Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi 2023/1949 E. 2023/1832 K. 09.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
SAKARYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
7. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2023/1949
KARAR NO : 2023/1832

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN :… (…)
ÜYE :… (…)
ÜYE :… (…)
KATİP :… (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :SAKARYA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ :15/08/2023 tarihli ara karar
NUMARASI :2023/442 Esas (derdest dosya)

DAVACI :YAPI VE KREDİ BANKASI ANONİM ŞİRKETİ – …
VEKİLİ :Av. … – …
DAVALI :BAYRAK KONTRAPLAK ORMAN ÜRÜNLERİ İNŞAAT SANAYİ VETİCARET LİMİTED ŞİRKETİ – …
VEKİLİ :Av. … – …
DAVA :Alacak
DAVA TARİHİ :11/08/2023
TALEP :İhtiyati tedbir
TALEP TARİHİ :11/08/2023

KARAR TARİHİ :09/11/2023
KR. YAZIM TARİHİ :13/11/2023
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının davacıdan krediler kullandığını, borcun ödenmemesi nedeniyle ihtarname gönderildiğini, davalının konkordato sürecinde süresinde alacak bildiriminde bulunduklarını, davada alacaklarının kabul edilmeyen 801.515,48-TL’lik kısmının işbu davaya konu edildiğini, arabuluculuk sonucu anlaşma sağlanamadığını, duruşma günü beklenilmeksizin; 30/09/2023 tarihinde ilk taksit ödemesi olmak üzere her üç ayda bir son iş gününde (ödeme yapılacak aylar eylül, aralık, mart, haziran aylarıdır) taksitler halinde ve son taksit 30/06/2027 tarihinde olacak şekilde eşit taksitlerle 48 aylık dönem içinde ödenmesine şeklinde belirtilen taksit tarihlerinde işbu davaya konu alacakların bankada bloke edilmesi yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesini, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla konkordato alacak kayıt talepleri ile ilgili olarak, kabul edilmeyen 801.515,48-TL (643.823,96-TL nakit ve 157.691,52-TL gayrinakit) alacaklarının tasdik edilen konkordato ödeme planı çerçevesinde tahsilde tekerrür etmemek kaydı ile davalıdan alınarak davacıya verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ:
İlk derece mahkemesince; “… Davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin reddine …” şeklinde hüküm kurulmuştur.
İlk derece mahkemesince verilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacı banka alacağının genel kredi ve teminat sözleşmesine dayanması nedeniyle alacağın varlığının tartışmasız olduğunu, davacı bankanın davalıdan olan alacağı hakkında bilirkişi incelemesi dahi yapılmadan tedbir talebinin doğrudan reddine karar vermesinin haksız olduğunu belirterek; istinaf taleplerinin kabulüne, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesi talebiyle istinaf yoluna başvurmuştur.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; işbu istinaf başvurusunun haksız ve mesnetsiz olup aksi bir kabulün konkordato ilan etmiş olan davalıyı mağdur etmekten başka bir amaca hizmet etmediğini, zira Sakarya Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2022/211 Esas, 2023/417 Karar sayılı ilamıyla konkordato teklifinin tasdikine ve konkordato kapsamındaki adi borçların 48 aylık dönme içinde eşit taksitler halinde ödenmesine karar verildiği göz önüne alındığında, davacının ileri sürmüş olduğu sözde alacağın tamamının davalı tarafından depo edilmesi konkordato müessesesinin amacına, özüne, ruhuna ve uygulanışına aykırı olduğunu, davacı tarafça iddialarını ispatlayacak bir belge sunulmadığını ve haklılıkları ispat edilemediğini, yargılamayı gerektiren huzurdaki ihtilafta ihtiyati tedbirin reddi kararının hukuka ve hakkaniyete uygun ve son derece isabetli olduğunu belirterek; haksız istinaf başvurusunun reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:Sakarya Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 15/08/2023 tarih, 2023/442 Esas sayılı ara kararı ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; İİK’nın 308/b maddesi gereğince açılan çekişmeli alacak istemine ilişkindir.
Talep; ihtiyati tedbir istemine ilişkindir.
İlk derece mahkemesince,”…Dava; İİK’nın 308/b maddesi gereğince açılan çekişmeli alacak istemine ilişkindir.
Davacı vekili konkordato projesi gereğince belirlenen taksit tarihlerinde iş bu davaya konu alacakların bankada bloke edilmesi yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir.
İİK’nın 308-(b) maddesinde; Alacakları itiraza uğramış olan alacaklılar, tasdik kararının ilanı tarihinden itibaren bir ay içinde dava açabilirler. Tasdik kararını veren mahkeme, konkordato projesi uyarınca çekişmeli alacaklara isabet eden payın, kararın kesinleşmesine kadar borçlu tarafından, mahkemece belirlenen bir bankaya yatırılmasına karar verebilir. Süresi içinde dava açmamış olan alacaklılar, bu paydan ödeme yapılmasını talep edemezler; bu durumda yatırılan pay borçluya iade edilir” hükmü düzenlenmiştir.
HMK’nın 389. maddesi uyarınca, “Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme sebebiyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyat tedbir kararı verilebilir. ” Aynı Kanun’un 390/3. maddesi, “Tedbir talep eden taraf, dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkca belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır” düzenlemesini içermektedir.
Somut olayda; davanın İİK’nın 308-(b) maddesi uyarınca itiraza uğrayan çekişmeli alacak tutarının tahsili istemine ilişkin olduğu, davacının iddia ettiği alacak ve tutarının yargılamayı gerektirdiği, alacağın yaklaşık olarak ispat edilemediği anlaşılmakla davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur….” şeklindeki gerekçeyle davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiş, karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İnceleme; 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı delillere göre; Sakarya Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/556 Esas sayılı dosyası sayılı dosyası üzerinden yapılan yargılama sonucunda 19/12/2022 tarihinde davalı şirketin konkordato projesinin tasdikine karar verildiği, davacı yanca İİK’nın 308/b maddesi uyarınca itiraza uğrayan ve çekişmeli hale gelen alacağın tespiti ve konkordato şartları uyarınca ödenmesi istemli dava açıldığı, iş bu davaya konu alacağın bankada bloke edilmesi yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesinin istenildiği anlaşılmaktadır.
İİK’nın 308/b maddesinde; Alacakları itiraza uğramış olan alacaklılar, tasdik kararının ilanı tarihinden itibaren bir ay içinde dava açabilirler. Tasdik kararını veren mahkeme, konkordato projesi uyarınca çekişmeli alacaklara isabet eden payın, kararın kesinleşmesine kadar borçlu tarafından, mahkemece belirlenen bir bankaya yatırılmasına karar verebilir. Süresi içinde dava açmamış olan alacaklılar, bu paydan ödeme yapılmasını talep edemezler; bu durumda yatırılan pay borçluya iade edilir” hükmü düzenlenmiştir.
HMK’nın 389. maddesi uyarınca, “Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme sebebiyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyat tedbir kararı verilebilir. ” Aynı Kanun’un 390/3. maddesi, “Tedbir talep eden taraf, dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır” düzenlemesini içermektedir.
Somut olayda; davanın İİK’nın 308/b maddesi uyarınca itiraza uğrayan çekişmeli alacak tutarının tahsili istemine ilişkin olduğu, depo kararının tasdik kararını veren mahkemeden talep edilebileceği, kaldı ki; davacının iddia ettiği alacak ve tutarının yargılamayı gerektirmesi karşısında, ara kararın verildiği tarih itibariyle yaklaşık ispat seviyesinde kanıtlandığı söylenemeyeceğinden, verilen kararda yasa ve usule aykırılık bulunmamaktadır. Yargılama sırasında delillerin toplanmasından sonra tarafların talebi üzerine mahkemece yargılamanın her aşamasında yeni delil durumuna göre geçici hukuki koruma tedbirlerinin değerlendirilmesi mümkün olduğundan, davacı vekilinin ihtiyati tedbire yönelik istinaf başvuru nedenleri yerinde görülmemiştir.
Mahkemece, ara karar başlığında; davacının ve vekilinin adreslerinin yazılmamış olması, 6100 sayılı HMK’nın 391/2-a maddesine aykırı olmakla birlikte sonuca etkili olmadığından, kaldırma nedeni yapılmamış ve bu hususa eleştiri getirilmekle yetinilmiştir.
Tüm bu açıklamalara, dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle, yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında; mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmamasına, HMK’nın 355. maddesi uyarınca; kamu düzenine ilişkin konularda da kararın esasına etkili bir aykırılık bulunmaması nazara alınarak, davacının istinaf sebepleri yerinde görülmediğinden istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-HMK’nın 353/1-b.1 maddesi uyarınca; davacının istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına,
3-Alınması gereken harç peşin alındığından, yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
4-İstinaf eden tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,
5-İstinaf eden tarafından yatırılan istinaf avansından kullanılmayan kısmının HMK’nın 333. maddesi uyarınca; karar kesinleştikten sonra ilk derece mahkemesince istinaf edene iadesine,
6-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
7-6100 sayılı HMK’nın 359/4 maddesi uyarınca; kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
8-Dosyanın mahkemesine gönderilmesine,
İlişkin; 6100 sayılı HMK’nın 362. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda KESİN olmak üzere oy birliği ile karar verildi.09/11/2023


Başkan …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Katip …
¸e-imzalıdır

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.*