Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi 2023/1388 E. 2023/1223 K. 17.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. SAKARYA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 7. HUKUK DAİRESİ
T.C.
SAKARYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
7. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2023/1388
KARAR NO : 2023/1223

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN :… (…)
ÜYE :… (…)
ÜYE :… (…)
KATİP :… (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :GEBZE ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ :11/05/2023 tarihli ara karar
NUMARASI :2023/372 Esas (derdest dosya)

DAVACI :… (T.C.No:…) – …
VEKİLİ :Av. … – …
DAVALI :… (T.C.No:…) – …
DAVA :İtirazın İptali (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :08/05/2023
TALEP :İhtiyati Haciz
TALEP TARİHİ :08/05/2023

KARAR TARİHİ :17/07/2023
KR. YAZIM TARİHİ :17/07/2023
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı ile davalı borçlu arasındaki alacak borç ilişkisi sebebiyle, borçlu …’un, davacıya 5.000-Euro bedelli kambiyo senedi tanzim ederek verdiğini, işbu senedin tahsili konusunda takip yapmadan önce davacının borçlu ile defalarca paranın ödenmesi hususunda şifahen görüştüğünü ancak bir sonuç alamadığını, davalı borçlunun takibe konu olan alacağını ödemediğini, davacının borcun ödenmesi için takip dayanağı bono hakkında davalı borçlu aleyhinde 2015 yılında Gebze İcra Dairesi’nde 2015/3957 Esas sayılı dosyada ilamsız takip başlattığını, akabinde dosyanın yenilenmesi ile Gebze İcra Dairesi’nin 2020/23863 Esas sayısını aldığını ve icra dosyası ile davalı borçluya çıkarılan ödeme emrinin 20.01.2020 tarihinde tebliğ olduğunu, borçlunun vekili aracılığıyla 22.01.2020 tarihinde takibe konu senedin ödeme/tediye tarihinin boş olduğu ve geçersiz bir senet olduğu bu sebeple borca itiraz ettiklerini, takibe konu borca, takip öncesi ve takip sonrası işletilen faize tüm ferileri ile birlikte itiraz ettiklerini, bunun üzerine icra dairesi tarafından takibin durdurulduğunu ancak davalının söz konusu borcunu ödemekten kaçınmak ve alacağın tahsilini sürüncemede bırakmak amacıyla haksız ve mesnetsiz şekilde borca itiraz ettiğini ve icra takibini durdurduğunu, bu sebeple işbu itirazın iptali davasını açtıklarını, davalı borçlunun davacıya borçlu bulunduğu bedeli aradan geçen uzun süre zarfında ödemediğini, borçlunun imzasını inkar etmediğini, senedi ödediğine dair herhangi bir makbuz sunamadığını ve iddiasını yazılı delille ispatlayamadığını, borçlunun takibe konu bonoda bulunan imzası ile ilgili inkarda bulunmadığını, ayrıca senet bedelinin ödendiğine dair icra dairesine adi dahi olsa herhangi bir makbuz sunulmadığını, alınan duyumlara göre davalının mal kaçırmakta ve muvazaalı işlemler yapmakta olduğunu, bu nedenle davalının taşınır ve taşınmaz tüm malları üzerine, üçüncü kişilerdeki hak ve alacakları için öncelikle teminatsız olarak, aksi kanaatte ise belirlenecek teminat miktarı karşılığında ihtiyati haciz kararı verilmesini, sonuç olarak davalının itirazının iptali ile takibin devamına, en az %20 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ:
İlk derece mahkemesince; “… İhtiyati haciz talebinin REDDİNE …” şeklinde hüküm kurulmuştur.
İlk derece mahkemesince verilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalı borçlunun davacıya dava konusu senet bedelinin ödendiğine ilişkin herhangi bir dekontla veyahut adi yazılı makbuzla dahi ispatlayamadığını, davalı borçlunun, davacıya borçlu bulunduğu bedeli aradan geçen uzun süre zarfında ödemediğini, borçlunun imzasını inkar etmemiş olması, senedi ödediğine dair herhangi bir makbuz sunamaması ve senedi ödediğine dair yazılı delille ispatlayamaması nedenleri ile davalı borçlunun yapmış olduğu itirazın kötüniyetli olduğunu belirterek; istinaf taleplerinin kabulüne, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesi talebiyle istinaf yoluna başvurmuştur.
Davalı vekili tarafından istinaf başvurusuna karşı cevap dilekçesi verilmemiştir.
DELİLLER:Gebze Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 11/05/2023 tarih, 2023/372 Esas sayılı ara kararı ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; itirazı iptali istemine ilişkindir.
Talep; ihtiyati haciz istemine ilişkindir.
İlk derece mahkemesince talebin reddine karar verilmiş karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İnceleme; 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
İİK’nın 257-(1) maddesi; “Rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklarıyla diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir.”
İİK’nın 257-(2) maddesi; “Vadesi gelmemiş borçtan dolayı yalnız aşağıdaki hallerde ihtiyati haciz istenebilir:
1-Borçlunun muayyen yerleşim yeri yoksa;
2-Borçlu taahhütlerinden kurtulmak maksadiyle mallarını gizlemeye, kaçırmaya veya kendisi kaçmaya hazırlanır yahut kaçar ya da bu maksatla alacaklının haklarını ihlal eden hileli işlemlerde bulunursa bu suretle ihtiyati haciz konulursa borç yalnız borçlu hakkında muacceliyet kesbeder.”
İİK’nın 258-(1) maddesi; ” … Alacaklı alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek deliller göstermeye mecburdur … ” hükmü düzenlenmiştir.
Rehinle temin edilmemiş muaccel bir alacağın var olması halinde ihtiyati hacze karar verilebilir. Mahkemece ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için alacağın usul hukuku kurallarına göre kesin bir şekilde ispat edilmesi şart olmayıp alacağın varlığı hakkında yeterli kanaate sahip olunması için mahkemeye bu konuda delillerin sunulması yeterli kabul edilmelidir. Başka bir söyleyişle alacağın varlığının yaklaşık olarak ispat edilmesi gerekli ve yeterlidir.

Somut olayda; ihtiyati haciz talebine dayanak bononun zamanaşımına uğradığı ve kambiyo senedi vasfını kaybettiği, dayanak belgenin yazılı delil başlangıcı niteliğinde olduğu, belgeye dayalı alacağın varlığı ve miktarının diğer delillerle birlikte ispatlanabileceği, bu aşamada buna yönelik delillerin ortaya konulmadığı ve alacağın varlığına ilişkin yaklaşık ispat ölçüsünde bir kanaat oluşmadığı, ilk derece mahkemesi kararında usul ve esas yönden yasaya aykırı bir durum bulunmadığı değerlendirilmiştir.
Tüm bu açıklamalara, dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle, yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında; mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmamasına, HMK’nın 355. maddesi uyarınca; kamu düzenine ilişkin konularda da kararın esasına etkili bir aykırılık bulunmaması nazara alınarak, davacının istinaf sebepleri yerinde görülmediğinden istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-HMK’nın 353/1-b.1 maddesi uyarınca; davacının istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gereken 269,85-TL istinaf karar harcından, istinafa gelirken peşin alınan 179,90-TL’nin mahsubu ile bakiye kalan 89,95-TL istinaf karar harcının davacıdan alınarak hazineye irat kaydına, harç tahsili ve harç tahsil müzekkeresi yazılması işlemlerinin HMK’nın 302/5 maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
4-İstinaf eden tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,
5-İstinaf eden tarafından yatırılan istinaf avansından kullanılmayan kısmının HMK’nın 333. maddesi uyarınca; karar kesinleştikten sonra ilk derece mahkemesince istinaf edene iadesine,
6-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
7-6100 sayılı HMK’nın 359/4 maddesi uyarınca; kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
8-Dosyanın mahkemesine gönderilmesine,
İlişkin; 6100 sayılı HMK’nın 362. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda KESİN olmak üzere oy birliği ile karar verildi.17/07/2023


Başkan …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Katip …
¸e-imzalıdır

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.*