Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi 2023/1403 E. 2023/1296 K. 13.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
SAKARYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
7. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2023/1403
KARAR NO : 2023/1296

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : GEBZE ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 12/04/2023
NUMARASI : 2022/1005 Esas – 2023/366 Karar

DAVACI : … (T.C. NO: …) – …
VEKİLİ : Av. … – …
DAVALI : … – …
VEKİLİ : Av. … – …

DAVA TÜRÜ : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 27/12/2022

KARAR TARİHİ : 13/09/2023
KR. YAZIM TARİHİ : 14/09/2023

İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; davacı ile davalı arasında ekli sözleşme gereği(ek-1) dava konusu 2.El kırma Makinenin alım -satımı konusun da 2022 yılı mart ayında Çayırova ilçesinde anlaştığını; kırma makinası … bulunan Organize Geri dönüşüm isimli firmadan … plakalı çekiciye yüklenerek davalının Gaziantep’teki işyerine götürüldüğünü ve davacı tarafından burada kurulumu yapılarak çalışır vaziyette teslim edildiğini, makina bedelinin ödenmesi için 7.700,00.-TL peşin, 15.03.2022, 25.03.2022, 28.02.2022, 30.03.2022 tarihinde ödenmek üzere 70.000,00 TL, 22.700,00TL, 25.000,00 TL ve yine 25.000,00.-TL dört adet çek ve 3 martta 80.000,00.-TL ve Cuma 100.000,00.-TL ödenmek üzere toplamda 330.000,00.-TL bedel üzerinden ödeme planı çıkartarak anlaştıklarını, davalı 258.400,00.-TL’yi müvekkiline ödediğini, ancak kalan bakiye 71.600,00.-TL borcunu ödemeden imtina ettiğini, davacı ödenmeyen bakiye 71.600,00.-TL’lik alacağı için, Gaziantep İcra Müdürlüğü”nün 2022/97111 E. Sayılı dosyası davalı aleyhine ile icra takibinde bulunduğunu, davalının 14.10.2022 tarihli itirazı üzerine takip durduğunu, dava konusu makine gerek alım satım aşamasında, gerekse nakliye aşamasında davalı tarafından tüm özelikleri kontrol edilerek, bedel konusunda davacıyla anlaşılarak alındığını, makine kurulumu yerinde davacı tarafından kurulumu yapılarak çalıştırılıp bizzat yerinde davalı tarafından teslim alındığını, davalı itirazlarında kötü niyetli olduğunu bu nedenlerle davanın kabulüne, haksız ve kötü niyetli itirazın iptaline ve takibin devamına, davalı itirazında kötü niyetli olduğundan asıl alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere, davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesine, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin sunmuş olduğu cevap dilekçesinde özetle; huzurdaki dava yetkili ve görevli mahkemede açılmadığını, taraflar arasında mevcut uyuşmazlıkta yetkili mahkeme Gaziantep Mahkemeleri olduğunu, davalının Gaziantep’te ikamet ettiğini, açılmış olan davada ayrıca davalı esnaf olmasına rağmen davacı … tarafından hak ve hukuka aykırı olarak huzurdaki haksız davayı Asliye Ticaret Mahkemesinde açtığını, davalı esnaf olduğu için davacı tarafın da herhangi bir şirket vasfı olmadığı için dava Asliye Hukuk Mahkemesinde açılması gerektiğini, huzurdaki davanın Asliye Ticaret Mahkemesinde açılmasının hak ve hukuk kurallarına açıkça aykırılık teşkil ettiğini, işbu sebeple görev ve yetkiye açıkça itiraz ettiklerini, davalıya, davacı taraf arasında icra takibine konu olan bir borç ilişkisi bulunmadığını, yine aynı şekilde borcun doğumuna konu olabilecek ticari ilişki de mevcut olmadığını, dava dilekçesi ekinde yer alan deliller bir ticari ilişkinin varlığını ispat edebilecek veya itibar edilebilecek nitelikte deliller olmadığını, borç doğuran ticari işlemin, ispata yarayabilen irsaliyeli fatura, kapalı fatura, ticari defter, envanter, ticari sözleşme vb. herhangi bir delil dosyada mevcut olmadığını, hukuki olarak bir borcun ifa edilmesini isteyen veya borç doğuran işlemin varlığını iddia eden taraf, iddiasını usule uygun dellillerle ispat etmekle mükellef olduğunu, dava konusu somut uyuşmazlıkta ispat yükü davacı tarafa ait olduğunu, davacı taraf da, işbu iddiasını ispat edemediğini, ayrıca itirazın iptali davasına konu takip dayanağı belge açısından konuya bakıldığında söz konusu belgenin herhangi bir fatura niteliği de bulunmadığını, söz konusu belgenin itirazın iptali davasına konu takip dayanağı olabilmesi için TTK ve VUK kapsamında bazı zorunlu unsurları taşıması gerektiğini, söz konusu belge davaya ve icra takibine konu olabilecek türden bir belge olmadığını, takibe konu olan belgenin TTK ve VUK kapsamında en azından fatura özelliklerini ihtiva etmesi gerektiğini, ancak söz konusu belge incelendiğinde fatura özelliklerini taşımadığı görüleceğini, VUK.m.230 hükmüne göre; “Faturada en az aşağıdaki bilgiler bulunur: 3.Müşterinin adı, ticaret ünvanı, adresi, varsa vergi dairesi ve hesap numarası…” Görüldüğü gibi VUK.m.230 hükmü, faturanın şeklini düzenlerken, Ticaret Kanununa göre faturada bulunması zorunlu kayıtları da açıkça belirttiğini, davalının davacıya borcu bulunmadığını, davacı taraf bilerek ve kötü niyetli olarak icra takibi başlattığını, bu nedenlerle öncelikle davanın dava şartı noksanlığından usulden reddine, devamında beyan ve itirazları doğrultusunda davanın esastan reddine, mahkememiz aksi kanaatte ise; davacının itirazın iptali talebinin ve icra inkâr tazminatı talebinin reddine,davacının icra takibinin konusu olan meblağın %20’sinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ:
İlk derece mahkemesince yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; ” … 1-6100 sayılı HMK’ nın 2. maddesi uyarınca davaya bakma görevi Asliye Hukuk Mahkemesi’ne ait olduğundan mahkememizin görevsizliğine, davanın HMK’nun 114/1-c ve 115/2 maddeleri gereğince USULDEN REDDİNE,
2-Karar kesinleştiğinde ve süresi içerisinde talep edilmesi halinde dosyanın yetkili ve görevli Gebze Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine … ” karar verilmiştir.
Bu karara karşı davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; taraflar arasında herhangi bir özel yetki belirlenmemiş olup söz konusu davanın genel yetki çerçevesinde Gaziantep mahkemelerinde açılması gerekirken yanlış yer mahkemesi olan Gebze Asliye Ticaret Mahkemesinde açılması hak ve hukuk kurallarına açıkça aykırılık teşkil ettiğini beyan ile; yerel mahkeme kararının kaldırılmasına, karar verilmesini talep ederek, istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Davacı vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; davalı tarafından mahkemenin hem yetkisine hem de görevine itiraz edilmiş olup, mahkemenin ilk önce görevli olup olmadığını incelemesi yerinde olmakla görevli olmadığına karar veren kendini görevsiz ilan ederek dosyadan el çeken mahkeme tarafından kamu düzenine ilişkin olan yetki incelemesi yapılması usulen mümkün olmadığını beyan ile; davalı tarafın istinaf istemlerinin reddine, karar verilmesini, talep ederiz.
DELİLLER: Gebze Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 12/04/2023 Tarih – 2022/1005 Esas – 2023/366 Karar sayılı kararı ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
DAVA; satım sözleşmesinden kaynaklanan alacak için yapılan icra takibine itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
İstinaf incelemesi HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve kamu düzeni yönünden yapılmıştır.
Dosyanın incelemesinde; davacının, satım sözleşmesinden kaynaklanan alacağının tahsili için Gaziantep İcra Dairesi’nin 2022/97111 E. sayılı ilamsız icra takibi başlattığı, davalının ödeme emrine süresinde itiraz etmesi üzerine eldeki davayı açtığı, davalının davanın reddini istediği, ilk derece mahkemesince davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine, dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesine karar verildiği, karara karşı davalı vekilinin istinaf kanun yoluna başvurduğu anlaşılmıştır.
Kamu düzeni gereğince yapılan incelemeye göre; dava dilekçesinde ileri sürülen maddi vakıalar, davanın niteliği , talep sonucu ve mahkemece yapılan tacir araştırması dikkate alındığında, davanın mutlak veya nisbi ticari dava olmadığı, davaya bakmakla genel görevli Asliye Hukuk Mahkemesi’nin görevli olduğuna ilişkin ilk derece mahkemesi karar ve gerekçesinin doğru olduğu anlaşılmıştır.
Davalı vekili istinaf dilekçesinde, mahkemece yetki itirazları değerlendirilmeden karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürmüştür.
Anayasa’nın 37. maddesine göre, “Hiç kimse kanunen tabi olduğu mahkemeden başka bir merci önüne çıkarılamaz”. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 1. maddesine göre, “Mahkemelerin görevi, ancak kanunla düzenlenir. Göreve ilişkin kurallar, kamu düzenindendir.” 114/c maddesine göre, mahkemenin görevli olması dava şartıdır. 115. maddesine göre, “Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler. Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir.” Bu yasal çerçevede, görev konusunun, mahkemelerce her aşamada resen gözetilmesi gerekir.
Yetki ise, bir davaya hangi yerdeki görevli hukuk mahkemesi tarafından bakılabileceğini belirler. Davada görev ve yetki itirazı birleştiği takdirde, önce görev meselesinin çözülmesi gerekir. Çünkü yetkisizliğe ilişkin ilk itirazı halledecek mahkeme, esas davayı görmeye görevli olan mahkemedir.
Somut olayda; ilk derece mahkemesince önce görev hususunun incelenip karar verilmesi ve dosyanın görevli olan Gebze Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesi doğru olup, yetki hususundaki inceleme ise görevli olan mahkeme tarafından yapılacaktır. Açıklanan nedenlerle, ilk derece mahkemesi kararında usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı, davalı vekilinin istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı değerlendirilmiştir.
Mahkemece, gerekçeli karar başlığında; taraf vekillerinin adreslerinin yazılmamış olması, 6100 sayılı HMK’nın 297/1-b maddesine aykırı olmakla birlikte sonuca etkili olmadığından, kaldırma nedeni yapılmamış ve bu hususa eleştiri getirilmekle yetinilmiştir.
Açıklanan nedenlerle; dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle, yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında; mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde; usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmamasına, HMK’nın 355. maddesi uyarınca; kamu düzenine ilişkin konularda da kararın esasına etkili bir aykırılık bulunmaması nazara alınarak; davalı vekilinin istinaf sebepleri yerinde görülmediğinden; istinaf başvurusunun esastan reddine, karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-HMK’nın 353-(1)-b)-1) maddesi uyarınca; Davalının İSTİNAF BAŞVURUSUNUN ESASTAN REDDİNE,
2-Bakiye 89,95-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, harç tahsili ve harç tahsil müzekkeresi yazılması işlemlerinin HMK’nın 302-(5) maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
3-İstinaf Kanun Yoluna Başvurma Harcının hazineye gelir kaydına,
4-İstinaf kanun yoluna başvuru için yaptığı masrafların, istinaf eden davalı taraf üzerinde bırakılmasına,
5-İstinaf eden davalı tarafından yatırılan, istinaf avansından kullanılmayan kısmın HMK’nın 333. maddesi uyarınca; ilk derece mahkemesince istinaf eden davalıya iadesine,
6-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
7-Gerekçeli kararın tebliği işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
8-Dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
İlişkin; Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362. maddesi uyarınca KESİN olmak üzere oy birliği ile karar verildi.13/09/2023


Başkan …
¸e-imzalıdır.

Üye …
¸e-imzalıdır.

Üye …
¸e-imzalıdır.

Katip …
¸e-imzalıdır.

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.*