Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi 2022/99 E. 2022/360 K. 21.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. SAKARYA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 7. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2022/99 – 2022/360
T.C.
SAKARYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
7. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/99
KARAR NO : 2022/360

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN :…
ÜYE :….
ÜYE :….
KATİP :….

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :GEBZE ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ :30/09/2021 Tarihli İhtiyati Haciz Kararına İtirazın Reddi Kararı
NUMARASI :2021/219 D. İş – 2021/217 Karar

İHTİYATİ HACİZ
TALEP EDEN :….
VEKİLİ :Av. …
İHTİYATİ HACZE
İTİRAZ EDEN :….
VEKİLİ :Av. …

TALEP TÜRÜ :İhtiyati Haciz
TALEP TARİHİ :13/09/2021

KARAR TARİHİ :21/02/2022
KR. YAZIM TARİHİ :01/03/2022

İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
İhtiyati haciz talep eden vekili talep dilekçesinde özetle; borçlu tarafından müvekkiline verilen 10.01.2021 tanzim tarihli, 10/03/2021 vade tarihli 150.000,00-TL bedelli bononun vadesinde ödenmediğini, müvekkilinin, borçluya yapmış olduğu sonraki başvurularının da karşılıksız kaldığını, haricen yapılan olduğu araştırmalar sonucunda, borçlunun birden çok kişiye borçlu olduğunun, taşınır ve taşınmaz mallarını hızlıca elden çıkarma çabası içerisinde olduğunun öğrenildiğini, alacak rehin ya da başka bir şekilde teminat altında da olmadığından,borçlunun mal kaçırma ve adres değiştirme ihtimali gözetilerek mahkemece uygun görülecek teminat karşılığında, borçlunun, borca yeter miktarda taşınır ve taşınmaz mallarının, 3. kişilerdeki hak ve alacaklarının ihtiyaten haczini talep etmiştir.
Karşı taraf vekili cevap dilekçesinde; ihtiyati haciz talebinin yetkisizlik nedeniyle reddine, aksi kanaatin hasıl olması halinde ihtiyati haciz istemine ve resmi belgede sahtecilik suçuna konu sahte bononun, üzerinde müvekkile ait olmayan sahte imzayı taşıması ve esastan reddi ile işbu ihtiyati haciz kararı nedeniyle konulan müvekkil aleyhine konulan tüm ihtiyati hacizlerin ve yakalamanın fekkine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ 14/09/2021 TARİHLİ D.İŞ KARARI ÖZETİ:
İlk derece mahkemesince; “… Alacaklının ibraz ettiği dilekçe ve ekinde bulunan bono incelendiğinde İİK’ nun 257 vd. maddelerindeki yasal koşulların oluştuğu anlaşılmakla ihtiyati haciz talebinin alacağın %15 teminat mukabilinde kabulüne, Borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz malları ve alacakları ile diğer haklarının borca yetecek miktarının ihtiyati haczine, Miktarı ve nevi tayin edilen teminatın mahkeme veznesine yatırıldığına dair belge ibraz etmiş olduğundan kararın bir suretinin İİK’ nin 261. maddesi gereğince 10 gün içinde mahkememiz yargı çevresindeki icra dairesinde infaz edilmek üzere alacaklıya verilmesine … ” karar verilmiştir.
İhtiyati hacze itiraz eden itiraz dilekçesinde özetle; mahkeme kararının hukuka ve usule aykırı olduğunu, yetkisiz mahkemeden ihtiyati haciz talebinde bulunulduğunu, müvekkillinin adresinin vekaletnameden ve yapılacak olan ikametgah sorgusundan da açıkça anlaşılacağı üzere “…..” adresi olması nedeniyle T.C. Gebze Asliye Ticaret Mahkemesinin yetkisiz olduğunu, karşı tarafın ihtiyati haciz talebini görmekteki yetkili mahkemenin T.C. İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu, bu nedenle yetkisizlik kararı verilmesini, her ne kadar senet metninde yetkili mahkeme Gebze Mahkemeleri yazılmış olsa da taraflar tacir olmadıkları için yetki sözleşmesinin geçerli olmadığını, ihtiyati haciz talebinin dayanağının, 10/01/2021 keşide, 10/03/2021 vade tarihli 150.000,00 TL miktarlı bono olduğunu, ihtiyati haciz talebinin dayanağı olan bonoda müvekkilinin keşideci olarak gözüktüğünü, ancak takiplerin konusu olan senetlerdeki yazılar ve imzaların müvekkile ait olmadığını, alacaklı gözüken tarafla da herhangi bir ilişkisinin bulunmadığını, takip konusu bonolardaki yazılar ve imzaların bilirkişi incelemesi neticesinde atılan imzaların müvekkilin asıl imzasından farklı olduğu, imzasının meçhul kişilerce taklit edildiğinin anlaşılacağını, ihtiyati haciz kararı ile başlatılan icra takibinin müvekkilin alacaklı olduğu T.C. Gebze İcra Müdürlüğü 2021/19999 Esas sayılı dosya ile doğrudan bağlantısı olduğunu, yapılan sorgular neticesinde Yükselen Yapım İnşaat Endüstriyel Kimya Otomotiv Limited Şirketi adına kayıtlı herhangi bir malvarlığına rastlanmadığını, müvekkilin alacaklı olduğu dosyanın borçluları organize bir şekilde hem kendi üzerilerindeki haklı haciz ve muhafaza tehdidini bertaraf ettiklerini, hem müvekkilin alacağına ulaşmasını engellediklerini, hem bu haciz ve muhafaza tehdidini meçhul kişilerin düzenlediği sahte bir senet kullanarak müvekkile yönelttiklerini, müvekkilin mağduriyeti de gözetilerek müvekkil aleyhine konulan tüm ihtiyati hacizlerin ve yakalamanın kaldırılmasını tüm bu nedenlerle ,itirazların kabulü ile karşı tarafın ihtiyati haciz talebinin yetkisizlik nedeniyle reddine, aksi kanaatin hasıl olması halinde ihtiyati haciz istemine ve resmi belgede sahtecilik suçuna konu sahte bononun üzerinde müvekkile ait olmayan sahte imzayı taşıması ve esastan reddi ile işbu ihtiyati haciz kararı nedeniyle konulan müvekkil aleyhine konulan tüm ihtiyati hacizlerin ve yakalamanın fekkine karar verilmesini, karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
İlk derece mahkemesince 30/09/2021 tarihli ek karar ile; “… Mahkememizin yetkisine yapılan itirazın reddine, Mahkememizin 14/09/2021 tarihli ihtiyati haciz talebinin kabulüne ilişkin karara yapılan itirazın reddine, Talepte bulunan tarafça yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına …” şeklinde hüküm kurulmuştur.
İlk derece mahkemesince verilen karara karşı ihtiyati hacze itiraz eden vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
İhtiyati hacze itiraz eden vekili istinaf dilekçesinde özetle; karşı taraf yetkisiz mahkemeden ihtiyati haciz talebinde bulunmuş olduğunu, davalının adresinin vekaletnameden ve yapılacak olan ikametgah sorgusundan da açıkça anlaşılacağı üzere “…l” adresi olması nedeniyle T.C. Gebze Asliye Ticaret Mahkemesi yetkisiz olup karşı tarafın ihtiyati haciz talebini görmekteki yetkili mahkeme T.C. İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemelerinin olduğunu, bu nedenle yetkisizlik kararı verilmesini talep ettiklerini, ihtiyati haciz talebinin dayanağı, 10/01/2021 keşide, 10/03/2021 vade tarihli 150.000,00-TL miktarlı bononun olduğunu, ihtiyati haciz talebinin dayanağı olan bonoda davalının keşideci olarak gözükmekte olduğunu, ancak takiplerin konusu olan senetlerdeki yazılar ve imzaların davalıya ait olmadığını, alacaklı gözüken tarafla da herhangi bir ilişkisi bulunmamakta olduğunu, takip konusu bonolardaki yazılar ve imzalar bilirkişi incelemesi neticesinde atılan imzaların davalının asıl imzasından farklı olduğunu, imzasının meçhul kişilerce taklit edildiğinin anlaşılacağını, T.C. Gebze 1. İcra Hukuk Mahkemesi 2021/466 Esas sayılı dava dosyası bilirkişiye gönderim aşamasında olduğunu, istinafa konu ek kararda eksik inceleme yapılarak ihtarlarının usul ve yasaya aykırı olarak reddedilmiş olduğunu, yerel mahkemeye ihtiyati haciz kararı ile başlatılan icra takibinin davalının alacaklı olduğunu, T.C. Gebze İcra Müdürlüğü 2021/19999 Esas sayılı dosya ile doğrudan bağlantısı olduğunu, yapılan sorgular neticesinde Yükselen Yapım İnşaat Endüstriyel Kimya Otomotiv Limited Şirketi adına kayıtlı herhangi bir malvarlığına rastlanmadığını, alacaklı gözüken tarafın sahte senet kullanarak davalı aleyhinde icra takibini ihtiyati haciz işlemek suretiyle ihtiyati haciz uygulanması için yerel mahkemenin dosyasında alacaklı gözüken … tarafından üzerindeki imzanın davalıya ait olmadığı takibe konu sahte senedi dayanak göstererek ihtiyati haciz kararı almış olduğunu bu kararın T.C. Gebze İcra Müdürlüğü 2021/22134 Esas sayılı dosyaya 14/09/2021 tarihinde sunularak davalının tüm menkul ve gayrimenkul mallarına hacizler işlendiğini ve aracına yakalama şerhi işlenerek davalının aracını yakalama ve davalının taciz etmek amacıyla haksız olarak ikamet ettiği adresi yine tüm bu organizasyonun yaşandığı 14/09/2021 tarihi öğleden sonra kolluk kuvvetlerine bildirmiş olduklarını, bu durumda davalının faaliyetlerini sürdüremeyecek duruma geldiğini ve zor duruma düştüğünü belirterek; istinaf taleplerinin kabulüne, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesi talebiyle istinaf yoluna başvurmuştur.
İhtiyati haciz talep eden vekili cevap dilekçesinde özetle; davalı tarafından ileri sürülen yetki itirazının taraflarınca kabulünün mümkün olmayacağını, zira davalı tarafından doldurulan bono üzerinde bulunan ve borçluya ait olan adres ”Darıca/Gebze” olduğunu, ayrıca bononun tanzim yerinin de Gebze olduğunu, hal böyleyken; belirtilen adreslerin Gebze Asliye Ticaret Mahkemesi yargı çevresinde kaldığı izahtan vareste olduğunu, senet üzerinde bulunan adrese fiili hacze gidilmiş ve adreste davalı yana ait bir emlak ofisiyle karşılaşılmış olduğunu, haciz tutanağının dosyada mübrez olduğunu, bu bağlamda davalının yetki itirazının hukuka uygun olmadığını, yerel mahkemenin somut olayda yetkili olduğunu ve davalının yetki itirazının reddinin gerekmekte olduğunu, Gebze İcra Müdürlüğü’nün 2021/19999E. sayılı dosyasıyla, Gebze İcra Müdürlüğü’nün 2021/122134 E. sayılı dosyasının doğrudan bağlantılı olduğunu, iki dosya arasında herhangi bir bağlantı bulunmamakta olduğunu, Gebze Asliye Ticaret Mahkemesince verilen ihtiyati haciz kararı neticesinde icra müdürlüğünden borçlunun tüm malvarlığı, hak ve alacakları yönünden sorgu yapıldığını, davalının bahsettiği icra dosyası haricinde de alacaklı bulunduğu icra dosyalarının kaydına ihtiyaten haciz şerhi işlendiğini, davalı borçlunun mahkeme nezdinde ihtiyati haczi bertaraf etmek için bir algı yaratma çabası içerisinde olmasını kabul etmediklerini, davalı borçlunun senedin sahteliği hususundaki beyanlarının hiçbirini de kabul etmediklerini, dava dilekçesinde yer alan beyanlar ile davacı asilin vermiş olduğu ifadede bu denli bir çelişkinin mevcut oluşunun davalı borçlunun tüm iddiaların adeta bir kurgunun parçası olduğunu belirterek; istinaf başvurusunun reddine, yerel mahkeme kararının onanmasına, karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: Gebze Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/219 D. İş – 2021/217 Karar sayılı 30/09/2021 Tarihli İhtiyati Haciz Kararına İtirazın Reddi Kararı ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Talep; ihtiyati haciz talebinin kabulüne ilişkin yerel mahkeme kararının kaldırılmasına ilişkindir.
İlk derece mahkemesince; 14/09/2021 tarihli ihtiyati haciz talebinin kabulüne ilişkin karara yapılan itirazın reddine, karar verilmiş karara karşı ihtiyati hacze itiraz eden vekili tarafından istinaf yoluna başvurmuştur.
İnceleme; 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Uyuşmazlık, ihtiyati haciz talebinin kabulü kararına karşı yapılan itiraz sonucu verilen itirazın reddi kararının yerinde olup olmadığı, ihtiyati haczin koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği hususuna ilişkindir.

İhtiyati haciz, alacaklının bir para alacağının zamanında ödenmesini garanti altına almak için mahkeme kararıyla borçlunun mallarına önceden geçici olarak el konulmasıdır.
İhtiyati hacze ilişkin yasal düzenleme 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 257 ile 268. maddesinde yer almaktadır.
Bilindiği gibi ihtiyati haciz talep edebilme koşulları İİK’nın 257. maddesinde gösterilmiş olup maddede hem vadesi gelen hem de henüz vadesi gelmemiş para alacakları için ihtiyati haciz şartları düzenlenmiştir. Bunlar muaccel alacaklarda alacağın vadesinin gelmiş olması ve alacak rehinle temin edilmemiş olmasıdır. Müeccel alacaklarda ise kural ihtiyati haciz istenemeyeceği ise de borçlunun belli bir adresinin olmaması veya borçlunun taahhütlerinden kurtulmak amacıyla mallarını gizlemeye, kaçırmaya veya kendisi kaçmaya hazırlanır yahut kaçar ya da bu amaçla alacaklının haklarını ihlal eden hileli işlemlerde bulunursa vadesi gelmemiş alacaklarda da ihtiyati haciz kararı verilebilir. Sözü edilen maddede bunun dışında her hangi bir koşul öngörülmemiştir.
İİK’nın 258. maddesi “Alacaklı alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek deliller göstermeye mecburdur” hükmünü içermekte olup ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için alacağın varlığı hakkında kanaat verilmesi yeterlidir. Mahkemenin alacağın varlığına kanaat getirmesinden anlaşılması gereken alacağın usul hukuku kurallarına göre kesin bir şekilde ispat edilmesi olmayıp yaklaşık ispat ölçüsünde alacağın varlığını gösteren delillerin sunulması aranmaktadır.
Diğer hukuki himaye tedbirlerinde olduğu gibi ihtiyati hacizde de amaç, davaya ilişkin bir yargılamadan farklı olarak, maddi hukuka dayanan hak bakımından nihai bir karar verip uyuşmazlığı sona erdirmek değildir. İhtiyati hacizde amaç, ihtiyati tedbire benzer şekilde, Anayasanın 2. maddesinde yer alan “hukuk devleti” ilkesinin bir gereği olarak, bireylere etkin hukuki himaye sağlanmaktır. İhtiyati haciz yargılamasında, etkin hukuki himaye sağlamak, bunu sağlarken mümkün olduğunca çabuk ve seri hareket etme gerekliliği, usul kurallarına göre maddi hukuka dayanan hakkın araştırılmasından önce gelir. Maddi hukuka göre kimin haklı kimin haksız olduğu, İcra ve İflas Kanunu’nun 264. maddesi çerçevesinde itirazın kaldırılması veya itirazın iptali davası kapsamında ya da açılacak bir menfi tespit veya istirdat davası sırasında incelenerek sonuçlandırılacaktır.

Dosyanın incelenmesinden; talebin dayanağının 10/01/2021 tanzim tarihli, 10/03/2021 vade tarihli 150.000,00-TL bedelli bono olduğu, bononun lehdarının ihtiyati haciz isteyen …, keşidecisinin itiraz eden … olduğu, düzenleme yerinin Gebze olduğu, bononun lehdar tarafından bononun, vadesinde ödenmediği, borçluya yapılan başvuruların da karşılıksız kaldığı, borçlunun mallarını kaçırma ihtimali bulunduğu ve alacak rehin ya da başka bir şekilde teminat altında da olmadığından, alacağın tahsili tehlikeye düştüğünden, borçlunun mal kaçırma ve adres değiştirme ihtimali gözetilerek mahkemece uygun görülecek teminat karşılığında, borçlunun, borca yeter miktarda taşınır ve taşınmaz mallarının, 3. kişilerdeki hak ve alacaklarının ihtiyaten haczinin talep edildiği, yerel mahkemece talebin kabulüne karar verildiği, borçlu tarafından karara itiraz edildiği, itirazın reddine karar verildiği anlaşılmıştır.

Bu bilgiler ışığında dairemizce yapılan incelemede, bono içeriğine göre borçlu görünen istinaf edenin talebe konu bonodaki sahtelik iddiası ile, itiraz ve istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sair iddiaların ihtiyati haciz istemine engel teşkil etmeyeceği, bu durum karşısında, senedin bononun tüm unsurlarını taşıdığı, yasal koşulları taşıyan bir bononun hamilinin, bonoyu tanzim edene yani keşideciye ve onun lehine aval verene karşı ihtiyati haciz isteyebilmesi için, bononun vadesinin gelmesinin gerekli ve yeterli olduğu, somut olayda ihtiyati haciz istemine konu bononun vadesinin geldiği, aleyhine ihtiyati haciz talep edilenin ise keşideci konumunda olduğu, bonoya dayalı borçların aranacak borçlar niteliğinde olduğu, bonoda belirtilen borçlunun yerleşim yerinin bulunduğu yerdeki mahkemeden, bonoda öngörülen yetkili mahkemeden, bonoda gösterilen ödeme yerindeki mahkemeden, bonoda ödeme yeri gösterilmemişse, bononun düzenlendiği yerdeki mahkemeden ihtiyati haciz talebinde bulunulabileceği, bononun düzenleme yerinin Gebze olduğu, bu nedenle mahkemenin yetkili olduğu, ihtiyati haciz talebinin şartlarının gerçekleştiği ve tüm istinaf sebeplerinin yerinde bulunmadığı anlaşıldığından, mahkeme kararının usul ve yasaya uygun olduğu gözetilerek, aleyhine ihtiyati haciz istenen borçlu vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
Karar başlığında; tarafların vekillerinin adreslerinin yazılmaması İİK’nın 260. ve kıyasen uygulanması gereken HMK’nın 391-(2) maddesine aykırı ise de, bu eksiklik mahallinde her zaman düzeltilebileceğinden eleştirilmekle yetinilmiştir.
Açıklanan nedenlerle; dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle, yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında; mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde; usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmamasına, HMK’nın 355. maddesi uyarınca; kamu düzenine ilişkin konularda da kararın esasına etkili bir aykırılık bulunmaması nazara alınarak; ihtiyati hacze itiraz eden vekilinin istinaf sebepleri yerinde görülmediğinden; istinaf başvurusunun esastan reddine, karar vermek gerekmiştir.

H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-HMK’nın 353-(1)-b)-1) maddesi uyarınca; İhtiyati hacze itiraz edenin İSTİNAF BAŞVURUSUNUN ESASTAN REDDİNE,
2-Bakiye 21,40 TL harcın ihtiyati hacze itiraz edenden alınarak hazineye irat kaydına, harç tahsili ve harç tahsil müzekkeresi yazılması işlemlerinin HMK’nın 302-(5) maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
3-İstinaf Kanun Yoluna Başvurma Harcının hazineye gelir kaydına,
4-İstinaf kanun yoluna başvuru için yaptığı masrafların, istinaf eden taraf üzerinde bırakılmasına,
5-İstinaf eden tarafından yatırılan, istinaf avansından kullanılmayan kısmın HMK’nın 333. maddesi uyarınca; ilk derece mahkemesince istinaf edene iadesine,
6-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
7-Gerekçeli kararın tebliği işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
8-Dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
İlişkin; Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362. maddesi uyarınca KESİN olmak üzere oy birliği ile karar verildi.21/02/2022


Başkan …
¸e-imzalıdır.

Üye …
¸e-imzalıdır.

Üye…
¸e-imzalıdır.
….
Katip ….
¸e-imzalıdır.

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.*