Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi 2023/1188 E. 2023/1061 K. 22.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
SAKARYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
7. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2023/1188
KARAR NO : 2023/1061

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN :… (…)
ÜYE :… (…)
ÜYE :… (…)
KATİP :… (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :SAKARYA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ :31/03/2023
NUMARASI :2023/175 Esas – 2023/220 Karar

DAVACI :… (T.C.No: …) – …
VEKİLİ :Av. … – …
DAVALI :… – …
VEKİLİ :Av. … – …
DAVA :Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ :28/03/2023

KARAR TARİHİ :22/06/2023
KR. YAZIM TARİHİ :10/07/2023
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Sakarya 1. İş Mahkemesi’nin 2017/449 Esas sayılı dosyasından verilen kararın Yargıtay 10. Hukuk Dairesi’nin 2022/11946 Esas ve 2022/14370 Karar sayılı ilamı ile Sakarya Azim Özel Eğitim Hiz. İnş. Turz ve Tic. A.Ş.’nin ihyası gerekeceğinden bahisle bozulduğunu, bozma üzerine yeniden yargılama yapan Sakarya 1. İş Mahkemesi’nin 2023/57 Esas sayılı dosyası ile davacı tarafa Sakarya Azim Özel Eğitim Hiz. İnş. Turz. ve Tic. A.Ş.’nin ihyası için yetki ve süre vermiş olduğunu belirterek sicilden terkin edilen Sakarya Azim Özel Eğitim Hiz. İnş. Turz ve Tic. A.Ş.’nin ihyasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ:
İlk derece mahkemesince; “… Talebin REDDİNE …” şeklinde hüküm kurulmuştur.
İlk derece mahkemesince verilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkemece verilen ret kararının doğru olmadığını, zira kararda sözü edilen KHK maddelerinin, kapatılan firmaların davalı olması halinde geçerli olacağını, oysa ki eldeki ihya davasında bu firmanın davalı olmadığını, öte yandan ihya davası sonucu sadece Sakarya 1. İş Mahkemesi’nin 2023/57 Esas sayılı dosyası için ihya edilerek davaya devam edileceğini, yerel mahkemece verilen karar şirketin tüm hak ve borçları için yapılan bir ihya olmadığını, öte yandan Yargıtay bozması mutlaka şirketin ihyasının yapılası gerekeceğinden bahsetmekte olup, aksi bir kararın davacının hak arama özgürlüğünün açıkça ve şeklen kısıtlanması niteliğininde olacağını, davacı haklı olduğu davasında hakkına kavuşamayacağını belirterek; istinaf taleplerinin kabulüne, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesi talebiyle istinaf yoluna başvurmuştur.
Davalı vekili tarafından istinaf başvurusuna karşı cevap dilekçesi verilmemiştir.
DELİLLER:Sakarya Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 31/03/2023 tarih, 2023/175 Esas – 2023/220 Karar sayılı kararı ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; şirketin ihyası istemine ilişkindir.
İlk derece mahkemesince;”… Ülkemizde Türkiye Cumhuriyeti Devletine karşı FETÖ tarafından 15.07.2016 tarihinde yapılan ve bastırılan darbe teşebbüsü sonrasında 20/7/2016 tarihli ve 2016/9064 sayılı Bakanlar Kurulu Kararıyla ülke genelinde ilan edilen olağanüstü hal kararı doğrultusunda, darbe teşebbüsü ve terörle mücadele çerçevesinde alınması zaruri olan tedbirler kapsamında çıkarılan 670 sayılı KHK nun 5. Maddesinde KHK ile kapatılan şirketlerin tüm malvarlıklarının takyidatlardan ari olarak Hazineye geçeceği, faaliyetleri sonlandırılarak ticari sicil kayıtlarının resen terkin edileceği, şirketten borç ve yükümlülüklere ilişkin olarak hak iddiasında bulunanların ise KHK nın yürürlüğe girdiği tarihten itibaren (kapatma daha sonraki bir tarihte gerçekleşmiş ise kapatma tarihinden itibaren) altmış günlük hak düşürücü süre içerisinde ilgili idaresine kanaat getirici defter, kayıt ve belgelerle müracaat edilmesi gerektiği düzenlenmiştir. 675 sayılı KHK nın 16. Maddesinde ise KHK ile kapatılan şirkete karşı 17/8/2016 tarihinden önce açılmış davaların dava şartı yokluğu nedeniyle kesin olarak red kararı verileceği, icra takipleri hakkında ise kesin olarak düşme kararı verileceği, 17/8/2016 tarihi dahil bu tarihten sonra açılan davalar ile icra ve iflas takipleri hakkında ise dava veya takip şartının bulunmaması nedeniyle davanın reddine veya takibin düşmesine karar verileceği düzenlenmiştir. Bu madde gereğince derdest davalar ve takipler hakkında verilmiş olan verilen red ve düşme kararlarının tebliğinden itibaren otuz günlük hak düşürücü süre içinde ilgili hak sahibi idareye başvurabilecektir. İdari başvuru üzerine idari merci tarafından verilecek karar aleyhine idari yargıda dava açılabilir. İdari yargının verdiği karar kesin olup, uyuşmazlık adli yargıda hiçbir şekilde dava konusu yapılamaz.
Görüldüğü üzere KHK ile kapatılan şirketlere yöneltilmek istenen haklar belirtilen hak düşürücü süre içinde idareye iletilmesi mümkün olmasına karşılık KHK ile kapatılan ve sicilden terkin edilen bir şirketin ihyası ihtimali yasal olarak bulunmamaktadır.
Anılan şirketin bu kapsamda 667 sayılı KHK ile FETÖ bağlantısı sebebiyle kapatılmış ve sicilden silinmiş olması itibariyle ihyasının mümkün olmadığı ve davacının bu talebi açısından hukuki yararının bulunmadığı nazara alınarak talebin reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HMK’nın 320’nci maddesinin açık düzenlemesi karşısında mahkeme, basit yargılama usulüne tabi dava ve işlerde, dava şartları yoksa davayı dosya üzerinden yapacağı inceleme ile usulden reddedebilir ( YargıtayHukuk Genel Kurulu 2017/11-2924 Esas 2018/1935 Karar) Kararın niteliği itibariyle tensiple karar verilmesinde davalı açısından hukuki dinlenilme hakkının ihlali sonucu da oluşmamaktadır…” şeklindeki gerekçeyle, davanın reddine karar verilmiş, karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İnceleme; 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dava, 23.07.2016 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan 667 Sayılı KHK ile kapatılan ve 670 Sayılı KHK’nın 5/3 maddesi uyarınca davalı … müdürlüğünce ticaret sicilinden resen terkin olunan şirketin ihyası istemine ilişkin olup, ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmiştir.
Somut olayda, 667 sayılı KHK ile kapatılan ve 670 sayılı KHK’nın 5/3 maddesi uyarınca davalı … müdürlüğünce ticaret sicilinden resen terkin olunan şirketin, TTK’nın 547 ve yine aynı yasanın geçici 7/15 maddeleri uyarınca ihyası mümkün bulunmadığından, mahkemece anılan gerekçelerle davanın reddine karar verilmesi hukuka uygun olmakla, davacıların istinaf itirazları yerinde değildir.
Mahkemece, gerekçeli karar başlığında; davacı vekilinin adresinin yazılmamış olması, 6100 sayılı HMK’nın 297/1-b maddesine aykırı olmakla birlikte sonuca etkili olmadığından, kaldırma nedeni yapılmamış ve bu hususa eleştiri getirilmekle yetinilmiştir.
İstinaf kanun yoluna başvuranların dilekçelerinde yer verdikleri itirazların, açıklanan gerekçe ışığında yerinde olmamasına, kararda kamu düzenine ilişkin bir aykırılık bulunmamasına, kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olmasına göre, duruşma açılmasına gerek görülmeyerek Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince davacının istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-HMK’nın 353/1-b.1 maddesi uyarınca; davacının istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına,
3-Alınması gereken harç peşin alındığından, yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
4-İstinaf eden tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,
5-İstinaf eden tarafından yatırılan istinaf avansından kullanılmayan kısmının HMK’nın 333. maddesi uyarınca; karar kesinleştikten sonra ilk derece mahkemesince istinaf edene iadesine,
6-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
7-6100 sayılı HMK’nın 359/4 maddesi uyarınca; kararın Dairemizce taraflara tebliğine,
İlişkin; 6100 sayılı HMK’nın 361. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ilamın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay İlgili Hukuk Dairesi’ne TEMYİZ yasa yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.22/06/2023


Başkan …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Katip …
¸e-imzalıdır

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.*