Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi 2022/924 E. 2023/814 K. 25.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
SAKARYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
7. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/924
KARAR NO : 2023/814

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KOCAELİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 09/09/2021
NUMARASI : 2020/153 Esas – 2021/459 Karar

DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. … – …
DAVALI : YILDIZ ENTEGRE AĞAÇ SAN. VE TİC. A.Ş. – …
VEKİLİ : Av. … – …

DAVA TÜRÜ : Tazminat (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 04/03/2020

KARAR TARİHİ : 25/05/2023
KR. YAZIM TARİHİ : 23/06/2023

İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; davacının, davalının Akhisar OSB’de bulunan fabrikasındaki çalışanlarına yemek hizmeti sunma işini üstlendiğini ve bir süre bu işi yerine getirdiğini, bu iş kapsamında davalıya Türkiye Vakıflar Bankası T.A.O. Akhisar Şubesinin 50.000,00-TL bedelli teminat mektubu verildiğini, yapılan işin karşılığında davalıya faturalar kesildiğini faturaların davalı tarafça bir süre ödendiğini, taraflar arasındaki anlaşmanın sona erdiğini, davalının son kesilen faturalardan kaynaklı cari hesap bakiyesini ödemediğini, sözlü görüşmelerle bir süre beklense de cari hesap bakiyesinin ödenmemesi üzerine davalı aleyhine Akhisar İcra Müdürlüğünün 2018/1335 Esas dosyasından takip başlatıldığını, davalının takibe itirazını sözleşmedeki şartlara bağladığını ancak itirazın hukuka aykırı olduğunu, fatura alacakları yönünden davalı aleyhine dava ikame edildiğini, sözleşmeyi gerekçe göstererek fatura alacaklarını ödemeyen davalının davacı tarafından verilen teminat mektubunu da davacıya bilgi vermeksizin nakde çevirdiğini, davalının işbu eyleminin haksız olduğunu, davacının hiçbir personelinin davalının işyerinde devamlı olarak çalışmadığını, aralarında İş Kanununa uyun bir alt/üst işverenlik ilişkisinin hiçbir zaman oluşmadığını, müvekkilinin SGK ve Vergi borçlarının da şarta bağlandığını ancak bunun geçerli olmadığını, SGK ve Vergi borçlarından nispilik ilkesi gereği davacının tek başına sorumlu olduğunu, sözleşmenin konusunun yemek hizmet alımı olduğunu, taraflar arasında adi ortaklık ilişkisinin bulunmadığını, buna rağmen davalının taşımadığı bir riski bahane ederek ödeme yapmaktan kaçınmasının haksız ve usule aykırı olduğunu, Vergi ve SGK borçlarına ilişkin davalının bir zarara uğrama ihtimalinin bulunmadığını, teminat mektubunun haksız yere paraya çevrildiğini, davalının davacı üzerinden uğradığı hiçbir zararın bulunmadığını, ilerleyen aşamada da uğraması muhtemel bir zararının da olmadığını beyanla fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla; davanın kabulü ile haksız olarak nakde çevrilen 7100084433 nolu 14.01.2016 tarihli teminat mektubunun karşılığı olan 50.000,00-TL’nin nakde çevrilme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalıdan tahsiline, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin sunmuş olduğu cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasında imzalanın 6.6. Teminat ve iadesi başlıklı maddesi gereğince davalının sözleşmesel hakkını kullanarak teminat mektubunu paraya çevirdiğini, sözleşmenin 5.4. maddesinde “Satıcıya ait fatura tutarı, ilgili aylık döneme ait ay sonundan itibaren 3.6’ya göre Satıcıdan istenilen tüm evraklar Yıldız Entegre’ye teslim edildikten sonra 15 (onbeş) gün içerisinde ve ödeme günü olan PERŞEMBE gününde yapılacaktır.” hükmünün yer aldığını, sözleşmenin 3.5. maddesinde (aslında kastedilen 3.5. maddesidir. Sehven 3.6. yazılmıştır. Madde metni incelendiğinde zaten anlaşılacaktır) “Satıcı, her ay sonunda bir önceki aya ait işçi vergi ve sigorta prim tahsil makbuzları ile işçileri tarafından imzalanmış usulüne uygun ücret bordrolarını ve ücretlerin SATICI’nın personeline ödediğini gösteren belgeleri, Yıldız Entegre kontrol elemanlarına tasdik ettirdikten sonra üç nüsha halinde Yıldız Entegre’ye ibraz edecektir. Aksi takdirde bu belgeler tamamlanıncaya kadar hiçbir ödeme yapılmayabilir.” hükmünün yer aldığını, bu maddenin sözleşmeye konma amacının, alacaklı işçilerinin haklarını tam olarak aldığından emin olunması olduğunu, davacının sözleşmeden doğan yükümlülüklerini yerine getirmediğini, işçilerin haklarını alıp almadığının (kıdem-ihbar tazminatları, maaş, yıllık izin, fazla mesai vb.) kesin bir biçimde belli olmadığını, davalının hem kendi menfaatlerini hem de işçilerin menfaatlerini korumak adına cari hesaba konu alacağı saklı tuttuğunu, sözleşmenin 5.5. maddesine göre Yıldız Entegre’ nin, satıcının her ay hak edişinden teminat olarak 20.000,00 TL (Yirmi bin TL) tutma hakkına sahip olduğunu, 6.6.4. maddesinde “Sözleşme konusu işin sözleşmede ve mevzuatta belirtilen hususlar dahilinde tamamlanması ile S.G.K. ve Vergi Dairesinden alınacak ilişiksizlik belgesinin Yıldız Entegre’ye ibraz edilmesini müteakip, Satıcının kesin teminatları en geç 30 gün içerisinde iade edilecektir.” hükmünün yer aldığını, davacının SGK ve Vergi Dairesinden sözleşme gereği getirmesi gereken belgeleri ibraz etmediğini, davalının, davacı tarafın bu yükümlülüklerini yerine getirmesine rağmen teminatları iadeden imtina edebileceğini, sözleşmenin 6.6.5. maddesinde “Bu şartlar gerçekleşmiş olsa dahi zarar tehlikesi olan hallerde Yıldız Entegre teminatları iadeden imtina edebilir, satıcı bu hususu kabul etmiştir, böyle bir halde hiçbir hak talebinde bulunmayacağını kabul ve taahhüt etmiştir.” hükmünün yer aldığını, 6.6.2. maddesinde “Satıcının tarafından sözleşmenin gereği gibi ifa edilmemesi veya sözleşmeye aykırı davranılması veya Satıcının kusuru sebebiyle sözleşmenin Yıldız Entegre tarafından feshi veya sözleşmenin Satıcı tarafından feshi halinde veya sözleşmede belirtilen hallerde teminatlar, herhangi bir ihtara, mehile veya hüküm alınmasına gerek olmaksızın Yıldız Entegre’ce irat kaydedilir. Cezai müeyyide olarak teminatların irat kaydından başka Yıldız Entegre’nin bu yüzden uğradığı zarar da ayrıca Satıcı’ dan talep, dava ve tahsil edilir.” hükmünün yer aldığını, davalının takip konusu miktarı cezai şart olarak irat kaydetme hakkının bulunduğunu, davacının sözleşmeden doğan yükümlülüklerini yerine getirmediği gibi haksız bir biçimde davalı aleyhine icra takibi başlattığını, davacının işçilerine haklarını ödeyip ödemediği, yaptığı işten kaynaklı SGK ve vergi borçlarını ödeyip ödemediğinin belli olmadığını, dolayısıyla davalının takip konusu miktarı sözleşme gereği tutmasının sözleşmeye uygun olduğunu, Teminat ve İadesi başlıklı 6.6.5 maddesinde “Bu şartlar gerçekleşmiş olsa dahi zarar tehlikesi olan hallerde Yıldız Entegre teminatların iadeden imtina edebilir, satıcı bu hususu kabul etmiştir, böyle bir halde hiçbir hak talebinde bulunmayacağını kabul ve taahhüt eder” şeklinde düzenleme mevcut olduğunu, SGK ve vergi borçları ile işçi alacaklarına ilişkin açılabilecek her türlü dava ve takibin davalı yönünden risk teşkil edebileceğini, davacının sözleşme maddelerinin genel işlem şartlarına uygun olmadığı iddiasının kabul edilemeyeceğini, her iki tarafın tacir olduğunu, davacının SGK ve vergi borçlarından sadece kendisinin sorumlu olduğundan bahsettiğini, oysa sorunun sadece SGK ve vergi borçları olmadığını, davacının kendi işçilerinin alacaklarını tam olarak alıp alamadığının tespiti olduğunu, davacının SGK nezdinde davalı şirketin alt işvereni olarak kayıt açtırmış olup bu iş dolayısıyla doğabilecek borçlardan davalı şirketin de risk altında olduğunı, teminat mektubunun paraya çevrilmesi işleminin taraflar arasındaki sözleşmeye uygun olduğunu, dava haksız ve hukuka aykırı olduğunu beyanla davanın reddine, karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ:
İlk derece mahkemesince yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; ” … Davanın REDDİNE … ” karar verilmiştir.
Bu karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; somut teknik deliller teminat mektubunun bir alacak niteliğinde olduğunu, davalıyı bağlayıcı ve zarara uğratıcı bir kamu borcu veya işçi alacağı olmadığını, olamayacağını gösterdiğini; ne var ki ilk derece mahkemesince teknik ve somut tespitlere itibar edilmediğini ve gerekçede hiç değinilmediğini beyan ile; yerel mahkeme kararının kaldırılmasına, karar verilmesini talep ederek, istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Davalı vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; yerel Mahkemece verilen karar açık ve net olup, müvekkil sözleşmeden doğan hakkının kullandığını ve davacı taraf SGK ve vergi borçlarına dair ilgili evrakları sunmadığını beyan ile; davacı tarafın istinaf istemlerinin reddine, karar verilmesini, talep ederiz.
DELİLLER: Kocaeli 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 09/09/2021 Tarih – 2020/153 Esas – 2021/459 Karar sayılı kararı ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
DAVA; alacak istemine ilişkindir.
İstinaf incelemesi HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve kamu düzeni yönünden yapılmıştır.
Dosyanın incelemesinde; taraflar arasında 01/01/2017 tarihinde imzalanan ve sözleşmenin 6.9.1 maddesine göre, 1 yıl süreyle geçerli “Yemek ve Kahvaltı Hizmeti Verilmesine Ait Sözleşme” isimli sözleşme kapsamında davacının davalıya yemek ve kahvaltı hizmeti verdiği, sözleşmenin 6.6. maddesi uyarınca, davalıya teminat mektubu verdiği, davalının 50.000,00 TL bedelli teminat mektubunu işin bitiminde davacıya iade etmeyip nakde çevirmesi üzerine davacının teminat mektubu bedelinin nakde çevirme tarihinden itibaren avans faiziyle birlikte tahsilini talep ettiği, davalının teminat mektubunun iadesi şartlarının sözleşmenin 6.6.4 ve 6.6.5. maddelerinde açıklandığı, davacının bu hükümler uyarınca SGK ve Vergi Dairesinden ilişiksiz ve borcu yoktur belgesini ibraz etmesi gerektiğini, ayrıca davacının işçilerine ödeme yapıp yapmadığı belirli olmadığından işçilik alacakları yönünden riskin devam ettiğini belirterek davanın reddini istediği, ilk derece mahkemesince vergi dairesi ve SGK’dan davacının borcu olup olmadığına dair yazı cevapları alındıktan sonra davanın reddine karar verildiği, karara karşı davacı vekilinin istinaf kanun yoluna başvurduğu anlaşılmıştır.
Uyuşmazlık, teminat mektubunun nakde çevrilmesi koşullarının oluşup oluşmadığı ve davacının teminat mektubu bedelinin davalıdan talep edip edemeyeceği noktasındadır.
Davacı şirket ile davalı şirket arasında yemek hizmeti alım sözleşmesinden kaynaklı ticari ilişki bulunmaktadır. Davacı şirket davalı şirketin Akhisar OSB’de bulunan fabrikadaki çalışanlarına yemek hizmeti sunma işi üstlenmiştir. Davalı sözleşmedeki hükümler uyarınca teminat mektubunu nakde çevirme koşullarının oluştuğunu savunmaktadır.
Dosya kapsamına göre; sözleşme süresince taraflarca edimlerin yerine getirildiği, sözleşmeye aykırı davranıldığına ilişkin bir iddianın ileri sürülmediği, herhangi bir anlaşmazlık yaşanmadan sözleşmeye devam edildiği görülmüştür. Bunun sonucu olarak da sözleşmenin tarafı olan davalının, sözleşmenin diğer tarafı olan davacıya borcunu ifa edeceği yönünde tam bir güvence verdiği ve davacı tarafın da borcun ifa edileceği inancına iyi niyetle bağlanarak kendisine düşen edimleri yerine getirdiği anlaşılmıştır. Bu nedenle aralarında devam eden hizmet alımı şeklindeki ticari ilişkinin sona ermesi sonrası sözleşmenin tarafı olan davalının sözleşmenin şartlarının yerine getirilmediğini ileri sürerek borcunu ifa etmemesi hakkın kötüye kullanılması (TMK m.2) niteliğini taşımakta olup davalının, davacının sözleşmedeki hükümlere (teminat ve iadeye ilişkin 6.6. maddesi dışındaki) uyulmadığına ilişkin savunmasının sözleşme süresince davalının bu aykırılıklara itiraz etmemesi, fatura borçlarını ödemesi dikkate alındığında dinlenme olanağı bulunmamaktadır.
Teminatın iadesine ilişkin sözleşmenin 6.6. maddesi yönünden yapılan değerlendirmede; teminat iadesi için davacının SGK ve vergi borcunun bulunmaması gerektiğinin hüküm altına alındığı, vergi dairesinden gelen cevabı yazıya göre, davacının sözleşme tarihi itibariyle vergi borcunun devam ettiğinin belirtildiği anlaşılmış ise de, anılan hükmün varlık sebebi davacı borçları sebebiyle alacaklıların davalıya müracaat etmeleri halinde davalının uğrayacağı zararın teminat altına alınmak istenmesi olduğu, bu durumda davalının, davacının SGK ve vergi borcundan sorumlu tutulup tutulamayacağı ile davalının iş yerinde çalışan davacı işçilerinin bu döneme ilişkin alacaklarının olup olmadığı ve üst işveren sıfatıyla davalıya karşı dava açıp açmadıklarının araştırılması gerektiği, bu hususlar araştırılıp değerlendirilmeden davanın reddine karar verilmesinin yerinde olmadığı anlaşıldığından istinaf isteminin kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması gerekmiştir.
Bu durumda ilk derece mahkemesince yapılması gereken iş; sözleşme döneminde davalıya ait iş yerinde çalışan davacı işçilerinin belirlenmesi, bu işçilerin bu döneme ilişkin işçilik alacağı olup olmadığının araştırılması, yine bu döneme ilişkin olarak davalı veya davacıya işçilik alacağı davasının açılıp açılmadığının araştırılması, SGK ve vergi dairesi borçlarından davalının sorumlu tutulup tutulamayacağının değerlendirilmesi ve oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi olmalıdır.
Gerekçeli karar başlığında; taraf vekillerinin adreslerinin yazılmaması 6100 sayılı HMK’nın 297. maddesine aykırı ise de, bu eksiklik mahallinde her zaman düzeltilebileceğinden eleştirilmekle yetinilmiştir.
Açıklanan nedenlerle; davacının vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesinin kararının HMK’nın 353-(1)-a)-6) maddesince kaldırılmasına, davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine, karar verilmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının; İlk derece mahkemesinin kararına ilişkin İstinaf Başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353-(1)-a)-6) maddesi gereğince ESASTAN KABULÜNE,
a-Kocaeli 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 09/09/2021 Tarih – 2020/153 Esas – 2021/459 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
b-Dosyanın açıklanan eksikliklerin giderilmesi için ilk derece mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
2-İstinaf Karar Harcının, talebi halinde ve ilk derece mahkemesince istinaf edene iadesine,
3-İstinaf eden tarafından yapılan İstinaf başvuru giderlerinin, esas hükümle birlikte ilk derece mahkemesi tarafından değerlendirilmesine,
4-Kararın, 6100 sayılı HMK’nın 359-(4) maddesi uyarınca; ilk derece mahkemesi tarafından taraflara tebliğine,
5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
İlişkin; Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362-(1)-g) maddesi uyarınca KESİN olmak üzere oy birliği ile karar verildi.25/05/2023


Başkan …
¸e-imzalıdır.

Üye …
¸e-imzalıdır.

Üye …
¸e-imzalıdır.

Katip …
¸e-imzalıdır.

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.*