Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi 2022/949 E. 2023/846 K. 26.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
SAKARYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
7. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/949
KARAR NO : 2023/846

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN :… (…)
ÜYE :… (…)
ÜYE :… (…)
KATİP :… (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :KOCAELİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ :15/11/2021 tarihli ara karar
NUMARASI :2020/284 Esas

DAVACI :EVA HORVATH KANBAK (T.C.No:…) – …
VEKİLİ :Av. … – …
DAVALILAR :1-… (T.C.No: …) – …
VEKİLİ :Av. … – …
:2-… (T.C.No: …) – …
VEKİLİ :Av. … – …
:3-ANKARA UN SANAYİ ANONİM ŞİRKETİ – …
VEKİLİ :Av. … – …
:4-NAMET GIDA SANAYİ VE TİCARET ANONİM ŞİRKETİ – … – …
VEKİLİ :Av. … – …
:5-ULUSAL FAKTORİNG ANONİM ŞİRKETİ – … – …
VEKİLİ :Av. … – …
:6- YAPI VE KREDİ BANKASI ANONİM ŞİRKETİ – …
VEKİLİ :Av. … – …
:7-… (T.C.No: …) – …
:8-ÖZER İŞ TEMİZLİK TAAHÜT NAKLİYAT İNŞAAT AMBALAJ ÇELİK KONSTRÜKSİYON OTOMOTİV SANAYİ VE TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ – …
DAVA :İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :31/10/2019

KARAR TARİHİ :26/05/2023
KR. YAZIM TARİHİ :09/06/2023
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının lehtarı olduğu Gurmeks Yemek ve Unlu Mamüller Üretim San. Tic. Ltd. Şti. tarafından keşide edilen 30/04/2013 keşide tarihli, Garanti Bankası İzmit E-5 Şubesi’ne ait, 10.000,00-TL bedelli 8002577 çek numaralı çekin bedelinin ödendiğini, çekin Ankara Un San. A.Ş. tarafından davacıya iadesinin gerektiğini, davacının lehtarı olduğu, Gurmeks Yemek ve Unlu Mamüller Üretim San. Tic. Ltd. Şti. tarafından keşide edilen 21/12/2012 keşide tarihli, Garanti Bankası İzmit E-5 Şubesine ait, 38.938,00 TL bedelli 8002579 çek numaralı çekin bedelinin ödendiğini ve Özer İş Tem. Taahç Nak. İnş. Amb. Çelik Kontr. Otom. San. Tic. A.Ş. tarafından davacıya iadesinin gerektiğini, davacının lehtarı olduğu Gurmeks Yemek ve Unlu Mamüller Üretim San. Tic. Ltd. Şti. tarafından keşide edilen 27/09/2012 keşide tarihli, Garanti Bankası İzmit E-5 Şubesi’ne ait, 3.608,83-TL bedelli 8502299 çek numaralı çekin bedelinin ödendiğini ve Namet Gıda San. ve Tic. A.Ş. tarafından davacıya iadesinin gerektiğini, davacının lehtarı olduğu Gurmeks Yemek ve Unlu Mamüller Üretim San. Tic. Ltd. Şti. tarafından keşide edilen 07/02/2013 keşide tarihli, Garanti Bankası İzmit E-5 Şubesi’ne ait, 9002749 çek numaralı çekin bedelinin ödendiğini ve … tarafından davacıya iadesinin gerektiğini, davacının lehtarı olduğu Gurmeks Yemek ve Unlu Mamüller Üretim San. Tic. Ltd. Şti. tarafından keşide edilen 30/10/2012 keşide tarihli, Garanti Bankası İzmit E-5 Şubesi’ne ait, 8501218 çek nolu çekin bedelinin ödendiğini ve çekin … tarafından davacıya iadesinin gerektiğini, davacının lehtarı olduğu Gurmeks Yemek ve Unlu Mamüller Üretim San. Tic. Ltd. Şti. tarafından keşide edilen 19/09/2012 keşide tarihli, Garanti Bankası İzmit E-5 Şubesi’ne ait, 8501216 çek nolu çekin bedelinin ödendiğini ve Ulusal Faktoring A.Ş. tarafından davacıya iadesinin gerektiğini, davacının lehtarı olduğu Gurmeks Yemek ve Unlu Mamüller Üretim San. Tic. Ltd. Şti. tarafından keşide edilen 02/10/2012 keşide tarihli, Garanti Bankası İzmit E-5 Şubesi’ne ait, 8501213 çek numaralı çek bedelinin ödendiğini ve Yapı ve Kredi Bankası tarafından davacıya iadesinin gerektiğini, davacının lehtarı olduğu Gurmeks Yemek ve Unlu Mamüller Üretim San. Tic. Ltd. Şti. tarafından keşide edilen 10/12/2012 keşide tarihli, Garanti Bankası İzmit E-5 Şubesi’ne ait, 8501219 numaralı çek bedelinin davacı tarafından ödendiğini ve … tarafından davacıya iadesinin gerektiğini beyanla davanın kabulü ile yukarıda numaraları bildirilen çeklerin davalılardan istirdadına ve davacıya iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı Namet Gıda San. ve Tic. A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; davalı şirketin bahse konu çek ile ilgili olarak Gurmeks Yemek ve Unlu Mamüller Üretim San. Tic. Ltd. Şti. ile 2012 yılında bir ticari ilişki içinde olduğunu, davacının ise Gurmeks Yemek şirketinin ne ortağı ne de müdürü olduğunu, bu olayda davacının husumetinin bulunmadığını ve davanın husumet nedeniyle reddi gerektiğini, dava dilekçesine konu çekin karşılıksız çıkması nedeniyle Kocaeli 4. İcra Dairesi’nin 2012/9526 Esas sayılı dosyası ile başlatılan icra takibi sonucu çek bedelinin ödenerek infaz edildiğini beyanla husumet itirazlarının kabulü ile davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın husumet nedeniyle reddi gerektiğini, davalının belirtilen çekin keşide tarihi olan 07/02/2013 tarihinde ve halen dava dışı Sma Metrostar İhr. İth. ve Gıda Mad. Paz. San. Tic. A.Ş.’de muhasebe sorumlusu olarak çalıştığını, dava konusu çeklerden keşidecisinin Gurmeks yemek şirketi olan dava konusu çekin, davalının çalışanı olduğu Sma şirketine keşide ettiğini, iş bu çekin karşılığının çıkmaması nedeniyle söz konusu çeki çalıştığı firmaya iade ettiğini, davalının çalıştığı firma tarafından Öncü Bakliyat İç. ve Dış Tic. San. Tic. Ltd. Şti.’ye ödendiğini, bankada karşılığının olmaması nedeniyle keşidecisine iade edildiğini ve karşılığının da ilgili firmadan alındığını beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Ankara Un San. A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya konu çeklerin tanzim ve ciro yoluyla el değiştirmesinin ticari iş niteliğinde olduğunu ve davalı şirketin de tacir olduğundan davaya bakmanın iş bölümü bakımından Asliye Ticaret Mahkemesinin görev alanına girdiğini, davalı şirketin adresinin Ankara olduğunu ve bu bölgenin yargı yeri bakımından Ankara Batı Adliyesinin yargı alanı içerisinde olduğunu, istirdat davalarının 1 yıllık hak düşürücü süreye bağlı olduklarını, çekin ödendiği iddiasıyla ilgili ödeme tarihlerinin belirtilmediğini, çek bedelinin ödenip ödenmediği veyan ödenmiş ise kim tarafından kime ödendiği hakkında çek iade olduğundan davalı şirketin haberinin olmadığını beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Ulusal Faktoring A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; huzurdaki davanın görevli olmayan Asliye Hukuk Mahkemesinde açıldığını, görevli mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunun, ayrıca yetkili mahkemenin İstanbul Çağlayan Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu, davacı tarafından ticari uyuşmazlıkların çözümlenmesinde arabuluculuk yoluna başvurulmaksızın huzurdaki davanın ikame edildiğini, davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmesi gerektiğini, davacının ileri sürdüğü taleplerin zamanaşımına uğradığını, davalı şirketin tüm yasal mevzuata uygun olarak iş bu davaya konu edilen çekin devir ve temlik aldığını, davalının kötü niyetli olduğunun da davacı tarafından ispat edilemediğini, davalı şirketin alacağın temlikinde izlemekle yükümlü olduğunun tüm usul ve esasları harfiyen yerine getirdiğini, davalı şirketin huzurdaki davaya konu edilen çekin meşru hamili olduğunu beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Yapı ve Kredi Bankası A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; senetlerden doğan uyuşmazlıkların ticari dava niteliğinde olduğunu, tüm ticari davalarda Asliye Ticaret Mahkemesinin görevli olduğunu, davacının TTTK’da ticari davalar için öngörülmüş olan arabuluculuğa başvurma yükümlülüğünü yerine getirmediğini, bu nedenle davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmesini, dava konusu uyuşmazlıkta davalı bankanın sadece aracı konumunda olduğunu, davacı ile diğer davalılar arasındaki hukuki ilişkiden tamamen bağımsız olan davalı bankaya husumet yöneltilmesinin mümkün olmadığını, uyuşmazlık konusu çeklerin davalı bankaya tahsil cirosu ile ciro edildiğini, çekin tahsil cirosu ile veren cirantanın temsilcisi konumunda olan müvekkilinin banka sadece tahsil için gerekli işlemlerini yapmaya yetkili olduğunu ve bu nedenle davalı bankaya sorumluluk yüklenebilmesinin mümkün olmadığını beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ:
İlk derece mahkemesince; “… Davanın HMK 114/2 ve HMK 115/2. Maddesi gereğince dava şartı yokluğu nedeniyle usulden REDDİNE …” şeklinde hüküm kurulmuştur.
İlk derece mahkemesince verilen karara karşı davalı Ankara Un Sanayi Anonim Şirketi vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davalı Ankara Un Sanayi Anonim Şirketi vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalı Ankara Un Sanayi Anonim Şirketi ile diğer davalılar arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunmadığını, dava arkadaşlığı olmayan birden çok davalıya aynı dava yöneltilmiş olup, davanın reddi halinde de her bir davalı bakımından ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmesi gerekeceğini belirterek; istinaf taleplerinin kabulüne, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesi talebiyle istinaf yoluna başvurmuştur.

Davacı vekili cevap dilekçesinde özetle; davalı tarafça yapılan istinaf talebi hukuka aykırı ve mesnetsiz olduğunu belirterek; haksız istinaf başvurusunun reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:Kocaeli 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 15/11/2021 tarih, 2020/284 Esas sayılı ara kararı ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; çek istirdadı istemine ilişkindir.
İlk derece mahkemesince toplanan deliller ve yapılan yargılama sonunda,”…Dosyada daha önce Kocaeli 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 06/03/2020 tarih 2019/517 esas 2020/132 sayılı kararıyla görevsizlik kararı verilmiş ve dosya mahkememize gönderilerek yargılamasına mahkememizce devam edilmiştir.
Mahkememizce dosyanın incelenmesi sonucu hazırlanan 06/07/2020 tarihli tensip zaptında davacı vekiline arabuluculuk faaliyeti sonucu anlaşmaya varılamadığına dair tutanağı sunması için 1 haftalık kesin süre verilmiştir.
Dava, 31/10/2019 tarihinde açılmıştır.
06.12.2018 tarihli 7155. Sayılı yasanın 20. Maddesi ile Türk Ticaret Kanuna ”dava şartı olarak arabuluculuk” başlıklı 5/A maddesi eklenmiştir. 5/A maddesine göre Türk Ticaret Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.
7155 Sayılı kanunun 23. Maddesi ile de 6325 sayılı yasaya 18/A maddesi eklenmiştir. 6235 sayılı yasanın 18/A maddesinin 2. Fıkrası ile davacının, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorunda olduğu, bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderileceği, ihtarın gereğinin yerine getirilmemesi halinde ise dava dilekçesinin karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verileceği düzenlenmiştir.
Mahkememizin 06/07/2020 tarihli tensip zaptının 1 numaralı bendi ile ”Davacı vekiline meşruhatlı davetiye çıkartılarak, 7155 sayılı yasanın 23. Maddesi ile 6325 sayılı yasaya eklenen 18/A maddesinin 2. Fıkrası uyarınca arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslının veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğinin sunulması için 1 haftalık kesin süre verilmesine, kesin süre içinde ilgili tutanağın sunulmaması halinde, davanın 6325 sayılı yasanın 18/a-2 . Maddesi yollamasıyla HMK 114/2 ve 115/2. Maddeleri uyarınca dava şartı yokluğu sebebiyle (dava dilekçesi davalıya tebliğe çıkarılmaksızın ) usulden reddine karar verileceğinin ihtarına” karar verildiği ve davacı vekiline 15/07/2020 tarihinde tebliği olunduğu ve davacı vekilinin 13/07/2020 tarihi itibariyle arabulucuya başvurduğu görülmüştür.
HMK’ nın 115/1 maddesine göre mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırabilir, taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler.
HMK’ nın 115/2 maddesine göre ise mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir, ancak dava şartı noksanlığının giderilmesi mümkün ise bunun tamamlanması için süre verir. Bu süre içinde dava şartı noksanlığı giderilmemişse davayı dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddeder.
Dava şartları davanın esasına girebilmesi için aranan ve kamu düzeni ile ilgili olan zorunlu koşullardır. Dava açıldıktan sonra mahkemece öncelikle dava şartlarını incelemesi gerekmektedir.
Tüm bu hususlar birlikte değerlendirildiğinde açılan davada arabulucuya başvurmanın dava şartı olduğu, sonradan tamamlanabilen dava şartı olmadığı, davacı vekiline, dava açılmadan önce arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslının veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğinin sunulması için 1 haftalık kesin süre verildiği, davacı vekilinin arabulucuya başvuru tarihinin dava açılış tarihinden sonra olduğu, dava açılırken dava şartının yerine getirilmediği anlaşılmakla yasal düzenlemeler sonucunda davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine, karar verilerek aşağıdaki hüküm kurulmuştur.” şeklindeki gerekçeyle davanın usulden reddine karar verilmiş, karara karşı davalı Ankara Un Sanayi Anonim Şirketi vekili tarafından 6100 sayılı HMK 305/A maddesi uyarınca hükmün tamamlanması talepli dilekçe sunulmuş, yerel mahkemece, 15/11/2021 tarihli ek karar ile;
“1-Davalı Ankara Un Sanayi A.Ş. Vekilinin tavzih talebinin KABULÜ ile;
Mahkememizin 27/11/2020 tarih 2020/284 Esas ve 2020/461 Karar sayılı karar ilamının hüküm kısmına;
” 5- Davalılar …, …, Ankara Un Sanayi A.Ş., Namet Gıda Sanayi ve Tic. A.Ş., Ulusal Fakroring A.Ş., Yapı ve Kredi Bankası A.Ş. kendilerini vekil ile temsil ettirdiklerinden hüküm tarihindeki AAÜT uyarınca hesaplanan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak adı geçen davalılara verilmesine,” Olacak şekilde ibarenin eklenmesine” karar verilmiş, ek karara karşı adı geçen davalı vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İnceleme; 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Eldeki dosyada, davalı Ankara Un Sanayi Anonim Şirketi vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalı Ankara Un Sanayi Anonim Şirketi ile diğer davalılar arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunmadığını, dava arkadaşlığı olmayan birden çok davalıya aynı dava yöneltilmiş olup, davanın reddi halinde de her bir davalı bakımından ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmesi gerekeceğini belirterek; istinaf taleplerinin kabulüne, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesi talebiyle istinaf yoluna başvurmuş ise de, red sebebi tüm davalılar yönünden aynı olduğundan, ilk derece mahkemesinin vekalet ücretine ilişkin hükmü yerinde olup, dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, usul ve yasaya uygun olan hükme yönelik yerinde bulunmayan istinaf itirazlarının HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
Mahkemece, gerekçeli karar başlığında; taraf vekillerinin adreslerinin yazılmamış olması, 6100 sayılı HMK’nın 297/1-b maddesine aykırı olmakla birlikte sonuca etkili olmadığından, kaldırma nedeni yapılmamış ve bu hususa eleştiri getirilmekle yetinilmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-HMK’nın 353/1-b.1 maddesi uyarınca; davalı Ankara Un Sanayi Anonim Şirketi’nin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gereken 179,90-TL istinaf karar harcından, istinafa gelirken peşin alınan 80,70-TL’nin mahsubu ile bakiye kalan 99,20-TL istinaf karar harcının davalı Ankara Un Sanayi Anonim Şirketi’nden alınarak hazineye irat kaydına, harç tahsili ve harç tahsil müzekkeresi yazılması işlemlerinin HMK’nın 302/5 maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
4-İstinaf eden tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,
5-İstinaf eden tarafından yatırılan istinaf avansından kullanılmayan kısmının HMK’nın 333. maddesi uyarınca; karar kesinleştikten sonra ilk derece mahkemesince istinaf edene iadesine,
6-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
7-6100 sayılı HMK’nın 359/4 maddesi uyarınca; kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
8-Dosyanın mahkemesine gönderilmesine,
İlişkin; 6100 sayılı HMK’nın 362. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda KESİN olmak üzere oy birliği ile karar verildi.26/05/2023


Başkan …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Katip …
¸e-imzalıdır

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.*