Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi 2023/1222 E. 2023/913 K. 06.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
SAKARYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
7. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2023/1222
KARAR NO : 2023/913

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :GEBZE ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ :06/12/2022
NUMARASI :2020/197 Esas – 2022/949 Karar

DAVACI : … (T.C.No: …) – …
VEKİLİ :Av. … – …
DAVALI :… (T.C.No: …) – …
VEKİLİ :Av. … – …
DAVA :Menfi Tespit
DAVA TARİHİ :06/03/2020

KARAR TARİHİ :06/06/2023
KR. YAZIM TARİHİ :06/06/2023
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı ile davacının boşanmış olduklarını, davalının davacıya verilmek üzere 10.000,00-TL kredi çekip, davacıya verdiğini, alınan borcun faiziyle beraber 18.556,00-TL olan borcun ödenmesi amacıyla kendisiyle anlaşmaya varıldığı ve borcun 28.11.2018 tanzim tarihli 10.12.2019 tarihli bir senet düzenlenerek verildiğini, kredi borcu içinde davalıya parça parça ödemeler yapıldığını, HSBC ve Akbank hesaplarından toplam 13.110,00-TL ödemede kredi açıklamasının yer aldığını, bu nedenle %20 kötü niyet tazminatının ödenmesine karar verilmesini belirterek talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı yanın iddiaları asılsız ve mesnet olduğunu, davacının kullanımı için kredi çekip bunu davacıya vermediğini, müşterek çocukların ihtiyaçları için davalıya para gönderdiğini, bankalarca kullandırılan kredilerin ödeme tarihleri belirli bir periyot ve ödeme takvimi içerisinde olduğundan yapılan ödemelerin de periyodik ödemelere uygun nitelikte olmadığını, sunulan banka dekontları incelendiğinde birçok dekontta hiçbir bir açıklamanın olmadığını, hatta davacı tarafından bazı aylara ilişkin birden fazla dekont sunulduğunu, bunların takip konusu senetle herhangi bir ilgisi bulunmadığını, davacının asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini belirterek davanın reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ:
İlk derece mahkemesince; “… 1-Davanın KABULÜNE, davacının, Gebze 4. İcra Müdürlüğü’nün 2020/4319 Esas sayılı dosyasında davalıya borçlu olmadığının tespitine, takip konusu 10/12/2019 vadeli 18.950,00 TL bedelli borçlusu … olan bononun iptaline,
2-Davacının kötü niyet tazminatı talebinin reddine,
3-Davalının kötü niyet tazminatı talebinin reddine …” şeklinde hüküm kurulmuştur.
İlk derece mahkemesince verilen karara karşı taraf vekillerince istinaf yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava devam ederken tedbir kararı verilmediğinden ilgili icra dosyasının davacı tarafından ödendiğini, ilk derece mahkemesince eksik hüküm kurularak ödenen meblağın iadesine karar verilmediğini, İİK 72. maddesi gereğince menfi tespit davası devam ederken ödeme yapılması halinde davanın kendiliğinden istirdat davasına döneceğini, ilk derece mahkemesince alınan bilirkişi raporlarında davacının fazladan 16.421,11-TL ödeme yaptığının tespit edildiğini, dolayısıyla ilk derece mahkemesince doğru olarak verilen borçlu olunmadığının tespitinin yanında 16.421,11-TL’nin de iadesine karar verilmesi gerekirken, bu hususta hiç karar verilmemesinin hatalı olduğunu belirterek; istinaf taleplerinin kabulüne, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesi talebiyle istinaf yoluna başvurmuştur.
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkemece alınan bilirkişi raporunu kadar denetime elverişli olmayıp kabul de etmediğini, bilirkişi raporunun doğrudan gerekçe kısmında kullanıldığını, yerel mahkemece raporun metni doğrudan gerekçe kısmında kullanıldığını ve kendisine ait herhangi bir cümle kullanılmadığını, bu sebeple usule aykırı bu kararın kaldırılması gerektiğini, yapılan ödemelerin bir kısmında açıklama olarak kredi yazmasına ve bir kısmında da hiç açıklama olmamasına rağmen tüm ödemeleri neye istinaden kabul etmediklerinin, kredi şeklindeki bir borca kanalize edildiğinin anlaşılamadığını, dosya kapsamında bu sebeple tanık dinletme talepleri mevcut olmasına rağmen tanık dinletme taleplerinin reddedildiğini ve eksik araştırma yapıldığını, davalının, dosyaya sunduğu dekontların; sebepten soyut senetle bir ilgisi bulunmadığını, yerel mahkeme gerekçesinde davalının Yapı ve Kredi Bankası hesabından çekilen ve 36 ay vadeli olduğu düşünülen kredi dökümünün dosyada mevcut olmadığını gerekçesinde bizzat yazmış olmasına rağmen ortada bir kredi ilişkisinin olduğunu varsayarak davalı aleyhine hüküm kurduğunu, yerel mahkemece yapılan ödemelerin tamamının aynı amaca matuf olarak değerlendirildiğini ancak bu hususun hatalı olduğunu, aynı borcu amaçlayan ödemelerde aynı yöntemin kullanılması gerektiğini, davacının bir kısım ödemelerine kredi açıklaması yazmasına rağmen bir kısım ödemelerde açıklama bulunmadığını, bu halde neye istinaden tüm para haraketlerinin aynı amaca matuf olduğunun yerel mahkemece açıklanmadığını belirterek; istinaf taleplerinin kabulüne, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesi talebiyle istinaf yoluna başvurmuştur.
DELİLLER: Gebze Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 06/12/2022 tarih, 2020/197 Esas – 2022/949 Karar sayılı kararı ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; menfi tespit istemine ilişkindir.
Mahkemece; davanın kabulüne karar verilmiş olup, hüküm davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İnceleme; 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
1-Kamu düzeni yönünden yapılan incelemede;
492 sayılı Harçlar Kanunu hükümlerine göre; “Yargı işlemlerinden bu kanuna bağlı (1) sayılı tarifede yazılı olanları, yargı harçlarına tabidir (2. md.). Yargı harçları (1) sayılı tarifede yazılı işlemlerden değer ölçüsüne göre nispi esas üzerinden, işlemin nevi ve mahiyetine göre maktu esas üzerinden alınır (15. md.). Noksan tespit edilen değerler hakkında 30. madde hükmü uygulanır [16-(4) md.]. Yargı harçları (1) sayılı tarifede yazılı nispetler üzerinden alınır (21. md.). (1) sayılı tarifede yazılı nispi karar ve ilâm harcının 1/4 ü peşin alınır (28. md.). Yargılama sırasında tespit olunan değerin, dava dilekçesinde bildirilen değerden fazla olduğu anlaşılırsa, yalnız o oturum için yargılamaya devam olunur, takip eden oturuma kadar noksan değer üzerinden peşin karar ve ilam harcı tamamlanmadıkça davaya devam olunmaz. 6100 sayılı HMK.’nun 150. maddesinde gösterilen süre içinde dosyanın işleme konulması noksan olan harcın ödenmesine bağlıdır (30. md.). Yargı işlemlerinden alınacak harçlar ödenmedikçe müteakip işlemler yapılmaz (32. md.). HMK.’nun 120-(1) maddeye göre de davacı, yargılama harçlarını mahkeme veznesine yatırmak zorundadır. Harçlarla ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkindir.
Davanın açılması harca tâbi usuli bir işlemdir. Harçlar Kanunu harç alınması veya tamamlanmasını tarafların isteklerine bırakmamış, değinilen yönün mahkemece kendiliğinden gözetilmesini ve harcın yatırılmaması halinde ise ne gibi işlemler yapılacağını 30. ve 32. maddelerinde hükme bağlanmıştır.
Somut olayda; davacı tarafından 13.110,00-TL alacağa dayalı başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemi ile dava açıldığına göre, bu şekli ile davanın harca esas değerine göre 13.110,00-TL üzerinden nisbi olarak alınması gerekmektedir.
İncelenen dosyada davacı tarafından 54,40-TL peşin harç yatırılmış olup, Mahkemece eksik peşin harç yargılama sırasında ikmal ettirilmemiştir. 492 sayılı Harçlar Kanunu’nun 30 ve 32. maddelerine göre, yargı işlemlerinden alınacak harçlar ödenmedikçe müteakip işlemler yapılmaz. Bu nedenle, mahkemece dava değeri üzerinden işlemiş faiz alacağına ilişkin eksik kalan nispi peşin harcın tamamlatılması, yargılamaya daha sonra devam edilmesi gerektiğinden bu husus gözetilmeksizin karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olmuştur.
Bu nedenle karar kamu düzenine ilişkin bu eksiklik nedeniyle kaldırılmıştır.
2-Kaldırma nedenlerine göre, davacının istinaf nedenleri bu aşamada incelenmemiştir.
Mahkemece, gerekçeli karar başlığında; taraf vekillerinin adreslerinin yazılmamış olması, 6100 sayılı HMK’nın 297/1.b maddesine aykırı olmakla birlikte sonuca etkili olmadığından, kaldırma nedeni yapılmamış ve bu hususa eleştiri getirilmekle yetinilmiştir.
Açıklanan tüm bu gerekçelerle; diğer istinaf nedenlerinin bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, kararın açıklanan gerekçeler doğrultusunda kamu düzeni nedeniyle kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a.4 maddesi gereğince; dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Kamu düzeni nedeniyle 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a.4 maddesi gereğince Gebze Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 06/12/2022 tarih, 2020/197 Esas ve 2022/949 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
2-Dosyanın açıklanan eksikliklerin giderilmesi için mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-İstinaf eden tarafından yatırılan istinaf karar harcının talebi halinde ve ilk derece mahkemesi tarafından istinaf edene iadesine,
4-İstinaf eden tarafından istinaf başvurusu için yapılan giderlerin, esas hükümle birlikte ilk derece mahkemesi tarafından yargılama giderleri içinde değerlendirilmesine,
5-Kararın 6100 sayılı HMK’nın 359/4 maddesi uyarınca; ilk derece mahkemesi tarafından taraflara tebliğine,
6-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
İlişkin; 6100 sayılı HMK’nın 362/1-g maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile KESİN olarak karar verildi.06/06/2023


Başkan …
¸e-imzalıdır


Üye …
¸e-imzalıdır


Üye …
¸e-imzalıdır


Katip …
¸e-imzalıdır

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.*