Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi 2023/1911 E. 2023/1829 K. 09.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. SAKARYA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 7. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2023/1911 – 2023/1829
T.C.
SAKARYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
7. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2023/1911
KARAR NO : 2023/1829

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : SAKARYA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 30/05/2023 Tarihli İhtiyati Haciz Talebinin Reddi Kararı
NUMARASI : 2023/298 Esas

İHTİYATİ HACİZ
TALEP EDEN/DAVACI : SELÇUK ECZA DEPOSU TİCARET VE SANAYİ ANONİM ŞİRKETİ …
VEKİLİ : Av…. – …
DAVALI : … (T.C. NO:…) – …
VEKİLİ : Av. … – …

DAVA TÜRÜ : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
TALEP : İhtiyati Haciz
DAVA TARİHİ : 24/05/2023

KARAR TARİHİ : 09/11/2023
KR. YAZIM TARİHİ : 10/11/2023
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; davacı şirketin tıbbi, biyolojik, ispençiyari müstahzarlar, ilaç ve eczacılık madde ve malzemeleri, sıhhi malzeme vb. Ticareti alanında faaliyet gösterdiğini, davalının ise eczacı olup müvekkili davacıdan eczacılık faaliyetleri devam ettirebilmesi için müteaddit zamanlarda gerekli malzemeleri satın aldığını ve buna karşılık müvekkili tarafından eldeki davaya dayanak teşkil eden faturalar düzenlendiğini ancak bedellerinin tüm uyarılarına rağmen kendisine ödenmediğini, davacı tarafından davalının siparişi üzerine düzenlenen faturaların eş zamanlı olarak elektronik sistemle ilgili eczanenin ekranına da iletildiğini ve eczacı olan davalı tarafından takip edilebildiğini, davaya konu edilen faturalardaki ürünlerin davalı tarafça davacıdan satın alındığını, eş zamanlı olarak eczane kayıtlarına geçtiğini hatta eczane tarafından müşterilere satıldığının sabit olduğunu, davalı tarafça yasal süre içerisinde ürünlere ve faturalara bir itirazda bulunulmadığını, müvekkili şirketin tüm uyarılarına rağmen davalı tarafça dava konusu fatura bedellerinin kendisine ödenmemesi üzerine davalıya Sakarya 4. Noterliğinin … yevmiye nolu 21/02/2023 tarihli ihtarnamesi ile borcunu ödemesi ihtar edilerek 5 günlük süre verildiğini ve söz konusu ihtarnamenin davalının bizzat kendisine 24/02/2023 tarihinde tebliğ edildiğini, ancak davalı tarafça verilen sürede herhangi bir ödeme yapılmadığını, 02/03/2023 tarihi itibariyle temerrüde düştüğünü, açıklanan nedenlerle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla müvekkili davacının 01/10/2022-10/11/2022 tarihleri arasında düzenlenen faturalardan kaynaklanan 603.020,58 TL alacağının temerrüt tarihi olan 02/03/2023 tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsilini, davalının 3. Kişiler-kurumlar nezdindeki hak ve alacakları, SGK nezdindeki hak ve alacakları ile adına kayıtlı diğer taşınır ve taşınmaz mallar üzerine ihtiyati haciz konulmasına, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin sunmuş olduğu cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından ileri sürülen iddialar baştan sona hilafı hakikat olup, tamamen haksız ve mesnetsiz olduğunu; davalı ile davacı şirket arasında davaya konu faturalara ilişkin olarak hiçbir ticari ilişki, mal veya hizmet alım satımı olmadığını; dolayısıyla, davaya konu faturalarda veya var ise irsaliyelerde davalıya atfen atılı herhangi bir imza bulunması halinde söz konusu imzaların sahte olduğunu ve tamamına itiraz ettiklerini; davalı ile davacı şirket arasında davaya konu faturalarla ilgili hiçbir ticari ilişki, mal veya hizmet alım satımı olmadığı gibi yaşanan olayda davalının hiçbir kusuru da bulunmamakta olup, tüm kusur tacir olarak basiretli davranması gerekirken özen yükümlülüğüne aykırı hareket eden davacı olduğunu beyan ile; davanın reddine, karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ:
İlk derece mahkemesince 30/05/2023 tarihli ara karar ile; ” … Davacı vekilinin ihtiyati haciz talebinin reddine … ” karar verilmiştir.
Bu karara karşı ihtiyati haciz talep eden davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
İhtiyati haciz talep eden davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkemece faturanın alacağın varlığı yönünden kesin delil olmadığı gerekçesiyle ihtiyati haciz talebimizin reddine karar verilmişse de; dosyaya ibraz edilen eldeki davaya dayanak teşkil eden faturalar ile ilaç takip sistemi kayıtlarından davalı tarafından davacıdan ecza malzemeleri satın alındığı, satın alınan malların davalıya eksiksiz ve kullanıma elverişli nitelikte teslim edildiği, teslimlerin zamanında yapıldığı, ürünlerin davalı tarafından talep edilen ürünler olduğu açıkça anlaşıldığını; davalının temerrüde düşmesine rağmen davacıya olan borcunu ödemekten imtina ettiği de göz önüne alındığında mal kaçırma ihtimalinin yüksek olması nedeniyle davacı açısından hakkın elde edilmesinin zorlaşması ihtimaline binaen davalı adına kayıtlı taşınır ve taşınmaz mallar ile 3. kişilerdeki hak ve alacakları üzerine ihtiyati haciz konulması gerektiğini beyan ile; yerel mahkeme kararının kaldırılmasına, karar verilmesini talep ederek, istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Davalı tarafça, istinaf dilekçesine karşı cevap dilekçesi verilmemiştir.
DELİLLER: Sakarya Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2023/298 Esas sayılı 30/05/2023 Tarihli İhtiyati Haciz Talebinin Reddi Kararı ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; alacak istemine ilişkindir.
Talep; ihtiyati haciz istemine ilişkindir.
İstinaf incelemesi HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve kamu düzeni yönünden yapılmıştır.
Dosyanın incelemesinde; davacının davalı eczaneye fatura karşılığı ilaç temin ettiğini, bu ilaçların davalı tarafından hastalara satıldığını, ancak davalının ilaç bedellerini kendisinin ödemediğini belirterek alacağının tahsilini ve dava devam ederken ihtiyati haciz talep ettiği, ilk derece mahkemesince 30/05/2023 tarihli ara karar ile, yaklaşık ispat koşulunun gerçekleşmediği gerekçesiyle ihtiyati haciz talebinin reddine karar verildiği, karara karşı ihtiyati haciz talep eden davacı vekilinin istinaf kanun yoluna başvurduğu anlaşılmıştır.
İİK.’nun 257-(1) maddesi; “Rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklarıyla diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir”.
İİK’nın 257-(2) maddesi; “Vadesi gelmemiş borçtan dolayı yalnız aşağıdaki hallerde ihtiyati haciz istenebilir:
1-Borçlunun muayyen yerleşim yeri yoksa;
2-Borçlu taahhütlerinden kurtulmak maksadiyle mallarını gizlemeğe, kaçırmağa veya kendisi kaçmağa hazırlanır yahut kaçar ya da bu maksatla alacaklının haklarını ihlal eden hileli işlemlerde bulunursa bu suretle ihtiyati haciz konulursa borç yalnız borçlu hakkında muacceliyet kesbeder”.
İİK’nın 258-(1) maddesi; ” … Alacaklı alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek deliller göstermeğe mecburdur … ” hükmü düzenlenmiştir.
Rehinle temin edilmemiş muaccel bir alacağın var olması halinde ihtiyati hacze karar verilebilir. Mahkemece ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için alacağın usul hukuku kurallarına göre kesin bir şekilde ispat edilmesi şart olmayıp alacağın varlığı hakkında yeterli kanaate sahip olunması için mahkemeye bu konuda delillerin sunulması yeterli kabul edilmelidir. Başka bir söyleyişle alacağın varlığının yaklaşık olarak ispat edilmesi gerekli ve yeterlidir.
İİK’nun 265-(1) maddesindeki; “Borçlu kendisi dinlenmeden verilen ihtiyati haczin dayandığı sebeplere,mahkemenin yetkisine ve teminata karşı; huzuriyle yapılan hacizlerde haczin tatbiki, aksi halde haciz tutanağının kendisine tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde mahkemeye müracaatla itiraz edebilir.” şeklindeki hüküm ile itiraz sebepleri sınırlı olarak sayılmıştır.
Davacı vekili tarafından istinaf dilekçesi ekinde, e-faturalar ile ilaçların eczane tarafından alınıp hastalara verildiğine dair ilaç karekod kayıtlarının sunulduğu belirtilmiş ise de, e-faturalarda teslim alan kısmında imza bulunmadığı karekod takip tutanakları olarak bildirilen belgelerin ise ilk bakışta ilaçların kimden alınıp kime verildiğine dair takibin yapılmasının imkansız olduğu, bu belgelerin yaklaşık ispat koşulunu gerçekleştirdiğinin kabul edilemeyeceği anlaşılmakla istinaf isteminin reddi gerekmiştir.
Karar başlığında; davacı vekilinin adresinin yazılmaması ile davalının T.C. Kimlik numarasının yazılmaması İİK’nın 260. ve kıyasen uygulanması gereken HMK’nın 391-(2) maddesine aykırı ise de, bu eksiklik mahallinde her zaman düzeltilebileceğinden eleştirilmekle yetinilmiştir.
Açıklanan nedenlerle; dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle, yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında; mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde; usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmamasına, HMK’nın 355. maddesi uyarınca; kamu düzenine ilişkin konularda da kararın esasına etkili bir aykırılık bulunmaması nazara alınarak; ihtiyati haciz talep eden davacı vekilinin istinaf sebepleri yerinde görülmediğinden; istinaf başvurusunun esastan reddine, karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-HMK’nın 353-(1)-b)-1) maddesi uyarınca; ihtiyati haciz talep eden davacının İSTİNAF BAŞVURUSUNUN ESASTAN REDDİNE,
2-Bakiye 89,95 TL harcın davacıdan alınarak hazineye irat kaydına, harç tahsili ve harç tahsil müzekkeresi yazılması işlemlerinin HMK’nın 302-(5) maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
3-İstinaf Kanun Yoluna Başvurma Harcının hazineye gelir kaydına,
4-İstinaf yolu için yapılan giderlerin ilk derece mahkemesince esas hükümle birlikte yargılama giderleri içinde değerlendirilmesine,
5-İstinaf eden davacı tarafından yatırılan, istinaf avansından kullanılmayan kısmın HMK’nın 333. maddesi uyarınca; ilk derece mahkemesince istinaf eden davacıya iadesine,
6-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
7-Gerekçeli kararın tebliği işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
8-Dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
İlişkin; Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362. maddesi uyarınca KESİN olmak üzere oy birliği ile karar verildi.09/11/2023


Başkan …
¸e-imzalıdır.

Üye …
¸e-imzalıdır.

Üye …
¸e-imzalıdır.

Katip …
¸e-imzalıdır.

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.*