Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi 2023/1890 E. 2023/1847 K. 09.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
SAKARYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
7. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2023/1890
KARAR NO : 2023/1847

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN :… (…)
ÜYE :… (…)
ÜYE :… (…)
KATİP :… (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :SAKARYA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ :23/06/2023
NUMARASI :2023/104 D.İş Esas – 2023/103 Karar
İHTİYATİ TEDBİR
İSTEYEN :… – …
VEKİLİ :Av. … – …
KARŞI TARAF :… – …
TALEP :İhtiyati Tedbir
TALEP TARİHİ :23/06/2023

KARAR TARİHİ :09/11/2023
KR. YAZIM TARİHİ :13/11/2023
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
İhtiyati tedbir isteyen vekili dava dilekçesinde özetle; ihtiyati tedbir isteyenin araç ihtiyacına istinaden BRK Akaryakıt Otomotiv Sanayi ve Ticaret Limited Şirketine Volkswagen marka Passat model aracı satın almak amacıyla 75.000,00-TL banka havalesi, 75.000,00-TL elden, toplam 150.000,00-TL nakit ödeme gerçekleştirdiğini, aracın satış bedeli 750.000,00-TL olması nedeniyle kalan 600.000,00-TL kısım için her biri 150.000,00-TL değerinde 30.06.2023, 30.07.2023, 30.08.2023, 30.09.2023 tarihli işbu dava konusu dört adet çek keşide edildiğini, çeklerin BRK Akaryakıt Otomotiv Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi adına değil aracın gerçek satıcısı olan davalı Doğrucan Otomotiv İnş. Dış Tic. İth. İhr. San. Tic. Ltd. Şti. adına keşide edildiğini, aracın alım-satımında her iki şirket ortak hareket etmekte aynı zamanda aracın teslimi ve devir işlemlerinden sorumlu olduğunu, devir işlemlerinin gerçekleşmediğini, karşı tarafça ertelendiğini, aracın satın alınırken comforline paket olduğunun belirtildiği ancak aracın trendline olduğu oluşan güvensizlik nedeniyle aracın almaktan vazgeçildiğini ve iade edildiğini, ihtiyati tedbir isteyenin bu sürede mağduriyet yaşadığını, daha sonra ihtiyati tedbir isteyene Audi marka A6 model araç teklif edildiğini, bütçesinin üzerinde olmasına rağmen yaşadığı mağduriyetini gidermek ve bir an önce aracına kavuşmak amacıyla bu teklifi kabul ettiğini, aradaki fiyat farkını gidermek amacıyla Türkiye Finans Katılım Bankası AŞ’nin … numaralı hesabına ait, … numaralı, 320.000,00-TL bedelli, 23.04.2023 tarihli, çeki BRK Akaryakıt Otomotiv Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi adına keşide ederek teslim ettiğini, Audi marka araçta teslim edilmediğini, sürekli sürüncemede bırakıldığını sürekli başka araçların görselleri paylaşılarak farklı tekliflerde bulunulduğunu, Sakarya Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2023/75 D. İş Esas ve Karar numaralı kararı ile bu çeke ihtiyadi tedbir kararı alındığını, tarafların çeklerin teslimi konusunda anlaşamadıklarını bu sebeple Türkiye Finans Katılım Bankası A.Ş.’nin … numaralı hesabına ait, … numaralı, 150.000,00-TL bedelli, 30.06.2023 tarihli; 0009023 numaralı, 150.000,00-TL bedelli, 30.07.2023 tarihli; … numaralı, 150.000,00-TL bedelli, 30.08.2023 tarihli; … numaralı, 150.000,00-TL bedelli, 30.09.2023 tarihli çekler üzerine öncelikle teminatsız olarak, mahkemece uygun görülmediği takdirde uygun görülecek teminat karşılığında ivedilikle ihtiyati tedbir konulmasını talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ:
İlk derece mahkemesince; “… İhtiyati tedbir talebinin reddine …” şeklinde hüküm kurulmuştur.
İlk derece mahkemesince verilen karara karşı ihtiyati tedbir isteyen vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
İhtiyati tedbir isteyen vekili istinaf dilekçesinde özetle; kanun ve yerleşik Yargıtay içithatlarına göre ihtiyadi tedbir kararının verilmesi için yaklaşık ispatın yeterli olduğunu, sunulan delillerin, çeklerin araç alım satımı için verildiğini ispat eder nitelikte olduğunu, bu nedenle ilk derece mahkemesinin verdiği kararın eksik inceleme içerip hakkaniyete aykırı olduğunu, ihtiyati tedbire konu olan senedin bedelsiz kaldığının apaçık ortada olduğunu, sunulan delillerin bu durumu ispatlar nitelikte olduğunu belirterek; istinaf taleplerinin kabulüne, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesi talebiyle istinaf yoluna başvurmuştur.
Karşı tarafça istinaf başvurusuna karşı cevap dilekçesi verilmemiştir.
DELİLLER:Sakarya Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 23/06/2023 tarih, 2023/104 D.İş Esas – 2023/103 Karar sayılı kararı ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Talep; ihtiyati tedbir istemine ilişkindir.
İlk derece mahkemesince;”…Somut olayda; Davacı vekili tarafından her ne kadar … numaralı, 150.000 TL bedelli, 30.06.2023 tarihli; … numaralı, 150.000 TL bedelli, 30.07.2023 tarihli; … numaralı, 150.000 TL bedelli, 30.08.2023 tarihli; … numaralı, 150.000 TL bedelli, 30.09.2023 tarihli davalı adına keşide edilen çeklerin düzenlenme nedeninin araç satışına ilişkin temel borç ilişkisinden kaynaklandığını, davalı tarafından edimlerin yerine getirilmemesi nedeniyle çekler üzerine ihtiyadi tedbir konulması talep edilmiş ise de, davacı tarafından dosyaya sunulan mesajlaşma içeriklerinde anılan çeklere açık atıf olmadığı, çeklere açık atıf olmayan mesaj görüntülerinin ispata elverişli olmadığı, davacı vekili tarafından dosyaya yazılı bir belgenin sunulmadığı, çeklerin araç alımına karşılık verildiğinin talep eden tarafından yaklaşık olarak ispatlanamadığı anlaşılarak davacının tedbir talebinin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur….” şeklindeki gerekçeyle ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiş karara karşı ihtiyati tedbir isteyen vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İnceleme; 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Talep, bedelsizlik iddiasına dayalı çekin bankaya ibrazı halinde ödenmemesine ve davalı tarafından icra takibine konu edilmemesine yönelik ihtiyati tedbir istemine ilişkindir.
Davacı vekili tarafından; taraflar arasında araç satışına yönelik ticari ilişki bulunduğu, Türkiye Finans Katılım Bankası A.Ş.’nin … numaralı hesabına ait, … numaralı, 150.000,00-TL bedelli, 30.06.2023 tarihli; … numaralı, 150.000,00-TL bedelli, 30.07.2023 tarihli; … numaralı, 150.000,00-TL bedelli, 30.08.2023 tarihli; … numaralı, 150.000,00-TL bedelli, 30.09.2023 tarihli çekler verildiğini, ayrıca 150.000,00-TL nakit ödeme yapıldığını, davalının sipariş edilen aracın teslim etmediğini,ileri sürerek, bu çeklerden dava konusu edilen … çek nolu 15.04.2023 vade tarihli 167.000-TL bedelli çekin ibrazı halinde ödenmemesi için ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir.
6100 sayılı HMK’nın 389. maddesinde, ihtiyati tedbirin şartları düzenlenmiş olup, 1. fıkrasında “Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir. ” hükmü düzenlenmiştir. Buna göre şartların mevcut olması durumunda ancak uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilecektir.
Yine 6100 sayılı HMK’nın 390/3 maddesine göre, tedbir talep eden, öncelikle tedbir istemine ilişkin dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır. Buradaki ispatın ölçüsü, “yaklaşık ispat” kuralına göre belirlenir.
Somut olayda; dosyaya mübrez deliller ve tüm dosya kapsamına göre, davacının dava konusu çekin bedelsiz kaldığına yönelik iddiasının esası bakımından şu aşamada yaklaşık ispat koşulu oluşmadığından, çekin davalı tarafça bankaya ibrazı halinde ödenmesinin engellenmesine yönelik ihtiyati tedbir isteminin kabulü koşulları HMK’nın 389 ve 390/3 fıkraları uyarınca oluşmamıştır. Öte yandan davanın taraflarını aşacak ve üçüncü kişileri bağlayacak şekilde ihtiyati tedbir kararı da verilemez. Davacı vekilinin aksi yöndeki istinaf sebepleri yerinde görülmemiştir.
Sonuç olarak; ilk derece mahkemesinin çekin ödenmesinin yasaklanmasına yönelik tedbir isteminin reddine karar vermesinde isabetsizlik bulunmadığı, kamu düzenine aykırılığın da mevcut olmadığı anlaşıldığından, ihtiyati tedbir isteyen vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nun 353/1-b1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-HMK’nın 353/1-b.1 maddesi uyarınca; ihtiyati tedbir isteyenin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına,
3-Alınması gereken harç peşin alındığından, yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
4-İstinaf eden tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,
5-İstinaf eden tarafından yatırılan istinaf avansından kullanılmayan kısmının HMK’nın 333. maddesi uyarınca; karar kesinleştikten sonra ilk derece mahkemesince istinaf edene iadesine,
6-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
7-6100 sayılı HMK’nın 359/4 maddesi uyarınca; kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
8-Dosyanın mahkemesine gönderilmesine,
İlişkin; 6100 sayılı HMK’nın 362. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda KESİN olmak üzere oy birliği ile karar verildi.09/11/2023


Başkan …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Katip …
¸e-imzalıdır

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.*