Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi 2022/950 E. 2022/1070 K. 24.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. SAKARYA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 7. HUKUK DAİRESİ
T.C.
SAKARYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
7. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO :2022/950
KARAR NO :2022/1070

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN :… (…)
ÜYE :… (…)
ÜYE :… (…)
KATİP :… (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :GEBZE ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ :02/03/2022 Tarihli Ek Kararı
NUMARASI :2021/291 D. İş Esas – 2021/290 D.İş Ek Karar

İHTİYATİ HACİZ
İSTEYEN :… –
VEKİLİ :Av. … –
İTİRAZ EDEN/BORÇLU :1- …
VEKİLİ :Av. ….
BORÇLU 2- …

TALEP :İhtiyati Haciz
TALEP TARİHİ :11/11/2021
KARAR TARİHİ :25/05/2022
KR. YAZIM TARİHİ :26/05/2022

İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
İhtiyati haciz isteyen vekili talep dilekçesinde özetle; 15.03.2019 düzenleme ve 15.09.2019 ödeme tarihli 340.000,00 TL bedelli senetten de anlaşılacağı üzere; davacının borçlulardan 340.000,00TL alacağının bulunduğunu, anılan senedin ödeme günü geçmesine rağmen borç tutarının ödenmediğini, borçluların şu an için davacının alacağını karşılamaya yetecek miktarda malı ve alacağının bulunduğunu ancak yaptıkları tespitler sonucunda borçluların bu malları kaçırma, elden çıkarma hazırlığı içinde olduğunu öğrendiklerini, borçluların davacı tarafından yapılan tüm iyi niyetli girişimlere rağmen halen borcu ödemediklerinden, borçluların borca yetecek miktarda menkul ve gayrimenkul malları ile 3. kişilerdeki hak ve alacaklarının üzerine ihtiyati haciz konulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ:
Mahkemece 12/11/2021 tarihli karar ile; ” … 1-Alacaklının ibraz ettiği dilekçe ve ekinde bulunan bono aslı incelendiğinde İİK’ nun 257 vd. maddelerindeki yasal koşulların oluştuğu anlaşılmakla İHTİYATİ HACİZ TALEBİNİN KABULÜNE,
2-Borçluların yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz malları ve alacakları ile diğer haklarının borca yetecek miktarının İHTİYATİ HACZİNE … ” karar verilmiştir.
İhtiyati hacze itiraz eden itiraz dilekçesinde özetle; değişik iş dosyasından verilen ihtiyati haciz kararı gereği itiraz eden aleyhine Gebze İcra Dairesi 2021/28629 E. sayılı dosyasından kambiyo senetlerine mahsus icra takibi başlatıldığını, dosya takip çıkış miktarı 456.112,32 TL olup davaya konu senet bedeli 340.000,00 TL olduğunu, iş bu takibe konu senet üzerinde bulunan imzanın itiraz edenin eli ürünü olmadığını, itiraz edenin, icra takip alacaklısı … ve diğer borçlu … tarafından imzasının taklit edildiğini düşündüğünü, bu nedenle Gebze 2. İcra Hukuk Mahkemesinin 2021/615 E. sayılı dosyasından imzaya itiraz davası açıldığını, ayrıca sanıklar hakkında Gebze Cumhuriyet Başsavcılığında suç duyurusunda bulunulduğunu, haksız ihtiyati haczin icrası sebebiyle itiraz edenin banka hesaplarına bloke konulduğunu, çalıştığı kuruma maaş haczi gönderildiğini, itiraz edenin zarara uğradığını, bu nedenle alacaklıya karşı açacakları tazminat davasına teminat olması ve Gebze İcra Dairesi 2021/28629 E. sayılı dosyasına yapılan imzaya itiraz etmiş oldukları davalar sonuçlanıncaya kadar alacaklının mahkememiz nezdindeki teminatı üzerine tedbir konularak teminatın alacaklıya iade edilmemesine karar verilmesi gerektiğini, bu nedenle, haksız yere konulan ihtiyati haczin kaldırılması ve mahkeme nezdinde depo edilmiş bulunan teminat tutarının alacaklıya iadesini önlemek üzere teminat üzerine tedbir konulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İlk derece mahkemesince; “…itirazın reddine …” şeklinde hüküm kurulmuştur.
İlk derece mahkemesince verilen karara karşı, karşı taraf … vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Karşı taraf … vekili istinaf dilekçesinde özetle; değişik iş dosyasından verilen ihtiyati haciz kararı gereği davalı aleyhine Gebze icra dairesi 2021/28629 E. sayılı dosyasından kambiyo senetlerine mahsus icra takibi başlatıldığını, dosya takip çıkış miktarı 456.112,32 TL olup davaya konu senet bedeli 340.000 TL olduğunu, iş bu takibe konu senet üzerinde bulunan imzanın davalının eli ürünü olmadığını, davalının, icra takip alacaklısı … ve diğer borçlu … tarafından imzasının taklit edildiğini düşündüğünü, bu nedenle Gebze 2. İcra Hukuk Mahkemesinin 2021/615 E. sayılı dosyasından imzaya itiraz davası açıldığını, ayrıca sanıklar hakkında Gebze Cumhuriyet Başsavcılığında suç duyurusunda bulunulduğunu, haksız ihtiyati haczin icrası sebebiyle davalının banka hesaplarına bloke konulduğunu, çalıştığı kuruma maaş haczi gönderildiğini, davalının zarara uğradığını, bu nedenle alacaklıya karşı açacakları tazminat davasına teminat olması ve Gebze İcra Dairesi 2021/28629 E. sayılı dosyasına yapılan imzaya itiraz etmiş oldukları davalar sonuçlanıncaya kadar alacaklının mahkememiz nezdinde ki teminatı üzerine tedbir konularak teminatın alacaklıya iade edilmemesine karar verilmesi gerektiğini, bu nedenle, haksız yere konulan ihtiyati haczin kaldırılması ve mahkeme nezdinde depo edilmiş bulunan teminat tutarının alacaklıya iadesini önlemek üzere teminat üzerine tedbir konulmasını belirterek; istinaf taleplerinin kabulüne, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesi talebiyle istinaf yoluna başvurmuştur.
İhtiyati haciz isteyen vekili cevap dilekçesinde özetle; karşı tarafın imzaya itirazının tamamen haksız ve kötü niyetli olduğu, karşı tarafın imzaları ile senetteki imzanın bire bir aynı olduğu, davacıya anılan senedin ciro yoluyla geçtiği, bu nedenle keşidecinin imzasının geçerli olup olmadığını bilecek durumda olmadığı, kaldı ki senette borçlu olan ve aleyhine ihtiyati haciz kararı verilen …’ın borca ve imzaya herhangi bir itirazı olmadığı, karşı tarafça Gebze 2. İcra Hukuk Mahkemesinin 2021/615 E. Sayılı dosyası ile imzaya itiraz edildiği anılan mahkemece teminat karşılığı takibin durdurulması kararı verildiği ve karşı tarafça icra dosyasına teminat takip kesinleştikten sonra 08.12.2021 tarihinde yatırıldığı anılan tarihte artık ihtiyati haczin herhangi bir hükmü kalmadığından ihtiyati haczin kaldırılması ve teminatın iade edilmemesine yönelik talebin hiçbir hukuki dayanağının olmadığı, karşı taraf borçlunun istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: Gebze Asliye Ticaret Mahkemesinin 02/03/2022 Tarih, 2021/291 Esas – 2021/290 Karar sayılı Ek Kararı ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Talep, ihtiyati haciz istemine yöneliktir.
İlk derece mahkemesince 12/11/2021 tarihli kararla talebin kabulüne karar verilmiş, karara karşı karşı taraf …’ın itirazı üzerine 02/03/2022 tarihli Ek Kararla itirazın reddine karar verilmiş, Ek Karara karşı itiraz eden vekili tarafından istinaf yoluna başvurmuştur.
İnceleme; 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosyanın incelenmesinde; ihtiyati haciz talebinin, borçlusu … lehdarı … olan, alacaklıya ciro edilen 15/03/2019 düzenleme 15/09/2019 vade tarihli 340.000,00 TL bedelli bonoya dayalı olduğu, bononun tüm unsurlarının tam olduğu ve kambiyo senedi vasfını kaşıdığı anlaşılmaktadır.
Geçici Hukuki Koruma türlerinden olan “ihtiyati haciz” 2004 sayılı İİK’nın 257 – 268. maddelerinde düzenlenmiştir. İİK’nın 257. maddesinde ihtiyati haczin şartları, 260. maddesinde ihtiyati haciz kararının kapsam ve içeriği, 261. maddesinde ihtiyati haciz kararının uygulanması, 265. maddesinde ihtiyati haciz kararına itiraz ve uygulanacak usule yer verilmiştir.
İhtiyati haciz İİK’nın 257. maddesinde; “Rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacakları ile diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir. Vadesi gelmemiş borçtan dolayı yalnızca borçlunun muayyen yerleşim yeri yoksa ve borçlu taahhütlerinden kurtulmak maksadı ile mallarını gizlemeye, kaçırmaya veya kendisi kaçmaya hazırlanır yahut kaçar ya da bu maksatla alacaklının haklarını ihlâl eden hileli işlemlerde bulunursa ihtiyati haciz kararı verilebilir.” şeklinde düzenlenmiştir.
İİK’nın 258/3 maddesinde “İhtiyati haciz talebinin reddi halinde alacaklı kanun yoluna başvurabilir.” hükmünü getirmişken borçlu yönünden de İİK’nın 265/5. maddesinde “İtiraz üzerine verilen karara karşı istinaf yoluna başvurulabilir. Bölge Adliye Mahkemesi bu başvuruyu öncelikle inceler ve verdiği karar kesindir. İstinaf yoluna başvuru ihtiyati haciz kararının icrasını durdurmaz.” hükmünü içermektedir.
İİK’nın 265. maddesinde, ihtiyati haciz kararına karşı ancak mahkemenin yetkisine, teminat miktarına ve ihtiyati haczin sebebine itiraz edebileceği düzenlenmiştir. Yukarıda da belirtildiği üzere ihtiyati haciz kararına itiraz sebepleri İİK’nın 265. maddesinde belirtilmiş olup itiraz edenin itirazları ( imzaya itiraz) bu itiraz sebepleri arasında yer almamaktadır. İhtiyati hacze itiraz edenin, ileri sürdüğü itiraz sebepleri menfi tespit davasına konu olabilecek nitelikte olup, kanunda sayılan ihtiyati hacze itiraz nedenleri arasında değildir. Bu nedenlerle; kayıtsız şartsız borç ikrarını içeren bonoya dayalı ihtiyati haciz talebi ile ilgili ilk derece mahkemesince verilen ihtiyati haciz kararında usul ve yasaya aykırı bir durum bulunmadığı, ihtiyati haciz şartlarının oluştuğu, borçlunun itirazının reddine karar verilmesinde de usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı, istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı değerlendirilmiştir.
Mahkemece, ara karar başlığında; taraf vekillerinin adreslerinin yazılmamış olması, İİK’nın 260. maddesine aykırı olmakla birlikte sonuca etkili olmadığından, kaldırma nedeni yapılmamış ve bu hususa eleştiri getirilmekle yetinilmiştir.
Açıklanan nedenlerle; dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle, yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında; mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde; usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmamasına, HMK’nın 355. maddesi uyarınca; kamu düzenine ilişkin konularda da kararın esasına etkili bir aykırılık bulunmaması nazara alınarak; ihtiyati hacze itiraz eden … vekilinin istinaf sebepleri yerinde görülmediğinden; istinaf başvurusunun esastan reddine, karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-HMK’nın 353-(1)-b)-1) maddesi uyarınca; ihtiyati hacze itiraz eden …’ın İSTİNAF BAŞVURUSUNUN ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf yoluna başvuru ve karar harcı yeterli olmakla bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
3-İstinaf Kanun Yoluna Başvurma Harcının hazineye gelir kaydına,
4-İstinaf kanun yoluna başvuru için yaptığı masrafların, istinaf eden üzerinde bırakılmasına,
5-İstinaf eden tarafından yatırılan, istinaf avansından kullanılmayan kısmın HMK’nın 333. maddesi uyarınca; ilk derece mahkemesince istinaf edenlere iadesine,
6-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
7-Gerekçeli kararın tebliği işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
8-Dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
İlişkin; Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362. maddesi uyarınca KESİN olmak üzere oy birliği ile karar verildi.25/05/2022


Başkan …
¸e-imzalıdır.

Üye …
¸e-imzalıdır.

Üye …
¸e-imzalıdır.

Katip …
¸e-imzalıdır.

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.*