Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi 2022/923 E. 2023/815 K. 25.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
SAKARYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
7. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/923
KARAR NO : 2023/815

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KOCAELİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 28/10/2021
NUMARASI : 2021/226 Esas – 2021/614 Karar

DAVACI : NEOVA KATILIM SİGORTA ANONİM ŞİRKETİ – …
VEKİLİ : Av. … – …
DAVALI : … (T.C. NO: …) – …
VEKİLİ : Av. … – …

DAVA TÜRÜ : İtirazın İptali (Poliçeden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 22/04/2021

KARAR TARİHİ : 25/05/2023
KR. YAZIM TARİHİ : 15/06/2023

İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; davacı nezdinde trafik sigortası ile sigortalı bulunan davalının maliki bulunduğu … plaka sayılı aracın 09.11.2019 tarihinde … plaka sayılı araç ile trafik kazasına karıştığını, meydana gelen kaza sebebi ile yapılan araştırmalar sonucu davalının aracının ticari olduğu halde hususi araç gibi trafik poliçesi yapıldığını, davacıya bu durumun bildirilmediğinin tespit edildiğini, trafik sigorta poliçesinde hususi araç ile ticari araç arasında prim farkı bulunduğunu, meydana gelen kaza ile ilgili prim farkından dolayı … plaka sayılı araçta meydana gelen hasardan davacının sorumluluğu bulunmamasına rağmen fazladan 8.712,00 TL ödenmek zorunda kalındığını, bu durumun BK madde 77. uyarınca davalı lehine sebepsiz zenginleşme yarattığını, sebepsiz zenginleşme sebebi ile sigortalı araç maliki olan davalı hakkında Kocaeli 8. İcra Müdürlüğü’nün 2021/42278 Esas sayılı icra takip dosyası ile icra takibine geçilmiş ise de davalı borçlunun takipteki borca ve takibin tüm ferilerine itiraz ederek icra takibinin durdurulmasına neden olduğunu, tarafların arabuluculuk sürecinde anlaşamadıklarını beyanla dava sonucunda davacı alacağının karşılıksız bırakılmaması amacı ile davalı adına kayıtlı … plaka sayılı kazaya karışan araç başta olmak üzere, davalının banka hesapları üzerine, menkul, gayrimenkul malları ile 3. kişilerdeki hak ve alacakları üzerine dava değeri kadar teminatsız ihtiyati tedbir konulmasına, yargılama sonunda fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla; itirazın iptali ile icra takibinin devamına ve alacaklarının faizi, icra dosyası masraf ve karşı vekalet ücreti ile ile birlikte tahsiline karar verilmesini, alacak miktarının %20’ından az olmamak üzere, icra inkar tazminatının davalıya yükletilmesine, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin sunmuş olduğu cevap dilekçesinde özetle; davacı iddialarının haksız ve mesnetsiz olduğunu, davalı aracını sigorta şirketinde sigorta yaptırırken araç ve ruhsatının sigorta şirketi tarafından kontrol edildiğini, bunun aksinin iddia edilemeyeceğini, davacının davalının aracını sigorta ettiğini ve primlerini tahsil ettiğini, risk gerçekleştiğinde yani sigortaya ihtiyaç duyulduğu anda bu kez bizatihi kendi denetim ve kontrolünde olan sigortalama işleminde eksiklik bulunduğu veya sigorta işleminin hatalı yapıldığı iddiasını ileri sürdüğünü, bu iddianın bütünüyle geçersiz olduğunu, esasen davacı sigorta şirketinin iş ve uzmanlık alanı sigortalama olduğundan sigorta yaparken eksik bir husus var ise davalının uyarması gerekenin bizatihi sigorta şirketi olduğunu, davalıya sigortalama sürecinde ve sonrasında yazılı veya sözlü hiçbir ihtar, ihbar yapılmadığını beyanla davanın reddine, karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ:
İlk derece mahkemesince yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; ” … Davanın, dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine … ” karar verilmiştir.
Bu karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; her ne kadar yerel mahkeme sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak davasına bakmaya yetkili mahkemenin davalının ikamet adresi mahkemesi olduğunu belirtmiş ise de bu yöndeki kararın hatalı olduğunu; sebepsiz zenginleşmeye sebebiyet veren kaza Kocaeli’nde gerçekleşmiş olup, bu sebeple gerek icra müdürlüğü ve gerekse itirazın iptali davasına bakan mahkeme yetkili olup verilen karar usul ve yasaya aykırı olduğunu beyan ile; yerel mahkeme kararının kaldırılmasına, karar verilmesini talep ederek, istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Davalı vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın istinaf dilekçesi incelendiğinde yetki hususunda istinaf aşamasında dahi bir net yetkili yer belirtmediği, neden yetkili olduğunu belirtmediği bu durumda davalının ikametgahının yetkili olacağı açık olup yetkisiz mahkemede açılan davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya uygun olduğunu beyan ile; davacı tarafın istinaf istemlerinin reddine, karar verilmesini, talep ederiz.
DELİLLER: Kocaeli 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 28/10/2021 Tarih – 2021/226 Esas – 2021/614 Karar sayılı kararı ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
DAVA; trafik sigortasından kaynaklanan alacak için yapılan icra takibine itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
İstinaf incelemesi HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve kamu düzeni yönünden yapılmıştır.
Dosyanın incelemesinde; davacının, “Sebepsiz zenginlik sebebi” açıklamasıyla alacağının tahsili için Kocaeli 8. İcra Dairesi’nin 2021/42278 E. sayılı ilamsız icra takibi başlattığı, davalının ödeme emrine süresinde itiraz etmesi üzerine eldeki davayı açtığı, davalının davanın reddini istediği, ilk derece mahkemesince davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verildiği, karara karşı davacı vekilinin istinaf kanun yoluna başvurduğu anlaşılmıştır.
Davacı davalının sigorta poliçesi düzenlenirken aracın vasfının yanlış bildirilmesinden kaynaklı zararının tahsilini talep ettiği, davalının ödeme emrine itirazında aynı zamanda icra dairesinin yetkisine de itiraz ettiği ve yetkili icra dairesinin Tekirdağ İcra Dairesi olarak bildirdiği, ilk derece mahkemesince yetkili icra dairesinin HMK’nın 6. maddesi uyarınca, davalının takip sırasındaki yerleşim yeri olan Tekirdağ İcra Daireleri olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verildiği görülmektedir.
Davalıya ait … plaka sayılı aracın ticari sınıfta olmasına rağmen hususi araç olarak ZMM poliçesinin düzenlettirildiğini, zararın buradan doğduğunu belirtmektedir. Kaza tarihinde geçerli olan 87030478 poliçe nolu sigorta poliçesi incelendiğinde, aracın plaka numarasının … olduğu, motor ve şase numaralarının kazaya karışan … plaka sayılı araçla aynı olduğu, buna göre aracın poliçe düzenlendikten sonra plaka değiştirildiği, esasen taraflar arasında sigortalı aracın bu araç olduğu konusunda uyuşmazlık bulunmadığı, sigorta poliçesinin davacının acentesi olan Atasayar Sigorta Aracılık Hizmetleri Ltd. Şti. tarafından düzenlendiği, Ticaret Sicili Gazetesi kayıtlarına göre bu acentenin yerleşim yerinin Düzce ili Gölyaka ilçesi olduğu, davalının da poliçe düzenlendiği tarihte Gümüşhane ilinde ikamet ettiği görülmektedir.
6100 sayılı HMK’nın 10. maddesinde, sözleşmeden doğan davalarda sözleşmenin ifa edilecek yer mahkemelerinde yetkili olduğu hüküm altına alınmıştır.
Bu belirlemelere göre, taraflar arasındaki uyuşmazlığın sigorta sözleşmesinden kaynaklandığı, sözleşmenin Düzce ili Gölyaka ilçesinde yapıldığı ve burada ifa edildiği (sigorta priminin ödendiği), icra takip tarihi itibariyle davalının Tekirdağ ilinde ikamet ettiği, bu durumda yetkili icra dairelerinin Gölyaka ilçesi ile Tekirdağ ili icra daireleri ve davacı şirket merkezinin İstanbul ve alacağın para alacağı olması nedeniyle 6098 sayılı TBK’nın 89. maddesi uyarınca İstanbul Anadolu İcra Daireleri olduğu, bu üç yetkili icra dairesi dışında Kocaeli ilinde başlatılan icra takibinin yetkisiz icra dairesinde başlatılması nedeniyle davanın dava şartı yokluğundan reddi gerekirken taraflar arasındaki hukuki ilişki yanlış nitelendirilerek davanın reddi doğru olmadığından kararın kaldırılarak yeni hüküm kurulması gerekmiştir (“…Davacı sigortalı ile davalı sigorta şirketi arasında mali mesuliyet sigorta poliçesi bulunmakta olup, taraflar arasında sigorta sözleşmesi bulunması nedeniyle HMK’nın 10. maddesine göre icra dairesinin yetkisi belirlenmelidir. HMK’nın 10. maddesinde sözleşmeden doğan davaların, sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinde de açılabileceği belirtilmiştir. 6098 Sayılı Borçlar Kanunun 89. maddesinde para borçları için ifa yeri alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yeri olarak belinlenmiştir…” Yargıtay 11. HD., 24/09/2013 tarih, 2013/11829 E., 2013/16404).
Gerekçeli karar başlığında; davacının ve taraf vekillerinin adreslerinin yazılmaması 6100 sayılı HMK’nın 297. maddesine aykırı ise de, bu eksiklik mahallinde her zaman düzeltilebileceğinden eleştirilmekle yetinilmiştir.
Bu nedenlerle; davacı vekilinin istinaf başvurusunun açıklanan nedenlerle esastan reddine, yerel mahkemenin kararının kamu düzeni gereğince kaldırılmasına, dosyada toplanacak başkaca delil bulunmadığı anlaşıldığından ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirir bir husus da bulunmadığından; dairemizce davanın esası hakkında HMK’nın 353-(1)-b)-2) madde gereğince hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davacının İSTİNAF BAŞVURUSUNUN ESASTAN REDDİNE;
1-)Kocaeli 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 28/10/2021 Tarih – 2021/226 Esas – 2021/614 Karar sayılı kararının HMK’nın 353-(1)-b)-2) maddesi gereğince kamu düzeni gereğince KALDIRILMASINA,
YENİDEN YARGILAMA YAPILMASI GEREKMEDİĞİNDEN AŞAĞIDAKİ ŞEKİLDE HÜKÜM KURULMASINA,
a-Davanın icra dairesinin yetkisizliği nedeniyle dava şartlığı yokluğundan USULDEN REDDİNE,
b-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 59,30-TL harçtan davacı tarafından peşin yatırılan 148,78-TL’nin mahsubu ile arta kalan 89,48-TL’nin karar kesinleştikten sonra talep halinde davacıya iadesine,
c-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirmiş olduğundan yürürlükte bulunan AAÜT gereğince 4.080,00-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
ç-Hazine tarafından karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
d-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
e-Dava açılırken peşin yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde iadesine (HMK 333) (HMK 331- 333),
2-)İstinaf incelemesi yönünden harç ve yargılama masrafları;
a-Bakiye 120,60 TL harcın davacıdan alınarak hazineye irat kaydına, harç tahsili ve harç tahsil müzekkeresi yazılması işlemlerinin HMK’nın 302-(5) maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
b-İstinaf Kanun Yoluna Başvurma Harcının hazineye gelir kaydına,
c-İstinaf kanun yoluna başvuru için yaptığı masrafların, istinaf eden davacı taraf üzerinde bırakılmasına,
ç-İstinaf eden davacı tarafından yatırılan, istinaf avansından kullanılmayan kısmın HMK’nın 333. maddesi uyarınca; ilk derece mahkemesince istinaf eden davacıya iadesine,
d-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
e-Gerekçeli kararın tebliği işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
f-Dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
İlişkin; Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362. maddesi uyarınca KESİN olmak üzere oy birliği ile karar verildi.25/05/2023


Başkan …
¸e-imzalıdır.

Üye …
¸e-imzalıdır.

Üye …
¸e-imzalıdır.

Katip …
¸e-imzalıdır.

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.*