Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi 2023/1585 E. 2023/1630 K. 13.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
SAKARYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
7. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2023/1585
KARAR NO : 2023/1630

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : SAKARYA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 28/03/2023
NUMARASI : 2023/80 Esas – 2023/204 Karar

DAVACI : … – … – …
VEKİLİ : Av. … – …
DAVALI : … – …
VEKİLİ : Av. … – …
DAVANIN KONUSU : Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ : 24/06/2022
KARAR TARİHİ : 13/10/2023
KR. YAZIM TARİHİ : 23/10/2023

İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Dava dışı borçlu Hilal Grup Plastik Alüminyum Cam İnş. Nak. San. Tic. Ltd. Şti.’nin keşideci olduğu muhtelif keşide tarihli toplam 34.000,00 TL bedelli dört adet çekin müvekkiline ciro edildiğini ancak müvekkili tarafından ibraz edilen çeklerin karşılıksız çıkması üzerine davacı tarafça İstanbul 2. İcra Müdürlüğü 2015/31905 Esas, İstanbul 2. İcra Müdürlüğü 2016/4483 Esas, İstanbul 3. İcra Müdürlüğü 2008/29371 Esas ve İstanbul 8. İcra Müdürlüğü 2020/2828 Esas sayılı dosyaları ile icra takibine geçildiğini, işbu icra dosyalarından düzenlenen ödeme emirlerinin borçlu şirkete tebliğ edildiğini, borçlu şirket tarafından itiraz edilmediğini ve takiplerin kesinleştiğini, takip dosyası kapsamında işlemler yürütülürken borçlu şirketin davalı … tarafından ticaret sicilden resen terkin edildiğini ve icra takiplerinin sonuçlandırılamadığını, takibe dayanak borç bedellerinin henüz tahsil edilememiş olması nedeniyle borçlu şirketin ihyasını talep ettiklerini, açıklanan nedenlerle müvekkilinin ihyası istenen 2. İcra Müdürlüğü 2015/31905 Esas, İstanbul 2. İcra Müdürlüğü 2016/4483 Esas, İstanbul 3. İcra Müdürlüğü 2008/29371 Esas ve İstanbul 8. İcra Müdürlüğü 2020/2828 Esas sayılı takip dosyalarının neticelendirilmesi için davanın kabulünü, dava dışı Hilal Grup Plastik Alüminyum Cam İnş. Nak. San. Tic. Ltd. Şti.’nin ihyasına ve terkin kaydının iptali ile tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ:
İlk derece mahkemesince; “… Davanın KABULÜNE, …nün Hendek/696 sicil numarasında kayıtlı Hilal Grup Plastik Alüminyum Cam İnş. Nakl. San. Tic. Ltd. Şti.’nin 6102 sayılı TTK nun geçici 7 maddesi gereğince 09/10/2014 tarihinde yapılan resen terkin işleminin yasaya aykırı olması sebebiyle İPTALİ ile şirketin İHYASINA, Terkin işleminin iptal edilmiş olması itibariyle şirket usulsüz terkin öncesindeki hukukî statüsüne kavuşacağından tasfiye memuru atanmasına yer olmadığına, Kararın Ticaret Sicil Müdürlüğünce tescil ve ilanına …” şeklinde hüküm kurulmuştur.
İlk derece mahkemesince verilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; “bilindiği üzere, ticari şirketlerde tüzel kişiliğin sona ermesi şirketin ticaret sicilinden silinmesiyle gerçekleşmekte, bu nedenle terkin işleminin usulüne uygun ilerlemesi önem arz etmektedir. Tasfiye işlemlerinin tamamlanmamış olması halinde şirketin ihyasına karar verilecek olup İlk Derece Mahkemesinin gerçekleştirdiği yargılamada müvekkilin alacağına kavuşabilmesi adına borçlu Hilal Grup Plastik Alüminyum Cam İnş. Nak. San. Tic. Ltd. Şti.’nin (Hilal Grup) ihyasına karar vermesi usule, hukuka ve içtihatlara uygun bir karardır. Nitekim Yargıtay kararları da bu durumu desteklemektedir; Davalı kurum tarafından usul ve yasalara ayrı olarak icra edilen re’sen terkin işlemi ile müvekkilin ihyası talep edilen borçlu şirketten olan hak alacaklarını tahsil etme imkanı elinden alınmıştır. Her ne kadar İlk Derece Mahkemesi tarafından verilen ihya kararı yerinde olsa da; ilamın devamında yargılama giderlerinin üstümüze bırakılmasına karar verilmiş ve müvekkil lehine vekâlet ücretine hükmedilmemiştir. Oysaki davalı müdürlük tarafından ihyası istenen şirketin terkin işlemleri usulüne uygun gerçekleştirilmemiş olup huzurdaki davanın açılmasına sebebiyet verilmiştir. Şirket yetkililerine gerekli ihtarda bulunmayarak müvekkilin alacağını tahsil imkânını ortadan kaldıran davalı tarafın, davanın açılmasından sorumlu olduğu aşikârdır. Nitekim Yargıtay kararları da usule uygun şekilde terkin işlemlerini gerçekleştirilmeyen şirketin ihyasına karar verileceğine ve yargılama giderlerinden davanın açılmasına sebebiyet veren Sicil Müdürlüğünün sorumlu tutulacağına işaret etmektedir.
Borçlu Hilal Grup firmasına ticaret sicilinden resen terkin edileceğine ilişkin usulüne uygun ihtar gönderilmediği için; şirketin tasfiye imkânı ortadan kalkmış ve müvekkil alacağını alamadan şirket haksız bir şekilde resen terkin edilmiştir. Söz konusu olayda tüm sorumluluk usulü işlemleri izlemeyen ve kanuna aykırı hareket eden …’nün olup bu nedenle İlk Derece Mahkemesi’nin ihya kararının yanı sıra müvekkil lehine yargılama giderlerine ve vekâlet ücretine hükmetmesi gerekmektedir. Bu şekilde hatalı ve hukuka aykırı olarak verilen ilama karşı yalnızca vekalet ücreti ve yargılama giderleri yönünden istinaf kanun yoluna başvurma zarureti hâsıl olmuştur” beyanı ile yerel mahkeme ilamının yargılama giderleri ve vekâlet ücreti yönünden istinaf incelemesine konu edilerek HMK 353/1-b-2 maddesi gereği düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmesine, tüm yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesi talebiyle talebiyle istinaf yoluna başvurmuştur.
DELİLLER:Sakarya Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 28/03/2023 tarih, 2023/80 Esas – 2023/204 Karar sayılı kararı ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; sicilden TTK nun geçici 7. maddesi gereğince resen terkin edilen şirketin ihyası istemine ilişkindir.
İlk derece mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiş karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İnceleme; 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosyanın incelemesinde; dava dışı borçlu Hilal Grup Plastik Alüminyum Cam İnş. Nak. San. Tic. Ltd. Şti.’nin keşideci olduğu muhtelif keşide tarihli toplam 34.000,00 TL bedelli dört adet çekin davacıya ciro edildiği; ancak davacı tarafından ibraz edilen çeklerin karşılıksız çıkması üzerine davacı tarafça İstanbul 2. İcra Müdürlüğü 2015/31905 Esas, İstanbul 2. İcra Müdürlüğü 2016/4483 Esas, İstanbul 3. İcra Müdürlüğü 2008/29371 Esas ve İstanbul 8. İcra Müdürlüğü 2020/2828 Esas sayılı dosyaları ile icra takibi başlatıldığı, işbu icra dosyalarından düzenlenen ödeme emirlerinin borçlu şirkete tebliğ edildiği, borçlu şirket tarafından ödeme emirlerine itiraz edilmediği ve takiplerin böylelikle kesinleştiği, takip dosyası kapsamında işlemlerin devamında, borçlu şirketin davalı … tarafından ticaret sicilinden resen terkin edildiği ve icra takiplerinin sonuçlandırılamadığı belirtilerek, dava dışı Hilal Grup Plastik Alüminyum Cam İnş. Nak. San. Tic. Ltd. Şti.’nin ihyası ve terkin kaydının iptali için eldeki davanın açıldığı, ilk derece mahkemesince açılan davanın kabulüne karar verildiği, verilen karara karşı davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır.
Dava; sicilden terkin edilen şirketin ihyası talebine ilişkindir. Dava dışı şirketin TTK’nın geçici 7.maddesi uyarınca terkini nedeniyle açılan dava hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar verilmiştir.
TTK’nın Geçici 7. maddesi uyarınca, 01.07.2015 tarihine kadar sayılan halleri tespit edilen ya da bildirilen şirketlerin tasfiyeleri, ilgili kanunlardaki tasfiye usulüne uyulmaksızın bu madde uyarınca yapılır. 559 sayılı KHK gereğince sermayelerini öngörülen tutara çıkarmamış bulunmaları, TTK’nın yürürlük tarihinden önce veya 01.07.2015 tarihine kadar münfesih olmaları, TTK’nın yürürlüğe girdiği tarihten önce tasfiye işlemlerine başlanılmış olmakla birlikte genel kurulun toplanamaması nedeniyle ara bilançoları genel kurula tevdi edilemediği için ticaret sicilinden terkin edilememeleri sebepleriyle resen terkin edilirler. TTK’nın Geçici 7. maddesinde belirtilen şartların gerçekleşmesi halinde ticaret sicil memurluğu tarafından şirketin sicil kaydı terkin edilir. Terkin edilmeden önce, TTK’nın geçici 7/4-a maddesi uyarınca, kapsam dâhilindeki şirket ve kooperatiflerin ticaret sicilindeki kayıtlı son adreslerine ve sicil kayıtlarına göre şirket veya kooperatifi temsil ve ilzama yetkilendirilmiş kişilere bir ihtar yollanır. Yapılacak ihtar, ilan edilmek üzere Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi Müdürlüğüne aynı gün gönderilir. TTK’nın geçici 7/2. maddesine göre ise, davacı veya davalı sıfatıyla devam eden davaları bulunan şirket veya kooperatiflere bu madde hükümleri uygulanmaz.
“Yargıtay 11 HD nin 2020/1592 esas ,2881 karar sayılı 15.6.2020 tarihli emsal ilamında “Somut olayda, mahkemece Ticaret Sicili Müdürlüğü’ne müzekkere yazılarak TTK’nın geçici 7. maddesi uyarınca yapılan ihtar ve tebliğe ilişkin belgelerin çıkartılarak gönderilmesi istenmiş, Ticaret Sicili Müdürlüğünce gönderilen cevabi yazı ekindeki belgelerde sadece Ticaret Sicili Gazetesi ilanı bulunmakta olup TTK’nın geçici 7. maddesinin 4/a fıkrasında gösterildiği gibi ayrıca ilgililere ihtar gönderildiğine ilişkin bir belge sunulmamıştır. Bu durumda resen terkin işlemi yapılan şirketin temsil ve ilzam ile yetkilendirilmiş yöneticilerine ihtar gönderilmediği, şirketin sicil kaydının usulüne uyulmadan silindiği anlaşıldığından mahkemece, şirketin ihyası ile yeniden ticaret siciline tesciline karar verilmesi ile yetinilmesi gerekirken ihya edilen şirkete tasfiye memuru atanması yerinde olmamış, bozmayı gerektirmiştir”denilmiştir.
Eldeki davada; TTK’nın geçici 7/2 maddesi uyarınca ilgili Ticaret Sicili Müdürlüğü tarafından terkin kapsamında hazırlanan ihtar ve tebliğ evraklarının terkini istenilen şirkete ve yetkililerine usulüne uygun şekilde tebliğ edilip edilmediğine ilişkin dosya arasında bilgi ve belge bulunmadığı, bu aşamada ilk derece mahkemesince ilgili Ticaret Sicili Müdürlüğü tarafından terkin kapsamında hazırlanan ihtar ve tebliğ evraklarının terkini istenilen şirkete ve yetkililerine usulüne uygun şekilde tebliğ edildiğine dair bilgi belgeler getirtilerek, şirkete ve yetkililerine usulüne uygun tebligatların yapılıp yapılmadığı denetlenmeli ve oluşacak kanaate göre eldeki dava hakkında bir karar vermekten ibarettir.
Gerekçeli karar başlığında; davalı vekilinin adresinin yazılmaması 6100 sayılı HMK’nın 297. maddesine aykırı ise de, bu eksiklik mahallinde her zaman düzeltilebileceğinden eleştirilmekle yetinilmiştir.

Açıklanan tüm bu gerekçelerle; davacı vekilinin istinaf başvurusunun yukarıda açıklanan nedenlerle kabulüne, diğer istinaf nedenlerinin bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, kararın açıklanan gerekçeler doğrultusunda kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a.6 maddesi gereğince; dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının ilk derece mahkemesinin kararına ilişkin istinaf başvurularının 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a.6 maddesi gereğince; yukarıda açılanan hususlara ilişkin olmak üzere ESASTAN KABULÜNE,
2-SAKARYA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin 28/03/2023 tarih, 2023/80 Esas ve 2023/204 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
3-Dosyanın açıklanan eksikliklerin giderilmesi için mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
4-İstinaf eden tarafından yatırılan istinaf karar harcının talebi halinde ve ilk derece mahkemesi tarafından istinaf edene iadesine,
5-İstinaf eden tarafından istinaf başvurusu için yapılan giderlerin, esas hükümle birlikte ilk derece mahkemesi tarafından yargılama giderleri içinde değerlendirilmesine,
6-Kararın 6100 sayılı HMK’nın 359/4 maddesi uyarınca; ilk derece mahkemesi tarafından taraflara tebliğine,
7-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
İlişkin; 6100 sayılı HMK’nın 362/1-g maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile KESİN olarak karar verildi.13/10/2023


Başkan …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Katip …
¸e-imzalıdır

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.*