, davalıların davaya cevap vermedikleri, ilk derece mahkemesince bilirkişiden 22/02/2020 tarihli rapor alındıktan sonra davanın kabulüne karar verildiği, kararın istinafı üzerine Dairemizin 31/03/2022 tarihli 2021/1254 esas 2022/684 karar sayılı kararı ile; ” … 1-Kamu düzeni yönünden yapılan istinaf incelemesinde;
492 sayılı Harçlar Kanunu hükümlerine göre; “Yargı işlemlerinden bu kanuna bağlı (1) sayılı tarifede yazılı olanları, yargı harçlarına tabidir (2. md.). Yargı harçları (1) sayılı tarifede yazılı işlemlerden değer ölçüsüne göre nispi esas üzerinden, işlemin nevi ve mahiyetine göre maktu esas üzerinden alınır (15. md.). Noksan tespit edilen değerler hakkında 30. madde hükmü uygulanır [16-(4) md.]. Yargı harçları (1) sayılı tarifede yazılı nispetler üzerinden alınır (21. md.). (1) sayılı tarifede yazılı nispi karar ve ilâm harcının 1/4 ü peşin alınır (28. md.). Yargılama sırasında tespit olunan değerin, dava dilekçesinde bildirilen değerden fazla olduğu anlaşılırsa, yalnız o oturum için yargılamaya devam olunur, takip eden oturuma kadar noksan değer üzerinden peşin karar ve ilam harcı tamamlanmadıkça davaya devam olunmaz. 6100 sayılı HMK’nın 150. maddesinde gösterilen süre içinde dosyanın işleme konulması noksan olan harcın ödenmesine bağlıdır (30. md.). Yargı işlemlerinden alınacak harçlar ödenmedikçe müteakip işlemler yapılmaz (32. md.). HMK’nın 120-(1) maddeye göre de davacı, yargılama harçlarını mahkeme veznesine yatırmak zorundadır. Harçlarla ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkindir.
Davanın açılması harca tâbi usuli bir işlemdir. Harçlar Kanunu harç alınması veya tamamlanmasını tarafların isteklerine bırakmamış, değinilen yönün mahkemece kendiliğinden gözetilmesini ve harcın yatırılmaması halinde ise ne gibi işlemler yapılacağını 30. ve 32. maddelerinde hükme bağlanmıştır.
6100 sayılı HMK’nın 26. maddesi uyarınca, hakim talepten başkasına veya fazlasına karar veremez. Bu hüküm kapsamında, dava ve ilk derece mahkemesi kararı incelendiğinde, davacının dava dilekçesinin harca esas değer bölümü ile talep sonucu arasında çelişki olduğu ve mahkemece davacının faiz talebi olup olmadığı değerlendirilmeden faize de hükmedildiği anlaşılmaktadır. Bu durum anılan hükme açıkça aykırı olduğundan kararın kaldırılması gerekmiştir.
Bu durumda mahkemece yapılacak iş; davacının talebinin açıklattırılarak (6100 sayılı HMK m.31) icra takibinde talep edilen faizin dava edilip edilmediğinin sorulması ve gerekirse eksik harç tamamlattırılarak, talepten fazlasına hükmedilemeyeceği de dikkate alınarak oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi olmalıdır (Yargıtay 19. H.D., 04/12/2019 tarih, 2019/3313 E., 2019/5423 K.) … ” karar verildiği, kaldırma sonrasında davacının takip öncesi işlemiş faiz yönünden eksik harcı tamamladığı, yapılan yargılama sonunda davanın davalı şirket yönünden kabulüne, davalı … yönünden reddine karar verildiği, karara karşı tarafların istinaf kanun yoluna başvurduğu anlaşılmıştır.
Uyuşmazlık, genel kredi sözleşmesi kapsamında şirkete verilen çek defteri nedeni ile davalıların çek yaprağı sorumluluk bedellerinden sorumlu olup olmadıkları ve varsa davacının alacağının ne kadar olduğu noktasındadır.
1-Davalı şirketin istinaf isteminin incelenmesinde;
Davalı şirketin istinaf sebeplerini göstermediği anlaşıldığından istinaf isteminin HMK’nın 352/1-d maddesi uyarınca usulden reddine karar verilmesi gerekmiştir.
2-Davacının istinaf isteminin incelenmesinde;
Davacı ile davalı şirket arasında 16/05/2018 tarihinde genel kredi sözleşmesi imzalandığı, davalı …’nun sözleşmeye kefil olduğu, davacının sözleşme kapsamında davalı şirkete çek defteri verdiği anlaşılmıştır. Hükme esas alınan 22/02/2020 tarihli bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere; davanın dayanağı icra takibine konu alacak karşılık çıkan çeklerle teslim edilmeyen çeklerin sorumluluk bedeli olup 10 adet çekin karşılıksız çıktığı ve 9 adet çek yaprağının de teslim edilmediği, davacı alacağının 40.325,00 TL olduğu belirlenmiştir. Davacı, icra takibinde nakte dönüşen çek sorumluluk bedellerinin tahsilini talep etmiş olmakla, davalı şirket genel kredi sözleşmesi uyarınca borcun tamamından sorumludur.
Kefil yönünden yapılan değerlendirmede; çek depo bedeli ile teminat mektubu depo bedelinden davalı kefilin sorumlu olması için sözleşmede bu konuda hüküm bulunması gerekmekte (“Tüm bu açıklamalardan ve yasal düzenlemelerden ortaya çıkan sonuç, kefaletin verildiği anda borcun belirli ya da belirlenebilir olması gerektiği, kefalet sözleşmelerindeki belirlilik ilkesi uyarınca kefil olunan açısından belirli yani ferdileştirilmiş bir borcun varlığının arandığı, kefilin yalnızca kefalet limiti ve kendi temerrüdünün hukuki sonuçları ile bağlı olduğu, Çek Kanununun ödeme yükümlülüğü maddesi uyarınca, hesap sahibi ile banka arasında çek defterinin teslimi sırasında yapılmış olan dönülemeyecek bir gayrinakdî kredi sözleşmesi hükmünde bulunduğu, henüz risk gerçekleşmeden alacağın mevcudiyetinden de söz edilemeyeceği, belirsiz alacak için kefalet sözleşmesi kurulamayacağı, bu nedenle çek depo bedelinden hesap sahibinin sorumluluğunun bulunduğu ancak kredi sözleşmesini imzalayan müteselsil kefilin risk altındaki çek yaprakları nedeniyle bankanın Çek Kanunu uyarınca ödemesi gereken asgari miktarlarla ilgili olarak depo talebinden sorumlu olabilmesi için kredi sözleşmesinde bu yönde açık bir hüküm bulunması gerektiğidir.” Yargıtay HGK., 06/11/2018 tarih, 2018/19-689 E., 2018/1624 K.) ise de risk gerçekleştikten sonra çek sorumluluk bedelleri ödendiğinden bankanın alacak hakkı doğduğundan kefalet limiti dahilinde olan alacaktan artık davalı kefil de sorumludur. Bu nedenle davanın davalı kefil yönünden de kabulü gerektiğinden ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak davanın her iki davalı yönünden kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Açıklanan bu nedenlerle; davacı vekilinin istinaf başvurusunun yukarıda (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle kabulüne, davalı şirketin istinafının yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle usulden reddine, dosyada toplanacak başkaca delil bulunmadığı anlaşıldığından ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirir bir hususta bulunmadığından; dairemizce davanın esası hakkında HMK’nın 353-(1)-b)-2) madde gereğince hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-)Davalı …’nin istinaf başvurusunun USULDEN REDDİNE,
2-)Davacının İSTİNAF BAŞVURUSUNUN KABULÜNE; Kocaeli 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 30/06/2022 Tarih – 2022/207 Esas – 2022/361 Karar Sayılı kararının KALDIRILMASINA, HMK’nın 353-(1)-b)-2) maddesi gereğince YENİDEN HÜKÜM KURULMASINA,
a-Davanın KABULÜ ile; davalıların Sakarya 2. İcra Dairesi’nin 2020/326 Esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin devamına,
-Alacak likit olduğundan İİK’nın 67-(2) maddesine göre 15.734,33 TL üzerinden hesaplanacak %20 oranındaki icra inkar tazminatının davalılardan tahsil edilerek davacıya verilmesine,
b-6325 sayılı HUAK 18/A-13,14. maddesi gereğince Adalet Bakanlığı bütçesinden Kocaeli Arabuluculuk Bürosu 2020/71 numaralı dosyasında ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücreti, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamaması halinde haksız çıkacak taraftan tahsil olunacağı düzenlendiğinden davalılardan tahsili ile hazineye irad kaydına,
c-Alınması gerekli 1.074,81 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 174,41 TL harç ile 94,29-TL tamamlama harcının mahsubu ile kalan 806,11 TL harcın davalılardan alınarak hazineye irat kaydına,
ç-Davacı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince hesaplanan 5.100,00 TL maktu vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
d-Davacı tarafından yatırılan 54,40 TL başvurma harcı ve 174,41 TL peşin harç ve 94,29 TL tamamlama harcı olmak üzere toplam 323,10 TL harcın davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
e-Davacı tarafından yapılan 383,00 TL müzekkere ve tebligat gideri, 600,00 TL bilirkişi gideri olmak üzere olmak üzere toplam 983,00 TL yargılama giderinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
f-HMK’nın 120. maddesi gereğince davacı tarafından yatırılan gider avansından karar kesinleşene kadar yapılacak masraflar mahsup edilerek arta kalan miktar olduğu taktirde karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-)İstinaf incelemesi yönünden harç ve yargılama masrafları;
Davalı Şirket Yönünden
-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gereken 1.074,81 TL İstinaf Karar Harcından, istinafa gelirken peşin alınan 269,00 TL’nin mahsubu ile bakiye 805,81 TL istinaf karar harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, harç tahsili ve harç tahsil müzekkeresi yazılması işlemlerinin HMK’nın 302-(5) maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
-İstinaf Kanun Yoluna Başvurma Harcının hazineye gelir kaydına,
-İstinaf kanun yoluna başvuru için yaptığı masrafların, istinaf eden davalı taraf üzerinde bırakılmasına,
Davacı Yönünden
-İstinaf Kanun Yoluna Başvuru harcının hazineye irad kaydına,
-İstinaf Karar Harcının talep halinde ilk derece mahkemesince davacıya iadesine,
-Davacı tarafından yapılan 220,70-TL İstinaf Kanun yolu masrafı ile 363,50 TL posta masrafı olmak üzere toplam 584,20 TL’nin davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-)İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-)İstinaf edenlerin yatırdığı istinaf gider avansından kullanılmayan kısmının HMK’nın 333. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesince istinaf edenlere iadesine,
6-)Davalı şirket hakkında düzenlenen 11/01/2023 tarihli ve 2.126,11 TL bedelli harç tahsil müzekkeresinin iptaline, mahkemesince işlem yapılmaksızın geri istenilmesine,
7-)Kararın, 6100 sayılı HMK’nın 359-(4) maddesi uyarınca; ilk derece mahkemesi tarafından taraflara tebliğine,
İlişkin; Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362. maddesi uyarınca KESİN olmak üzere oy birliği ile karar verildi.06/03/2023


Başkan …
¸e-imzalıdır.

Üye …
¸e-imzalıdır.

Üye …
¸e-imzalıdır.

Katip …
¸e-imzalıdır.

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.*