Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi 2022/984 E. 2022/1381 K. 27.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. SAKARYA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 7. HUKUK DAİRESİ
T.C.
SAKARYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
7. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/984
KARAR NO : 2022/1381

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : SAKARYA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 18/02/2022 (ara karar)
NUMARASI : 2022/226 Esas

İHTİYATİ HACİZ
TALEP EDEN/DAVACI : …
VEKİLLERİ : Av. … & Av. …
DAVALILAR : 1 -HDA GROUP YAPI SANAYİ VE TİC. LTD. ŞTİ.
VEKİLİ : Av. …
: 2 -ÜTOPYA PROJE DANIŞMANLIK LTD. ŞTİ.
VEKİLİ : Av. …
DAVANIN KONUSU : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
TALEP : İhtiyati Haciz
DAVA/TALEP TARİHİ : 16/02/2022

KARAR TARİHİ : 27/06/2022
KR. YAZIM TARİHİ : 18/07/2022

İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
İhtiyati haciz talep eden/davacı vekili dilekçesinde özetle; …’ın Çeşmemeydanı Caddesi’nde “Donat İş Güvenlik” adı altında iş güvenlik teçhizatları, çevre ve yol güvenlik ekipmanları ile diğer koruyucu malzemelerin satışını gerçekleştiren bir esnaf olduğunun, davacının davalı …’ne satmış olduğu çeşitli ürünlere ilişkin olarak olarak faturaların düzenlendiğinin, söz konusu faturaların gerektiği gibi ödenmemesi, davalı tarafından düzenlenen çeklerin de karşılıksız çıkması üzerin davacının o dönem vekilliğini yapmış olan Av…. tarafından Sakarya 3. İcra Dairesi’nin 2018/742 Esas sayılı dosyasıyla icra takibinin başlatıldığının, ayrıca davacının o dönem vekilliğini yapmış olan Av….tarafından Sakarya 3. İcra Dairesi’nin 2018/743 Esas sayılı dosyasıyla kambiyo senetlerine özgü icra takibinin de başlatıldığının, Aylık %5’lik faiz oranı yerine yıllık %9’luk faiz oranına göre takip başlatılması sebebiyle alacak miktarı arasında oldukça büyük fark oluştuğunun, bakiye faiz alacağının tahsili amacıyla, taraflarınca Sakarya 4. İcra Dairesi’nin 2021/4699 Esas numarasıyla bir takibin daha başlatıldığının, bu takipte davacı tarafından yanlış bilgilendirilmesi sebebiyle yalnız bakiye faiz alacağı yerine mükerrer bir takibin başlatıldığının, menfi tespit davası korkusu altında, Sakarya 4. İcra Dairesi’nin 2021/4699 Esas dosyasından ve yalnızca ana para ile hatalı %9’luk faizi içerin Sakarya 3. İcra Dairesi’nin 2018/742 Esas ve Sakarya 3. İcra Dairesi’nin 2018/743 Esas numaralı dosyalarından feragat edildiğinin, her ne kadar ana para tahsil edilmiş olsa da faiz alacağı haklarının baki olarak devam ettiğini, toplam alacaklarının bilirkişi yahut gerekli görülürse keşif ile yapılmasını talep ettiklerini, taraflarınca yapılan hesaplamalar doğrultusunda tüm dava, ıslah ve diğer yasal haklarının saklı kalmak kaydıyla alacaklarının şimdilik 300.000,00-TL olduğunun belirlenmiş olup, davanın belirsiz alacak davası olarak açtıklarını, alacaklıların mal kaçırma gayesi ve adres değiştirme ihtimali olduğu açık olduğundan, tarafların tüm malvarlıkları, gayrimenkul, menkul ve banka hesapları üzerinde bu tutarda, teminatlı yahut sayın mahkemece belirlenecek uygun bir teminat ile ihtiyati haciz konulmasını, davalı taraflar arasındaki organik bağın tespitini, dava talep ve ıslah hakları kalmak yoluyla şimdilik belirsiz alacak davası olarak açtıkları toplamda 300.000,00-TL’lik davanın kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ 18/02/2022 TARİHLİ ARA KARAR ÖZETİ :
İlk derece mahkemesince yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; ” … davacı vekilinin ihtiyati haciz talebinin reddine … ” karar verilmiştir.
Bu karara karşı ihtiyati haciz talep eden/davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
İhtiyati haciz talep eden/davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalılar açıkça mal kaçırma gayesinde olup bu husus yerel mahkemece gerektiği gibi araştırılmamış ve karar hususunda duruşma dahi açılmadığı, yaklaşık ispat koşulunun gerçekleşmediğine ilişkin hüküm de gerektiği gibi detaylandırılmadığını, dava dilekçesinin ekinde yer aldığı üzere, … ortağının …’nde toplantıda yer alması, davalıların çalışanlarının aynı olması, davalıların aynı iş ile iştigal olması, …’nin tek ortağının …’nin eski çalışanı olması, …’nin çalıştığı projelerde HDA Group Yapı Sanayi Ve Ticaret Limited Şirket sahibinin ortağının bulunması, …’nin kayıtlı adresinde ticareti terkin etmesi mal kaçırma gayesinin en büyük unsurları olduğunu, Yüksek mahkeme kararları uyarınca, faiz alacağı hususunda ihtiyati haciz kararı verilebileceği ifade edildiği ancak yerel mahkemece faiz alacağı hususunda bir araştırma yapılmadan red kararı yoluna gidildiğini, ticari mal satımına ilişkin hukuki münasebet sebebiyle doğan alacakların ödenmediğine ilişkin iddialarının belirlenmesi için mahkemece gerekli usuli işlemlerin yapılmadığını, mahkemece verilen red kararında, yaklaşık ispatın nasıl gerçekleşmediği hususu açıklanmadığı, oysaki dosyadaki deliller, haciz tutanakları, belgeler, faturalar incelendiğinde ispat koşulunun yaklaşık olarak hatta büyük bir oranda sağlandığını beyan ederek, aleyhine ihtiyati haciz talep ettikleri kişilerle ilgili her türlü fazlaya dair hakları, talep ve dava hakkı saklı kalmak kaydıyla, aralarında organik bağ ilişkisi bulunan şirketlerin menkul, gayrimenkul ve banka hesaplarındaki varlıklarına 300.000 TL tutarında ihtiyati haczin taraflarınca teminat gösterilmektesin yahut mahkemece uygun bulunacak bir teminat ile konulmasını, yerel mahkemenin ihtiyati hacze ilişkin red kararının kaldırılmasını talep ederek, istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Davalı HDA Group Yapı San. ve Tic. Ltd. Şti. vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; ihtiyati haciz talep eden/davacını söz konusu iddiaları somut dayanaktan yoksun olup gerçeği yansıtmadığı, müvekkil şirketin, davacı şirkete hiçbir borcu bulunmamakla taraflar ibralaştığını, davacı vekilinin, ibrayı yok sayarak faiz farkını talep etmesi mümkün olmayıp, ibra kapsamında asıl borç ve onun fer’isi olan faiz alacağı da sona erdiği, nitekim asıl borcun ve borca ilişkin faizin ortadan kalktığı taraflar arasında yapılan sözleşmede açıkça belirtildiği, dosyanın mevcut durumunda ihtiyati haczin şartlarından biri olan yaklaşık ispat koşulunun gerçekleşmediği dikkate alındığında; yerel mahkemenin davacı tarafın ihtiyati haciz talebi hakkında kurmuş olduğu ret kararı usul ve yasaya uygunluğunu beyan ederek, istinaf taleplerinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Ltd. Şti. vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; müvekkil şirket ile diğer davalı şirket arasında herhangi bir bağ bulunmamakla kaldı ki, davalı şirketler arasında bir bağ bulunduğuna dair herhangi bir somut gerekçe veya mahkeme kararı da bulunmadığını, diğer davalının söz konusu icra dosyalarına ilişkin herhangi bir borcu kalmadığı, ortada herhangi bir alacak yokken ihtiyati haciz talep edilmesi kötü niyet teşkil etmekte olup, yerel mahkemenin bu talebe ilişkin ret kararı yerinde olduğunu, hem müvekkil şirket ile diğer davalı şirket arasında herhangi bir bağ bulunmaması hem de ortada davacı tarafın iddia ettiği gibi bir alacak bulunmaması nedeniyle müvekkil şirketin menkul, gayrimenkul malvarlıkları ve banka hesapları üzerinde ihtiyati haciz tesis edilmesi mümkün olmadığını beyan ederek, ihtiyati haciz talep eden davacının istinaf taleplerinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: Sakarya Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2022/226 Esas – 18/02/2022 Tarihli Ara Kararı ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; alacak istemine ilişkindir.
Talep; ihtiyati haciz istemine ilişkindir.
Mahkemece; talebin reddine karar verilmiş olup, hüküm ihtiyati haciz talep eden/davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İstinaf incelemesi HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve kamu düzeni yönünden yapılmıştır.
Dosyanın incelemesinde; davacının,”Donat İş Güvenlik” adı altında iş güvenlik teçhizatları, çevre ve yol güvenlik ekipmanları ile diğer koruyucu malzemelerin satışını gerçekleştiren bir esnaf olduğu, davacının, davalı …’ne satmış olduğu çeşitli ürünlere ilişkin olarak davalıya fatura düzenlediği, söz konusu faturaların ödenmemesi üzerine, davalı aleyhine Sakarya 3. İcra Dairesi’nin 2018/742 Esas sayılı dosyasıyla icra takibi başlatıldığı, ayrıca davacının o dönem vekilliğini yapmış olan Av. …tarafından Sakarya 3. İcra Dairesi’nin 2018/743 Esas sayılı dosyasıyla da kambiyo senetlerine özgü icra takibinin başlatıldığı, başlatılan bu takipte aylık %5’lik faiz oranı yerine yıllık %9’luk faiz oranına göre takip başlatıldığı, bu nedenle de talep edilen alacak miktarı arasında fark oluştuğu, bakiye faiz alacağının tahsili amacıyla, davacı tarafından Sakarya 4. İcra Dairesi’nin 2021/4699 Esas numarasıyla bir takibin daha başlatıldığı, bu takipte davacı tarafından yanlış bilgilendirilmesi sebebiyle yalnız bakiye faiz alacağı yerine mükerrer bir takibin başlatıldığı, sonrasında, menfi tespit davası korkusu altında, Sakarya 4. İcra Dairesi’nin 2021/4699 Esas dosyasından ve yalnızca ana para ile hatalı %9’luk faizi içeren Sakarya 3. İcra Dairesi’nin 2018/742 Esas ve Sakarya 3. İcra Dairesi’nin 2018/743 Esas numaralı dosyalarından feragat edildiği, her ne kadar ana para tahsil edilmiş olsa da faiz alacağı haklarının baki olarak devam ettiği belirtilerek, şimdilik 300.000,00-TL’nin davalıdan tahsili için eldeki davanın açıldığı, açılan davada davacının ihtiyati haciz talebinde bulunduğu, mahkemece ihtiyati haciz talebinin reddine karar verildiği, verilen karara karşı davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır.
İİK’nın 257-(1) maddesi; “Rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklarıyla diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir.”
İİK’nın 257-(2) maddesi; “Vadesi gelmemiş borçtan dolayı yalnız aşağıdaki hallerde ihtiyati haciz istenebilir:
1-Borçlunun muayyen yerleşim yeri yoksa;
2-Borçlu taahhütlerinden kurtulmak maksadiyle mallarını gizlemeğe, kaçırmağa veya kendisi kaçmağa hazırlanır yahut kaçar ya da bu maksatla alacaklının haklarını ihlal eden hileli işlemlerde bulunursa bu suretle ihtiyati haciz konulursa borç yalnız borçlu hakkında muacceliyet kesbeder”.
İİK’nın 258-(1) maddesi; ” … Alacaklı alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek deliller göstermeğe mecburdur … ” hükmü düzenlenmiştir.
Rehinle temin edilmemiş muaccel bir alacağın var olması halinde ihtiyati hacze karar verilebilir. Mahkemece ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için alacağın usul hukuku kurallarına göre kesin bir şekilde ispat edilmesi şart olmayıp alacağın varlığı hakkında yeterli kanaate sahip olunması için mahkemeye bu konuda delillerin sunulması yeterli kabul edilmelidir. Başka bir söyleyişle alacağın varlığının yaklaşık olarak ispat edilmesi gerekli ve yeterlidir.
İİK’nın 265-(1) maddesindeki; “Borçlu kendisi dinlenmeden verilen ihtiyati haczin dayandığı sebeplere,mahkemenin yetkisine ve teminata karşı; huzuriyle yapılan hacizlerde haczin tatbiki, aksi halde haciz tutanağının kendisine tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde mahkemeye müracaatla itiraz edebilir.” şeklindeki hüküm ile itiraz sebepleri sınırlı olarak sayılmıştır.
Eldeki uyuşmazlıkta, ilk derece mahkemesince; davacı vekilinin daha öncede aynı alacaktan dolayı davacının ihtiyati haciz talep ettiği, bu talebin reddine karar verildiği, sonrasında herhangi bir değişiklik olmadan aynı alacak için eldeki davada tekrar ihtiyati haciz talep edildiği, yukarıda yazılı kanun maddesinden anlaşılacağı üzere ihtiyati haczin rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcu için verilebileceği, ihtiyati haciz talep edenin alacaklı olduğunu yaklaşık olarak ispat etmek zorunda olduğu, dava dilekçesi ekindeki belgeler incelendiğinde, bu aşamada yaklaşık ispat koşulunun gerçekleşmediği, davacının alacaklı olup olmadığı hususunun yargılama sırasında ortaya çıkacağı, bu nedenlerle ihtiyati haczin şartlarının bulunmadığı anlaşıldığından; davacı/ihtiyati haciz talep eden vekilinin talebinin reddine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı anlaşılmıştır.
Karar başlığında; ihtiyati haciz talep eden/davacı vekilinin adresinin yazılmaması İİK’nın 260. ve kıyasen uygulanması gereken HMK’nın 391-(2) maddesine aykırı ise de, bu eksiklik mahallinde her zaman düzeltilebileceğinden eleştirilmekle yetinilmiştir.
Tüm bu açıklamalara, dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle, yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında; mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmamasına, HMK’nın 355. maddesi uyarınca; kamu düzenine ilişkin konularda da kararın esasına etkili bir aykırılık bulunmaması nazara alınarak, ihtiyati haciz talep eden/davacının istinaf sebepleri yerinde görülmediğinden istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-HMK’nın 353-(1)-b)-1) maddesi uyarınca; ihtiyati haciz talep eden/davacının istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gereken harç peşin alındığından, yeniden alınmasına yer olmadığına,
3-İstinaf Kanun Yoluna Başvurma Harcının hazineye gelir kaydına,
4-İstinaf yolu için yapılan giderlerin ilk derece mahkemesince esas hükümle birlikte yargılama giderleri içinde değerlendirilmesine,
5-İstinaf eden tarafından yatırılan, istinaf avansından kullanılmayan kısmın HMK’nın 333. maddesi uyarınca; ilk derece mahkemesince istinaf eden yatırana iadesine,
6-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
7-Gerekçeli kararın tebliği işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
8-Dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
İlişkin; Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362. maddesi uyarınca KESİN olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 27/06/2022


Başkan-…
¸e-imzalıdır

Üye-…
¸e-imzalıdır

Üye-…
¸e-imzalıdır

Katip-…
¸e-imzalıdır

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.*