Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi 2022/969 E. 2022/1586 K. 16.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. SAKARYA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 7. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2022/969 – 2022/1586
T.C.
SAKARYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
7. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/969
KARAR NO : 2022/1586

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN :… (…)
ÜYE :… (…)
ÜYE :… (…)
KATİP :… (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :KOCAELİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ :28/01/2022
NUMARASI :2021/121 Esas – 2022/63 Karar

DAVACI :……
VEKİLİ :……
DAVALI :……
:……
VEKİLİ :……
DAVA : İpotek Fekki
DAVA TARİHİ : 17/10/2014

KARAR TARİHİ :16/09/2022
KR. YAZIM TARİHİ :14/10/2022

İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinin murisi … tarafından, davalı banka ile yapılan anlaşma gereğince, Doğuş Sanayi Mamulleri İmalat Pazarlama Limited Şirketi lehine Kocaeli ili, İzmit ilçesi, Ş. Hatip Köyü, 3378 ada, 3 parselde kayıtı bulunan taşınmazın tamamı üzerin 120.000,00-TL bedelle 29/03/2007 tarihinde 1. derece ve 1. sırada lehine ipotek tesis edilen şirketin kullanacağı kredinin teminatını teşkil etmek üzere tapı kaydına ipotek konulduğunu, ipotek konusu kredi borcu kullanan tarafından kapatıldığını, davalı alacağını tahsil ettikten sonra tapudaki ipotek kaydını kaldırmaktan kaçındığını belirterek dava konusu taşınmaz üzerindeki ipoteğin kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; adına ipotek tesisi yapılan şirket müvekkili bankanın borçlusu olduğunu, 26/02/2008 tarihinde aleyhine Kocaeli 1. İcra Müdürlüğü’nde 2008/7502 Esas sayılı icra dosyası ile ilamsız takip başlatıldığını, ilamsız takip sonucu davacılar murisi …, adına kayıtlı taşınmaz üzerine şirket için ipotek tesis ettirdiğini, her ne kadar ipotek borcunun bittiği iddia edilmiş ise de bu iddanın gerçeği yansıtmadığını, ipoteğin Doğuş San firmasına kullandırılmış ve kullandırılacak nakdi, gayrinakdi her türlü asalet borçlarının teminatını teşkil etmek üzere tesis edilen üst sınır ipoteği olduğunu, Doğuş San’ın 4.826,40-TL nakdi ve 4.250,00-TL gayri nakdi olmak üzere 9.076,40-TL borcu bulunduğunu, bu borcu ilave olarak şirkete kullandırılan 2 adet taksitli ticari kredi bulunduğunu, bu kredilerin Girişim Varlık firmasına devredildiğini, ipoteğin bu kredilerin de teminatını teşkil etmesi sebebiyle ipotek üzerinde temlik alacaklısı da hak sahibi olduğu için Girişim varlık firmasından muvafakat alınmadan da ipoteğin kaldırılmasının mümkün olmadığını belirterek haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ:
İlk derece mahkemesince; “… davanın kabulü ile; Kocaeli ili, İzmit ilçesi, Ş. Hatip Köyü 3378 ada, … parsel sayılı taşınmaz üzerine davalı banka tarafından konulan 120.000,00-TL bedelli, 29/03/2007 tarihli ipoteğin fekkine …” şeklinde hüküm kurulmuştur.
İlk derece mahkemesince verilen karara karşı davalılar vekilleri tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davalı Akbank T.A.Ş. vekili istinaf dilekçesinde özetle; husumet yokluğu nedeniyle davanın usulden reddi gerektiğini, hükme esas alınan bilirkişi raporunda müvekkil bankanın Doğuş San. Mam. Iml. Paz. Ltd. Şti.’nden alacağın temlik edildiği tarihte yüklü miktarda alacağı olduğu, bu alacağın da Güven Varlık A.Ş. firmasına temlik edildiği tespit edilmesine rağmen ipoteğin terkin edilmesi gerektiği yönünde görüş belirtilmesi hatalı olduğunu, yerel mahkeme ihbar olunan Güven Varlık Yönetim A.Ş. ile müvekkil banka arasında imzalanan ek temlik sözleşmesini incelemeden karar vermiş olup eksik inceleme sebebiyle kararın kaldırılması gerektiğini, davacı taraf ipotek borcunun bittiğini ancak ipoteklerin tapudaki terkin işlemlerinin yapılmadığını iddia etmekte olup bu iddilar mesnetsiz ve gerçeği yansıtmadığını, dava konusu ipotek, Doğuş San. firmasına kullandırılmış ve kullandırılacak nakdi, gayrinakdi her türlü asalet borçlarının teminatını teşkil etmek üzere tesis edilen üst sınır ipoteğidir, üst sınır ipoteği olarak kurulu ipoteğin müvekkil bankanın tüm riskleri kapatılmadan kaldırılması mümkün olmadığı, Yargıtay 11. HD.’nin 2016/11734 E., – 2016/8811 K. sayılı kararında da doğmuş ve doğacak olan tüm borçların teminatı olarak tesis edilen ipoteğin, risklerin tümü sona ermeden kaldırılamayacağı belirtildiğini beyan ederek, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına, icranın geri bırakılmasına karar verilmesini talep ederek, istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Davalı Gelecek Varlık Yönetimi A.Ş. vekili istinaf dilekçesinde özetle; üst sınır ipoteği olarak kurulu ipoteğin, borçlunun tüm riskleri kapatılmadan kaldırılması mümkün olmayıp, devredilen alacağın ödenmediği anlaşıldığından devir konusu alacağın teminatını teşkil eden ipoteğin fekki de mümkün olmadığını, alacağın devri tarihinden sonra da müvekkil şirkete ödenen bir borç söz konusu değildir, yerel mahkemeye yargılama boyunca müvekkil şirket yedinde borca ilişkin evrakların bulunmadığı, bunların davalı bankadan istenilebileceği yine banka hesapları üzerinde inceleme yapılabileceği, derdest icra takip dosyasının bulunduğu yine bunun üzerinde inceleme yapılabileceği defalarca belirtildiği ancak yerel bu inceleme taleplerine rağmen yapmaması bozma nedeni olduğunu, banka hesapları üzerinde bilirkişi incelemesi yaparak alacağın varlığına yönelik inceleme yapılmamış, deliller tamamıyla değerlendirmediğini, eksik incelemenin yanı sıra kabul anlamına gelmemek kaydı ile davanın açılmasında müvekkilin herhangi bir kusuru bulunmadığını, temliğe bağlı olarak borcun tahsiline yönelik müvekkil şirket tarafından işlemler yapılmış ancak alacak tahsil edilemediğini, müvekkil şirket kusuru ve açılmasında bir sebebiyeti olmamasına rağmen işbu dava sonu vekalet ücreti ödemekle karşı karşıya bırakılması hakkaniyete uygun olmadığını beyan ederek, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine, davanın reddine karar verilmesini talep ederek, istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Davacı vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; ipotek konusu kredi borcu kullanan tarafından kapatıldığı, baştan beri iddialarının ipotek fekki belgesinin müvekkillerin vefat eden babasına verildiği, ancak bu belgenin kayıp olduğunu, davalı banka tapudaki ipotek kaydını kaldırmaktan kaçınmış, müvekkilin ipoteğin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmesi zorunlu hale geldiğini, dava görülmekte iken davalı banka, ipoteği Gelecek Varlık A.Ş.’ye temlik ettiğini bu yüzden bahsi geçen firmanın davaya dahil edilmesi gerektiğini beyan ettiğini, uzun süren yargılama sürecinde davalılar belgeleri mahkemeye sunmamış, istenen belgelerin kendilerinde değil de diğer davalıda olduğunu öne sürerek, kötü niyetle yargılamayı uzattığını, dava dosyasında bulunan tüm cevap ve bilirkişi raporları, dosya kapsamı birlikte incelendiğinde mahkemece verilmiş olan kararın usul ve yasaya uygun olduğu beyan ederek, davalıların istinaf taleplerinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLER: Kocaeli 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 28/01/2022 tarih, 2021/121 Esas – 2022/63 Karar sayılı kararı ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, ipoteğin kaldırılması istemine ilişkindir.
İlk derece mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiş karara karşı davalılar vekilleri tarafından istinaf yoluna başvurmuştur.
İnceleme; 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosyanın incelemesinde; davacıların murisi … tarafından, davalı banka için Doğuş Sanayi Mamulleri İmalat Pazarlama Limited Şirketi lehine Kocaeli ili, İzmit ilçesi, Ş. Hatip Köyü, …. ada, …. parselde kayıtı bulunan taşınmazın tamamı üzerine 120.000,00-TL bedelle 29/03/2007 tarihinde 1. derece ve 1. sırada lehine ipotek tesis edildiği, ipotek konusu kredi borcunun bu krediyi kullanan şirket tarafından kapatıldığı, davalının alacağını tahsil etmesine rağmen tapudaki ipotek kaydını kaldırmaktan kaçındığı, dava konusu taşınmaz üzerindeki ipoteğin kaldırılması için eldeki davanın açıldığı, ilk derece mahkemesince açılan davanın kabulüne karar verildiği, verilen karara karşı davalı vekillerince istinaf kanun yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır.
İpotek kişisel bir alacağın teminat altına alınması amacını güden ve bir taşınmaz değerinden alacaklının alacağını elde etmesini sağlayan sınırlı bir ayni haktır.
Türk Medeni Kanunu maliklerin mülkiyeti satış yoluyla devretmeleri sırasında alacaklıları koruma gereği duyduğundan alacaklarını teminat altına alabilmeleri için taşınmaz üzerinde ipotek tesis hakkı sağlamıştır.
Yargılama sırasında dosyaya sunulan 25/07/2017 tarihli “Düzeltme ve Temlik Ek Beyanı” başlıklı belge içeriğine göre, davaya konu ipotek hakkının, ihbar olunana temlik edildiği anlaşılmıştır.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun “Öncelik Hakları ve Bağlı Hakların Geçişi” başlıklı 189. maddesinin birinci bendi gereğince, alacağın devri ile devredenin kişiliğine özgü olanlar dışındaki öncelik hakları ve bağlı haklar da devralana geçer. Türk Medeni Kanunu’nun 891. maddesi uyarınca da; ipotekle güvence altına alınmış bir alacağın devrinin geçerli olması, devrin tapu kütüğüne tescil edilmesine bağlı değildir.
Bu nedenle alacağın temliki halinde temlik alınan kısım kadar ipotek hakkı da TBK’nun 189. maddesinde yer alan emredici düzenleme gereğince temlik alacaklısına geçeceği tabii olup, kanunun emredici hükmü gereğince alacağın devri ile bağlı haklardan olan ipotek hakkının da intikal edeceği, alacağın temliki ile birlikte ipoteğin devrinin geçerli olabilmesi için tapu siciline tescilinde gerekli olmadığı anlaşılmıştır. (Yargıtay 12. Hukuk Dairesi’nin 31/05/2016 tarih, 2016/12833 esas, 2016 15402 Karar sayılı ilamı)
Somut olayda, davaya konu ipotek hakkı, yargılama sırasında temlik edilen alacak kapsamında 25/07/2017 tarihli “Düzeltme ve Temlik Ek Beyanı” ile Gelecek Varlık Yönetimi A.Ş’ ye temlik edilmiştir.

Bu halde, Akbank A.Ş. tarafından bildirilen dava dışı Doğuş San. Mam. …. Ltd. Şti. Firmasının 97,53 TL ihtarname masraf borcunun depo edilmesi için davacıya uygun bir süre verilmelidir. Davacı, verilen uygun süre içerisinde bedeli depo ettiği takdirde bu sonucu göre bir karar verilmeli, yine yukarıda da bahsedildiği gibi davalılardan Akbank A.Ş ipotek hakkını diğer davalıya devrettiğinden davalı Akbank A.Ş yönünden pasif husumet ehliyeti olup olmadığının da değerlendirilmesinin de yapılması gerekmektedir.
Açıklanan tüm bu gerekçelerle; davalılar vekillerinin istinaf başvurusunun yukarıda açıklanan nedenlerle kabulüne, diğer istinaf nedenlerinin bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, kararın açıklanan gerekçeler doğrultusunda kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için 6100 sayılı HMK’nın 353-(1)-a)-6) maddesi gereğince; dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.

H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalıların ilk derece mahkemesinin kararına ilişkin istinaf başvurularının 6100 sayılı HMK’nın 353-(1)-a)-6) maddesi gereğince; yukarıda açılanan hususlara ilişkin olmak üzere ESASTAN KABULÜNE,
2-Kocaeli 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 28/01/2022 tarih, 2021/121 Esas ve 2022/63 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
3-Dosyanın açıklanan eksikliklerin giderilmesi için mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
4-İstinaf edenler tarafından yatırılan istinaf karar harcının talep halinde ve ilk derece mahkemesi tarafından yatıran taraflara iadesine,
5-İstinaf edenler tarafından istinaf başvurusu için yapılan giderlerin, esas hükümle birlikte ilk derece mahkemesi tarafından yargılama giderleri içinde değerlendirilmesine,
6-Kararın 6100 sayılı HMK’nın 359-(3) maddesi uyarınca; ilk derece mahkemesi tarafından taraflara tebliğine,
7-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
8-Davalı Akbank T.A.Ş. hakkında düzenlenen 04/04/2022 tarihli ve 6.147,90 TL bedelli harç tahsil müzekkeresinin iptaline, mahkemesince işlem yapılmaksızın geri istenilmesine,
İlişkin; 6100 sayılı HMK’nın 362/1-g maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile KESİN olarak karar verildi. 16/09/2022


Başkan …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Katip …
¸e-imzalıdır

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.*