Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi 2023/1365 E. 2023/1226 K. 17.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. SAKARYA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 7. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2023/1365 – 2023/1226
T.C.
SAKARYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
7. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2023/1365
KARAR NO : 2023/1226

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN :…(…)
ÜYE :…(…)
ÜYE :…(…)
KATİP :…(…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :SAKARYA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ :29/03/2023 tarihli arar karar
NUMARASI :2022/831 Esas (derdest dosya)

DAVACI :…(T.C.No:…) – …
VEKİLİ :Av. …-…
DAVALI :T.C. ZİRAAT BANKASI A.Ş. – …
VEKİLİ :Av. …- …
DAVA :Menfi Tespit
DAVA TARİHİ :10/10/2022
TALEP :İhtiyati Tedbirin Kaldırılması
TALEP TARİHİ :16/12/2022

KARAR TARİHİ :17/07/2023
KR. YAZIM TARİHİ :17/07/2023
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava konusu olan kredi borcunun teminatı olarak ipotek verilen … nolu bağımsız bölüm sayılı taşınmazın Sakarya 4. İcra Dairesi’nin 2018/9201 Esas sayılı dosyasında satışa çıkarıldığını ve alacaklı davalı bankanın borca mahsuben taşınmazı aldığını belirterek taşınmazın davalı banka adına tescil edilmemesi hususunda ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir.
İlk derece mahkemesince 16/12/2022 tarihli ara kara ile; “… 1-Davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin KABULÜNE,
2-Sakarya 4. İcra Müdürlüğü 2018/9201 Esas sayılı dosyası yönünden icra veznesindeki paranın alacaklıya ödenmesinin önlenmesine ve paraya çevrilmesi istenen ipotekli … bağımsız bölüm sayılı taşınmazın alacaklı davalı Ziraat Bankası AŞ tarafından alacağa mahsuben satın alınması halinde, söz konusu taşınmazın alacağa mahsuben satın alan ALACAKLIYA TESLİM EDİLMEMESİNE VE ALACAKLI ADINA TESCİL EDİLMEMESİNE,
3-Davacı adli yardımdan yararlandığından HMK nun 392/1 maddesi gereğince teminat alınmasına yer olmadığına …” şeklinde hüküm kurulmuştur.
Davalı vekili 16/12/2022 tarihli ihtiyati tedbire itiraz dilekçesinde özetle; davacının haklılığını ortaya koyacak hiçbir delil göstermeden adli yardım talebinin kabul edildiğinden teminat alınmasına yer olmamasına şeklinde verilen ihtiyati tedbir kabulünün hukuka aykırı olduğunu, menfi tespit davasının konusunun para alacağı olup bankaya ihale olunan taşınmazın banka adına tesciline engel olunamayacağını, tapu iptali ve tescil davasına konu edilmesi gereken bir hususta menfi tespit davası ile çözüme kavuşturulması mümkün olmadığını, ihalenin kesinleşmesi ile mülkiyet ihale alıcısına geçtiğinden verilen tedbir kararı haksız ve hukuka aykırı olarak davalının tasarruf ehliyetini sınırlandırdığını, tedbir kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ:
İlk derece mahkemesince; “… Davalı vekilinin mahkememizin 16/12/2022 tarihli ara karara karşı yapmış olduğu itirazın reddine …” şeklinde hüküm kurulmuştur.
İlk derece mahkemesince verilen karara karşı davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; ihtiyati tedbir kararı verilebilmesinin şartları oluşmadığını, menfi tespit davasının konusu para alacağı olup, davalı banka mülkiyetinde bulunan taşınmazın aynına ilişkin tedbir kararı verilemeyeceğini belirterek; istinaf taleplerinin kabulüne, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesi talebiyle istinaf yoluna başvurmuştur.
Davacı vekili tarafından istinaf başvurusuna karşı cevap dilekçesi verilmemiştir.
DELİLLER:Sakarya Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 29/03/2023 tarih, 2022/831 Esas sayılı ara kararı ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; menfi tespit istemine ilişkindir.
Talep; ihtiyati tedbirin kaldırılması istemine ilişkindir.
Dosya kapsamına göre; davacının açtığı menfi tespit davasında ihtiyati tedbir talebi üzerine ilk derece mahkemesinin 07/12/2022 tarihli ara kararıyla; “…Sakarya 4. İcra Müdürlüğü 2018/9201 Esas sayılı dosyası yönünden icra veznesindeki paranın alacaklıya ödenmesinin önlenmesine ve paraya çevrilmesi istenen ipotekli … bağımsız bölüm sayılı taşınmazın alacaklı davalı Ziraat Bankası AŞ tarafından alacağa mahsuben satın alınması halinde, söz konusu taşınmazın alacağa mahsuben satın alan ALACAKLIYA TESLİM EDİLMEMESİNE VE ALACAKLI ADINA TESCİL EDİLMEMESİNE, davacı adli yardımdan yararlandığından HMK nun 392/1 maddesi gereğince teminat alınmasına yer olmadığına…” karar verildiği, davalı vekilinin itirazı üzerine itirazın duruşmalı olarak incelenmesi sonucunda istinafa konu29/03/2023 tarihli ara kararla itirazın reddine karar verildiği, karara karşı davalı vekilinin istinaf kanun yoluna başvurduğu anlaşılmaktadır.
İnceleme; 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
İlk derece mahkemesinin; “…Dava icra takibinden sonra açılan menfi tespit davası, talep ise İİK 72/3 maddesi kapsamında icra veznesindeki paranın alacaklıya ödenmemesi (alacağa mahsuben alacaklıya yapılan satışta tescilin önlenmesi) yönünde tedbir kararı verilmesine ilişkindir.
İİK. mad. 73/III ancak icra dosyasına girmiş nakit para bulunursa, bu paranın alacaklıya ödenmesini önler. Yoksa, alacaklının, ihaleye girip “alacağına mahsuben satılan taşınırı/taşınmazı satın almasına” engel olmaz. Nitekim; yüksek mahkeme, benzer – taşınır satışı ile ilgili bir ihalede- İİK. 72/III uyarınca, icra takibinden sonra açılan menfi tesbit davasında borçlunun (satışın durdurulması) istemi reddedilmiş ancak ‘satış bedelinin alacaklıya ödenmemesi için’ teminat karşılığında tedbir kararı verilmişse, alacaklının borçluya ait taşınır malları yapılan ihalede alacağına mahsuben alması halinde, borçlu tarafından gerekli teminatın da yatırılmış olması koşuluyla satışa konu taşınırların alacaklıya teslim edilemeyeceğini” açıkça belirtmiştir. (12. HD. 3.2.2003 T. E: 2002/28320, K: 1795) (Uyar, T. a.g.şerh, C: 4, s: 6081)
Alacaklı alacağına mahsuben borçlunun satılan taşınırlarının ihalesine girip bunları satın alabilecektir. Borçlu İİK. 72/III uyarınca satışın durdurulmasını isteyemeyeceği gibi alacağına mahsuben bu taşınırları ihalede satın almış olan alacaklıdan satış bedelini dosyaya nakit olarak yatırmasını da isteyemeyecektir. Ancak bu ihtimalde borçlu icra veznesindeki paranın alacaklıya ödenmemesi yönünde tedbir isteyebileceği gibi bu tedbir istemi alacağa mahsuben alacaklıya yapılan satış ihtimalinde malın alacaklıya tesliminin yada tescilinin önlenmesini de kapsayacaktır.
Bu itibarla davacı vekilinin talebi yerinde görülmekle İİK 72/3 maddesi uyarınca icra veznesindeki paranın alacaklıya ödenmemesi ve davacının ipotek verdiği … bağımsız bölümün icra dosyası kapsamında alacaklı davalı banka tarafından alacağa mahsuben alınması halinde taşınmazın alacaklı banka adına tescil edilmemesi yönünde tedbir kararı verilmesi gerekmiş…” şeklindeki gerekçelerle ipotekli taşınmazın alacağa mahsuben alacaklı tarafından alınması halinde adına tescilinin önlenmesi bakımından tedbir kararı verilmesi ve itirazın da reddedilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı, gerekçenin ve varılan sonucun yerinde olduğu, İİK’nun 72/3 maddesindeki düzenlemeye uygun olduğu, alacağa mahsuben taşınmazın alacaklı tarafından alınması halinde taşınmazın para alacağının yerine geçeceği, aksi halde menfi tespit davasını açan davacının İİK’nun 72/3. maddesinde düzenlenen hak ve güvenceden yararlanamayacağı değerlendirildiğinden, davalının istinaf sebeplerinin yerinde görülmemiştir.
Mahkemece, gerekçeli karar başlığında; davacının T.C. numarasının, davalı ve vekilinin adreslerinin yazılmamış olması, 6100 sayılı HMK’nın 297-(1)-b) maddesine aykırı olmakla birlikte sonuca etkili olmadığından, kaldırma nedeni yapılmamış ve bu hususa eleştiri getirilmekle yetinilmiştir.
Tüm bu açıklamalara, dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle, yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında; mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmamasına, HMK’nın 355. maddesi uyarınca; kamu düzenine ilişkin konularda da kararın esasına etkili bir aykırılık bulunmaması nazara alınarak, davalının istinaf sebepleri yerinde görülmediğinden istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-HMK’nın 353/1-b.1 maddesi uyarınca; davalının istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gereken 269,85-TL istinaf karar harcından, istinafa gelirken peşin alınan 179,90-TL’nin mahsubu ile bakiye kalan 89,95-TL istinaf karar harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, harç tahsili ve harç tahsil müzekkeresi yazılması işlemlerinin HMK’nın 302/5 maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
4-İstinaf eden tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,
5-İstinaf eden tarafından yatırılan istinaf avansından kullanılmayan kısmının HMK’nın 333. maddesi uyarınca; karar kesinleştikten sonra ilk derece mahkemesince istinaf edene iadesine,
6-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
7-6100 sayılı HMK’nın 359/4 maddesi uyarınca; kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
8-Dosyanın mahkemesine gönderilmesine,
İlişkin; 6100 sayılı HMK’nın 362. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda KESİN olmak üzere oy birliği ile karar verildi.17/07/2023


Başkan …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Katip …
¸e-imzalıdır

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.*